Türkiye’nin günümüzdeki yönetimine hakim olan otoriter, emek ve bilim karşıtı anlayışın temel taşlarının döşendiği günlerdi kurucu irademizi ilan ettiğimiz zamanlar.
Türkiye’nin günümüzdeki yönetimine hakim olan otoriter, emek ve bilim karşıtı anlayışın temel taşlarının döşendiği günlerdi kurucu irademizi ilan ettiğimiz zamanlar. 1978 yılının Şubat ayının 23’ünde, yani 45 yıl önce bugün; faşizme inat düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü çerçvesinde emekçi dayanışmasında “Biz de ‘ÇAĞDAŞ’ olarak varız” dedik.
Türkiye’nin aydınlık yüzleri olan bilim insanlarının, gazetecilerinin saldırılara uğradığı; sol ve devrimci örgütlenmelerin paramiliter güçler tarafından hedef alındığı; sömürüye dayalı yeni ekonomik sistemin baskılarla kabullendirilmeye çalışıldığı ilk yaşlarımız zordu.
12 Eylül Faşist Yönetimi ve sonrasında liberal düzenin temsilcisi Turgut Özal’lı günlerde üyelerimiz baskılarla karşı karşıya kaldı; başta Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nda çalışanlar olmak üzere iktidar ve sermayenin kontrolündeki yayın organlarında işlerine son verildi.
Yılmadık, geri adım atmadık. Çünkü çıktığımız yol ve verdiğimiz mücadele, insanın yüzyıllardır verdiği onurlu yaşamı içindi...
Biz kararlı durdukça onlar saldırılarını artırdı. Kirli pusularda üyelerimiz öldürüldü, yaralandı.
Yine karşılarındaydık.
Saldırılarla sonuç alamayanlar, sermaye eliyle mesleğimizi dönüştürmeye, bu yolla da basın emekçilerinin örgütlü mücadelesini kırmaya çalıştı.
Yara aldık ama yolumuzu unutmadık.
Örgütleri ihtiyaçların doğurduğunu ve ihtiyaçların yaşattığını biliyorduk. Bugün en az geçmişteki kadar Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin varlığına ve mücadele değerlerine ihtiyaç olduğunun bilincindeyiz.
Yıllardır halka halka oluşturulan suç zincirlerinde binlerce insanımızın enkazların altında can vermemesi; tarikatların çatısı altında çocuk yaşta tecavüzlerin normalleştirilmesi; sesini duyuramayanların sesi, sözü kesilenlerin sözü olan yayın organlarının sansürlenmemesi; para baronlarının lüks hayatları için emekçilerin köleleştirilmemesi; hak savunucularının hukuksuzca hapsedilmemesi; laik-demokratik-hukuk devleti ilkelerinin korunması için yaşamaya ve yaşatmaya çalışanların örgütü olmaya devam edeceğiz.
İlkelerimiz ve geride bıraktığımız 44 yılda yaşadıklarımız, inadımızın; her türlü baskıya karşı durarak halkın haber alma hakkını savunan meslektaşlarımız da umudumuzun dayanağıdır.
Bu günlere gelmemizde emeği geçen tüm ÇAĞDAŞ mensuplarını saygıyla anıyor; mesleki dayanışma ve basın özgürlüğü mücadelesinde gelecek 45 yılları coşkuyla selamlıyoruz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu
