Hak-İş Konfederasyonunun iş kolu Özçelik-İş sendikasının teşkilatlandırma uzmanı Adem Ünlü, Özçelik-İş sendikasında, yaşanan yolsuzluk iddialarını açıkladı.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Özçelik-İş sendikası teşkilatlandırma uzmanı olan Adem Ünlü, yaklaşık 5 yıldan bu yana teşkilatlandırmak için çalıştığı Özçelik-İş sendikasında genel kurullarında adaların oy uğruna işçilerinin göz bebeği TİS’de (Toplu İş Sözleşmesi) alın terlerinin nasıl peşkeş çekildiğini işçilerin nasıl satıldığı iddia ettiği açıklamasında Adem Ünlü şunları söyledi.
“Özçelik -İş sendikası Teşkilatlandırma uzmanı olarak 5 yıl süreyle görev yaptım. Görev yaptığım bu süre içerisinde Hak-İş sendikası Genel Başkan yardımcısı ve Özçelik-İş sendikası genel başkanı olan, Yunus Değirmenci ve yönetimi hakkında birçok kanunsuzluklara ve vicdanları yaralayan birçok olaya şahit oldum. Şahit olduğum bu olayların hepsini sosyal medya hesaplarımdan en ince detaylarına kadar kamuoyunun vicdanına bıraktım. Bunlar nelerdir derseniz, kısa kısa özetlemem gerekirse, İskenderun’da İsdemir’de yapılan, toplu sözleşmeden sonra, işçilere geriye dönüş bir kuruş hak alınmamasına rağmen, Özçelik Sendikasının kasasına gizli bir protokol ile 17 milyon TL para alınması ve bu paranın şube başkanları dahil olmak üzere bütün personellere birer maaş ikramiye vermeleri, ondan sonra Yunus Değirmenci’nin şube başkanı, kurumunda şube başkanlarına evet bu bir suç ise suç, size de birer maaş ikramiye verdim. Sizi de buna ortak ettim demesi.”
BANA BİLE 110 BİN LİRA PARA VERDİLER
Adem Ünlü; “Yunus Değirmenci’nin kızının düğününde Ahmet Çolak, Özçelik-İş sendikasının şu andaki, genel sekreterinin telefonda bana aynen anlattığını size söylüyorum. Avukat Jan Aras Arslan ve şube başkanlarının en az bilezik takmasını istediğini, önümüzdeki ay şubelere fazladan avans göndererek, şube başkanlarından da yerine fiş ayarlamalarını istemelerini, yani işçinin parasını alıp kızının düğünün de kendine takı yaptırmaya çalışan bir zihniyetten bahsediyorum. Bu kadar düşmüş insanlardan bahsetmeye çalışıyorum. Biz bir genel seçim geçirdik. Özçelik-İş sendikasının genel seçimi oldu. Bu seçimden önce, seçilebilmek adına, Yunus Değirmenci ve Bayram Altun’un, yaptıkları bütün verdikleri rüşvetleri, bana bile 110 bin TL para verdiler. Karşıdaki aday genel başkan yardımcısı ve genel başkan adayı Recep Akyel ses kayıtlarını almam karşılığında onun görüştüğü herkesin bilgisini onlara vermem karşılığında bana bile para verdiler. Başka personellere de para verdiler. Gazetecilere de para gönderdiler. Bizzat şahit olduğum olaylar var. Bana 110 bin lira para gönderdiler hesabıma, örgütlenme avansı olarak ve bunun 40-50 bin lirasını ben burada yaptığım genel harcamalarla Ankara içerisinde fiş toplayarak yerine geri iade ettim. Bu şekilde kabul ettiler. Bu bir suç ise bende işledim bu suçu” diye ifadelerde bulundu.
BU KOKUŞMUŞ DÜZENE DUR DENİLSİN!
Özçelik-İş teşkilatlandır uzmanı Adem Ünlü iddialarını sürdürmeye şöyle devam etti. “Bunun haricinde FETÖ borsasından Yunus Değirmenci’nin nasıl bazı işverenleri kurtardığını FETÖ borsası aracılığıyla bizzat anlattığını bu konularda da tanıklarım var. Muhasebe elemanları üzerinden aktardığı paraları, aktardığı başka 3. şahıslara paraları, personelleri kullanarak o personellere de para vererek, işte genel başkan yardımcısı Bayram Altun ile beraber o personeller nasıl sahte evraklar düzenlediğini, bazı şube başkanlarına gönderdiği paraları ve bunu da bana anlattı. Aile ilişkilerine kadar, benim yanımda bizzat patronları arayıp yapılacak kendi genel seçiminde ona oy vermeleri gerektiğini o fabrikada olan üst kurul delegelerine baskı uygulamalarını istediler. Karşılığında da işte TİS’in (Toplu İş Sözleşmesi) yaklaştığını ve bu TİS’lerden onlara her türlü güzelliği yapacağını patronlara bu şekilde vaatlerde bulundu. Yani kendilerine oy vermesi için işçilerin alın teri olan TİS’leri sattı. Ve buna benzer birçok olay, bunları hepsini tek tek sizlere anlatmaya çalıştım. Sosyal medya hesaplarımda da bunları bulabilirsiniz. İsimlerini verdim. Tek bir ricam var, tek bir isteğim var, artık bu kokuşmuş düzene dur denilsin. Bu sendikada, bu kurumda, bunlar hak ettikleri cezaları alsınlar. Tek isteğim ve talebim bu” şeklinde konuştu.
4 AY YATTIĞIM YERDEN MAAŞ ALDIM
Çok fazla oranda naylon faturanın kullanıldığını iddia eden Adem Ünlü konuşmasının sonunda şunları söyledi. “Ben konuşmayayım diye, 4 aydır benim evden yattığım yerden maaşımı ödüyorlardı bu adamlar. Bu paralar sendikanın üyeleri aidatlarıyla karşılanıyor. Lütfen sizlerden tekrar rica ediyorum, devlet kurumlarına yani devletimizin yetkililerini dahi benim yanımda bizzat ismini kullanarak Recep Akyel’in seçimden önce açmış olduğu yolsuzluk davalarıyla alakalı konuştuğumuzda, o kadar çok naylon fatura olmasına rağmen, bizzat kendi sözüdür, hiçbir şey çıkmaz onlardan, hiçbir şey olmaz, Mehmet Ali Şahin benim arkamda gibi söylemlerde bulunduğunu ve hakikaten de o mahkemeler şu an, uzuyor da uzuyor, orya gidiyor, buraya gidiyor, öyle oluyor, bu sendikanın genel sekreteri Ahmet Çolak, bizzat masasında bana aynen şunu söyledi. Dedi ki, ya Adem biz dedi, evet dedi, faturaları alıyoruz dedi, ama biz dedi, bunları dedi, yeri geliyor 500 bin lira para veriyoruz dedi. Bunu da cebimizden ödeyecek halimiz yok dedi. Bu faturaları da onların yanına koyuyoruz dedi. Sağdan soldan fatura ayarlayıp. Peki bu bilirkişiler hangi bilirkişiler hangi bilirkişiler? Size karşı açılan yolsuzluk davalarının birçok davanın atanmış bilirkişileri mi? bunlara mı para veriyorsunuz? Bu şekilde mi susturuyorsunuz? Davaları bu şekilde mi örtbas etmeye çalışıyorsunuz?”
Hakkında ki yolsuzluk ve diğer iddialara karşı Özçelik-İş sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, yurt dışında olduğu için watsapp yazışmalar üzerinden şöyle yanıt verdi.
“Hepsinden haberim var o iddialar 2 yıldır yargıda takipsizlikle sonuçlandı. İşten çıkarılınca eski yalan ve iftiraları gündeme getirmiş hepsi o. Eskiden bu iftiraları atanların davaları lehimize takipsizlikle sonuçlandı aynı konuları Adem işten çıkartılınca gündeme getiriyor hem eski iftiracılara hem de Adem’e 20’ye yakın dava açıyor bizim avukatlar” dedi.