Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, “Eğitim Sen Samsun Şubesi olarak eşit, özgür, laik, demokratik ve barış içinde yaşam mücadelemizi, çocuklar ve gençlerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, “Eğitim Sen Samsun Şubesi olarak eşit, özgür, laik, demokratik ve barış içinde yaşam mücadelemizi, çocuklar ve gençlerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz. Eşit, özgür bir yaşam ve aydınlık bir gelecek umuduyla gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyoruz” dedi.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının genellikle gençlere övgüler dizilen, gençliğin öneminden bahsedilen bir gün olarak kutlansa da gençlerinin evde, sokakta vb. yerlerde kendilerini geliştirecekleri haklardan yoksun kaldıklarını ifade eden Ersin Gür; “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı ile başlayan ve emperyalistlerce işgal edilmiş bir ülkeyi esaretten kurtarmak için atılan ilk ve en önemli adım olan 19 Mayıs 1919’un üzerinden 104 yıl geçti. Türkiye halklarının emperyalizme karşı mücadelesinin en önemli simgelerinden birisi olan 19 Mayıs, Türkiye gençliğine ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak armağan edildi. 19 Mayıs tarihi, genellikle gençlere övgüler dizilen, gençliğin öneminden bahsedilen bir gün olarak kutlansa da gençlerimiz evde, sokakta, okulda, üniversitede, iş yerlerinde kendini geliştirecekleri imkanlardan ve haklardan yoksun bırakılmaktadır” şeklinde konuştu.
GENÇLİK İMKANSIZLIKLAR İÇİNDE TARİKAT VE CEMAATLERİN ELİNE BIRAKILDI
Ersin Gür: “Oysa, Cumhuriyetin en temel ideali, modern dünyanın bilim, sanat, edebiyat alanındaki gelişmeleri okullar aracılığı ile genç kuşaklara aktarmaktı. Oysa bu ideallerin çok gerisinde gelecek kaygısı içindeki gençlerimiz, tarikat ve cemaat kuşatması altında sindirilmeye karanlığa mahkûm edilmeye çalışılmaktadır. Gelinen noktada eğitim yaratıcı düşünmek yerine ezberleme, dayanışma yerine rekabete neden olurken; sanat, felsefe, müzik gibi alanlarda duyarsız bir gençlik yetiştirilmektedir. Üniversite kazanma odaklı bir eğitimin yol açtığı sonuç, ümitsiz bir gençliğe; üniversite gençliğini bekleyen işsizlik ise ümitsizliği bunalıma dönüştürmektedir. Özellikle eğitimli gençliğimiz yurt dışına çıkmanın yollarını aramaktadır” diye konuştu.
GENÇLİK GELECEKTİR, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ
Türkiye’de gençliğin önemli bir kısmı uyuşturucu, çeteleşme vb. etkenlere yönelmekte hatta yönlendirilmekte olduğunu vurgulayan Gür; “Türkiye’de gençlik, bir bütün olarak, geleceksizliğin kendisine kader olarak dayatıldığı nitelikli eğitim olanaklarından yoksun ve umutsuzluk içindedir. Toplumsal yozlaşma ve çürüme en çok gençleri etkilerken, gençlik eşit olmayan koşullara, geleceksizliğe mahkûm edilmektedir. Türkiye’de gençliğin önemli bir kısmı uyuşturucu, çeteleşme vb. etkenlere yönelmekte hatta yönlendirilmektedir. Özellikle kentlerin yoksul kesimlerinde, eğitim hakkından yoksun, yoksulluk içinde hayata atılan ve iş bulma olanakları son derece kısıtlanmış olan emekçi gençlik yığınları, her tür gerici, ırkçı, şoven propagandaya maruz kalmaktadır. Bunun yanında uyuşturucunun, adi suçların en açık hedefi yine gençlik olmaktadır. Hem eğitimli hem de eğitim hakkından yoksun bırakılan gençlik arasında işsizlik oranı hızla artmakta, geçim şartları zorlaşmakta ve gençlerimiz gençliklerini yaşamaktan çok uzak koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Türkiye gençliği, adeta işsizlik ve güvencesizlik batağına saplanmış durumdadır. Ataması yapılmayan yüz binlerce genç öğretmen atama beklerken, özel sektörde ve ücretli olarak çalıştırılan öğretmenler ya asgari ücretin altında ya da kendi mesleği dışında başka işlerde çalışmak zorunda bırakılmaktadır” şeklinde ifade etti.
GENÇLİK ‘UCUZ EMEK’ VE ‘SÖMÜRÜLECEK KAYNAK’ OLARAK GÖRÜLEMEZ.
Gençliğin sömürülecek ucuz ekmek olmadığını anlatan Ersin Gür şunları söyledi; “Gençlerin eğitim hakkından kamusal bir anlayışla eşit ve parasız olarak yararlanması, gençliğin laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitliğini sağlamaya dönük bir eğitim almalarının sağlanması, onların ekonomik ve sosyal açıdan özgürleşmesi için son derece önemlidir. Gençlik ‘ucuz emek’ ve ‘sömürülecek kaynak’ olarak görülemez. Oysa ki bugün MESEM kurslarıyla 1,5 milyon öğrencimiz örgün eğitimden uzaklaştırılarak devlet eliyle ucuz işgücü olarak piyasaya sunulmaktadır. Gençlerin insan onuruna yaraşır koşullarda üretim içinde olup iş güvencesine sahip olmaları ve onurlu bir yaşam sürmeleri için gerekli adımlar atıldığında gençlerin içine itildiği karamsarlığın önüne geçilebilecektir.”
GENÇLER GELECEKLERİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN 28 MAYIS’ TA OY VERECEKLER.
Ersin Gür açıklamasının sonunda şunları söyledi. “28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde gençlerimiz, geleceklerini çalanlara yok edenlere karşı aydınlık güzel günler ve onurlu bir gelecek için sandıklara sahip çıkacaklar ve oy vereceklerdir.
Eğitim ve bilim emekçilerinin mücadelesi, aynı zamanda çocuklara ve gençlere onurlu bir gelecek bırakma mücadelesidir. Eğitim Sen Samsun Şubesi olarak eşit, özgür, laik, demokratik ve barış içinde yaşam mücadelemizi, çocuklar ve gençlerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz. Eşit, özgür bir yaşam ve aydınlık bir gelecek umuduyla gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyoruz.”
