16 Aralık 2023 Cumartesi günü 32401 sayılı Resmi Gazetede “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” yayımlanmıştır.
İlaca erişimin sebebinin eczacılar olmadığını sağlık sisteminden kaynaklandığını anlatan Samsun Eczacı Odası başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan şunları söyledi.
Bu kararda;
3) Kararın yürürlük tarihi 25 Aralık 2023 olarak açıklanmıştır.
Özet olarak ilaç fiyatları % 25 – 26 aralığında artacaktır.
Özellikle 2001 yılı pandemi dönemi sonrası emtia fiyat artışı ve asgari ücret artışları ile işletmelerin olağan masraf artışları göz önüne alındığında son yıllardaki Euro Kuru değerlendirmeleri ve ilaç fiyat artışları piyasanın altında kalmıştır.
Hastalarımızın ilaca erişiminin zorlaşmaması düşüncesiyle İlaç fiyatlarında bir artış olması istemesek de 1 Euro = 32 TL’ye yaklaşan gerçek değer yerine ilaç fiyatlandırılmasında 1 Euro = 17,5483 TL olarak hesaplanması zamanla ilaçların bulunurluğunu etkileyebilecektir.
Basit bir tabloyla açıklamak gerekirse tüm ilaç üreticilerinde, ecza depolarında ve eczanelerde ciddi anlamda gelir gider uçurumu oluşmaktadır. Bu durum da yerli üretim, dağıtım ve perakende kanalları başta olmak üzere ilaç üreticilerini, Ecza Depolarını ve Eczaneleri her geçen gün biraz daha zora sokacaktır.
Ecza Depolarının karlılıkları ortalama olarak %1 in altında artmıştır. Ancak karlılıkları belirleyen fiyat baremleri değiştirilmemiştir. Yani 2004 yılındaki 100 TL ve 200 TL ile, bugünkü 100 TL ve 200 TL aynı değerde değildir. Bu nedenle bu baremlerin de değişmesi adaletli olacaktır.
Yayımlanan ilaç fiyat kararnamesinde Eczacıları yakından ilgilendiren karlılık oranlarının ve karlılığı belirleyen baremlerin değişmemiş olması sağlık sisteminin kılcal damarları olan eczacılar ile eczanelerini artan maliyetler sebebiyle ayrıca olumsuz etkileyecektir. İlaç Fiyat Kararnamesinde eczacıları ilgilendiren bölümün değişmemiş olması da adaletli olmamıştır.
Son olarak, değişikliğin yürürlüğe giriş tarihinin yayımlandığı tarihten 9 gün sonrası olarak belirlenmiş olmasının ortaya çıkardığı kaosun sorumlusu eczacı değildir. En üzücü olanı ise tüm bunları defalarca dile getirmiş olmamıza rağmen çözüm önerilerimizin dikkate alınmamasıdır. Önümüzdeki süreçte tüm bunların dikkate alınarak sağlık sistemimizin halk sağlığı açısından daha sürdürülebilir hale getirilmesini temenni ediyoruz.