Elektrik dağıtım şirketlerinin 1 Ekim 2013 tarihinde tamamıyla özelleştirilmesinden bu yana elektrik dağıtım hizmetleri, 21 dağıtım bölgesinde tekel konumunda olan özel şirketler tarafından verilmektedir.
Mehmet Rebii Özdemir
SAMSUN- Samsun EMO (Elektrik Mühendisleri Odası) Şube Başkanı Tarık Tarhan EPDK’nın uygulamalarıyla ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi. “EPDK, dağıtım şirketlerinin hizmet performanslarını objektif kriterlerle değerlendirerek sonuçlarını kamuya şeffaf olarak sunmamaktadır. Dağıtım şirketlerinin halka sundukları hizmet performanslarının değerlendirmeleri (fayda/maliyet analizleri) sağlıklı yapılmamakta ve halk mağdur edilmektedir. Elektrik enerjisinde ucuzluk, kalite, çevrenin korunması vs. gibi söylemlerle yapılan özelleştirme işlemlerinde hiçbir argüman doğrulanmamıştır. Aksine halka pahalı, kalitesiz bir elektrik hizmeti sunulmuştur. EPDK’nın 7 yıllık performansına bakıldığında, şeffaflıktan ve kuruluş amaçlarından kopmuş bir kurum söz konusudur” diye konuştu.
ELEKTRİKTE SERBEST PİYASANIN TANIMI: GELİRLER CEBE, GİDERLER HALKA
EMO Samsun Şube Başkanı Tarhan açıklamasını şöyle sürdürdü. “(7 yıllık tüketici enflasyonunu hesapladınız sanırım. Enflasyonun ne kadar arttığına ilişkin bir cümle yazılabilir mi?) EPDK’nın 1 Ekim 2013 tarihinde 7 yıl önce ilan ettiği dağıtım bedeli kilovatsaat (kWh) başına 7,76 kuruş iken tüketici enflasyonuna göre 16,54 kuruş olması gerekirken enflasyon değerlerinin yüzde 28,4 daha üzerinde bir zamlanmayla bugün 21,24 kuruşa çıkmasına sebep olmuştur. Ayrıca EPDK elektrik faturalarında; kayıp – kaçak, dağıtım, perakende satış hizmetleri, iletim bedelleri için ayrı ayrı birim fiyat belirlerken, son 1 yıldır faturalarda bu kalemlerin tümünü görünmez hale getirerek dağıtım bedellerinin ve kayıp kaçak bedellerinin hesaplanamaz olmasını sağlamıştır. Kısacası EPDK halkın bilgi alma, hangi enerji giderine ne kadar ödediğini öğrenme hakkını da yok ederek şeffaflıktan tamamen uzaklaşmıştır. EPDK’nın 19 Aralık 2015 tarih ve 29567 sayılı Resmi Gazete’de ile yayımlanan “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliği” kapsamında özel dağıtım şirketlerinin seminer, panel ve konferans, sosyal sorumluluk, reklam, dernek, sendika ve oda aidatları, temsil ve ağırlama, danışmanlık, bağımsız denetim ve mali müşavirlik giderleri, yönetim ve destek hizmetleri giderleri gibi dağıtım sisteminin kullanımı ile doğrudan ilgisi olmayan giderlerin yüzde 7’ye kadar artırılarak elektrik faturalarına yansıtılmasına olanak sağlanmış ve şirketlerin keyfi giderleri halkın sırtına yüklenmiştir. EPDK’nın 19 Kasım 2020 tarih 31309 sayı ile Resmi Gazetede yayınlanan “Dağıtım Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’i ile “Düzenleme esas İşletme Gideri Hesaplamaları” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. “Denetim, danışmanlık ve müşavirlik giderleri, dava, mahkeme, avukatlık, icra ve arabuluculuk giderleri, dernek aidat giderleri, temsil ve ağırlama giderleri, noter giderleri, ilan giderleri, emsal kararlar dikkate alınarak ödenenler de dâhil olmak üzere mahkeme kararı gereği oluşan tazminat harici giderler için, söz konusu giderler ile kontrol edilemeyen işletme giderleri dışarıda tutularak belirlenen düzenlemeye esas işletme gideri %7 artırılır.” Bugün tartıştığımız %7 lik giderler 2016 yılından bu yana faturalara gizlenmiş olarak yansıtılmaktadır, bazı giderler çıkarılmasına rağmen %7 lik oran korunarak önümüzdeki yıllarda da halkın cebinden alınmaya devam edilecektir, tek tek anlattığımız bu giderlerin işletme ile ilgisi yoktur ve kaldırılmalıdır. Görüleceği üzere EPDK’nın oluşturduğu elektrik piyasasında; Gelirler cebe, giderler halka” dedi.
