ZMO GENEL MERKEZ BAŞKANI SUİÇMEZ; HAL İÇİN ALTERNATİF ALAN BULMAK BİZİM DEĞİL BAKANLIĞIN GÖREEVİDİR!

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun Bafa ilçesi Türbe mahallesinde Samsun büyükşehir belediyesinin HAL projesinin dün hava muhalefeti nedeniyle akşam saatlerinde Samsun 3. İdare mahkemesi heyeti ve 5 kişilik bilirkişi geç saatte keşif alanına gelerek keşif yaptılar. Keşif yerine gitmeden önce TMMOB Ziraat Mühendisleri Genel merkez yönetim kurulu başkanı Baki Remzi Suiçmez, Samsun ZMO’da yaptığı basın açıklamasından sonra Samsun 3. İdare mahkemesi heyeti ve bilirkişi heyeti gelmeden HAL binası yapılması planlanan yerde Türbe halkına hitaben bir konuşma yaptı.

BAFRA OVASINA DOKUNMAYIN! 

Ziraat Mühendisleri Odası genel merkez yönetim kurulu üyesi Baki Remzi Suiçmez’in yaptığı açıklamasının öne çıkan başlıkları şu şekilde; “Tarımsal üretimin ön koşulu topraklarımız, meralarımız, zeytinliklerimiz, dikili alanlarımız büyük ova koruma alanlarımız maalesef ülke düzeyinde çok ciddi bir tehdit altında. Bugün Samsun Bafra’da bilime karşı, anayasa ve yasalara karşı, kamu yararı ve toplum çıkarıma aykırı kararlarla yaşanabilecek toprak katliamını önlemek için buradayız. Bu haklı mücadelede de emeği geçen herkese Şubemize, çevre örgütlerine ve duyarlı basına ve direnen yerel halka sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. 2021’de şu an Bafra’da ki olayla ilgili yazışmalarımıza baktım birlikte ve Hasan Çobancı başkanımızla bu dava sürecince emeklerini Hasan Çobancı başkanımızı özlemle anıyoruz, ruhu şâd olsun. Samsun ili, Bafra ilçesi, Türbe Mahallesinde bildiğimiz köy alanı basın aracılığıyla duyurmak için birkaç ayrıntıya girmekte yarar var. Burası Bafra Büyükova sınırları içerisindeki Tarım ve Orman Bakanlığı ülkemizde çok sayıda Büyüova koruma alanı ilan etmekte ve bu alan bir yerde tarımsal Sit alanı olarak yapılaşmaya açılmakta ve öngören yerler. 18,8673 hektar (188.673 m2) alan, burada Samsun Büyükşehir Belediyesi sebze, meyve hali yapmak istiyor. Toprak Koruma Kuruluna götürüyor bu odamız ve Tema vakfının şerhine rağmen, Toprak Koruma Kurulundan olumlu görüş çıkıyor. Bu kararın bakanlığa gidip, bakanlık tarafından uygun bulunmasıyla, idari işler tesis edilir diye biz avukatımız Zuhal hanım ile birlikte bu kararın iptali için davamızı açıyoruz. Bu aşamada mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar veriyor” şeklinde ifade etti. 

BİRİNCİ SINIF TARIM ARAZİSİ BÜYÜK OVA KORUMA ALANI İHLAL EDİLMİŞ!

Ziraat Mühendisleri genel merkez yönetim kurulu başkanı Suiçmez; “Alternatif alan be kamu yararı kavramları, tartışılır, alternatif alanlarda bulmak 5403 sayılı Toprak Koruma Arazi, kullanım kanununa göre bakanlığın görevidir. Bakanlık bu görevini ihmal edip, görmezlikten gelmesi üzerine Samsun şubemiz değişik alternatif alanları mahkemeye sundu. Buna karşı davalı idare bunların alternatif alan olamayacağı şeklinde yazılı cevap verdi. Bu süreçte büyükşehir belediyesi TKK (Toprak Koruma Kurulu) kararına karşıda açtığımız davaya müdahil oldu. Aynı zamanda da Bafra’da, yeni bir toptancı halinin kurulmasına ilişkin belediye meclis kararı gündeme getirdi. Odamız ikinci bir dava da bu karara karşı yaptı. O bölümle ilgili mahkemede, var. Avukatımızdan alabilirsiniz. Daha sonra cevap verdi ve 28 Aralık 2022’de bugün davanın keşfi görülecek 5 adet bilirkişiyle birlikte. Öğleden sonra alanda olacağız. Herkesin bildiği bir gerçek, tarım dışına çıkarılmaya çalışılan arazilerin mutlak tarım arazisi, sulu tarım arazisi, birinci sınıf tarım arazisi olduğu ve Büyükova koruma alanı ihlal edilmiş, yani korunan alan statüsünde olan bir alan. Bu konu tartışma sınırları içinde kaldığı konusunda bir tartışma kabul etmez” diye konuştu. 

TARIM FUARINDA ZMO OLARAK KONUŞMAMIZA SAMSUN VALİSİ İZİN VERMEDİ!

ZMO  başkanı Baki Remzi Suiçmez Samsun’da açılan tarım fuarında konuşmalarına Samsun valisinin izin vermemesini şöyle eleştirdi. “Nitekim Toprak Koruma Kuruluna sunulan etüt raporunda da,  bu ayrıntıların da hepsi var. Sorun şurada, şu an Bafra’da yaşanan süreci biz daha önce de Çarşamba, Terme ve Tekkeköy’de yaşadık. Hepsinin hakkında odamızın açtığı davalar var. Defalarca yargıdan dönen kamu yararı kararına karşı yargı üstün kamu yararına toprakları koruma olduğunu söyleyecek. Alternatif alan varlığı yokluğu tartışıldı. Çoğu zamanda alternatif alan getirilemeyen Toprak Koruma Kurulu aceleyle bu kararlar çıkarıldı. Bugünkü keşifte de alternatif alan var mı soruşturulması gündemde. 2009 yılında Samsun Terme’de Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali kurulması gündeme geliyor. Odamız dava açtı. İdare mahkemesi bozma kararı verdi. Daha sonra ikinci bir karar verdi. İdare mahkemesi kararları bizim itirazlarımız, bakanlığın itirazları sonunda 2013 yılında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurul yani en üst kurul, Terme’de ki bu santralin yapımının hukuksuz olduğuna karar verdi. Ama maalesef bu süreçte yargı kararlarına karşın bu santral faaliyete geçti.   Daha sonra yine Samsun özelinde hepimizin bildiği bir konu var. Lojistik Köy, buna yönelikte yine odamız dava açtı. Samsun Tekkeköy’de, önce kabul edildi, reddedildi, yürütme durduruldu, değişik aşamalardan sonra, şu anda bir iptal kararı var. Danıştay’da bu süreç devam ediyor. İşin garibi Samsun Fuarına geldiğimizde, fuarda konuşma hakkımız varken, son anda bize konuşma hakkı verilmedi. Fuar temsilcilerine sorduk, vali bey ve Ziraat Odası ve Ziraat Mühendisleri odasının konuşmasını istemediğini söyledi. Çünkü biz bu konuyu gündeme getirecektik, çünkü sayın vali yargı kararları yokmuş gibi lojistik köyün daha da genişletileceği yönünde orada kamuoyuna açıklama yaptı. Bu konuda halen yargıda bitmedi henüz ama fiili olarak, yürürlükte” şeklinde konuştu. 

ANAYASA VE YARGI KARARLARI HERKESİ BAĞLAR!

“Bir başka boyut, Çarşamba ovası, Bafra ovası gibi en gelişmiş ovalardan birisidir. Çarşamba ovasında da Biokütle Enerji Santrali var. ÇED gerekli değildir kararı iptal edildi. Danıştay kararı bozdu. Yine alınan kararlar, ara kararlar, en son Samsun 2. İdare Mahkemesi 2. Kez burayı iptal etti. Mühür söküldü, sökülmedi tartışmalarını gerek basında sizler iyisini biliyorsunuz. Maalesef Anayasaya göre yargı kararları herkesi bağlar. Ama defalarca hukuka karşı hile yöntemine başvurulması kabul edilemez. Anayasal hukuk devletinde Anayasa ve yasa maddeleri herkesi bağlar ve uygulamak kamu yönetiminin görevleridir. Toprak mülkiyeti başlıklı 44. Madde, toprağın verimli işletilmesini korunmasını 45. Madde tarım arazileri ile çayır meraların amaç dışı kullanımı ve tahribinin önlenmesini, 56. Madde herkesin sağlıklı çevrede yaşama hakkının, 166. Madde ülke düzeyinde, tarım, sanayi ve diğer sektörlerin, dengeli ve uyumlu bir şekilde gelişmesini, gündeme getirir” diye ifadelerde bulunan Baki Remzi Suiçmez,

“Anayasa kararlarının dışında, 2005 yılında çıkan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi kullanımı kanununa bunun bir yönü çok nettir ana amacı toprağı korumaktır. İlgili maddelerinden biride, Büyükova koruma alanlarını tespit edip koşulsuz tarımsal üretimde tutmak. Maalesef yasada defalarca çıkarılan, istisnalarla yaşamın özüne aykırı olarak, tarım dışı amaçlı kullanımlara olabildiğince yol açılacak hükümler konuldu. Bunlardan biride değişik bakanlıkların verdiği kamu yararı karşısına geçerli karar olarak gündeme gelmesi. Verimli tarım alanlarını, Büyükova koruma alanlarını, meraları, zeytinlikleri, dikili tarım alanlarını koşulsuz korumak en başta Tarım ve Orman Bakanının görevidir. Toprakları ve tarımsal üretim alanlarını koruyacak şekilde başta kullanım amaçlarına yönelik, yer tahsislerini içeren Arazi Kullanım Planlarını ivedilikle hazırlamak 5403 sayılı yasa gereği Tarım ve Orman Bakanlığının görevidir.  Ülkemizde toprakların tarım dışı başka amaçlı kullanımlara karşı rant ve çıkar olmamalıdır. Bilimsel olarak uygun alanda uygun yer seçimi olmalıdır. Oysa yaşanan süreçte, her yerde en verimli tarım arazileri, kolayca tarım dışına çıkarılarak, amacı dışına kullanılabiliyor” ifadelerde bulundu.

ÜRETMEZSEK TÜKETEMEYİZ, TÜKENİRİZ…

Eleştirilerine ve tepkilerine devam eden Baki Remzi Suiçmez, sözlerini şu ifadelerle devam ettirdi. “Bugün burada oma gerekçemiz olan Bafra ovası ayrıntılı olarak da daha önceki açıklamalarda bu projede de dava metnimizde de son derece verimli ve çok önemli tarımsal üretim alanıdır. Çeltik, buğday, yazlık, kışlık sebzeler başta olmak üzere yılda en az 2 alınabileceğini herkes biliyor. çok verimli alüvyal topraklardan oluşmuştur. Böyle bir alanın betonlaştırılması kabul edilemez. Bakanlık Samsun ili tarımsal eylem planı hazırladı. 2022-2026 verilerine göre Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü sayfasında var. Buraya bakarsak Bafra ilçesindeki tarımsal alan değişimi, 2004 yılına Bafra’da 683.480 dekar tarım arazisi varken, 2020 yılında 612.582 dekara düşmüştür. Yani bakanlık diyor ki, Samsun ilinde  % 6.5 Bafra’da da yüklü bir şekilde tarım alanlarında bir azalma var. Büyükşehir/Bütünşehir yasasının verdiği yetkiyle Samsun büyükşehir belediyesine tarım alanlarını imara açarak yok etmeye çalışmasının bugün somut bir örneği ile karşı karşıyayız. Yöre halkıda söylüyor bizde söylüyoruz. Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak, sanayileşmeye karşı değiliz. Enerji yatırımlarına karşı değiliz, sebzelerin, meyvelerin değerlendirilmesi hallere karşı değiliz. Biz verimliliği düşük alternatif alanlar varken, ısrarla verimli tarım alanları üzerine kurulan hallere karşıyız. Bu konuda da hukuki ve toplumsal mücadelemizi sürdürmekten geriye adım atmayacağız. Pandemiyi yaşadık, kuraklığı yaşadık, Rusya, Ukrayna savaşından, gemilerle gelecek olan ürünleri bekler olduk. Oysa bu doğru tarım politikalarıyla bu ürünlerin pek çoğu ülkemizin verimli alanlarında Bafra ovasında rahatlıkla üretilebilir. Bugün gıda sorunu yaşıyoruz. Diğer sorunlar yanında biz şunu söylüyoruz.  

Üretmezsek tüketemeyiz,  tükeniriz.  Tarım alanları betonlaşırsa Hale girecek tarımsal ürün bulamayız. Tarım varsa hayat var demek çözüm değildir. Siyasilerin hamasi söylemler değil içeriği dolu ve somut olarak üretim alanını ve üreticiyi korumaya yönelik eylemleri yapma zamanı. Toprak varsa yaşam var.  Toprak özgürlük gibidir kaybetmedikçe kıymeti bilinmez” şeklinde ifadelerde bulundu.

 DOST DOST NİCESİNE SARILDIM BENİM YÂRİM KARA TOPRAK DiZİLERİ NE ANLAM İFADE EDİYOR?

Baki Remzi Suiçmez; “Birleşmiş Milletler UNESCO 2023 yılını “Aşık Veysel Yılı” ilan etti. Soruyoruz, “Dost Dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yârim kara topraktır” dizeleri Bafra örneğinde olduğu gibi hukuka ve kamu yararına aykırılıkta ısrar edenler için ne anlam ifade ediyor?  TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, yargı süreci devam eden Bafra Hal alanı dahil ülkemizin her yerindeki üretim alanlarını imar planları sanayi, maden, enerji, eko turizm dahil yalnızca çıkarlarını düşünen şirket ve kurumların kullanımına açan kararlara karşı anayasaya ve kanuna aykırı kararlar alan ve asli görevini yerine getirmeyen Tarım ve Orman Bakanlığını uyarıyoruz.  Tarım ve Orman Bakanını toprakları ve tarımsal Toprakları ve tarımsal üretim alanlarını koruyacak şekilde başka kullanım amaçlarına yönelik yer tahsislerini içeren Arazi Kullanım Planlarını ivedilikle hazırlamak Tarım ve Orman Bakanlığının görevidir. Ülkemizde toprakların tarım dışı başka kullanım amaçlarına tahsisinde temel ölçüt “rant ve çıkar” değil, bilimsel olarak “uygun alanda yer seçimi” olmalıdır. Oysa yaşanan süreçte her yerde en verimli tarım arazileri kolayca tarım dışına çıkarılarak amacı dışında kullanılabiliyor. Bafra ovası çok verimli ve önemli tarımsal üretim alanıdır. Çeltik, buğday, yazlık ve kışlık sebzeler başta olmak üzere yılda 2 ürün alınabilen alüvyal topraklardan oluşan bu alanı betonlaştırmak kabul edilemez. Bakanlık Samsun İli Tarımsal Eylem Planı (2022-2026) verilerine göre Bafra ili tarımsal alan değişimine baktığımızda 2004 yılında 683.480 dekar olan alan 2020 yılında 612.582 dekara düşmüştür. Büyükşehir/Bütünşehir Yasasının verdiği yetkiyle Samsun Büyükşehir Belediyesinin tarım alanlarını imara açarak yok etmeye çalışmasının somut bir örneği ile daha karşı karşıyayız. Biz meyve ve sebze hali yapılmasına karşı değiliz. Verimliliği düşük alternatif alanlar varken ısrarla bu verimli tarım alanları üzerine kurulmasına karşıyız. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanını bilime ve hukuka aykırı bu anlamsız ısrarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Bir kez daha tekrarlıyoruz. Ülkemizde tarımsal üretim alanlarını yok etmeye yönelik yaşanan tüm peşkeşlere, hukuksuzluklara karşı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak tüm illerimizde tüm örgütümüzle birlikte sonuna kadar karşı çıkacağız. Oda’mız yöre halkı ve duyarlı çevre örgütleri ile birlikte bu haklı mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacaktır” dedi. 

ALTERNATİF ALAN BULMA BAKANLIĞIN ASLİ GÖREVİDİR. 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, mahkeme heyeti ve bilirkişi kurulu gelmeden önce Türbe mahallesi sakinlerine ve basın mensuplarına hitaben şu ifadelerde bulundu. “Bugün burada sizlerin, yıllardır işlediğiniz ürettiğiniz, sahip çıktığınız topraklara yönelik rant amaçlı bir talan, projesine karşı, verdiğiniz mücadeleye destek için buradayız. Arkamızda gördüğümüz, alan Bafra ovası içerisinde Büyükova koruma alanı içinde kalan, hemen yanınızda DSİ’nin kanaletlerinde görüldüğü gibi, sulu tarım yapılan, 1. sınıf mutlak korunması gereken bir alan. Böyle bir alanı tarım dışına açmak bu ülkede, bu ülkenin toprağına, bu ülkenin insanına yapılabilecek en büyük ihanettir. Toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu gereği Büyükova koruma alanı ilan edilen bu yerde, TKK’dan (Toprak Koruma Kurulu) tarım dışı amaçlı kullanım izni çıkarılması son derece yanlıştır. Odamızın da şerh koyup yargıya taşıdığı bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığının uygun kararı da son derece yanlıştır. Anayasanın toprakları koruyan 44 ve 45. Maddelerine çevre korumaya ve kişilerin burada kamulaştırılan, mülkleri nedeniyle de mülkiyet hakkına aykırı, anayasaya aykırı, 5403 sayılı toprak koruma kanununa aykırı, bu düzenlemenin yargıdan dönmesi inancıyla açtığımız dava da yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Samsunda daha önce lojistik köyde, Çarşamba Ovasında Biokütle Enerji Santralinde de verdiğimiz hukuk mücadelesinde gördüğümüz hukuka karşı hile, burada da maalesef devam etmekte. Alternatif alan yok dayatmasıyla, buranın tarım dışına çıkarılmasının uygun olduğu şeklinde bir görüş gündemde. Alternatif alan istenirse bulunur. Buranın alternatif olmayan tek kullanım hakkı, 1. sınıf tarım alanıdır ve sürekli olarak üretimde kullanılmasıdır. Alternatif alan bulma görevi de Tarım ve Orman Bakanlığının görevidir. Bu anlamda, gelecek bilirkişilerden alternatif alan konusunda değerlendirmelerini isteyeceğiz. Yargıda istedi. Kamu yararı kavramı, kamu yararı kamunun herkesi tümünü ilgilendiren bir karardır” diye konuştu.

YARGININ DOĞRU KARAR VERMESİNİ BEKLİYORUZ!

ZMO genel merkez başkanı Suiçmez; “Odamızın açtığı davalarda da yargı, özellikle yüksek yargı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ya da Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığının aldığı torak koruma kanuna-una yönelik istismara yönelik, gerekçe olarak kamu yararı kararının geçerli olmadığını topraklarının üreticilerin, üretimde bulunmanın kamu yararı olduğunu gündeme getirdi. Samsun Büyükşehir Belediye başkanlığının yürütmeyi durdurma kararı verilen bir yerde, imar planı değişikliğine gitmesi, hukuka karşı hiledir. Buradan siz değerli üreticilerimizle birlikte, sizlerin hukuk müşaviri, odamızın hukuk müşaviri, Samsun şu başkanımız, Samsun’da ki demokratik kitle örgütleri Samsun Çevre Platformu olarak tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. Bu toprakların talan edilmesine izin vermeyeceğiz. Hem toplumsal mücadelemizi sürdürüp kamuoyunu bilgilendireceğiz, buradaki sorun sadece bu köylünün sorunu değil. Tüm Türkiye’nin sorunudur. Aynı zamanda bu topraklar dünya mirasıdır. Dünyanın sorunudur. Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu aşamada yargının doğru kararı vermesini istiyor, bilirkişilerinde gerçekten vicdanlarına uygun, bilime uygun buranın muta-lak tarım arazisi olduğunu korunması gerektiği konusunda karar vermesini bekliyoruz. Son sözümüzde şu olsun, anayasal ve yasl olarak tarım topraklarını korumak asıl görevi olan, tarım ve orman bakanı Sayın Vahit Kirişçi’ye burada yaşanan talanı rantı, toprak katliamını görüp tarım ve orman bakanı olarak, derhal sürece müdahale etmeli ve buradan hukuksuzluk konusunda bakanlık asli görevini yapmalı. Samsun büyükşehir belediyesi başkanlığından talebimizde şudur. Hal gerekli olabilir ama halin kurulacağı yer burası değildir. Derhâl bu ısrarından bu yanlışından vazgeçmeli. Bu toprakların sürekli üretimde bulunduğu, bu toprakları işleyen halkımızın yöre halkının taleplerinin dikkate alındığı bir süreç içerisinde bu mücadelenin bitmeyeceğini Ziraat Mühendisleri Odası olarak 65 bin üyesi olan bir oda olarak, anayasanın 135. Maddesine göre kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak, doğrudan kamu kuruluşu olmasak bile biz anayasan aldığımız güçle, kamu yararına bu toprakları koruyorsak, doğrudan kamu yönetiminin bakanlıklarında bu Toprakları koruma konusundaki anayasal, yasal zorunluluk olarak görüyoruz. Hukuk mücadelemiz toplumsal mücadelemiz bitmeyecek. Türbe halkı, Türbe köyü sonuna kadar yanınızdayız” dedi. 

Hava Yurduseven Bayzat: “Tarım topaklarının korunması için, elimizden her türlü mücadeleyi vereceğiz. Burada bir hukuksuzluk söz konusu. Burası şu anda herkesin bildiği gibi birinci sınıf tarım arazisi” dedi.

 BUNU 10 YAŞINDAKİ ÇOCUK YAPMAZ!

Türbe mahallesinden Melahat Genç; “Topraklarımızı elimizden almayın. Bizim çocuk çoluğumuz ne yiyecek? Bütün vatandaş niye burada? Köyümüzdeki sabiler ekmek yiyecekler buradan. Ben kınıyorum, kınıyorum. Ben hasta hasta buraya geldim. Aman bizi yanlış duymayın. Yerlerimizi elimizden almayın diyorum. Bunu 10 yaşındaki çocuk yapmaz. Azcıkta bize acıyın. Ben hasta yataktan kalkıp geldim. Hastayım ben, sakın ha sakın, bizi hastanelere düşürmeyin. Hastayız biz, biz topraklardan vazgeçmiyoruz. Daha konuşamayacağım hastayım. Elimizden almayın” dedi.

BU YAŞTAN SONRA HISIZLIK MI YAPALIM?

Türbe mahallesinden Fatma Genç;  “Ben üreticiyim. Topraklar bizim kendi malımız.  Topraklarımız, çalışarak, üreterek çocuk çoluğumuzu, çalışarak okuttuk. Bu yaştan sonra ne yapacağız biz? 57 yaşından sonra kimin yanına sığınacağız? Kimden bir şey isteyeceğiz? Kendimiz çalışıyoruz, kendimiz alıyoruz. Kendimiz üretiyoruz. Zor mu bu kadar?  İleride tapulu köy arazisi var oraya yapsınlar. Orayı istemiyorlar. İllaki burası olacak. Elimizden ekmeğimiz alıyorlar. İllaki bu yaştan sonra hırsızlık mı yapalım? Onu mu istiyorlar? İstemesinler bizden topraklarımızı. Biz istemiyoruz buraya hal olsun. Başka yere yapsınlar bakın ileride yer var oraya istemiyorlar. İllaki burası olacak diyorlar” dedi.

SU SORUNU OLMAYAN BİR YERDEYİZ!

Türbe halkından Mahmut Erol; “Samsun Büyükşehir Belediyesinin Hal projesi kapsamına aldığı arazilerde çiftçilik yapmaktayım. Burada bizim, arazilerimiz 1. Sınıf tarım arazisi. Su sorunu olmayan, hatta yazın, kışın aşırı yağışlardan etkilenmeyen birinci sınıf tarım arazileri. Türkiye’yi diyorlar su fakiri bir ülke, burada Türkiye’nin çoğu tarım alanlarında çiftçiler su bulamadıkları halde, burada herhangi bir kısıtlamaya gidilmiyor. Su zengini bir bölge. Buraların hal yapılıp betonlaşmasına, müsaade etmiyoruz. Hal ihtiyaçtır. Halde tarımda kullanılmayan arazilere yapılırsa ülke menfaatinin daha iyi olur diye düşünüyoruz” dedi. 

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BAŞKANI SEN VARLIKTASIN DARLIKTA OLANIN HALİNDEN ANLAMAZSIN!

Sevgi Kurt; “Sayın devlet büyüklerim size sesleniyorum. Bizim elimizdeki yerimizi almayın. Çoluk çocuğumuzu zaten yetiştirdiğimiz sebzelerle besliyoruz. Samsun büyükşehir belediye başkanı, sana sesleniyorum. Sen varlıktasın darlıkta olanın halini bilmezsin. Sana sesleniyorum. Bu dünya büyük, ama bir gün sende küçüleceksin. Bu Türbe köyünün hakkını nasıl ödeyeceksiniz. Size sesleniyorum sayın devlet büyüklerim bu işe siz el atmanızı istiyoruz. Biz hep bu tarlalardan besleniyoruz. Bunlara sebze yetiştiriyoruz. Bunlar olmasa bu yaşımızdan sonra biz ne yapabiliriz? Yaşlandık biz bundan sonra yemek yiyeceğiz. Cumhurbaşkanım sana da sesleniyorum. Sesimizi duy” dedi.