Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN) – Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanlığı, Silivri, Buca, Kandıra, Döşemealtı başta olmak üzere Türkiye'nin farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan seçilmişler, siyasetçiler, gazeteciler ve yurttaşlara 2026 yılına girerken dayanışma mesajı göndermek amacıyla kartpostal eylemi gerçekleştirdi. CHP'liler, Samsun Büyük Postanesi önünde toplanarak kartpostallarını sıraya girip postaya verdi.
Büyük Postane yanındaki boş alanda düzenlenen basın açıklamasına CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ'ın yanı sıra çok sayıda partili ve yurttaş katıldı. Basın açıklamasını CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ okudu.
Açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi'nin hukukun üstünlüğünü, adaleti, özgürlüğü, can güvenliğini ve insan onurunu siyasetin üzerinde gören bir anlayışın temsilcisi olduğu vurgulandı. Türkiye'de temel insan haklarının tartışmalı hale getirildiği, adil yargılanma hakkının ise siyasi hesapların gölgesinde ağır biçimde zarar gördüğü ifade edildi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen davalarda yaşanan peş peşe hâkim değişikliklerinin adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşıdığı belirtilirken, millet iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarına, siyasilere, belediye bürokratlarına, halkın haber alma hakkını savunan gazetecilere ve sefalet ücretlerine itiraz eden gençlere yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaların kamu vicdanında derin yaralar açtığı kaydedildi.
Ağır sağlık sorunları bulunmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın cezaevinde tutulmasının, Anayasa Mahkemesi'nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin oy birliğiyle aldığı karara rağmen Tayfun Atalay'ın tutukluluğunun sürdürülmesinin hukukla, insan haklarıyla ve vicdanla bağdaşmadığı ifade edildi.
Yaşam hakkı, sağlık hakkı ve insan onurunun hiçbir siyasi hesabın konusu yapılamayacağı vurgulanan açıklamada, mücadeleden geri adım atılmayacağı belirtildi.
Samsun'dan yapılan çağrıda, yeni bir yıla girilirken demir kapıların ve tel örgülerin ardında bulunanlara seslenildiği belirtilerek, ülkenin vicdanının cezaevlerindeki tutuklularla birlikte olduğu ifade edildi. Adalet talebinin, halk iradesinin ve özgürlük arzusunun hiçbir duvarın ardında hapsedilemeyeceği kaydedildi.
Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının, siyasetçilerin, düşüncesini ifade eden gençlerin, kamu yararını savunan gazetecilerin ve yurttaşların cezalandırılmasının kabul edilemeyeceği belirtilirken, bu kişilerin ülkenin onurlu geleceği için bedel ödeyenler olduğu ifade edildi. Adaleti savunanların tarihe onurlarıyla yazılacağı, kendi halkına zulmedenlerin ise bıraktıkları acıyla anılacağı vurgulandı.
Açıklamada, Samsun'dan Silivri'ye, Buca'ya, Kandıra'ya, Döşemealtı'na ve haksız ve hukuksuz biçimde tutulanların bulunduğu tüm cezaevlerine uzanan dayanışmanın sürdüğü ifade edildi. Tutukluların sağlık ve morallerinin önemine dikkat çekilirken, en kısa sürede özgürlüklerine kavuşmaları ve görevlerine dönmeleri için mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği kaydedildi.
Basın açıklamasında, 2026 yılı için hukuksuzluğun sona erdiği, seçilmişlerin, gazetecilerin ve halk için çalışanların özgürce görevlerine döndüğü, adaletin yeniden tesis edildiği ve emekçinin açlıkla sınanmadığı bir Türkiye temennisi dile getirildi. Açıklama, 2026 yılında sandığın halkın önüne gelmesi ve siyasi iradenin özgür biçimde tecelli etmesi vurgusuyla sona erdi.