Tarih: 20.11.2025 20:12

“Gençler, emekliler, çocuklar geleceğini göremiyor” – KESK Samsun’da ses yükseltti

Facebook Twitter Linked-in

Haber: Mehmet Rebii Özdemir 

(SAMSUN) – KESK Samsun Şubeler Platformu, Bulvar AVM önündeki basın açıklamasına Miting Düzenleme Kurulu üyelerimiz, ESM Genel Başkanı Mehmet Coşkun Doğanay ve  SES Merkez Kadın Sekreteri Nursel Yücesoy  çok sayıda sendika, meslek odası, siyasi parti ve yurttaşın katılımıyla basın açıklaması düzenleyerek 22 Kasım'da yapılacak bölge mitingine çağrı yaptı. KESK Samsun Dönem Sözcüsü İsmail Yavuz ve KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak'ın konuştuğu açıklamada, "Yoksulluğu derinleştiren, kamu hizmetlerini çökerten bu bütçeye onayımız yok" mesajı verildi.

  "Emekten yana hürriyet istiyoruz"

Konfederasyonumuzun Eş başkanı Ayfer Koçak burada. Kendilerine hoş geldiniz diyorum. Ayrıca iş kollarımıza bağlı MYK üyelerimiz burada. Kendilerine hoş geldiniz diyorum.
Cumartesi günü hep birlikte ve emekten yana bir hürriyet istiyoruz. Tüm siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin alanlara bekliyoruz.  

"Bütçeden hakkımızı istiyoruz"

Biz ne zaman bütçeden hakkımızı istesek, "bütçe imkânları kısıtlı" diyenlere karşı biz bütçeden hakkımızı istiyoruz.
Bizden toplanan vergileri bir avuç azınlığa, rantiyeye, sermayeye peşkeş çekenlere karşı biz bütçeden hakkımızı istiyoruz.

  "Halk enflasyonla yoksullaştırılıyor"

Bu ülke çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan enflasyon üzerinden yoksullaştırılan bir ülke.
Bu ülkede emekliler geleceklerini göremiyor. Bu ülkede gençler geleceklerini göremiyor.
Bu ülkede çocuklar geleceklerini göremiyor. Bu ülkede kadınlar geleceklerini göremiyor.

 "Her yıl bin 800 işçi iş cinayetlerinde ölüyor"

Ve bu ülkede her gün işçilerimiz katlediliyor.
Yıllık olarak bin sekiz yüze yakın işçi kardeşimiz, işçi yoldaşımız sermayenin şartları altında ne yazık ki katledilip yitip gidiyor.
Ben onların, hem kadınlarımızın hem işçilerimizin yürüttükleri mücadelede her birine şimdiden saygılar diliyorum.

 "Avrupa Birliği'nde en yüksek enflasyon bizde"

Ülkemiz en yüksek enflasyon sıralamasında Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sırada.
Neredeyse mevcut hükümet enflasyonla övünecek durumda.
Bu ülke üç çocuktan birinin okula aç gittiği bir ülke.

 "Çocukları ve gençleri aç bırakmaya hakkımız yok"

Biz eğitim emekçileri olarak, sağlık emekçileri olarak, kamu emekçileri olarak;
ülkemizin geleceğini kuracak olan çocuklarımızı gençlerimizi bu şekilde aç ve yoksul bırakmaya hakkımızın olmadığını düşünüyoruz.

 "Gençler geleceğini yurtdışında arıyor"

Bu ülke iki milyon gencin ne eğitimde ne istihdamda yer aldığı bir ülkedir.
Bu nedenle gençlerimiz geleceklerini yurt dışında aramak zorunda kalıyor.

 "Emekliler ve kamu emekçileri yoksulluk sınırının altında"

Her dört emekliden biri açlık sınırının yarısına denk gelen bir aylıkla yaşam mücadelesi veriyor.
Ortalama kamu emekçisi maaşlarının yoksulluk sınırının yarısına indiği bir ülke…

  "İş cinayetlerinde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz"

Çalışanların hayatının hiçe sayıldığı iş cinayetlerinde Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada olan bir ülkeyiz.

  "Bu bütçede özelleştirme artıyor, kamu payı azalıyor"

Özelleştirme hedefi 2025 yılına göre beş kattan fazla arttırılarak 185 milyar TL'ye çıkarılıyor bu bütçede.
Bu devasa artışlar nereden geliyor?
Köprüler, otoyollar başta olmak üzere sata sata bitiremedikleri kamunun elinde kalan son varlıkları da sermayeye ve yandaşlara peşkeş çekileceğini gösteriyor.

 "Ne kamu hizmetine ne yatırıma pay ayrılıyor"

Dolayısıyla ne kamu hizmetlerine, ne kamu yatırımlarına, ne de istihdama bu bütçede pay yok.
Halk gün geçtikçe yoksullaştırılıyor, açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor.

 "22 Kasım'da meydanlarda olacağız"

Söylenecek çok söz var.
Ve bu sözü biz 22 Kasım Cumartesi günü bölgeden gelen arkadaşlarımızla beraber alanlarda ve en sonunda Cumhuriyet Meydanı'nda söyleyeceğiz.
Hepinizi bu mitinge davet ediyoruz.

  

KESK Eş genel başkanı Ayfer Koçak'ın konuşmasında şunları ifade etti. 

 "Halk bütçe tartışmalarından dışlanmış durumda"

Biz her yıl bütçe dönemine giderken bazı eylemlikler gerçekleştiriyoruz.
Bu eylemlikleri gerçekleştirmemizin en önemli sebebi halkımızın artık bütçe tartışmalarını hiç takip etmeye ihtiyaç duymuyor olması.
Çünkü halkın kendisiyle ilgili kararlara müdahale edemediği bir ülkede yaşıyoruz.

  "Samsun halkı da bu bütçeye onay vermiyor"

Elbette Samsun halkı, diğer illerde olduğu gibi seçim dönemlerinde çeşitli saiklerle oy veriyor.
Ama biliyoruz ki hangi partiye oy verse de yoksul emekçiler bu bütçenin kullanım biçimine onay vermiyor.
Çünkü bu bütçe halkı her yıl biraz daha yoksullaştırıyor.

 "Kamu emekçisi için ev almak hayal oldu"

Bundan 15 yıl önce iki kamu emekçisi rahatlıkla ev alabiliyordu.
Bugün kamu emekçilerinin maaşlarıyla ev alması hayal bile değil.

 "Emeklilik açlık sınırının altına düşürüldü"

Emeklilik o kadar zorlaştırıldı ki, emekliler açlık sınırının altındaki ücretlerle yaşamaya mahkûm edildi.
Bu, emekli olma hakkımızın elimizden alınması anlamına geliyor.

 "Ülke çalışan emekliler ülkesine dönüştü"

İnsanlar emekli olduğunda bile çocuklarını okutabilmek için — çünkü çocuklar da işsiz — ikinci, üçüncü işlerde çalışmak zorunda kalıyor.

 "25–30 yaş arası üniversiteli gençler en büyük işsiz grubunu oluşturuyor"

Üniversite bitirmiş gençler 25–30 yaş aralığında en büyük işsiz grubunu oluşturuyor.
Genç işsizliği %35.
Kadın işsizliği %40'larda.

 "Bütçeyi biz oluşturuyoruz ama bize harcanmıyor"

Kurumlar vergisinin payı sadece %11.
Bütçenin %50'den fazlası dolaylı vergilerden geliyor ve bu vergileri maaşıyla geçinen bizler ödüyoruz.
Elektrikten ekmeğe, sudan ulaşıma kadar her şeyden vergi ödüyoruz.

 "Kamu yatırımları azalınca hizmet çöker"

Her yıl azaltılan kamu yatırımları bu yıl da azaltılacak.
Hastanelerde bir tetkik için 6 ay sonraya randevu verilmesi, kamu yatırımlarının azaltılmasının sonucudur.
Yatırımların azalması genç istihdamının da önünü kapıyor.

 "Bu ülke kendi kendine yetebilen bir ülke ama yoksullaştırılıyor"

Bu ülke coğrafi koşulları, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla kendi kendine yetebilecek ülkelerden biridir.
Eğer bu kadar yoksullaşıyorsak bunun sorumluları vardır.

 "Değişimi birlikte yaratabiliriz"

Halkın büyük bölümü bizden umut bekliyor.
Değişebileceğine inandıkları anda yanımızda olacaklar.
Bu yüzden yan yana gelmekten başka şansımız yok.

 Samsun halkını Cumhuriyet Meydanı'na çağırıyoruz"

Bu nedenle Samsun halkını 22 Kasım'da Cumhuriyet Meydanı'nda birlikte olmaya davet ediyoruz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —