Tarih: 06.12.2025 21:30

Atatürk Kadını Seçen Değil, Eşit Kıldı

Facebook Twitter Linked-in

Haber: Hatun Özdemir

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şubesi Başkan Yardımcısı Havva Kocakaya, 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı'nın verilişinin yıldönümü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, kadın haklarının bir "lütuf" değil, Cumhuriyet devriminin temel direklerinden biri olduğunu vurguladı. Kocakaya, Atatürk'ün kadınlara tanıdığı siyasal hakların bugün hâlâ yeterince kullanılmadığına dikkat çekerek, kadınların kamusal alanda daha güçlü temsil edilmesi gerektiğini  selamladıktan sert ifadelerle dile getirdi.

Değerli Şube Başkanım,
Kıymetli yönetim kurulu üyelerimiz
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyemiz, Milletvekilim
CHP İl Başkanım,
Atakum İlçe Başkanım,
Atakum Belediye başkan Vekilim
Belediye Meclis Üyelerimiz,
Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarımız,
Sivil toplum kuruluşlarının değerli başkan ve üyeleri,
Basınımızın kıymetli temsilcileri
ve çok değerli ADD üyelerimiz ve siz değerli konuklarımız;

Biz kadınların bu onurlu gününde yanımızda olup gücümüze güç kattığınız için, Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi yönetim kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün burada, yalnızca Türk demokrasisi için değil, insanlık tarihi için de büyük anlam taşıyan bir günü anmak üzere toplandık. 5 Aralık 1934… Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanındığı, Cumhuriyetimizin yüz akı olan devrimlerin en parlaklarından birinin yıl dönümü.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha Cumhuriyet ilan edilmeden kadınların toplumdaki yerinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirmiş; kadınların özgürleşmesini, çağdaş bir ulusun temel şartı olarak görmüştür. Bugün gururla söyleyebiliriz ki, Atatürk'ün kararlı vizyonu sayesinde Türk kadını, birçok Avrupa ülkesinden önce demokratik haklarına kavuşmuştur.

Bu hak, kadınlara sunulmuş bir lütuf değil; Atatürk'ün ifadesiyle "medeniyet yolunda, kadın ve erkeğin birlikte ilerlemesi gerektiğine" olan inancının bir sonucudur.

1930'da belediye seçimlerinde seçme hakkı,
1933'te muhtarlık seçimlerinde seçilme hakkı
ve nihayet 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilerek Türk kadını toplumsal hayatta hak ettiği yeri almaya başlamıştır. Bu karar yalnızca Türkiye için değil, dünyada da büyük bir dönüm noktasıdır.

Bugün bizlere düşen görev, bu büyük devrimi yalnızca hatırlamak değil; onu yaşatmak, güçlendirmek ve ileriye taşımaktır. Çünkü seçme ve seçilme hakkı kazanılmış olmakla bitmez; etkin biçimde kullanıldığında anlam kazanır.

Ne yazık ki bugün hâlâ kadınlarımızın mecliste, yerel yönetimlerde ve karar alma mekanizmalarında daha güçlü bir biçimde temsil edilmesi gerekliliğiyle karşı karşıyayız.

Demokrasi, ancak toplumun yarısını oluşturan kadınlar güçlendikçe gerçek anlamını bulur. Kadının sesinin duyulmadığı bir yerde eşitlikten, adaletten ve özgürlükten söz etmek mümkün değildir.

Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak;

• Cumhuriyet devrimlerine ve kadın haklarına sahip çıkmaya,
• Kadınların her alanda eşit ve özgür biçimde yer alması için çalışmaya,
• Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealinden sapmamaya kararlıyız.

Gelecek nesillere bu hakların değerini öğretmek ve demokrasimizin teminatı olan gençleri Atatürk ilke ve devrimleri ışığında yetiştirmek hepimizin görevidir.

Atatürk'ün açtığı yolda, seçme ve seçilme hakkının yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olduğunu her fırsatta hatırlatmalı; kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinde yan yana yürümeye devam etmeliyiz.

Bu anlamlı günde bizlerle olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, başta Büyük Atatürk olmak üzere tüm devrimci kadın ve erkekleri saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.

#5Aralık
#KadınHakları
#Atatürk
#Cumhuriyet
#ADD
#Samsun
#EşitYurttaşlık
#Laiklik
#Demokrasi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —