Tarih: 25.12.2025 18:59

CHP Samsun İl başkanı Özdağ: Bu bütçe sefaletin belgesidir!

Facebook Twitter Linked-in

Haber: Mehmet Rebii Özdemir

(SAMSUN) – Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, Samsun'un Çarşamba ilçesinde fındık üreticileriyle birlikte yaptığı basın açıklamasında 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi'ne sert sözlerle tepki gösterdi. Açıklamasında asgari ücret, emekli aylıkları, tarım politikaları ve hukuk düzenine dikkat çeken Özdağ, kabul edilen bütçenin emekçiyi ve üreticiyi değil, sermaye çevrelerini koruduğunu vurguladı.


Biz bu ülkeyi üç temel ilkeyle ayağa kaldıracağımızı söylüyoruz: Güçlü yurttaş, güvenli gelecek ve kazanan Türkiye. Bugün bu anlayışın tam karşısında duran bir bütçe Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçirilmiştir. İki bin yirmi altı merkezi yönetim bütçesi, AKP-MHP iktidar grubunun oylarıyla maalesef kabul edilmiştir. Bu bütçenin kimin için hazırlandığını görmek için uzun uzun analizlere gerek yoktur. Tek bir rakam her şeyi anlatmaktadır. AKP iktidarı, milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücreti yüzde yirmi yedi artışla yirmi sekiz bin yetmiş beş lira olarak açıklamıştır. Bugün resmî açlık sınırı otuz bin liradır. Türkiye tarihinde ilk kez milyonlarca ücretli açlık sınırının altında bırakılmıştır. Bu karar açıkça şunu göstermektedir: AKP iktidarı iki bin yirmi altı yılının sefalet yılı olacağını ilan etmiştir.


Bu bütçe emekçiye yoksulluk, emekliye çaresizlik, sermaye çevrelerine ve yandaşlara ise ayrıcalık bütçesidir. Emekli aylıkları hayatta kalma ücretine dönüşmüştür. Faiz ödemeleri bütçenin en düzenli, en garantili kalemi hâline gelmiştir. Tarımda tablo daha da ağırdır. Mazot pahalıdır. Gübre pahalıdır. Yem pahalıdır. Ürün para etmemektedir. Çiftçi borçla üretir hâle getirilmiştir. Bugün Çarşamba Ovası'nda üretici aynı soruyu soruyor: Ben üretiyorum ama neden kazanamıyorum? Özellikle fındık üretiminin yoğun olduğu bölgemizde üretici son iki yılda üst üste üç büyük yıkım yaşamıştır. İki bin yirmi dört yılında kahverengi kokarca zararı, iki bin yirmi beş yılında yaşanan don felaketi, bugün ise fındık kartellerinin piyasayı manipüle etmesi… Zararı üretici çekmektedir. Riski üretici almaktadır ama kazancı başkaları paylaşmaktadır.


İşte iki bin yirmi altı bütçesi bu adaletsiz düzenin bütçesidir. Tarlada çalışanı değil, borsada piyasayı kontrol edeni koruyan bir bütçedir. Değerli hemşerilerim, bugün aynı tercihi sanayide ve istihdamda da görüyoruz. Çarşamba Şeker Fabrikası'nın kapatılması ya da işlevsiz hâle getirilmesi yalnızca bir tesisin durdurulması değildir; bu üretimden vazgeçilmesidir. Yıllarca yaklaşık bin altı yüz personelle tarımdan lojistiğe uzanan güçlü bir üretim ekosistemi yaratan bu fabrikanın devre dışı bırakılması çiftçiyi, nakliyeciyi, esnafı doğrudan etkilemiştir. Sorun üretim değildir. Sorun emekçi değildir. Sorun plansızlık, kamu hakkının devre dışı bırakılması ve millî servetin yanlış yönetilmesidir. Aynı anlayışı yıllardır konuşulan Tekstil Kent projelerinde de görüyoruz. Binlerce kişinin istihdam imkânı, irade yokluğu nedeniyle heba edilmiştir. Bu anlayış ülkeyi büyütmez, küçültür.


Bugün hukukun ve adaletin ağır biçimde aşındırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Seçilmişlerin cezaevinde olduğu, insanların aylarca iddianamesiz tutulduğu bir ülkede ne ekonomi düzelir ne de toplumsal huzur sağlanır. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'na ve seçilmiş belediye başkanlarımıza yönelik süreç yalnızca kişilere değil, doğrudan halkın iradesine yöneliktir. Bu, yargı eliyle yapılan açık  bir millî irade gaspıdır. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in ifade ettiği gibi, ne bir adım geri atacağız ne de tek kelime eksik konuşacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak toprağına sahip çıkan köylünün, emeğine sahip çıkan işçinin, geleceğine sahip çıkan halkın yanındayız. Buradan açıkça söylüyoruz: Bu ülkeyi yeniden üretenlerin ülkesi yapacağız. Yoksulluğu değil, refahı büyüteceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —