Tarih: 27.10.2025 14:21

Doğayı Korumak İçin Alaçam Ayakta

Facebook Twitter Linked-in

Haber: Mehmet Rebii Özdemir

(SAMSUN)- Samsun'un Alaçam ilçesindeki Dürtmen Dağı'nda, Kanadalı Centerra Altın Madeni şirketinin maden arama girişimine karşı düzenlenen yürüyüş ve basın açıklaması geniş katılımla yapıldı. Alaçam'da toplanan yaklaşık bin kişi, ilçelerinde maden aranmaması için yürüyüşe geçti. SASKİ Şube Müdürlüğü önünden başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasıyla son buldu. Yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüş boyunca "Dürtmen Vatandır" sloganları atıldı. Yürüyüşe katılamayan vatandaşlar ise evlerinin balkonlarından alkışlarla destek verdi

.SAMÇEP Sözcüsü Adnan Korkmaz

"Süreç doğanın talanıyla başladı"

Aslında ülkemizde süreç, az önce açılış konuşmasını yapan arkadaşımızın da belirttiği gibi, yavaş yavaş ilerliyor. Süreç nerede başladı biliyor musunuz? Doğaya, çevreye verilen talanla başladı. İklim yasası... Haziran ayında çıkan İklim Yasası'yla başladı. Peki, İklim Yasası nedir biliyor musunuz? İklim Yasası aslında karbon ticaretidir. Yine meta var, yine para var.

"Maden Yasası değil işgal yasası"

Daha sonra ne oldu değerli dostlar, değerli arkadaşlar? 17 Temmuz'da bu ülkede bir maden yasası çıkarıldı. Ama aslında bu bir maden yasası değil; işgal yasasıdır, rant yasasıdır. Kimler çıkardı bu yasayı? Mecliste 26 saat boyunca, uyumadan, dinlenmeden çıkarılan bu yasa. Kimlerin talebiyle çıktı? Kanadalı firmaların. İngiliz, Amerikalı şirketlerin etkisiyle çıkarıldı.

"Maden borsası Londra'da"

Maden borsası nerede biliyor musunuz değerli dostlar, çevre dostu arkadaşlarım? Maden borsası Londra'da. Yasayı orada hazırladılar, bize Meclis'te onaylattılar. Ve maalesef, o yasa geçti. 26 saat uyumadan bir yasayı geçirdiler.

"Vahşi madencilikle karşı karşıyayız"

Peki bu yasa ne getiriyor, ne götürüyor? Aslında çok uzak değil, çevrenize bakmanız yeterli. On yıldır Kastamonu Hanönü'nde bir maden çalışması var. On yıldır! Gidip gördünüz mü değerli dostlar? Hanönü'nü gidip gördünüz mü? Sonrasında Boyabat. Şu anda Sinop Boyabat'ta arkadaşlarımız üç aydır mücadele ediyorlar. İki tane maden sahası düşünülüyor. Dikmen'de de iki maden sahası planlanıyor. Sonra Kazdağları, sonra Havza. Nereye kadar? Şöyle bir coğrafyamıza bakalım arkadaşlar. Kastamonu'dan Samsun'a, oradan Fatsa'ya kadar uzanan bir hat düşünün. Fatsa'da da on yıldır bir maden işletmesi var. Vahşi bir madencilikle karşı karşıyayız.

"Bu ülkede sömürgecilik var"

Evet, bu ülkede sömürgecilik var. Maden sömürgeciliği, vahşi madencilik! Buna hep birlikte "dur" demeliyiz. Değerli dostlar, değerli arkadaşlar, dünyada madencilik yapılıyor, evet; ama nerelerde yapılıyor biliyor musunuz? Ekonomik olarak az gelişmiş ülkelerde! Bir bakın; madenden zengin olan ülkeler gerçekten mi madeni kendisi işliyor? Hayır. Çinliler işletiyor, İngilizler işletiyor, Kanadalılar ve Amerikalılar işletiyor.

"Biz zenginleşmedik, çevre tahrip oldu"

Peki sonuç ne? Yirmi yıldır bu ülkede madencilik yapılıyor. Beş yüz tonun üzerinde altın çıkarıldı bu ülkeden. Peki hangimiz zengin olduk? Biz zengin olmadık. Devletimiz zengin mi oldu? Hazine doldu mu? Hayır. Emeklilere bakın; yetmiş, seksen bin lira, yüz bin lira maaş mı veriliyor bu ülkede? Hayır! Yıllardır maden çıkarılıyor ama zenginleşen biz değiliz. Kim zenginleşiyor, hepimiz biliyoruz.

"Çevre tahribatının geri dönüşü yok"

Ama ondan da önemli bir şey var: Her şey para değildir. Bir ülkede eğitim politikaları, sağlık politikaları, ekonomi politikaları yanlış olabilir. Öyle ya da böyle, bir gün düzeltilir. Bugün olmasa beş yıl sonra, beş yıl olmasa yirmi yıl sonra düzeltilir. Ama çevreye verilen tahribat binlerce yılda bile düzelmez! Toprağımızı, suyumuzu, havamızı kirlettikten sonra geri dönüşü yok arkadaşlar.

"Sorumluluğumuz geleceğe karşı"

Bu nedenle hepimizin bir sorumluluğu var. Sadece bugüne değil, gelecek nesillere karşı da bir sorumluluğumuz var. Hepimizin! Sadece bugün için değil; geleceğimiz için, çocuklarımız için bu mücadeleyi birlikte vereceğiz. Omuz omuza vereceğiz, dayanışacağız ve bu talana "dur" diyeceğiz.

 CHP Alaçam İlçe Başkanı Fuat Canbaz

"Hayat damarımızı kestirmeyeceğiz" 

Sermayenin cennet vatanımıza hoyratça saldırılara dur demek için bir aradayız. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bu yayla(lar) bölgenin hayat damar(ı)dır. Bizler hayat damarımızın kesilmesine izin vermeyeceğiz. Her zaman bu uğurda mücadele eden arkadaşlarımızın ve yoldaşlarımızın yanında olacağız. Onlara destek vermeye devam edeceğiz.

 

Sinop NKP Üyesi Hale Onur Erdoğan

"Bergama direnişini unutmadık" 

Ayrıca dernek olarak Sinop Nükleer Karşıtı Platformu'nun üyesiyiz. Yıllardır nükleer santrallere karşı mücadele ediyoruz; aynı zamanda madenciliği de çok iyi biliyoruz. Hepiniz hatırlarsınız, Bergama'da uzun süreli bir direniş yaşanmıştı yıllar önce.

"Hukuku kazandılar ama sonuç değişmedi"

O mücadeleyi verenler her yolu denediler: hukuk davalarını kazandılar, hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden de olumlu kararlar aldılar. Yine de sonuç değişmedi; tazminatlar ödendi ama maden çalışmaları sürdü.

"Asıl mesele kararlılıkla mücadele etmek"

Bugün hukukun ve adaletin zayıfladığı bir ortamda elbette her imkânı kullanacağız. Asıl mesele kararlılıkla mücadele etmek: o holdingleri, Kanadalı şirketleri buralara sokmamak için tüm gücümüzle çalışmalıyız. Vatan topraklarını korumak zorundayız.

 

Dürtmen Vatandır Platformu Sözcüsü Hasan Uslu

"Alaçam esnafının yüzde 95'i destek verdi"

Parti ilçe başkanları ve sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişinde bulunduk. Esnaf ziyaretleri yaptık. "Dürtmen Maden Sahası olmasın" dedik. Ve imza kampanyasını başlattık. Esnaflarımızın yüzde doksan beşi destek verdi. Biz de esnaflarımızın dükkânlarını "Dürtmen Maden Sahası Olmasın" afişleriyle donattık. Zaten gelirken görmüşsünüzdür, bütün dükkânlarda bu afişler asılıdır.

"Köy köy bilgilendirme toplantıları yaptık"

Maden sahası açılırsa en çok zarar görecek olan Kızlağan ve çevre köylerdeki halkımızla bir araya geldik, toplantılar yapıp bilgilendirdik. İlçe merkezinde imza kampanyaları düzenledik. Çarşamba günleri bildiriler dağıttık. Civar köylerde, kahvehanelerde ve ziyaretlerde bulunduk; halkı bilgilendirdik. Ayrıca şahsi imza kampanyaları da yürüttük. Tüm bu çalışmaları Yakakent köylerinde de yaptık.

"Gerze'nin termik direnişinden ilham aldık"

Gerze Belediye Başkanımızı ziyaret ettik; termik santraline karşı yürüttükleri başarılı çalışmalardan bilgi aldık. Samsun'daki sivil toplum kuruluşlarıyla birebir görüşmeler yaptık. TÜYAP merkezinde yüzlerce kişinin katıldığı programlara gidip, eğer Dürtmen Maden Sahası açılırsa çevreye vereceği zararları anlattık.

"Alaçam halkının yüzde 91'i karşı"

Halkımızın yaşam alanına, doğamıza, suyumuza, ormanımıza gösterdiği duyarlılık bizleri çok mutlu etti. Kısacası Alaçam'da son üç aydır çok şey yaptık arkadaşlar. Sanmayın ki halkımız yanımızda değil. Halkın yüzde doksan biri bu işe karşı. Zaten esnaflarımızdan da belli; dükkânlarda gördünüz. Alaçam'da yalnızca 27 esnaf dükkânına afiş astırmadı. Astırmasınlar, önemli değil. Geriye kalan yaklaşık 937 esnafımız afişini astı.

"Resmî açıklama gelene kadar mücadele sürecek"

Biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Resmî kurumlardan "Dürtmen Maden Sahası olmayacak" açıklaması gelene kadar bu mücadele devam edecek. Bizler Aladoks ve Yakutak olarak bu öncülüğü başlattık.

"Siyaset üstü bir olay"

İlk başta komiteyi kurduğumuzda altı arkadaşla yola çıktık. Başkanımız Kadir Başkan, Yakutak Başkanı Tarık Atalay, Ümit Abi… kendini göster. Ne olursa olsun burada hepimizin emeği var. Dursun Abi, biz çok çalıştık. İşin başında dedik ki: "Arkadaşlar, dostlar, bu siyaset üstü bir olay. Siyaseti hiçbir şekilde karıştırmayacağız." Bazıları bizi yanlış anladı. Biz bir taraf değiliz. Biz "Lütfen" tarafıyız. Bizim hiçbir amacımız yok siyaset adına. 

"Maden alanı devasa büyüklükte"

Çünkü bazı arkadaşlarımız "Dürtmen Tepesi nerede?" diye soruyor. Dürtmen Tepesi buradan yaklaşık 27 km ileride, oradan da 10 km yukarıda, yani toplam 37 km mesafede. Burada açılacak maden 38 km çapında olacak, çok büyük bir alan. Adnan Bey'in anlattığı Kastamonu'daki Hanönü Madenini ben de biliyorum; 35 yıl Bursa'da yaşadım, o yolu çok kullandım. Geçen hafta tekrar gittik, inanır mısınız tanıyamadık; yollar bile değişmiş, her yer büyümüş. O yüzden biz mücadelemize devam edeceğiz.

 

Gerze Çevre Platformu'ndan Esen Olgunsoy

"Halka rağmen hiçbir şey yapamazlar"

 

Aslında biz de Gerze'de böyle bir mücadele verdik. Termik santral ile ilgili uzun bir mücadelenin sonunda halk olarak kazandık. Onun için, Alaçamlılar olarak halka rağmen hiçbir şey yapamazlar."Bu işin şakası yok" Önemli olan, bütün halkın destek vermesi; gece gündüz demeden sürekli çalışması. Çünkü bu işin şakası yok. Sadece Alaçam'ı değil, bütün çevre illeri, ilçeleri, her yeri etkileyecek büyük bir zehrin içindeyiz. Bu yüzden lütfen herkes duyarlı olsun. Bu, siyaset üstü bir mesele çünkü. Herkesin destek olmasını bekliyoruz. Gerçekten çok önemli. Teşekkür ederim.

 

KESK Samsun Dönem Sözcüsü ve Tarım-Orkam-Sen Samsun Şube Temsilcisi Erdem Avcı

"Yasa doğa katliamının önünü açıyor"

Biliyorsunuz, son dönemde Meclis'ten geçen bir zeytin ve madenle ilgili yasa var. Bu yasayla birlikte, tüm ülkede işgalci gibi davranan şirketler ve holdingler doğamıza katliam niteliğinde hazırlıklar yapıyorlar. Bu hazırlıklardan biri de, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi, Alaçam'ın Dürtmen Yaylası. Dürtmen Yaylası; meralarıyla, hayvancılık potansiyeliyle ve su kaynaklarıyla oldukça zengin bir bölge. "Kirli maden araması ciddi tahribat yaratır" Bu bölgede yapılacak kirli maden araması sonucunda ciddi çevre tahribatlarının yaşanacağını düşünüyoruz. Bu noktada halkta çok ciddi bir uyanış var. Geçmişte yaşanan maden facialarının kazandırdığı bilinçle, halkın bu konuda son derece duyarlı davrandığını görüyoruz. "Direnişin ilk adımı atıldı" İlk adım olarak, bugün Alaçam ilçesinde çevre örgütlerinin ve yereldeki Dürtmen Platformu'nun öncülüğünde bir yürüyüş gerçekleştirildi. Bunu mücadelenin ilk adımı olarak değerlendiriyorum. Mücadele devam edecek. Eğer bu direniş böyle sürerse, şirket burada kalıcı olamayacak. Bu proje hayata geçirilemeyecektir diye düşünüyorum. "Tarım Orkam-Sen toprağın savunucusu olacak" Aynı zamanda sendikamız Tarım Orkam-Sen, Toprağın Savunucuları Platformu içinde yer almaktadır. Ben de Samsun Şube Temsilcisi olarak, buradaki dayanışmanın içinde sürekli ve güçlü biçimde yer alacağımızı belirtmek istiyorum.

 

Samsun Çevre Aktivisti Ali Çömez

"Bizi önce topraksızlaştırdılar"

Bizi önce topraksızlaştırdılar. Sonra topraklarımızı korumamız için büyütüp beslediğimiz askerlerimizi elimizden aldılar. Silahsızlandırdılar. Bir sürü kumpasla, bir sürü dedikodu, yalan, hile ve talanla. "İhaneti meslek edinmiş bir rezillik var" Onların bu şeytanca, haince düşüncelerini akıl etmekte zorlanıyoruz; biz insan beyniyle düşünüyoruz. Karşımızda zihni dar, yarım akılla hareket eden, ihaneti meslek edinmiş bir rezillik var. Bu rezilliğe teslim olmak zorunda değiliz. "Birleşmeliyiz" İnsanlar olarak bir araya gelmeliyiz. İnsanlık yok edilmek üzere; bu yüzden birleşmeliyiz.

 

Devrimci Emekli Sendikası Samsun Şube Başkanı Arif Kutlu

"Emperyalist girişimlere karşı birleşmeliyiz"

Bugün Alaçam Dürtmen Dağı için toplanmış bulunuyoruz. Burada bir maden çalışması var. Bu maden çalışmasını daha önce Şahin Dağları'nda, Kavak–Havza üçgeninde denediler. Kanadalı bir şirket orada da aynı mücadeleyi verdik.Devrimci Emekli Sendikası olarak ekoloji mücadelesinin her zaman yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Bu mücadelede kim varsa önce onlarla beraberiz; her zaman destek vereceğiz ve asla geri durmayacağız. Bugün Alaçam'da yıllar sonra gördüğüm bu kalabalık beni çok mutlu etti. Gerçekten güzeldi. Umarım bu tür kalabalıklar Türkiye'nin her yerinde çoğalır. Bu yabancı şirketlere, bu emperyalist girişimlere karşı verdiğimiz mücadelede mutlaka kazanacağımıza inanıyoruz.

 

"Mücadele edenler kazanır"

Bu yüzden mutluyuz. El ele verirsek her zaman kazanan biz oluruz. Mücadele edenler kazanır; sokaktakiler her zaman kazanır. Mücadelemize devam edeceğiz.

 

Jalan Albak

"Topraklarımızı Kanadalı şirkete vermeyeceğiz"

Memleketin karış karış toprakları satılıyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. Memleketimizin değerlerini memleket insanları tarafından değerlendirmesini istiyoruz. Yabancı sermayeye karşıyız. Bunun için buradayız. Topraklarımızı Kanada'da şirkete vermeyeceğiz.

 

Emekli Öğretmen Baki Sezgin

"Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor"

 

Ülkemiz çok kötü günlerden geçiyor. Bir taraftan ekonomi dibe vurmuş durumda. Eğitim dibe vurmuş durumda. Sağlık dibe vurmuş durumda. Yani her alanda çok kötü bir durum söz konusu. Emekli aylıkları da oldukça düşük seviyede. Buna ek olarak ülkemiz talan ediliyor. Siyanürlü altın arama faaliyetleri, ülkemizin her tarafında hoyratça yürütülmeye çalışılıyor. Ülkemiz gerçekten çok zor günlerden geçiyor. Ama biz bu günleri aşacağımızı düşünüyoruz.

 

Alaçamlı Çevre Aktivisti Ali Dursun Kurt

"Maden aramalarına karşı bir adım attık"

Merhaba sevgili dostlar. Sevgili yoldaşlarımız. Yüreği vatan sevdasıyla soldan atan arkadaşlarımız. Hepiniz hoş geldiniz. Buradaki bu buluşmamızın temel nedeni lütfen ve ülkemizde olan diğer siyanürle, altın arama, maden arama olaylarına karşı ulusal sermayeyi ayırt etmek için sadece burada bir adım atmış buluyoruz. Bu adımı atarken de çevre illerden, ilçelerden gelen dostlarımıza da tekrar sizlere selamlar vermek istiyorum.

 

OMÜ Öğrencisi Betül Aksu

"Mücadelemiz doğanın, havanın ve suyun talanına karşı"

Merhaba, bugün Alaçam'dayız. Aslında Türkiye'nin dört bir yanını etkileyen maden yasalarına karşı burada bir araya geldik. Mücadelemiz, doğanın, havanın ve suyun talanına karşı çıkmakla başladı. Şimdi hep birlikte, ruhsat verilen maden sahalarının açılmasına karşı mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye'nin dört bir yanından—Sinop'tan, Cerattepe'den, Akkuyu'dan, Kaz Dağları'na kadar—havayı, suyu ve toprağı korumaya, insanca bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —