Tarih: 28.08.2024 00:23

BES Samsun şube kadın sekreteri Boyraz; Yanlış bir evlilik iki tarafın da hatasıyken ağır sonuçlar sadece kadınların kaderi olmamalıdır.

Facebook Twitter Linked-in

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

(SAMSUN)- KESK’in iş kollarından BES Samsun şubesi kadın sekreteri Emine Boyraz, sendikalarında yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti.

Toplumumuzda kadın olmak, kadınlar bir yandan sorunlarının pek de üzerinde durulmayan, bir yandan en yüksek düzeyde sorumluluk bilinci olması beklenen o kadınlar. Yani bekar anneler. Şimdilik bekar anneler derken sadece evlenip boşanmış olan bekar annelerden bahsedeceğim. Toplumumuzda evlilik bir gereklilik olarak algılanan bir kurumdur. Evlilere "neden evlendin" sorusu sorulmazken bekarlar her daim "neden evlenmedin" sorusunun muhatabıdır. Çocuklar mürüvvetini göreyim ümidiyle yetiştirilmekte, özellikle kadınlar evlenmek zorunda hissettirilmektedir. Gel gör ki evlenen kadınları da muhteşem bir hayat beklememektedir. Evlendiklerinde sahiplenilmiş sayılan, özgürce yaşayamayan, çeşitli şiddetlere maruz kalıp sorumluluklar altında ezilen bu durumda da yanında bir destekçi bulamayan kadınlar ancak bunların sonunda kendilerine sorulmayan "neden evliyim" sorusunu sorup boşanmaya karar vermektedir. Türkiye’de son 20 yılda evlenme oranı düşerken boşanma oranı hızla yükseliyor. 2021’de 562 bin evlilik yapıldı, 174 bin de boşanma kayda geçti. 2001-2021 arasını kapsayan son 20 yılda bin kişilik nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden ‘kaba evlenme hızı’ yüzde 20 düşerken ‘kaba boşanma hızı’ ise yüzde 47 artmıştır. Ancak kadınları bekleyen bekarlık döneminde de maalesef toplum ellerini kadınların kanatlarından çekmemektedir” şeklinde ifadelerde bulundu.

Boşanmış erkekler kendilerini sorumluluktan kurtulmuş addediyorlar 

Çocuklu erkekler içinse boşanma hafta sonu birkaç saat çocuk eğlendirmek, sınırsız bir bekar hayatı ve omuzlardan atılan yük anlamına gelmektedir, şeklinde konuşmasını sürdüren Emine Boyraz şöyle dedi.

“Boşanma bizim gibi ülkelerde ciddi sonuçlar doğuran bir karardır. Çocuklu kadınların boşanması ise çoğu zaman kadınlar için çok ağır sonuçlara sebebiyet vermektedir. Geçmiş yılların verilerine bakılacak olursa boşanmalarda çocukların velayeti çoğunlukla kadınlarda kalmış. Hem de dörtte bir oranında. 2023 yılı kesinleşen boşanma davaları sonuçlarına göre çocukların %74,9’u anneye, %25,1’i babaya verilmiş. Bu veriler gösteriyor ki beraber yapılan çocukların sorumluluğu evlilikte olduğu gibi boşanmalar sonucunda da anneye bırakılmaktadır. Çocuklu kadınlar için boşanma hayata yeniden başlamak, tutunmaya çalışmak, çocuğuna kendini adamak, boşanmasından gelen yargılamaları üstünden atarak, toplumda tek başına bir kadın olarak var olmaya ve çocuğunu yetiştirmeye çalışmak anlamına gelmektedir. Çocuklu erkekler içinse boşanma hafta sonu birkaç saat çocuk eğlendirmek, sınırsız bir bekar hayatı ve omuzlardan atılan yük anlamına gelmektedir. Boşanan erkekler velayetin anneye verilmesiyle kendilerini çocuğa dair tüm sorumluluklardan kurtulmuş kabul etmektedir. Bu sebeple başta maddi olmak üzere, çocuğun bakımı, eğitimi, sosyal ihtiyaçları konularında sorun en çok anneler üzerinden çözüldüğünden özellikle özel bakıma ihtiyaç duyan çocukların masraflarının daha fazla olması, daha çok bakıma ve ilgiye ihtiyaç duyması, yalnız yaşayamaması gibi durumlarda annelerin zaten sınırlı olan olanakları sorunları çözmeye yetmeyip yaşamları çekilmez bir hal alabilmektedir. Engelli olan ya da özel bakım gerektiren çocukların babaları tarafından terk edildiği ya da yeterince ilgilenilmediği, sorumluluklarından kaçtığı çokça örnek mevcuttur.”

Zor olan ne bekar anne olmak ne de kadın olmak

BES Samsun şubesi kadın sekreteri Emine Boyraz, açıklamasının sonunda şunları söyledi.

“Kadınlar zaten boşanma dönemi sonrasında gerek "eski koca" figürü gerek kendilerine toplumun yapıştırdığı "dul kadın" etiketi dolayısıyla yeterince zorluk çekmekteyken bir de üzerine bakmakta oldukları ortak çocuğun sorumluluğu eklenince ne sosyal hayatta ne duygusal ilişkilerde var olma imkânı bulamamaktadır. Bekar annelerin çoğu çocuğuna bakıcı tutacak maddi imkanlara sahip değildir. Çoğu eski eşinden destek görmemekte, kimi durumlarda çocuğun bakımı için gerekli olan nafaka dahi kendilerine çok görülmektedir. Bekar anneler her daim iyi ki doğurmuşum dese, çocuğum için değer dese de geriye dönüp baktıklarında tüm evlenme ve çocuk yapma kararlarından pişmanlık duymaktadırlar. Sonuçlarına tek başına katlandıkları bu kararlara dair yüklerinin hafifletilmesi gerekmektedir. Zor olan ne bekar anne olmak ne kadın olmaktır. Zorlukların sebebi erkeklerin çocuklarına dair her türlü sorumluluktan kaçması, devletin mevcut kanunları uygulamayarak kadınları mağdur eden bir politika izlemesi, toplumun kadınlardan olağanüstü beklentileridir. Bu konuda pozitif ayrımcı bir politika izlenmesi bekar annelere gerekli desteğin sağlanması çok önemlidir. Bunların yapılabilmesi için de feministlerin bu konuya ayrıca özen göstermesi, üzerine dikkatlerin çekilmesi, tartışmaların yapılması, güzel sonuçlar doğuracak mücadelelerin başlatılması gerekir. Bekar annelerin hem maddi hem manevi anlamda daha görünür olup kendilerine destek verilmesine ihtiyaçları vardır. Yanlış bir evlilik iki tarafın da hatasıyken ağır sonuçlar yalnızca kadınların kaderi olmamalıdır” dedi.   




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —