Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- CHP’li heyet Samsun Bafra ilçesi, Emenli mahallesinde çeltik üreticileriyle bir araya geldiler. Çeltik üreticileriyle Bafra ilçes başkanı Serkan Dönüm, CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan ve TBMM CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın birer konuşma yaptılar. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Samsun Milletvekili Murat Çan ve CHP Bafra İlçe Başkanı Serkan Dönüm ile CHP’li Bafra belediye meclis üyeleri Bafra’nın Emenli Mahallesi’nde çeltik üreticileriyle buluştu. Günaydın, “Orta daneli pirinç için minimum alım fiyatı 35 TL olmalı” diyerek hükümete seslendi.
Toplantıda ilk söz alan CHP Bafra ilçe başkanı Serkan Dönüm:
CHP İktidarında Tarımda Çözüm Var
“Kıymetli partilerimiz, hepsinden önemlisi değerli Emenli sakinleri, çok kıymetli çeltik üreticisi çiftçi hemşerilerimiz. Bugün sizlerle bir arada olmak çok güzel, çok kıymetli. Bugün buradaki toplantıya iştirak ettiğiniz için hepinize şükranlarımı sunuyorum. Grup Başkan Vekilimize ve Sayın Milletvekilimize Bafra'ya, Bafra tarımına, Bafra halkına olan ilgilerinden dolayı hepinizin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Beklediğini bulamayan bir şehir. Bu senede tarımda sorunlarımız çok büyük. O yüzden bugün sizlerle birlikte tarımsal üreticilerimizle birlikte bir araya gelip hem sorunları bir kez daha yerinde tespit etmek hem de Cumhuriyet Halk Partimizin iktidarın da tarımın sorunları da nasıl çözüm bulacağını, tarımsal üretimi desteklemede, tarımsal üretimin artmasında nasıl faydalar sağlayacağını birinci ağızdan sizlere iletmek için bir araya geldik.”
Murat Çan: Türkiye Çok Zor Bir Süreçten Geçiyor
“Zor bir süreçten geçerken yazın tatil demeden partimizin genel başkanımızın, grup başkan vekillerimizin yaptığı planlamayla Türkiye'nin bütün sathında çalışmalar yapıyoruz. Bugün hukuk alanında, tarım alanında, kamu hukuk alanında hakikaten akademisyen kimliğiyle hepimize tecrübe aktaran değerli grup başkan vekilimiz daha önceleri de geldiği gibi bir kez daha Bafra'yı ziyarete geldi. Ve sezonun şanına yakışır bir şekilde de çeltik tarlasının hemen kenarında benim de ekim yaptığım tarlanın kenarında bizlerle buluşuyor. Az önce de söylediğim gibi Türkiye çok zor bir süreçten geçiyor. Yargı araç araçsallaştırılarak aparatlaştırılarak belediyelerimize ama aynı zamanda da toplumun tüm kesimine mağduriyet yaşayan kesimine bir sopa gösterilmeye çalışılıyor. Vatandaşımızla bütünleşerek hem Cumhurbaşkanı adayımızın, aday ofisimizin çalışmaları hem parti politikalarımızı belirleyebileceğimiz sürecin parçası olarak bugün Bafra’dayız. Çok kıymetli bilgiler alacağız Sayın Grup Başkan Vekilimizden. Bafra'ya ilgi göstermeye, Bafra'ya değinmeye devam edeceğiz. Ben Sayın Grup Başkan Vekilimize katıldıkları için, gerçekleştirdikleri için çok çok teşekkür ediyorum. Başkanımıza ve örgütümüze de bu organizasyon için çok çok teşekkür ediyorum. Teşekkür ediyoruz.”
Gökhan Günaydın: Çeltik Türkiye’nin Sofrasında Olmalı
“Arkadaşlar, değerli dostlar çok teşekkür ediyorum. Şimdi burada bulunduğumuz yer Bafra'nın Emenli Mahallesi. Türkiye'nin önemli çeltik üretim merkezlerinden bir tanesindeyiz. Çeltik Türkiye'nin sofralarının vazgeçilmez besinidir. Özellikle Karadeniz sofralarının vazgeçilmez besinidir. Ama bir başka şey vardır ki Türkiye'nin temel besinlerinde, stratejik besinlerinde eğer kendi çiftçinizi yeterince desteklemezseniz o zaman Türkiye ithalata muhtaç olur. Bugün buğdayda Türkiye, Türkiye'nin yıllık üretimi kadar ithalat yapmak zorunda kalıyor. Yıllık 20 milyon ton üretimimiz var, 20 milyon ton ithalat yapıyoruz. Arpada kendi çiftçimizi desteklemediğimiz için Kanada'dan, Rusya'dan arpa ithal ediyoruz. Yulafta, mısırda, soyada, ayçiçeğinde ithalat yapıyoruz. Pamukta, Türkiye'nin yıllık üretimi 800 bin tondur. Tüketimi 1 milyon 600 bin tondur. Yani Türkiye'nin ithalat yapmadığı hiçbir ürün yok. Böylece ne oluyor? Çiftçi üretimden kopuyor, köy boşalıyor. Köy boşalınca 10 bin yıllık tarım ülkesi olan Türkiye'nin üretim yapamaz hale geldiğini görüyoruz. Oysa bizim memleketimizde mazot var, işçilik var, toprak var, su var. Bütün bunları buluşturduğunuz zaman üretimden başka hiçbir çare yoktur. Onun için önümüzdeki süreçte köyden kente göçün engellenmesi ve kırsalda insanlarımızın üretime katılmasını istiyorsak Türkiye'nin planlı bir tarım politikasına ihtiyacı vardır. Ama sizin de bildiğiniz gibi bu hükümetin hiçbir planı yok.”
“Tarımda Planlama Şart”
“Bir başka önemli nokta. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Türkiye'de çiftçi yaş ortalaması 58 olmuştur. Ortalama yaşam beklentisinin 74 yıl olduğu bir ülkede çiftçi 58 yaşındaysa Türkiye'de artık yeni kuşak üretim yapmıyor demektir. Onun için yeni kuşakların da tarıma özendirilmesi gerekir. İşte tam da burada başlamak isterim. Eğer bir ülkede üretim planlaması yapmazsanız o ülkede doğru dürüst tarım olmaz. Türkiye’nin ciddi bir üretim planlamasına ihtiyacı vardır. Bu planlamanın yapılabilmesi için yapılması gereken iki şey vardır. Bir, tohumdan sofraya kadar olan zincirin planlanması ve devlet tarafından yönlendirilmesidir. İkincisi ise üreticilerin kooperatifleşerek birlikte üretim yapmaları, birlikte üretim yaparken aynı zamanda ürünlerini birlikte pazarlamalarıdır. Türkiye'nin dünyayla rekabet edebilmesi için 3 bin, 5 bin, 10 bin dönüm arazilerde tarım yapması gerekirken bugün bakıyorsunuz 5 dönüm, 10 dönüm, 20 dönüm. Oysa birlikler, kooperatifler bu üretim alanlarını birleştirerek üretimde girdi maliyetlerini aşağıya çekerler, rekabetçi olurlar ve ürünün maliyetini aşağıya çekerek hem iç piyasaya hem dış piyasaya daha ucuza ürün satma imkânına kavuşurlar.”
“Çiftçi Yaşlanıyor, Köyler Boşalıyor”
“Şimdi arkadaşlar, Türkiye'nin çiftçi sayısı 2 milyonun altına düştü. Köyler boşalıyor. Kadınlar, gençler tarımdan uzaklaşıyor. Bu sürdürülebilir değil. Çiftçi desteklenmezse Türkiye gelecekte gıda güvenliğini tamamen ithalata bağlamış olacak.”
“Kooperatifleşme ile Güçlenmek”
“Bir başka önemli husus: Tarımda kooperatifleşme. Çiftçilerimiz bir araya gelirse hem maliyetler düşer hem ürün pazarlaması kolaylaşır. Tarım Kredi Kooperatifleri işlevsiz hale getirildi. Oysa doğru kooperatifçilik hem çiftçiyi hem tüketiciyi korur.”
Üretici Kandırılmak İstemiyor: En Az 35 TL
“Arkadaşlar şu anda. Evet, şu anda Bafra'nın Emenli mahallesindeyiz. Burası çeltik üretiminin kalbidir. Çeltik hasat edilmeden önce üretici artık bir kere daha kandırılmak istemiyor. Açıklanacak fiyatın mutlaka maliyetin üzerinde ve bir refah payını kendisine bırakacak şekilde açıklanmasını ve yetmez bu çerçevede kamu kuruluşlarının da alım için devreye girmesini çiftçiyle tüccarın karşı karşıya bırakılmamasını istiyor. Maliyetler ortada. Türkiye'de enflasyonun ve maliyetlerin inanılmaz ölçüde yükseldiği böyle bir zaman dilimi içerisinde Yılda net 150 bin 200 bin ton ithal yapmak zorunda kaldığımız pirinçte çeltikte üreticiyi desteklemek zorundayız. Bu çerçevede orta daneli pirinç için minimum alım fiyatının otuz beş TL olarak açıklanması beklentidir. Çiftçimizin beklentisidir. Bunu Bafra'nın Emenli Köyü'nden Tarım Bakanlığı'na ve ilgili tüm kuruluşlara duyurmak üzere ilan ediyoruz. Bu sesi duyun, gereğini yapın.”
