13 Ocak tarihinde iş bırakacak olan KESK, Asim-Sen, BASK, Hür-Sen ve Birleşik Kamu iş sendikaları İlkadım ilçesinde eski vergi dairesi önünde iş bırakma eylemlerine destek için basın açıklaması düzenlediler.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Samsun’da şubeleri bulunan 5 sendika üyeleriyle birlikte bir araya gelerek İlkadım ilçesi eski vergi dairesi önünde toplanarak 13 Ocak’ta iş bırakacaklarını duyurdular .
5 sendika şubesi adına konuşan Emine Boyraz, basın açıklaması öncesinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutladıkalrını şu ifadelerle anlattı.
“Öncelikle, “10 Ocak; basın özgürlüğüne ve gazetecilik mesleğinin önemine vurgu yaparak, medyanın demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu hatırlatarak,
Gazetecilik mesleğini özveriyle icra eden, doğruluktan ve tarafsızlıktan ödün vermeyen değerli gazetecilerimiz, toplumun vicdanında önemli bir yer edinmekte, toplumun nabzını tutan ve bilgiye ulaşmamıza yardımcı olan önemli bir köprü görevi görmektedir. Bu vesileyle 10 OCAK Çalışan Gazeteciler gününü kutluyoruz.”
KESK dönem sözcülüğü adına konuşmayı yapan Emine Boyraz şöyle dedi.
“İnsanca bir yaşam için iş bırakıyor, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler; KESK, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonları ve Sendikaları olarak, milyonlarca kamu çalışanının ve emeklisinin haklarını savunmak için bir kez daha bir aradayız. Ücretlerimiz, haklarımız ve onurlu bir yaşam talebimiz, yıllardır siyasi iktidarın sefalet politikalarıyla gasp ediliyor. Ülkemizin yaşadığı ağır ekonomik buhran bütün vatandaşlarımızı derinden etkilemektedir. İşçi, esnaf, üretici, sanayici emekli, memur herkes ağır şartlar altında hayat mücadelesi vermektedir. Devletin her türlü hizmetini halka ulaştıran kamu çalışanları ve yıllarca çalışarak devlete hizmet etmiş emeklilerimiz bu ağır tablo karşısında sürdürdükleri mücadelede Ocak ayında daha da ağır bir muameleyle maruz bırakılmıştır. 2025 Ocak ayı zammı olarak kamu çalışanları ve emeklilerine %11.54, asgari ücrete %30,işçi ve emeklilerine %15.75 oranında bir artışla karşı karşıya kalınmıştır. Temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak bir maaşla hayata tutunmaya çalışan kamu çalışanları ve eğitimciler olarak aç bırakma zammı karşısında iş bırakarak tepkimizi güçlü bir şekilde siyasi iktidara gösteriyoruz.”
Kamu emekçileri emekliler dipsiz kuyuda nefes almaya çalışıyorlar
5 sendika adına konuşmasına devam eden Emine Boyraz şu ifadeleri kullandı.
“Bizler beş bana, bir sana zihniyetiyle yapılan ülkenin kaynaklarının paylaşımını kabul etmeyeceğiz. Bizler sarı sendikaların göstermelik sözlerle ve tavırlarla dostlar alışverişte görsün, bizim çarkımız dönmeye devam etsin, düşüncesini kabul etmeyeceğiz. Bizler yetkilerini ve etkilerini kendi ikballeri için kullanan, üyesinin iradesini siyasetin koridorlarında harcamaktan gocunmayan sendikal anlayışı kabul etmeyeceğiz. Toplu sözleşme masalarında her seferinde istediği artış oranının yarısını bile alamayanlar, ellerindeki gücü kamu çalışanlarının değil siyasi iktidarın tembih ve telkinleri doğrultusunda harcamaktadırlar. Her Ocak ayında verilen zamlar önceki yılın kayıplarını bile karşılamaktan uzaktır. Vergi dilimi rüzgarı ile toz gibi darmadağın olan ve alım gücünün artmasına hiçbir katkısı olmayan zamlar, ters etki yapmakta çalışanların kayıplarını karşılamak bir tarafa kum bataklığına düşmüş gibi kamu çalışanlarını dibe çekmektedir. Bütün kamu çalışanları ve emekliler gibi eğitimciler de geçim sıkıntısının dipsiz kuyusunda nefes almaya çalışmaktadır. Ülkemizin geleceğinin emanet edildiği öğretmenlerimiz yoksulluk sınırına dahi ulaşacak maaşı alamamaktadır. Memur ve hizmetlilerimiz yok sayılmaktadır. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz. Kamu çalışanlarına vergi geliri gözüyle bakmayı bırakmalıdır. Vergi adaleti sağlanarak vergi dilimi oranlarını %15’e sabitlenmelidir. *Ocak 2025’te kamu çalışanları ve emeklilere verilen açlık zammını sahte TÜİK enflasyonuna göre değil gerçek çarşı pazar enflasyonuna göre güncellenmelidir. *Maaşlara verilen ek ödemelerin taban aylığına ve emekliliğe yansıtılması sağlanmalıdır. Yoksulluk sınırı altında kalan maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
Alım gücünün artması için ülke kaynaklarının adil paylaşımını gerçekleştirilmelidir. Zenginin daha çok zengin olduğu bir düzeni devam ettirmekten vazgeçilmelidir. Adaletin olmadığı yerde ekonomik istikrar da olmaz. Ülkemizde adalete olan güven en düşük seviyelerdedir. Adalet anlayışının ülkede yerleşmesi sağlanmalıdır. Kamu kurumlarında ücretsiz kreş açılmalıdır. Toplu sözleşme sürecinde sarı sendikalarla yapılan oyunlara son verilmeli, toplu sözleşmeler kamu çalışanının hayat şartlarını iyileştirmenin bir aracı haline getirilmelidir.
Eşit işe eşit ücret politikasını hayata geçirilmelidir. Kamu çalışanlarına kira, ulaşım, eğitim yardımı için ödenek ayırmalıdır. Emeklilerimizle çalışanlarımız arasındaki her yıl uçuruma dönen maaş farklarına emeklilere ek zam vererek müdahale edilmelidir. Kamu çalışanlarının geçim standardının devletin de itibarı olduğu unutulmamalı ve kamu çalışanları hak ettikleri hayat standardına kavuşturulmalıdır. Nitekim; 7 Ocak 2025 Salı günü, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN, KESK ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonları ile sendikaları bir araya gelerek tüm kamu çalışanlarının sesi olduk.
Gelin dayanışmayı birlikte büyütelim
KESK, ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonları ve Sendikaları adına konuşan Emine Boyraz ;
“Bu birliktelik, kamu çalışanları arasında büyük bir heyecan yarattı. Diğer bağımsız sendika ve konfederasyonların talepleri doğrultusunda ve bu taleplere yanıt vermek amacıyla yeniden bir araya gelerek onlara da çağrıda bulunuyoruz: Gelin bu mücadeleye omuz verin, dayanışmayı birlikte büyütelim! Tüm kamu emekçilerine çağrımızdır: 13 Ocak Pazartesi günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz! Bu sadece bir uyarıdır. Haklarımız için mücadelemizi büyütmeye kararlıyız. Kamu emekçileri yalnız değildir! Tüm sendikaları ve çalışanları birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Onurlu bir yaşam için birleşelim, sefalet düzenine karşı duralım! Bugün haykırdığımız bu gerçekleri 13 Ocak Pazartesi günü iş bırakma eylemi yaparak da siyasi iktidara iletiyoruz. Bu mücadele kamu çalışanı ve emeklilerle beraber hayat mücadelesi veren, ülkenin kaynaklarından payına düşeni alamayan herkesin mücadelesidir. Bu mücadele sarı sendikaların cesaret edemedikleri iş bırakma eyleminin nasıl yapılabileceğini ilan edenlerin mücadelesidir. Bu mücadele siyasetin güdümünde hareket edenlerin kamu çalışanlarını nasıl yüz üstü bıraktıklarını nların yüzlerine haykıranların mücadelesidir. Bu mücadele enflasyonun market boykotu çağrılarıyla değil, adil paylaşımla emeğin hakkının ödenmesiyle, adaletin sağlanmasıyla düşebileceğinin kamuoyuna ilanı mücadelesidir. Örgütlü mücadelemiz kazanacak kamu çalışanları ve emekliler kazanacak” dedi.