Haber. Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Samsun Üniversite Öğrencileri Atakum ilçesindeki Çobanlı iskelesi önünde toplanarak öğrencilerden Deniz Barış ve Ezgi Selamet basın açıklamasını okuduktan sonra Azeri üniversite öğrencisi Nargiz Ahmadii’de Erhan Ünlü’nün Filistin’de kadın olmak adlı şiirini seslendirdi.
Basın açıklamasını ilk paragrafını üniversite öğrencisi olan Deniz Barış okudu ve şunları söyledi.
“Altıncı filonun önünde secde edenlerin değil, Amerikan askerlerini denize döken Deniz'lerin yolundayız. Bizler NATO'cuların, işbirlikçilerin, katillerin yanında değil, tam Bağımsız Türkiye diye haykırarak yola çıkan devrimcilerin yolundayız. Bizler savaş çığırtkanlığıyla halkları birbirine düşürenlerden yalnızca ve yalnızca emperyalist çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyenlerden hesap soracağız. Herkes bilmelidir ki sonuna kadar mücadele edeceğiz. Direne direne kazanacağız. Emperyalistler yenilecek. Direnen halklar kazanacak.”
Üniversite öğrencilerinden Ezgi Selamet’te okuduğu paragrafta şu ifadelere yer verdi.
“Emperyalist Kıta'yı, yıllardır şu üstünde yürüttüğü soykırım şeridini, geçmişte Lübnan, Yemen ve Suriye'deki müdahalelerin ardından, şimdi de İran halklarını asker-sivil ayrım yapmaksızın bombalıyor. İran ile Masada nükleer anlaşma konuşulurken, ABD destekli bu hamlelerle insan hakları ve uluslararası hukuk hiçe sayılıyor. Diğer taraftan, 31 Mayıs'tan sonra Medleen gemisiyle yeniden gündeme gelen Filistin halkının uğratıldığı zulüm ve dehşetin kamuoyunu uyandırdığı tepkilerin üstü kapatılmaya çalışılıyor. Üstelik katil İsrail, medya manipülasyonlarıyla yine mağdur rolü oynayarak İranlı kadınların haklı mücadelesini çarpıtıyor ve bu direnişi kendi kirli savaş propagandasına alet ediyor. Netanyahu, kadınların özgürlük sloganlarıyla emperyalist temellerini meşrulaştırmaya çalışıyor. Oysa gerçek mücadele İranlı ve Filistinli kadınların öncülüğünde yükselen anti-emperyalist dalgadadır. Leila Khaled’ gibi devrimci kadınların direnişi bizlere ilham ve rehber olmaya devam ediyor. Asıl mağdur, dilinden, dininden, mezhebinden ötürü emperyalistlerin bombardımanıyla katledilen emekçi halklardır. Patronların çıkarları uğruna yaşam hakkı yok sayılan savaş ekonomisinin dişlilerinde ezilenlerdir. Kapalı kapılar ardında sermayeyle işbirliği yapan siyasetçilerse bu zulme ortak olmaktan başka bir şey yapmıyor. Biz gençler, Leila Khaled’in ve Deniz Gezmiş’lerin mirasından aldığımız devrimci bilinçle AKP iktidarına ve Erdoğan'a sesleniyoruz. Neden Madleen gemisini savunuyormuş gibi yapıp, aynı anda İsrail'e askeri malzeme taşıyan Bela gemisini Mersin'e ağırlıyorsunuz? Neden kaygılı izleyerek Kürecik radar üstünden katillere istihbarat akışı sağlıyorsunuz? Neden İsrail'le ekonomik ilişkileri kesmek yerine işbirlikçi politikalara devam ediyorsunuz?”
Deniz Barış 2. Paragrafta şöyle dedi.
“Tüm bunlar en başta ezilen halkların varoluş mücadelesine, Mavi Marmara'da öldürülen vatandaşlarımıza, Madleen’de hayatlarını ortaya koyup, İsrail tarafından uluslararası sularda hukuksuzca alıkonulan Şuayip Ordu'ya, Yasemin Acar'a ve bu mücadeleye samimiyetle destek veren toplumumuzun her kesimine bir hakarettir. ABD İsrail ve Körfez sermayesinin başını çektiği İnsanlık Suçları İttifakı'nın senaryosu Orta Doğu'yu istikrarsızlaştırmak, Gazze'yi insansızlaştırmak ve bölge ülkelerini siyasi mühendislikle dizayn etmektedir. Saray rejimi ise bu senaryoya kimi zaman ortak olup, kimi zaman sessiz kalarak Türkiye'yi ateş çemberine atıyor. Katil emperyalistlerin planlarını biliyoruz ve onların karşısına dikiliyoruz. Emperyalizmin kışkırttığı savaşlara kan ve gözyaşına son vereceğiz. Yahudi’siyle, Müslümanıyla, Türk’üyle, Kürdiyle, Arabıyla, Alevi’si, Sünni’si, Şii’siyle el ele verip kardeşle yaşayacağımız bir gelecek kuracağız. Zulme boyun eğmeyecek insanlık onurunu savunacağız. Kahrolsun emperyalizm ve işbirlikçileri! Kahrolsun Siyonist katillerin kanlı rejimi! Yaşasın halkların kardeşliği!”
Erhan Ünlü’nün “Filistin’de Kadın Olmak adlı şiirini de Azerbaycanlı üniversite öğrencisi olan Nargiz Ahmadii okudu.
Kaderin gülmediği, acının kanla mühürlendiği, annelerin gözyaşıyla suladığı kanlı coğrafyadır Filistin. Çocukların, uçakların kanatlarında düşen ölüm misketlerinin gölgesinde büyüdüğü, tarihin kan kurulduğu. Çocukların ölümle dans ettiği, bir elinde taş, bir elinde sapan Filistin'in devrimci kadını, sen ki uygarlığın zulmüne işkence çarkında asi, kahpe düzene isyancı, inanç sofrasında günah, darağacında fahişe, ahlaksızın dilinde meze, cephede direnişçi, evde anne, kanlı coğrafyada savaşçı, aşk gecelerinde kadın, lanetlenmiş çölde bir damla su, savaşa inat, sevgisin, barışsın, inançların ölüm kustuğu kardeşin kardeşe öfkesi çiçeklerin açamadığı ölümün kan kokusu yükseliyor. Soğuk soluk yüzlerin acısı inatçı ruhların bedelini bu kanlı coğrafyada kadınlar çocuklar bedenleriyle ruhlarıyla nefesleriyle ödüyor. Kan bulutları her gün kan yağdırıyor. Kül altında kalmış bedenleri rüzgâr yürekli kadınlar çocuklar Zulme, zalime direniyor Filistin'in asil yürekli kadınları, çocukları.