Haber: Mehmet Rebii Özdemir
Üniversiteler kuşatma altında
Üniversiteler Cumhuriyet tarihinin en ağır kuşatması altında. Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, Samsun’da yaptığı basın açıklamasında AKP iktidarının üniversiteleri rant ve baskı düzenine dönüştürdüğünü söyledi. Gündüz, öğrencilerin geleceksiz bırakıldığını, bilimsel özgürlüğün yok edildiğini vurgulayarak “Bu karanlığa teslim olmayacağız” dedi.
Öğrenciler barınma ve geçim krizinde
Gündüz, yüksek enflasyon ve yanlış politikalar yüzünden üniversite okumanın artık büyük bir lüks haline geldiğini belirtti. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 383 bin öğrenci ekonomik nedenlerle üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı. EUROSTAT verilerine göre ise Türkiye, Avrupa’da eğitimi yarıda bırakan gençlerin oranında ilk sırada (%18,7).
Barınma krizinin öğrencileri çaresiz bıraktığını söyleyen Gündüz, KYK yurtlarının yalnızca 4 milyon öğrencinin 1 milyona yakınını barındırabildiğini, İstanbul’da ise 917 bin öğrenciden yalnızca %6,3’ünün KYK yurtlarında kalabildiğini açıkladı. Geri kalan öğrencilerin fahiş kiralara mahkûm edildiğini ya da özel yurtlara yönelmek zorunda kaldığını belirtti.
Öğrenci masrafları asgari ücretin kat kat üzerinde
Büyükşehirlerde bir öğrencinin yaşam maliyetine dikkat çeken Eğitim-İş, çarpıcı veriler paylaştı:
Bir öğrencinin yalnızca yemek masrafının 12 bin TL’ye ulaştığını hatırlatan Gündüz, sosyal hayatın da öğrenciler için imkânsız hale geldiğini söyledi.
YÖK: 12 Eylül’ün mirası, AKP’nin sopası
Üniversitelerdeki en büyük sorunlardan birinin de YÖK olduğunu dile getiren Gündüz, Avrupa Üniversiteler Birliği raporuna göre Türkiye’nin akademik özerklik açısından 35 ülke arasında sonuncu olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı eliyle yapılan rektör atamalarını “anayasa ihlali” olarak nitelendiren Gündüz, bilimsel liyakatın yok edildiğini ve akademik kadroların siyasi sadakat üzerinden belirlendiğini ifade etti. 2016’da URAP sıralamasında ilk 1000’de 18 üniversite varken, 2025’te bu sayının 10’a düştüğünü açıkladı.
Bütçe var, ancak üniversitelere yok!
Gündüz, 2025 bütçesinde devlet üniversitelerine 487 milyar TL, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ise 130 milyar TL ayrıldığını vurguladı. Bu tabloyu “Ülke bilime değil, itaate yatırım yapıyor” sözleriyle eleştirdi.
İdari personel de mağdur
Eğitim-İş, üniversitelerdeki idari ve teknik personelin de ağır sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Görevde yükselme sınavlarının düzenli yapılmaması, mülakat sistemindeki adaletsizlikler, yetersiz çalışma koşulları ve döner sermaye paylarının eşitsiz dağıtımı eleştirildi.
Eğitim-İş, basın açıklamasında şu talepleri sıraladı:
“Bilim susmaz, gençlik teslim alınamaz”
Basın açıklamasını sert sözlerle noktalayan Onur Gündüz, “AKP’nin politikaları üniversitelerimizi çürütse de biz biliyoruz: Bilim susmaz, gençlik teslim alınamaz. Üniversitelerimizi rantın, gericiliğin ve siyasi baskının elinden kurtarmak için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.