Samsun’da ki sağlık örgütleri bugün Sağlık il müdürlüğü önünde bir araya gelerek eziyet yönetmeliğine ilişkin tepkilerini dile getiren basın açıklamasında bulundular.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- KESK, SES, Samsun Tabip Odası, SAHED (Samsun Aile Hekimleri Derneği) ve Hekim-Sen Samsun İl Sağlık Müdürlüğü önünde Eziyet Yönetmeliğine Hayır diyerek açıklamalarda bulunuldu.
Sağlık il müdürlüğü önündeki basın açıklamasında KESK, SES, Samsun Tabip Odası, SAHED Samsun Aile Hekimleri Derneği başkanı Dr. Gökhan Demircioğlu, Hekim-Sen adına Dr. Abdül Celil Kayabaşı, Samsun Tabip Odası başkanı, Dr. Sema Aydoğdu, TTB MYK üyesi Dr. Murat Erkan, SAHED eski başkanı Dr. Leyla Yüksel ve Samsun tabip Odası YK. Üyesi Dr. Hanifi Temiz birer konuşma yaptılar.
Samsun Aile Hekimleri Derneği (SAHED) başkanı Dr. Gökhan Demircioğlu, Samsun il sağlık müdürlüğü önünde yaptığı konuşmasında şunları söyledi.
“Her gün yüz binlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin sağlık çalışanlarının örgütleri olarak sağlık sisteminde yaşanan ve yeni doğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyoruz, biliyoruz. Henüz yeni doğan skandalı ortaya çıkmadan önce on dört Ekim'de bakanlığın hazırlamakta olduğu aile hekimliği performans ve ödeme yönetmeliğinin bu sorunlara çözüm olmayacağını, sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk. Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde iletmiş, 19 Ekim'de Ankara'da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak bakanlık tüm uyarı ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu. Sağlık Bakanlığı'nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu ekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine performans ve ödeme yönetmeliği ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir. Yürürlüğe giren bu yönetmelik, halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik, koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekimlerin bağımsızlığına müdahale etmektedir. Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız kriterler içermektedir. Yapılan işin kalitesini değil sayıya değer vermektedir. Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır. Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun, artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeleri hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açmaktadır. Özetle bu yönetmelik çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir” diye konuştu.
Bakanlık karmaşık hesaplar yerine taleplerimizi karşılasın!
Samsun il sağlık müdürlüğü önündeki basın açıklamasında konuşmasını sürdüren Dr. Demircioğlu şunları ifade etti.
“Halkın sağlığını Hekimlerin ve sağlık çalışanların özlük haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir. Oysa halk sağlığını koruyan, geliştiren hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkenin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığından performans ve ödemenin karmaşık hesaplarıyla uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz. Kamusal bir hizmet olan 1. basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözetleyen bir sistem inşa edilinceye kadar aile sağlığı merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfus açmayacak şekilde arttırılmalıdır. Kadrolu ve güvenceli istihdam modeliyle yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve değer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelire %20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendirecek bir performans uygulamasına geçilmelidir. Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetlerini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek Yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirmek konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım'da 3 gün süreyle iş bırakıyoruz. Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleriyle birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz” dedi.
Samsun Tabip odası başkanı Dr. Sema Aydoğdu şöyle dedi.
“2007 Mart ayında 10 tane pilot il arasında Samsun Aile Hekimliğine pilot uygulamada geçen en büyük illerden biriydi. Dolayısıyla Aile Hekimliği uygulamasında 2007 Mart'tan beri oldukça tecrübeli olan, sayısal olarak da ciddi bir çoğunluğa ve muayene sayısına sahip olan bu ilin SAHED başta olmak üzere aile hekimlerinin sesinin sözünün dinlenmesi bu dava için çok kıymetlidir. Aynı zamanda yetkililer ve bakanlık içinde oldukça yol göstericidir. Dokuz ay benim de çok severek yaptığım aile hekimliği uygulamamda gördüklerim bu yıla kadar 17 yıl süresince gittikçe hekimin ve aile sağlığı çalışanlarını daha çok üzen, yoran, yıpratan bir sürece ilerlerken karşımızda hastalarla beraber çalışanları taraf haline sanki bir savaşın taraftarları haline getiren bir sürece doğru ilerlemekte. Birinci basamak bu ülkenin göz bebeğidir. Birinci basamak olmazsa üzerine hiçbir basamak olmaz. Özel hastaneler, devlet hastaneleri arasındaki sayısal uçurumların geldiği noktada yaşadıklarımızı, bizim de utandıklarımızı ve hepimize maalesef bu yanlış, çirkin süreci hep beraber sizlerle beraber yaşıyoruz. Hekimler olarak, hekimlik andını da yapmış biz hekimler ve çalışanlarımızla beraber bu süreçten ciddi yıpranıyoruz, üzülüyoruz. Demek ki birinci basamağını ne kadar görmezden gelirseniz diğer basamaklarda da bu ülkede bu hizmetler aksar. Bugün bunu hep beraber yaşamaktayız. Birinci basamağı kuvvetlendirmek için bütün bakanlık imkanları seferber edilmeli. SAHED başta olmak üzere, Samsun Aile Hekimleri başta olmak üzere aile hekimlerinin sözü dinlenmeli, sesi dinlenmeli. Bu uyarılara, bu seslere, bu sözlere kulak verilmelidir. Ve artık çalışanlarını ikinci, üçüncü, dördüncü plana atan bakanlık yorumlarından da çok çok üzüldüğümüzü bir kez daha burada Samsun Tabip Odası Başkanı olarak meslektaşlarım adına ifade etmeyi bir borç olarak biliyorum.”
TTB MYK üyesi Dr. Murat Erkan’da konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Bugün burada Aile Hekimi arkadaşlarımızın birinci basamağın içinde bulunduğu sorunların geldiği en son noktada. Onların tepkilerinin bir araya geldiği dayanışma içerisinde bu soruna kendi haklarına bir çare olmaya çalıştıkları bir yerdeyiz. Türk Tabletleri Birliği olarak yaklaşık bir aydır bu yönetmelikle ilgili değerlendirmeleri ilk bu yönetmeliğin taslağının basına yansımasıyla birlikte yapmaktayız, değerlendirmekteyiz. Gelinen noktada da 17'ye yakın sağlık meslek örgütüyle birlikte bugün Türkiye'nin dört bir yanında bu eylemliliği gerçekleştirmek durumunda kaldık. Üç gün iş bırakmak durumunda kaldık. Bunun gerekçeleri zaten az önceki basın açıklamasında sevgili meslektaşım yaptı ayrıntılı olarak. Ancak şunu söylemem gerekiyor. Sağlık Bakanlığı çıkardığı bu ödeme ve performans yönetmeliğiyle gerçekten birinci basamağın içinde bulunduğu sorunların farkında olmadığını ifade etmiş oluyoruz. Ödeme ve performans dışında birinci basamağın yani sağlığın en temel noktasının hizmet alanının çok daha ciddi sorunları var. Bunu da en iyi bilen şu anda benim yanımda arkamda olan birlikte olduğumuz arkadaşlarımız. Hiçbirine danışılmadan, sorulmadan yapılan bu yönetmeliğe karşı bugün burada gösterilen tepkinin devam edeceğini ifade ediyorlar. Sayın Bakanımız da aslında onunla görüşmemizde birinci basamağı ve bu hizmetlere dönük bu hizmetlere dönük yaklaşımını olumlu olarak göstermişti ama daha sonraki bu yönetmenlikle birlikte bu olumlu tavrının biz gittiğini sonlandığını görüyoruz. Umarım bu tepki o dönüşün tekrar bize dönük bir değişimi olur. Aile hekimlerine, sağlık çalışanlarını, sağlık bakanlığı, sayın bakanımız daha fazla dinler ve bu birinci basamakla ilgili sağlığın en temel noktasıyla ilgili daha iyi hizmet verme anlamında hem hizmet veren hem hizmet alan hem de idare eden yapıların ve ülkenin daha iyi noktada olmasını görmüş oluruz. Ben bu vesileyle bu eyleme destek veren bu etkinliğe destek veren, dayanışma içerisinde olan bütün bir meslek birliklerine, Aile Hekimi arkadaşlarıma, genç meslektaşlarıma, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi adına teşekkürlerimi sunuyorum. Hep birlikte dayanışmayla bu tür sorunları birlikte aşacağız” diye konuştu.
Samsun Aile Hekimleri Eski başkanlarından Dr. Leyla Yüksel;
“Herhangi bir sıfatım yok. Sadece Aile hekimi olarak buradayım. Ama ben eski dernek başkanı olarak, bize sorulmadan, bizden fikir alınmadan, sigma formülü denilen bir formülle maaşlarımızın verilmesi, hiçbir şekilde kabul edilebilir bir durum değil. Bunun yarın öbür gün vatandaşa yansıması vatandaşa da olacak, şu anda farkında olunmayan, söylenmeyen bazı şeyler var. Farkına varırlar. Bakanlık bürokratları kesinlikle ve kesinlikle çok nasıl diyeyim fütursuzca yaptıkları bu yönetmeliği geri çekmek zorunda kalacaklar. Bize rağmen bizsiz bu yönetmeliğin hiçbir şekilde hayata geçirilmemesi lazım. Her şeyi göze aldık biz zaten. Bu saatten sonra hiçbir şekilde yeni bir şey yönetmelikle gelinmediği takdirde biz yokuz sahada. Üç günün daha sonrası beş gün daha sonrası süresiz istifaya kadar gidebilir” diye konuştu.
Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hanifi Temiz;
“Bir hekim ve hastasının arasına girebilecek en kötü şey paradır. Dolayısıyla hekim tarafından da hasta tarafından da sağlık hizmetlerinin içerisine para ve maddi kaygıların sokulması her iki tarafı da olumsuz etkileyecektir. Bu yanlıştan bir an önce görülmesi gerekmektedir.”