Mehmet Rebii Özdemir
“Hayırsever bir ailenin ilimiz Bafra ilçesine Fakülte kazandırmak amacıyla kendi öz kaynaklarıyla büyük bir özveriyle yapmış olduğu binaya 08.04.2016 tarihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne bağlı İşletme Fakültesi açılmasına karar verildi. 2019 tarihine kadar öğrenci alımı yapılmayan İşletme Fakültesi; 24.01.2019 tarih ve 2019/17 sayılı Senato kararıyla kapatılarak yerine Sağlık Bilimleri Fakültesi açılmasına karar verildi” diye ifade eden Ecz. Onur Ferhat Karacan, süratle mantar gibi Eczacılık Fakülteleri açılmasına dair açıklamasını şöyle sürdürdü.
“7.03.2019 tarih ve 2019/73 sayılı senato kararıyla da bir önceki senato kararı iptal edilerek “Kurulan Bafra İşletme Fakültesine henüz öğrenci alımı yapılmamış olması, İşletme Fakültelerini doluluk oranı düşük olması ve kamu kaynaklarını daha etkili ve verimli kullanılması” gerekçe gösterilerek İşletme Fakültesinin yerine açılan Sağlık Bilimleri Fakültesi açılma kararı da iptal edilmiş yerlerine Eczacılık Fakültesi açılmasına karar verildi. 25 Haziran 2019 tarihli ve 30812 Sayılı Resmi Gazete yayınlanan, 24.06.2019 tarih ve 1157 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eczacılık Fakültesi resmen kuruldu. Böylece Türkiye’de bulunan eczacılık fakültesi sayısı 50’ye yükselmiş oldu. Ancak; içinde bulunduğumuz 2022 yılına kadar eczacı yetiştirmek için gerekli eğitim alanları, laboratuvarları ve eczacılık dallarında öğretim kadrolarında bulunmuş ya da uzmanlıklarını tamamlamış eczacılardan oluşması gereken eğitim kadroları oluşturulamamıştır” diye konuştu.
OMÜ ECZACILIĞI KAZANAN ANKARA GAZİ’DE EĞİTİM GÖRÜYOR.
Samsun 6. Bölge Eczacı Odası Başkanı Ecz. Karacan sözlerini şöyle devam ettirdi. “Buna rağmen 15.03.2022 tarihinde dört duvardan başka bir şeyi olmayan Eczacılık Fakültesi öğrenci alınacağını, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazanan öğrencilerimizin de rektörümüzün imzaladığı protokol ile Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde öğrenim göreceğini basından öğrendik.
Genel bilgilendirme yapmak gerekirse;
Geçtiğimiz hafta kararı açıklananlarla birlikte bugün ülkemizde 60 Eczacılık Fakültesi bulunmaktadır. 2001 yılında ise bu sayı yalnızca 8’di. Bir ilçede açılabilecek eczane sayısı o ilçenin nüfus kriterine göre belirlenmektedir. Dolayısıyla Eczacılık Fakültesinden her mezun olan eczane açamamaktadır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu verilerine göre açılabilecek eczane sayısı 1000’in altındadır. Her yıl 3 bine yakın öğrenci eczacılık fakültelerinden mezun olmaktadır.
YÖK'ün 2021 yılı eczacılık fakülteleri için belirlediği kontenjan 3893’tür. Belirlenecek kontenjanlarla 2022 yılında Eczacılık Fakültelerine başlayacak öğrencilerin sayısı 4000’in üzerine çıkacaktır. Sağlık Bakanlığı, 2011 yılında, cumhuriyetimizin 100. Yılında daha müreffeh bir Türkiye’de yaşamak amacıyla 2023’teki insan kaynaklarını planladığı bir rapor hazırlamıştır. Raporun hazırlandığı tarihte ise Eczacılık Fakültesi sayısı 23’tür. Hâlihazırda ise sayı maalesef 60’a çıkmıştır. Hazırlanmış olan “Sağlıkta İnsan Kaynakları 2023 Vizyonu” raporuna göre 2023 yılında eczacı ihtiyacı 32 bin 900’dür. Yine hazırlanan raporda 2023 yılında 23 Eczacılık Fakültesi ile yaklaşık olarak 39400 eczacı olmasının beklendiği belirtilmiştir. Sonuç olarak da 9000 eczacı arzının oluşacağı, bunun önüne geçmek için de fakültelerden yetersiz olanların kapatılması ya da diğer fakültelerle birleştirilmesi, yeni eczacılık fakültelerinin açılmaması ve mevcut olanların kontenjanlarının azaltılması önerilmiştir” şeklinde konuştu.
HÂLİHAZIRDA ECZACI SAYISI 42 BİNİ GEÇTİ!
“Görüldüğü üzere tartışmaya açık olmayan bu sayısal veriler, durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Eczacı akademisyeni bulunmayan, öğretim elemanları eksik, altyapısı yetersiz, fiziki ve sosyal imkânları kısıtlı, bilimsel çalışma yapmaya uygun ortamı olmayan eczacılık fakülteleri ağır bir gerçeklik olarak karşımızda dururken yeni eczacılık fakültelerinin açılması ne derece gereklidir? Konuya ilişkin kaygılarımızın yanı sıra çözüm önerilerimizi de defalarca dile getirmemize rağmen yaşanan gelişmeler ışığında bunların dikkate alınmadığını, görmezden gelindiğini belirtmek istiyoruz” diye konuşan Ecz. Onur Karacan, şunları kaydetti.
“Her dört gençten birinin işsiz olduğu, diplomanın işsizlik belgesi yerine geçtiği, istihdamın sağlanamadığı, gençlerimizin yarınlarından umutsuz olduğu bir ülke kaderimiz değildir, olmamalıdır. Bizler, mesleğimizin ve ülkemizin geleceği adına endişeliyiz. Yapılan yanlışlardan dönülmediği takdirde eczacıların ciddi bir istihdam sorunu ile karşı karşıya kalacağı ortada. Gelecekte eczacılık alanında işsizlik baş gösterdiğinde, plansızca açılan eczacılık fakültelerinden mezun olacak genç arkadaşlarımız hepimizin sorumluluğunda olacaktır. Bu sebeple tarafların birbirini dinlemesi, atılacak adımlarda birbirinden destek alması, aynı masa etrafında oturma erdemini göstermesini önemsiyoruz. Konuyla ilgili tüm tarafların öneri ve görüşlerinin dikkate alınmasıyla oluşturulacak bir yol haritasının önemini hatırlatmak istiyoruz. Öte yandan YÖK’ün eğitim planlaması yapmadığını, ülkenin kaynaklarını ve istihdam olanaklarını düşünmeden adımlar attığını ortaya koyduğu gibi Samsun yerelinde görev yapan ilgili yöneticilerin de bilgisizce ve ortak paydalarla fikir alış verişinde bulunmadan hareket ettiğini göstermektedir” diye ifade etti.
SONUÇ OLARAK!
· Devlet, vakıf fark etmeksizin yeni eczacılık fakülteleri açılmamalıdır.
· Öğretim elemanı eksik, altyapısı bilimsel çalışma yapmaya uygun olmadığı halde açılmış olan eczacılık fakülteleri, bünyesinde bulundukları üniversite ve sanayi iş birliği ile Ar-Ge merkezlerine dönüştürülmelidir. Böyle bir imkân bulunmaması halinde kapatılmalıdır.
· Eczacılık fakültesi kontenjanları belirlenirken ülkenin kaynakları, sektörün iş gücü ihtiyaçları göz önüne alınmalıdır.
· Kontenjanlar acilen azaltılmalıdır.
· Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda eczacılık alanına başarı sırası şartı getirilmeli ve ilk 60 bine giren öğrenciler eczacılık fakültelerine yerleştirilmelidir.
TABELADAN İBARET FAKÜLTELER OLMAZ, OLMAMALI…
6. Bölge Eczacı Odası Başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan, açıklamasının sonunda tepkilerini şöyle dillendirdi. “Tabeladan ibaret fakülteler, bu ülkenin kaynaklarını boşa harcamaktır. Fakülteler bilim yuvasıdır ve nitelikli bilim insanı yetiştirmelidir. Bunun aksi asla düşünülemez. Sağlık Bakanlığı’mızın Vizyon 2023 raporu da bunu açıkça ortaya koymaktadır. Buna rağmen Eczacılık Fakültesi açmak, olmayan fakülte altyapısına öğrenci almak, kandırmacadır. Başta öğrencilere sonra şehrimize, ülkemize ve ülkemizin geleceğine ihanettir. Bafra, Kültür Bakanlığı web sayfasında şu şekilde tanımlandırılmıştır; “Tarımsal üreten ve tarım ürünlerinin pazarlanmasına dayalı bir ekonomi gelişmiştir. Kızılırmak deltasının sulak alan çevresinde yaşayan insanların ise temel geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sazcılık gibi etkinliklerdir. Kızılırmak deltası Türkiye’nin önemli tarım alanlarından birisidir ve yoğun olarak sebze tarımı yapılmaktadır. Deltanın sulak alan çevresinde ise daha çok çeltik ve hububat üretilmektedir. İlçede hayvancılık genellikle sulak alan çevresindeki köylerde yapılmaktadır. İlçede balıkçılık da oldukça gelişmiştir. Balık göllerinde tutulan balıklar iç piyasada tüketilirken; 1985 yılında yetiştirilmeye başlanan kerevitin hemen hemen tamamı yurt dışına satılmaktadır.” Bu bilgiler doğrultusunda Bafra ilçemize Eczacılık Fakültesi yerine Bitki-İlaç ve Bilimsel Araştırma Bölümü açılabilir. En yakışacak olanı da KIZILIRMAK GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK ÜNİVERSİTESİ olacaktır. Bu bağlamda; yukarıda belirttiğimiz bilgileri Sayın Valimiz ve Belediye Başkanlarımız başta olmak üzere ilimizin tüm yetkililerini, Meslek Odalarını, Sivil Toplum Kuruluşlarını, Basın Mensupları ile Samsun Sevdalısı herkesin bilgisine sunuyoruz” dedi.