MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Bafra Türbe mahallesine AKP’li Samsun Büyükşehir belediye başkanı Mustafa Demir’in, %100 tarım arazisi olan araziye hal binası projesinin iptal edilmesi protesto basın açıklaması CHP Samsun 1. Sıra milletvekili adayı Dr. Murat Çan, TİP Samsun milletvekilleri Aral Demircan, Kemal Serdar Erbil, Ziraat Mühendisleri Odası Samsun şubesi başkanı Havva Yurduseven Bayzat, eski Başkan Hayati Tosun’un katılımıyla gerçekleşti.
Samsun’un Bafra ilçesini Türbe köyüne AKP’li SBB’nin (Samsun Büyükşehir Belediyesi) köyde hal projesine karşı çıkan çiftçiler yaklaşık 2 yıldır verdikleri hukuk mücadelesi ve çeşitli etkinlikler protesto etkinliklerine Bafra Türbe mahallesi çiftçileri Samsun’dan milletvekili adayı olan CHP milletvekili adayı Dr. Murat Çan, TİP Samsun milletvekili adayları, Aral Demircan, Kemal Serdar Erbil ve Samsun Ziraat Odası başkanı Hava Yurduseven Bayzat, yönetim kurulu üyeleri ve eski başkan Hayati Tosun ve köylülerin avukatı Av. Kebire Birer Türk’ün de hazır bulunduğu bir basın açıklaması yaptılar.
ÖNCE HUKUK KARARI SONRA BELEDİYE KARARLARI AKSİ KABUL EDİLEMEZ!
Türbe mahallesi sakinlerinden Fehmi Şahin konuşmasında şunları söyledi. “Türbe köyü Türkiye’nin en verimli tarım toprakları 2021 yılında sebze hali yapılması amacıyla Samsun Büyükşehir Belediyesi başkanlığı tarafından imara açıldı. İmara açılan bu topraklar son derece verimli olup, Türkiye tarım istatistiklerinde 2017 verileri de dahil, ilk sıradadır. Aynı zamanda bu bölge, SİT alanında olup, dere yatağı niteliğindedir. İmara açılması kesinlikle doğru değildir. Dünya’da şu anda nesli tükenmekte olan 25 kuş türünün yaklaşık 16 tanesi bu bölgede görülmektedir. 28 Aralık’ta bölgeye gelen bilirkişi heyeti ovanın en değerli olan bu topraklarının hiçbir şekilde imara açılamayacağına dair, tam 52 sayfalık ret raporu yayınladı. Bilimsel ret raporunu yok ve hiçe sayarak aklı ve bilimi yok edemezsiniz. SBB’ne yapmış olduğu bu hatadan, derhal dönmesini istiyoruz. Yaklaşık 15 gün önce Tarım ve Orman Bakanlığına gittik Ankara’ya. 12 tane arazi sahibiyle birlikte gittik. Sanıyorum ki cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş 12tane arazi sahibi köylü ve 840 kişiyi temsil eden köy muhtarı tarım ve Orman Bakanlığına gittiğinde Tarım Bakanlığının kapısından geri çevrilmiştir. Tarım bakanı bizim randevu talebimizi kabul etmedi. Biz sorunumuzu derdimizi tarım bakanımıza iletmeyeceğiz sorunumuzu o çözmeyecek de kim çözecek. Ve şunu da istiyoruz ki, bugün büyükşehir belediye başkanlığı kendince karar verip peşinden yargı ve hukuk kararı gelmesini kabul etmiyoruz. Önce yargı ve hukuk kararı gelir, peşinden belediye uygular. Tersi kabul edilemez. Bilirkişi raporunda 28 Aralık’ta gelen heyetinin raporunda bölgenin kesinlikle imara açılamayacağını belirtilirken, özellikle şu not düşüldü. Burası aynı zamanda Kızılırmak Deltası büyük ova koruma kapsamı ve Tokat, Çorum, Samsun’u daha geniş bir alanda planlı koruma bölgesinde olduğu belirtiliyor. Yani buranın hiçbir şekilde imara açılması doğru değil. Alternatif yer fazlasıyla var. Ve bunlar öncelikli olarak büyük ovanın dışında seçilmesi gereken yerlerdir. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.”
DSİ’NİN SULAMA ALANI İÇİNDEDİR!
Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hava Yurduseven Bayzat’ta, yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Bugün burada, Bafra Türbe köyüne yapılacak meyve sebze hali için toplanmış bulunuyoruz. Daha önceden de defalarca geldik buraya. Bugün vatandaşlarımıza destek amaçlı tekrar geldik. Burası 1. Sınıf tarım arazisidir. DSİ’nin de sulama sahası içerisindedir. Buranın kesinlikle yapılaşmaya açılmaması gerekmektedir. Kesinlikle alternatif alanlar araştırılıp bulunabilir. Bafra’nın her tarafında alternatif alan bulma imkânı vardır. Belediyenin bunu araştırması gerekiyor. Ayrıca biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak da bizimde davamız vardır. En son 28 Aralık’ta bilirkişilerin geldiği bilirkişi tespitlerinde de tamamen bu yerlerin tarım arazisi olduğu imara açılmaması gerektiği yönünde Ziraat Mühendislerinin açmış olduğu davada karar vermişlerdir. Ancak şu anda hukuki süreç devam etmektedir. Belediye temyize göndermiştir. Fakat bence buranın yapılması cinayettir, cinayettir, cinayettir” şeklinde konuştu.
İTHAL TİCARET BAKANI GÖNDERMEKLE SORUN ÇÖZÜLMÜYOR!
CHP Samsun Milletvekili Adayı Opr.Dr. Murat Çan’da destek olmak ve sorunları meclise taşımak için geldiği Bafra’nın Türbe köyü sakinlerine hitaben şu ifadelerde bulundu. “Köylülerimizin hak mücadelesinin yanındayız. Türkiye’nin verimli ovalarından Bafra ovasının tam ortasında Kızılırmak’ın yanında ve en verimli arazinin yılda 3-4 kez ürün alınabilecek bir arazinin imara açılması organizasyonunun ya da imara açılması kararının hukuksuzluğun tam karşısında bulunmak için bugün buradayız. Hükümetin Samsun Büyükşehir Belediyesinin konuyu ciddiye almadığını konuyla dalga geçer gibi Türkiye’nin en verimli tarım topraklarına ithal bakan olarak Ticaret Bakanını göndermesi fikriyle de buradaki köylülerimizin hakkını vermek ve tespit etmek yerine onların gözüne sokar gibi Ticaret bakanını buraya göndererek yaptıkları hukuksuzlukların haksızlıkların devam edeceği işaretini bize göstermektedir. 3 kez, 4 kez ürün alınan bir yerde illaki hal inşaatı, sebze meyve hal inşaatı gereklidir ama bunun için en uygun yeri inşaat mühendislerinden ziraat mühendislerinden ve yöre halkından alınacak bilgi ve fikirlerle yerine getirilmesi kararını destekliyoruz. Vatandaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. 15 Mayıs’tan sonra bu hukuksuzluğun giderilmesi bu haksızlığın düzeltilmesi için elimizden geleni yapacağız. Vatandaşlarımıza sabır diliyorum. Bir an önce seçimlerde Samsun halkı olarak bu yönde bir karar vermelerini desteklerini bu yönde göstermelerini kendilerinden rica ediyorum” dedi.
60 SENE ÖNCEDE İŞÇİYE İŞ, KÖYLÜYE TOPRAK DİYORDUK!
TİP Samsun milletvekili adayı Bafra’nın Koşu köyü mahallesinde tarımla uğraşan Aral Demircan; “Türbe köyünün de Türbe köylüsünün de direnişlerinde yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bir gıda krizinin eşiğindeyiz. Savaş içerisindeki Ukrayna’dan buğday ithal ettiğimiz şu günlerde arkamızda buğday ekili şu toprakların nasıl peşkeş çekildiğini nasıl imara açıldığını da üzücü bir şekilde görüyoruz. Ve bunun karşısında TİP olarak da duruyoruz. Ayrıca köylünün dertlerinin farkındayız. Bende bir köylüyüm. Koşu köyünde çiftçilik yapıyorum. Artan giderlerin altında nasıl ezildiğimizi ve gençlerin artık köyde kalmak istemediğini, tarım yapmak istemediğinin hepimiz farkındayız, bu düzenin değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Biz 60 sene öncede işçiye iş, köylüye toprak diyorduk, hala aynı şeyleri söylüyoruz. Hala aynı şeyleri söylemenin de dramatik bir tarafı olduğunu düşünüyoruz. Bu mücadelemizde hepinize kolay gelsin diyorum. Hepimiz kolay gelsin bu davanın takipçisi olacağız. Sizlerin yanınızdayız” dedi.
KAMULAŞTIRMA HALKA RAĞMEN YAPILMAZ!
TİP Samsun Milletvekili adayı Kemal Serdar Erbil; “Kamulaştırma halk yararına yapılmalıdır. Halka rağmen kamulaştırma yapılamaz. Senede 3-4 kere ürün aldığımız bu toprakları kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Bu toprakları sahibi, bu köyün sahipleridir. Bu köyün sahipleri, bu toprakların sahibi istemedikten sonra kimse buraya bir çivi bile çakamaz” şeklinde konuştu.
ABDESTİMLE GELDİM!
75 yaşında Türbe mahallesinde çiftçilik yapan Melahat Genç’te şunları söyledi. “Ben 75 yaşındayım şu anda. Ben buraya niye geldim? 4 tane ürün alıyoruz biz buradan. Acaba ne yiyeceğiz ne içeceğiz? Ben en çok onu düşünüyorum. Ne konuşayım, bile bile yapıyorlar burayı, canım sıkılıyor çocuk çoluğa. Çok canım sıkılıyor. Ne diyeyim, 75 yaşıma geldim, nerede karnımı doyurayım? Yazık değil mi bana? Ben 4 tane ürünü alınca genceliyorum ben. Tamam mı aman bizi rahatsız etmesinler. Rahatsız etmesinler bizi. Ekmek kavgasındayız biz. Biz kimseyle hiç uğraşmayız. Topraklarla uğraşıyoruz biz. İnşallah düzelir. Abdestimle geldim. Allah’ım hayırlısını versin her şeyin.”
HAL YAPILMASINA KARŞI DEĞİLİZ, HALİN BURAYA YAPILMASINA KARŞIYIZ.
Türbe köyünde hal binası için imara açılan köylülerin avukatı Av. Kebire Birer Türk’te, hukuki süreci şöyle anlattı. “Öncelikle dahili konuşmacı arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi şu an Bafra’dayız Türbe köyündeyiz. Ve buralardaki verimli toprakların derdindeyiz. Biz gelecek nesillere öncelikle topraklarımızı bırakmalıyız. Evet belki bugün kamulaştırma ve hal yapılmak isteniyor. Ancak halin yapılmasına karşı değiliz. Halin buraya yapılmasına karşıyız. Bafra’nın en verimli topraklarındayız şu an üstüne basıyoruz. 4 farklı şekilde ürün alındığı söyleniyor. Gelen bilirkişi raporlarında da buraya kesinlikle bir yapılaşmanın yapılmaması buranın alüvyon toprak olduğunu ve buranın gerçekten en verimli topraklardan birine sahip olduğu söyleniyor bu bölgenin. O yüzden gelen raporlarda da dediğim gibi farklı alanlarda da yer gösterilmiştir. Hal içinde farklı alan bölgeler tespit edilmiştir. Bizim tarafımızdan, halbuki bunlar bizim tarafımızdan tespit edilmesi gerekmiyor. Bunu belediyenin kendisi tespit etmesi gerekiyor. Bu alanları böyle imara açma durumu olduğunda yani burada hem hukuk ihlali yaşanıyor hem de gerçekten büyük bir cinayet yaşanıyor. Bu topraklar bizim ve bu topraklara sahip çıkıyoruz. Hukuki sürecimizde devam ediyor” ifadelerinde bulundu.
KÖYÜ KÖYLÜYÜ GÖRMEZDEN GELEMEZSİNİZ!
Samsun Ziraat Mühendisleri Odası eski başkanı Hayati Tosun, süreçle ilgili olarak şunları söyledi. “Gerçekten burada köyümüzün köylümüzün, diyelim nihayetinde bugün gelinen süreçte, dünya savaşlarının ileride en önemli savaşların gıda savaşları olacağını düşünürsek, dün Rusya ile görüşüp halen buğday oradaki koridorları açık tutması mücadelesini tepeden vermeye çalışırken, aslında burada bu vatandaşın emeğini buradaki varlığımıza gerçekten ihanet ediyor bu kararı alanlar. Kaldı ki bu kararlar sadece hukuk çerçevesinde değil, devletlin resmî kurumları olarak, bakın vatandaş, devlete rağmen mücadele ediyor. Devletin bu mücadeleyi asli görevi olarak yapması lazım. Bu süreç içerisinde Toprak Koruma Kurullarının özellikle altını çizmek istiyorum, kendi kuralları kaideleri içeresinde müşterek hareket etmesi lazım. İş bittikten sonra hukuk süreçleriyle yapılan imarlaşma veya kamulaştırmaların, değil, herkesin vatandaşında rızası alınarak, bu süreçlerin tamamlanması lazım. Vatandaşa rağmen değil, halka rağmen yapılması lazım. Toprağımıza alüvyon ovalarımıza insanımıza emeğimize, sahip çıkmamız lazım. Samsun için şöyle bir şeyde söylemek lazım. Yaklaşık 2 milyon Samsun kütüğüne kayıtlı nüfusumuz var. Bugün mevcut tabelaya baktığımızda girişi 1 Milyon 300 bin. Samsun’da yaşayan nüfusun bir diğer yarısı Samsun’da yaşayamıyor. Bugün şehirlerin sıkıntılarını düşünürken, öbür taraftan toprağın, köyün, köylünün sıkıntıları göz ardı ediliyor. İnsanlar artan maliyetlerle üretim yapmaya çalışırken, bugün son dakikada gümrük vergilerini düşürerek insanların enflasyon altında ezilmesini önlemeye çalışıyorlar. Bugün tarımda yapılan politikaların hepsi yanlış. Köyü köylüyü görmezden gelmek yanlış bir politika bundan bir an önce vazgeçilmeli.”
DEMİR, O KOLTUKTAN KALSIN BİZ OTURALIM!
Türbe Mahallesinde genç bir çiftçi olduğunu söyleyen Mertcan Genç; “Burada gördüğünüz 191 dönüm birinci sınıf sulu mutlak tarım arazisidir. 3 tarafı DSİ’nin sulama kanallarıyla çevrilidir. Burada üretimde 12 ay boyunca hiçbir sorun yaşanmamaktadır. Burada gördüğünüz hayvanlar 250 dönüm mera vardı, burada çiftçi hem arazi kısıtlı olduğu için hem çiftçilik yapmaktadır. Hem de hayvancılık yapmaktadır. Eğer buraya hal olursa, alternatif yer yok diyorlar, hal olursa buraya buradaki çiftçinin hem hayvancılık hayatı biter hem tarım hayatı biter. Burada gördüğünüz gibi bir sürü traktörler var. 15-20 hanenin üzerinde çiftçi tarım yapmakta. Burada en az 3 ürün alınmaktadır. Buradan Mustafa Demir diyor ki, alternatif alan var mı? varsa yapalım. Alternatif alanı bulmak bizim görevimiz değil. Eğer biz bulacaksak o koltuktan kalkacak biz oturacağız o koltuğa” diye konuştu.
Çiftçi Dursunbey Erol; “Buraya ilk etapta, 15 gün içinde itiraz etme bildirgesi gönderdiler. Bizde ona göre avukat tuttuk 15 gün içinde itiraz hakkımız var diyerek. Avukatta 12 kişinin 2 kişisine dava açmış, 10 kişiye dava açmadığı için, 10 kişi normalde topraklarını satmaya razı gibi görünüyor, bu seferde bütün millet diyor ki, 10 kişi razı iki kişi razı değil, 2 kişi içinde bu topraklar halden vazgeçilmez diye böyle bir algı var. Bunu da dile getirmek lazım.”
TÜRBE MAHALLEMİZDE TOPRAĞIN ALTIDA ÜSTÜDE SU!
Türbe mahallesinde çiftçi Mahmut Erol’da yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı. “Çiftçilik yaptığımız aslında çokta yeterli bir arazimiz yok. Bu arazilere Samsun Büyükşehir belediyesi hal projesi kapsamına aldı. Arazilerimizin etrafı DSİ’nin kanallarıyla çevrili. Toprağın altıda üstü de su, artı aşırı yağışlarda yaz ve kış dahil olmak üzere, sudan etkilenmeyen bir arazi. Şurada bastığımız yer günlerce yağmur yağıyor, halen şurada su olmadığına göre, burası alüvyonlu toprak. Burası daha önceden Kızılırmak daha önceden doğal aktığı zaman barajlar olmadığı zaman, bu ovalara cilimleri yığa yığa, alüvyonlu topraklar bu ovada oluşmuştur. Şimdi Kızılırmak teknoloji sayesinde bir sürü barajlar yapıldı. Bu cilimler artık baraj göletlerine toplandığı için ovaların bir daha böyle oluşma şansı zaten yok. Burası şehre 7 km, belki de 8 şimdi buraya hal yapmak demek şehri ovaya buraya taşımak demektir. Bizde ana yolun kıyısında 3 katlı eve müsaade etmiyorlar SİT alanı diyorlar. Şimdi köyün içine 3 katlı eve müsaade etmeyen yönetim buraya nasıl 3 katlı 4 katlı otel yapacak? Ondan sonra sadece burayla sınırlı olacağını da tahmin etmiyoruz. Bu ovaya büyük bir tahribat olacak. Şimdi burada hem hayvancılığa darbe vuruyorlar hem tarıma darbe vuruyorlar. Büyükşehir eğer tarıma katkı yapmak istiyorsa, bakın şu Kızılırmak’ın etrafının hepsi çukur, buraları tesviye yapsın, tarıma hayvancılığa kazandırsınlar” dedi.