MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
AKP’li Samsun büyükşehir belediyesi tarafından Bafra’nın Türbe Mahallesinde %100 tarız arazisi olan yerleri imara açarak hal binası yapılmak istenmesine Türbe Mahallesi çiftçilerin eylemlilikleri bitmek bilmiyor. Türbe mahallesi çiftçileri bu kez de imara açılan ve kamulaştırılan arazileri önünde traktörlerini çekerek tepkilerini dile getirdiler.
Samsun’un Bafra ilçesinin Türbe mahallesi çiftçilerine ait 188 dönümlük ekili arazilerinin imara açılmasını ve hal binası yapılarak %100 tarım arazisinin yok olacağını anlatan Türbe mahallesi çiftçileri her geçen gün arazilerini betonlaşmadan kurtarmak için gitmedikleri yer, çalmadıkları kapı bırakmadılar. En son geçtiğimiz pazartesi günü Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile görüşebilmek için, Türbe mahallesinden zor şartlar bir araç kiralayarak Ankara’ya gittiklerini ve Ankara’da Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile görüşmek için gittiklerin kim kimsenin görüşmek istemediğini söyleyen de bakanlık veya üst düzey bürokratlardan hiç kimsenin kendilerini dinlemediğini ifade eden Türbe mahallesi çiftçileri traktörleriyle birlikte mahsul ekili tarlalara girerek protesto ettiler.
BAKAN KİRİŞÇİ İLE BİZİ GÖRÜŞTÜRMEDİLER.
Türbe Mahallesi çiftçilerinden Fehmi Şahin protesto eylemliliklerin sürecini şu şekilde anlattı. “Türbe köyünde bilindiği üzere geçen sene, verimli toprak arazileri, Samsun Büyükşehir belediyesi tarafından imara açıldı. Son derece verimli olan bu arazinin toplamı 188 dönüm aynı zamanda yanı başında mera var. Türbe köyünü kendisine ait mera, bu alan ve bu bölge, son derece verimli bir arazidir. Türkiye 2017 Tarım İstatistiklerinde verilerinde dahi ilk sıradadır. Kapya biber, domates, hibrit lahana, lahana türevleri, marul, birinci sıradadır. Ovamızın en değerli altın, hatta altından daha değerli verimli nitelikte ki, üretim kapasitesine sahip arazideyiz. Bu arazinin imardan çıkarılarak, Samsun büyükşehir belediyesi büyük bir yanlışa imza atmıştır. Ve bu toprakların tekrardan tarım toprağına kazandırılmasını istiyoruz. Her toprağın amacına uygun, niteliğine uygun olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Bu topraklar yozlaşmış toprak niteliğine dönüştürülerek, yanlış yapılmıştır. Her toprağın amacına uygun olarak, kullanılmasını istiyoruz. Niteliğinin adı değiştirilen bir toprağın, asıl amacı kesinlikle değişmeyecek. Aynı zamanda bu bölgenin yaklaşık, 20 KM güney yönünde 2 tane büyük baraj vardır. Burası dere yatağı niteliğindedir. Aynı zamanda burası Kızılırmak kuş cennetindedir. Türkiye e’de nesli tükenmekte olan 25 tane kuş türünün 16 tanesi bu bölgede görülmektedir. Aynı zamanda bu bölge, Unesco dünya mirası geçici listesinde olup kalıcı listesine alınması için çalışmalar dahi sürmektedir. Geçen gün Tarım Bakanlığına gittik ve tarım bakanlığına buranın tarım arazisinden neden çıkarıldığını sorduğumuzda üst makamlara ulaştığımızda bir netice alamadık. Sayın tarım bakanı Vahit Kirişçi ile bizi görüştürmediler. Bakan yardımcısı dahil görüştürmediler. Biz yetkililere ulaşmak istiyoruz. Samsun’da bu kadar milletvekili varken bu vekillerin bize bugün vekillik etmesini istiyoruz. Bilindiği üzere 5 tane alternatif alan var. Bu alanların hepsi tarıma elverişsiz alan, buraların değerlendirilmesini istiyoruz. Bilindiği üzere
28 Aralık’ta ovaya gelen bilirkişi heyeti Türbe köyündeki bu verimli arazinin hiçbir şekilde imara açılamayacağına dair tam 52 sayfalık bilimsel ret raporu hazırladı. Bu raporunu Samsun Büyükşehir belediyesi de kabul etmiyor. Biz bilim insanlarına bilim raporuna, bilirkişi raporuna itiraz ederek, aklı ve bilimi yok sayamazsınız. Buna rağmen mahkemelerde sürekli kazanmamıza rağmen sürekli yeni bir kanun bir şeyler çıkarılıyor. Yürütme devam ettirmeye çalışılıyor.” diye tepkisini dile getirdi.
İSTENİRSE YILDA 3 ÜRÜN ALINIR!
Türbe mahallesi çiftçisi Mahmut Erol; “Türbe mahallesinde çiftçilik yapmaktayım. Çiftçilik yaptığımız tarım arazilerini Samsun Büyükşehir belediyesi tarafından hal projesine alınmıştır. Arazilerimiz zoraki istimlak yapılıp elimizden alınmak isteniyor. Buralarda bizim yeterli bir arazimiz yok. Burada araziler zaten parçalı, aşağı yukarı burada 20-25 hanenin burada arazileri var. Bazı hanelerin komple çiftçilik hayatı bitmektedir eğer yeni hal yapılırsa. Bu hal yapılmak istenen mevcut arazi, etrafı DSİ sulama kanallarıyla çevrili. Sulu tarım arazisi eğimi sıfır. Toprağın altında da su var. Üstünde de su var. Yani yılda 3 tane ürün istenirse alınabilen, aşırı yağışlardan etkilenmeyen, su sorunu olmayan birinci sınıf tarım arazisi, hatta Bafra şehir merkezinden bakıldığı zaman Koşu köyüne kadar bu arazi, atarında yüksek bir arazi, olmadığını ben düşünüyorum. Ben bunu herkese de söylüyorum. Bu bölgenin en yüksek, tarıma uygun arazisi yani buradaki bak ileriye gittiğin zaman alçaklaşıyor yer. Daha ileriye gittiğin zaman bu yerlerde buranın seviyesinde alçak. Böyle bir arazi bir daha geri kazanılmaz, geri gelmez. Bu araziyi biz hal’e karşı değiliz. Daha verimsiz, bu araziden daha düşük kalitede ki, profildeki arazilere hal yapılmasını istiyoruz. Samsun büyükşehir belediyesinden arazilerimizi geri vermesini, parasını da yasal faiziyle almasını istiyoruz. Yetkililerden yardım istiyoruz. Burası tarımın dışına çıkarılmasın. Buranın tarım dışına çıkarılması, sadece bize zarar değil. Bütün Türkiye’ye zarardır. Burada Türkiye’nin çoğu vilayetlerine yaz, kış sebze gitmektedir. Bu araziler 12 ay boş durmuyor. Yaz kış burası ekili oluyor. Bu arazileri kesinlikle hal projesiyle tarım dışına itilmemesini istiyoruz. Bu ne bizim yararımıza ne de Türkiye’nin yararına olur” şeklinde ifadelerde bulundu.
BUNUN GİBİ TARIM ARAZİSİNE BTON ATMAK CİNAYETTİR.
Bafra Türbe Mahallesi çiftçilerinden Nurettin Genç’te konuşmasında tepkilerini şöyle ifade etti. “Çiftçiydim, ne olduğumu anlayamadım ben şimdi. Elimizden toprakları almış haberimiz yok. Tapuyu geçirmiş üzerine haberimiz yok. Çevreyi bunun gibi tarım arazisini bozmayı 15 yaşında ki çocuk yapmaz. 2 tane belediye başkanı var, Mustafa Demir bir kere buraya 3 seneden beri ayaklarını basmadı. Hamit Kılıç, dedim ki Hamit Kılıç’a bizim halimiz ne olacak gel dedim buraya. Ben iki kişinin yeri için buraya mı geleceğim dedi. Adam makam sevdalısıymış meğerse. Bu zamanda oturmayla olmuyor bu iş. Biz çok mağduruz. Bunun gibi tarım arazisine beton atmak cinayettir. Bir tek burası değil, çevreler adam bir dönüm yeri var ver de bana ben işyeri açayım diyor. Bütün çevre zarar edecek. 2 bin dönüm yer gidecek. Türkiye zarar ediyor, kaybediyor, 5 tane milletvekili var, hiçbirisi de gelmiyor. Ulaşamıyoruz, neymiş, ne biçim iş bu? Hiç birisine ulaşamıyorum. Traktörleri alsın büyükşehir satsın yolları yapsınlar madem bağış yapacağız, vatandaşın o kadar gençler ne olacaklar? Hırsızlık mı yapsınlar? Ona buna dalacaklar ondan sonra, bunun gibi tarım arazisi bozulur mu? Burası 3 kere ürün alan yer burası. Yazık be hiçbir kimse gelip de bakmıyor. Cumhurbaşkanımızdan bunu istiyoruz. Bize sahip çıksın, çiftçiye sahip çıksın, başka bir şey diyeceğim yok. Bunun gibi arazi nerede oluyormuş böyle kırmızı? Yazık yazık bu millet ne yiyecek sergilerde? Pazar yerinde, 50 yaşına gelmiş, Eyüp Sabri ban git başka iş yap diyor. 52 yaşına gelmişim, başka iş yapacağım. Emekli yok, bir şey yok. Var mı böyle bir şey? Bağkur olmuş 3 bin lira 5 bin lira 3 buçuk ay sonra. Yazık değil mi bu çiftçinin haline? Hiç sahip çıkan yok. Telefonlara bakmıyorlar. Kalemini arıyorum 5 tane milletvekili var, 5 sene oldu daha 5 kere görmüş değilim. Böyle milletvekili var. Cumhurbaşkanı bunlara sahip çıksın! Cumhurbaşkanından bunu istiyoruz. Yapacağına da inanıyorum. Ziraat bankasına gittim avukat dedi ki paran yatmış, gittim yatırdığı para bir dönüm bir çuval, gübre almıyor. Kuran’a el çarpayım. Bunlar ne biçin insan? Ne biçim insan, Alla, Allah’a bırakıyorum. Dönümüne 400 lira para yatırmış 400 lira, 1 çuval gübre 800 lira, 400 lira yatırmış. Bir çuval gübre alamıyoruz. Böyle bir şey olur mu? Para yok, yoksulluk yapıyorlar çok. Bunlara cumhurbaşkanı sahip çıksın. Bakanlığa gittik yardımcı olan yok. Ankara’ya gittik özel, 600-700 lira araba parası verdik. Gelen avukat para yiyor, ver ver de ver, 3 tane hayvanımı sattım. 400 lira para yatırmış dönümüne, biz para istemiyoruz bunun gibi tarım arazisi bozuldu mu, bütün ova bozulacak, 2000 dönüm yer bozulacak adam boru satacağım diye bilmem ne satacağım diye, böyle bir şey var mı? Gübre satacağım diye, bana diyor ki evini ver diyor, 1 tane ev var, olmuş kiralar, 5 bin lira, 10 bin lira. Biz ne yapacağız? Tarım arazisi bozuldu mu, ova bozulacak, ova, buraları verimli toprak. 3 kere ürün veriyor, kavun karpuz veriyor, dönümüne 10 ton veriyor. Yerinizi methetmeyin etmeyin diyor Mustafa Demir! Yanına gittik adam yanaştırmıyor bizi. Size yer vereceğim dedi, bize mezarlık verdi, imara gönderdi, mezarlık çıktı 7 dönüm. Sizi oraya gömeceğim demek istedi. Böyle bir kanun var mı? Biz nereye gidiyoruz? Adam mı öldürdük biz? Buralara sahip çıkılmasını istiyorum cumhurbaşkanımızdan. Bu arazi ye bir avuç gübre atmadım. Attıysam haram olsun, bak buğdaya bak buğdaya mezar da bunun öbür dünyası da var. Daha bir avuç gübre atmadım. Buğdaya bak pamuk, pamuk” şeklinde konuştu.
YAZIKTIR, GÜNAHTIR!
Türbe mahallesi Muhtarı Aşur Güngör’de mahalle halkının neler yaşadığını anlattı. “Buradaki vatandaşlarımızın sorunlarını kaç sefer dile getirdik ama halen, yürütmeler durdurulduğu halde, daha halen buraya hal olması için uğraşıyorlar. Buranın hal olması bu arazinin buradan gitmesi ve önünün de aynen mera olması, merayı aynen bu tapulu yerlere, binaları yapıp boş alanda, merayı da şey olarak kullanacaklar. Yazık günah sabah akşam, sabahtan vatandaş, hayvanını alıp geliyor, burada hem çalışıyor hem de burada 3 dönüm yeri var, buraya da ineğini getiriyor, akşamleyin de alıp getiriyor. Çoluk çocuk böyle çalışıyor. Adam gelmiş 55 yaşına, ben nerede çalışacağım diyor. Nereye gideceğim diyor, mağdur. Burada üniversiteyi bitirenler var. Üniversiteli talebeler iş bulamadı, iş yok, belediyeye söyledik zamanın da ya yer ya da iş. Yerim arazim yok veremem dedi. Bu şekil karşılansaydı biz yapılanlara karşı değiliz. Devletin yaptığına biz karşı değiliz. Hal’e neden karşı olalım. Malımızı satacağız ama yer mağdur etmeden yapmamız lazım. Gittik söyledik hepsine de hem Mustafa Demir’e hem Hamit beye ama ben 4 kişiden fazla alamam dedi. Bu şartlarda işte görüyorsunuz hal böyle, hal’in buraya yapılmaması. Yapılsın ama bu milletin mağduriyeti giderilsin öyle yapılsın” diye konuştu.
500 DÖNÜM ÇÖP OLACAK!
Türbe mahallesinde genç üniversite mezunu ve Ziraat mühendisliğine hazırlanan Mertcan Genç’te üretim aşamasında ve Hal binası yapılmasına karşı tepkilerini şöyle anlattı. “Samsun Bafra Türbe köyünde genç çiftçilik yapmaktayım. 22 yaşındayım, üniversite mezunuyum. Şu anda da Ziraat Mühendisliği için hazırlanıyorum. Burada üretim yapmaktayım. Gördüğünüz gibi karnabahar tanesi 4 kilo üzerinde gelmektedir. Dönüme 2 bin adet fide gider bundan 8 ton alınmaktadır. Şu anda karnabaharın fiyatı 7 liradır. Dönüme hesap yaptığınız zaman 56 milyon para toplamaktadır. Bu arazide, başka arazilerde, bu tonajda ki malı üretemezsiniz. Çünkü burada ne kadar yağmur yağarsa yağsın, alüvyon toprak olduğu için, yağan yağmurlar gözenekli toprak olduğun için, yeraltı kaynaklarına ulaşmaktadır. Burada gördüğünüz gibi 3 metreden sular çıkmaktadır. DSİ’nin yaptığı kanallar var. Dört tarafın kanalla çevrili, yani biz bu toprakların betonlaşmasını istemiyoruz. Biz sadece kendimiz için değil, Türkiye için istemiyoruz. Burada 200 dönüm de arazi hal için gidecek. 350 dönümde mera arazisi var gördüğünüz gibi, mera arazisini de otopark olarak kullanacaklarmış. Toplam 500 dönüm arazi burada çöp olacak. Sadece 500 dönümle kalmayacak, etrafında ki arazilerde burası imar olduğu için harici vatandaşlar burası kendileri için oraları arsa gözüyle tarla bakmaktadırlar. Burada gördüğünüz arazilere 84 bin lira değer biçilmiştir. Hatta 25 bin lira idi, burada ki vatandaşlar herkesin, maddi durumu iyi olmadığı için, normalde burası 17 parsel, 17 parselin 3 parçasına iptal davası açıldı. Diğerlerini de mecburi olarak, para davası görülmüş oldu. Fakat burada hiç kimse halin yapılmasını istemiyor. Sadece imkansızlıklardan dolayı iptal davası açamadı. 3 tane pilot davamızda yürütmeyi durdurma kararı alındı. Fakat büyükşehir belediyesi bu kararları dinlemiyor. Yani hukuk kimdir diyor. Yargıyı adalet yerine, hukuk yok zaten. Öyle gözüküyor yaptıklarına göre. Burada gördüğünüz arazinin 3 tarafı kanalla çevrili DSİ’nin çalışmaları vardır. Buradaki bütün çalışmalar boşa gidecektir. 25-30 tane hane, bütün çiftçilik hayatı bitmektedir. Gördüğünüz gibi krediyle traktör alanlar var. Ekipman bir takım alet alanlar var. Bunları kredileri var. Bunlar hep bu tarlalara güvenilerek alınmıştır. Biz gittiğimiz yetkililerden hiçbir cevap alamıyoruz. Buradan sayın cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. Ekilmedik bir karış toprak kalmasın sözüyle biz çalışmaya devam ediyoruz. Kendisinden yardım istiyoruz” dedi.
Türbe mahallesi çiftçileri açıklamalarının ardından tepkilerini traktörleriyle klaksonlarını çalarak tarlalarından ayrılarak gösterdiler.
