MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Amasya’nın Taşova ilçesinin Çambükü Köyünde yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesine karşı tepkilerini ve protestolarını ortaya koymak için Amasya Çevre Platformu, Samsun Elektrik Mühendisleri Odası, SAMÇEP (Samsun Çevre Platformu) ve diğer illerden gelerek destek veren STK’larla birlikte bir basın köy muhtarı Fatma Celep ve köy halkından Serpil Dönmez’in yanı sıra Samsun’dan destek için gelen SAMÇEP sözcüsü birer konuşma yaptılar.
Köy halkından Serpil Dönmez OSB yapılması planlanan mevkii de yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “İlçemizdeki Tekel İşletmelerinin kapatılması, tarım ve hayvancılıktan sağlanan gelir düşmesi ve yaşanan ekonomik sıkıntıların etkisi ile yaklaşık 2 yıl önce Taşova Kamuoyunun ve köyümüzün desteğini almış OSB kurulması fikri gelişmiş, OSB yerinin komşu Dörtyol köyümüzün zaten elinden alınmış. Dörtyol köyü hazine arazisi olacağı kararlaştırılmış ve bu doğrultu da esnafımızdan ve halkımızdan paralar toplanmış, Amasya valiliğinden 7 kişi, Taşova belediyesinden 6 kişi ve Amasya Ticaret odasından 2 kişi olmak üzere toplam 15 kişiden OSB müteşebbis heyeti oluşturulmuştu. OSB Müteşebbis heyeti 2020 sonlarına kadar bütün çalışmalarını kararlaştırdığı ve mutabık kalındığı üzere, hep Dörtyol Köyü hazine arazisinde yoğunlaştırmış, iken ne sebep oldu ise sayın kaymakamın 2021 başlarında başlayan yer belirleme çalışmaları neticesinde OSB’nin yeri, köyümüz meralarına, tarım arazilerine ve mezarlığımıza kaydırılmıştır” diye konuştu.
İDARİ İŞLEMLERİN İPTALLERİ İÇİN DAVALAR AÇTIK!
Köy halkından olan Serpil Dönmez, konuşmasını şöyle devam ettirdi. “Gelişme üzerine muhtarlık ve köylümüz olarak belirlenen yerin OSB’ye terkedilmesi halinde köyümüzün tarım ve hayvancılığının öleceği, köyümüzün yaşanmaz hale geleceğini ve hatta köy vasfımızı yitireceğimizi kaymakamımız ve ulaşabildiğimiz ilgililere aktarmış isekte OSB müteşebbis heyeti meralarımızın vasıflarını değiştirerek ve özel mülkiyet tarım mülklerimizi kamulaştırarak cevaplarını verdiler. İdari olarak derdimize çare olunmak istenmediğini anladığımızda Amasya Valiliğinin taraf ve bilgisi olduğu üzere Samsun 3. İdare mahkemesinin 2021/569 Esd. İle yer seçimi komisyonu işleminin Samsun 2. İdare Mahkemesinin 2021/229 Esd. İle Arazinin Tahsis Amacının Değiştirilmesi ve Samsun 1. İdare Mahkemesinin 2021/668 Esd. İle Çevre Düzeni planını (OSB) değişikliği kararlarının iptalleri davalarını açtık” şeklinde konuştu.
MUHTARIMIZ VE İHTİYAR HEYETİ GÖREVDEN ALINIP KAYYUM ATANDI!
Çambükü köyü sakinlerinden Serpil Dönmez, muhtarlarının ve ihtiyar heyetinin görevden alınması ve kayyum atanmasını şöyle anlattı. “Açtığımız iptal davalarından Samsun 2. ve 3. İdare mahkemeleri keşiflerini yaptılar. Bilirkişi heyetlerinin hakikate uygun olarak yüksek yüzdeli köyümüz lehine raporlar düzenlediğinde adeta saldırıya uğradık. Muhtarımız ve ihtiyar heyetimiz haksız ve hukuksuz olarak görevden alındılar. Köyümüze kamu görevlisi kayyum atadılar. Raporlarına göre yürütmeyi durdurma kararları vermeleri gereken mahkemeler çokça yaptığımız yürütmeyi durdurma taleplerimizi hep reddettiler. Muhtarımız içinde dava açtık, seçimler yapıldı. Muhtarımız hakkında soruşturma izni kaldırıldığı ve en çok oy almasına rağmen yine de mazbata vermediler. Son dönemde tek tesellimiz kayyumdan kurtulduk. Muhtarımız sevgili eşi Fatma Celep Hanım muhtar oldu” ifadelerinde bulundu.
3 GÜN YETMEDİ 5 GÜN BOYUNCA VAHŞETİ YAŞADIK!
Güvenlik kuvvetlerinin Çambükü köylülerine uyguladıkları süreci Serpil Dönmez şu ifadelerle anlattı. “Süreçte, Samsun 3. İdare mahkemesi, davamızı ret etmiş olup, davamız istinaf incelemesindedir. Neticede hiçbir davamız kesinleşmediği halde Eylül 2022 de köyümüz güvenlik güçleri geldi, durumu anlattık, meralarımıza iştirak eden il jandarma komutanımız bizlerle görüşerek ve sahayı gezerek haklısınız ama devlet karar verirse geliriz diyerek köyümüzden ayrıldılar. 18.10.2021 tarihinde tekrardan geldiler. Hem de nasıl geldiler. Sabahın şafağında 800 dönümlük OSB alanını ablukaya alacak, katil her iş makinesini koruyacak, toprağımızı, ürünümüzü, ağacımızı, meyvemizi korumaktan başka amacı olmayan bizleri ecdattan kalan kadim topraklarımıza sokmayacak kadar askerimiz ve polisimiz ile geldiler. Kalkanlı, coplu tam teçhizatlı geldiler. Toması ve zırhlısıyla ile ambulansı ile yüzlerce araç ile geldiler. 3 gün boyunca ezdiler, sürüklediler, dövdüler, kanımızı akıttılar, başörtülerimizi çıkardılar, açık alanda araçlarda gözaltına aldılar, ters kelepçe vurdular. Hakaret ettiler, güldüler, hor gördüler. 1 metrekare dahi şahıs arazileri bulunmamaktadır diye bizlerle alay ettiler. Karasını da kurban olduğumuz kapkara toprağı bıraktılar. 04.11.2022 tarihinde meralarımızın vasıf değişikliğine ilişkin davamızda 2. İdare mahkemesi 2. Kez keşfe geldi. Raporu beklemeden 05.12.2022 tarihinde aynı şekil ve kalabalıkla tekrardan geldiler, 5 gün boyunca aynı vahşet, acımasızlık merhametsizlik” şeklinde konuştu.
BALADIK BİTİRECEĞİZ!
Taşova ilçesinin Çambükü sakinlerinden Serpil Dönmez konuşmasının sonunda şöyle konuştu. “Gelinen süreçte, meralarımızın vasıflarının değiştirilmesine ilişkin 2. Bilirkişi raporu bilirkişilerden birinin karşı düşüncesinde rağmen bütüncül değerlendirildiğinde % 100’e yakın köyümüzün lehimedir. OSB yerinin tespitine ilişkin istinaftaki dosyamızda idareye alternatif alan bulunup bulunmadığı sorulmuş, idare alternatif alan yok, cevabı vermiştir. Bu durumda köyümüz lehinedir. Çevre plan değişikliğine ilişkin davamızda halen keşif dahi yapılmamıştır. Samsun 2. İdare mahkemesine ve Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi başkanlığına yaptığımız yürütmeyi durdurma veya kabul kararlarını bekliyoruz. Görevden alınan muhtarımız İlyas Celep hakkında kesin göreve iade kararı verildi. Devletimizin şefkatine, hoş görüsüne, eşit ve tarafsız davranma yükümlülüğüne, halkımızın sağduyusuna, merhametine, vicdanına sığınıyoruz. Başladık bitireceğiz, öfkelerini, sağduyudan uzak iftira, yorum, beyan, karar, tavır ve yaklaşımları kabul etmiyoruz. Pardon affola denilmesini de beklemiyoruz. Sadece sevgili vatandaşlar diyerek yer yanlışlığı herkesçe kabul edilen OSB sürecinin hemen durdurulmasını, köy olma vasfımız için zorunlu olan meralarımızın kamulaştırılmalarının kaldırılması, Dörtyol köyümüzün, 2000 dönüm veren ve başvuru yapan Çaydibi köyümüzün veya başkaca yerlerimizin kamuoyu önünde olabilirliğine bakılmasını, olmadı mı yine aynı bölgeye yapalım ama yükü Karabük ve Yerkozlu köylerimiz ile paylaşalım diyor ve talep ediyoruz. Hal böyle iken; değerli basın mensuplarımızdan isteğimiz, yaşadığımız ve beyan ettiğimiz hakikat ve doğruları halkımıza ve kamuoyuna aktarmanızdır” dedi.
BİZİM KÖYÜMÜZE DOKUNMASINLAR!
Çambükü Köyü muhtarı Fatma Celep’te konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Bizim köyümüze dokunmasınlar. Sayın Valimize, kaymakamımıza, belediye başkanımıza bütün büyüklerimize sesleniyorum. Bizim köyümüze dokunmasınlar. Biz bamya yapmayı, mal hamat etmeyi çok seviyoruz. Mallarımızı da yapıyoruz, bamyamızı da yapıyoruz. Çocuklarımızı da büyütüyoruz ama torunlarımıza bir şey diyemiyoruz. Toprağımızı elimizden alıyorlar. Bizi lütfen yine diyorum lütfen sayın valimize sesleniyorum. Bizim toprağımızı bıraksın. Biz OSB’ye karşı değiliz. Yeter artık yaşam hakkımızı alıyorlar. Bizim yaşam hakkı,3 mızı alıyorlar. Bizi bıraksınlar. Köyümüzü de bıraksınlar, toprağımızı da bıraksınlar. Biz çalışmayı yine söylüyoruz bütün kadınlar olarak köylümüzün, 30-40 kadınız seviyoruz” dedi.
SAMÇEP OLARAK HAKLI MÜCADELENİZDE YANINIZDAYIZ!
Protestoya destek veren Samsun Çevre Platformu sözcüsü Mehmet Özdağ’da, şunları söyledi. “Köyün halkını mücadele den insanlarını saygıyla selamlıyorum. Samsun’dan buğum SAMÇEP adına aynı zamanda EMO merkez yönetim kurulu üyesi olarak buradayız. Samsun’da çevre mücadelesi veren bütün arkadaşlarımızın dostlarımızın Samsun EMO’nun, sizlerle dayanışma duygularını iletmek üzere buradayız. Yeşilırmak havzasının çocuklarıyız. Çarşambalı arkadaşlarımda buradalar. Sizin buradan geçen Yeşilırmak bizim oradan denize dökülüyor. Benzeri mücadeleleri Çarşamba’da da veriyoruz. Mühendiste olsak sanayileşmeyi kalkınmayı savunsak da biz hiçbir şekilde insanların mutsuzluğunu doğanın talan edilmesini gerektirecek hiçbir şeyi savunmuyoruz. Yani sizin istemediğiniz hiçbir şeyi savunmuyoruz. Bu nedenle haklı mücadelenizde her türlü haklı mücadelenizde hukuki ve demokratik mücadelenizde yanınızdayız. Dayanışma duyguları için buradayız hepinize saygılar sunarım” dedi.