MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Sosyal medyada yayılan iddiaların hayal ürünü olduğunu ifade eden Başkan Demirtaş; “Maalesef son günlerde sosyal medyada şehrimiz sayın valimiz, belediye başkanlığımız, cumhuriyet başsavcılığımız ve memurlarımız hedef gösterilerek, bir gecede 300 köpeğin yok edildiği iddia ediliyor. Bir kere böyle bir şey olması asla söz konusu değil. Benim özelimde de ben hayvan severim. Evde de 2 tane hayvanım var. halende var bahçeme gelip merak eden varsa, benim ihtiyarlarla beraber pozda verebiliriz” diye konuştu.
İLÇEMİZ ADETA HAYVAN BARIUNDIRMA MERKEZİ OLDU!
İlimizdeki ilçelerinin büyük bir kısmı Çatkaya mahallemizdeki barınağa köpeklerini kısırlaştırmadan bırakıp gittiklerini ifade eden Demirtaş açıklamasına şöyle devam etti.
“Belediye başkanlığım döneminde bizim göz yumarak, bunların öldürülmesi bilmem ne yapılması asla söz konusu olamaz. Yapanın önce cezasını ben veririm. Böyle bir şey söz konusu değil. Adam o yandan bu yandan bizim en büyük problemimiz şu arkadaşlar şehrimizde bir tane barınak merkezi var. Sağlıklarını kontrol etmek için, bütün ilçeler bu maksatla işte, hayvanımızı tedavi ettireceğiz mantığıyla getiriyor bizim Çatkaya’da ki hayvan barınma merkezinin üst tarafındaki barınma merkezine getiriyor, getirmiyorlar. Bir kısmını da sağa sola bırakıp gidiyorlar. Biz bu konuda çok mustaribiz. Valiliğimizin başkanlığında toplantı yapıldı bununla ilgili olarak, Çarşamba bölgesinde Çarşamba, Terme, Salıpazarı, Ayvacık’ı içine alan bir barınma merkezi Bafra bölgesine, Bafra, Alaçam, 19 Mayıs, Yakakent’i içine alan bir Bafra merkezli hayvan barınma merkezi bir de iç bölgede Havza merkezli, Havza, Vezirköprü, Ladik, Kavak ve Asarcık’ı içine alan bir hayvan toplama merkezi. Bunlara ayrı küpe numarası verilmesi söz konusu dolayısıyla hangi hayvanının bizim alanımıza girdiğini de görmüş olacağız. Ama şu anda Çarşamba’da bir çalışma var. Diğerlerinde henüz bir çalışma yok, duymadım. Bu olursa tabi ki yükümüz biraz daha hafifleyecek” diye ifadelerde bulundu.
ÖZEL KLİNKLERDE KISIRLAŞTIRMAYA DEVLETDESTEK VERMELİ!
Üremelerinin engellenmesi için devletin özel kliniklerde kısırlaştırılmasına maddi destek vermesi gerektiğini vurgulayan İlkadım Belediye başkanı Demirtaş şunları söyledi. “En önemli meselelerden bir tanesi de bu hayvanların kısırlaştırılmasıyla ilgili, problemimiz var. Bu noktada da devletin özel bir desteğine ihtiyacımız var. Şimdi özel kliniklerin mesela kısırlaştırdığının bedelini devletten tahsil edilmiş olsa biz bunları devreye sokmak suretiyle üremesini en azından çoğalmasını engellememiz lazım. Yani habire, çoğalıyor.”
KİMSE HARİÇTEN GAZEL OKUMASIN!
İlkadım ilçesinin merkezi bir yerde olmasının dezavantajlı olmasını şu ifadelerle anlattı.
“Bunlar sahipsiz hayvanlar. 2 türlü sıkıntı var. Bir insanlara saldırıyor, insanlarda ısırılan oluyor, merkezde olmamızın bizim büyük bir dezavantaj bu. Bizim eskilerin bir tabiri vardır. “Bekara karı boşamak kolay gelir, misali dışarıdan gazel okumak kolay geliyor.” Ama işin içine girdiğiniz zaman, bu iş öyle çok da basit bir iş değil. Hayvanları hem besleyeceksiniz hem doğal ortamında bulunduracaksınız hem zarar vermeyeceksiniz, insanlara da zarar verilmesine engel olacaksınız. Nasıl olacak bu iş? Hem hayvanlar orada sokakta gezecek, bunlar yiyecek bulamadığı zaman çeteleşme dediğimiz, gruplara toplaşıyorlar birbirleriyle bölgesel olarak gruplaşma yapıyorlar. Dolayısıyla o zamanda ne oluyor? O bölgeyi sahipleniyor, insana da hayvana da saldırıyor. Diğer grup hayvanları, bizim bunları önlememiz gerekiyor. Ama tek başına İlkadım belediyesinin buradaki anlattım işte değişik ilçe, illerden de geliyor. Bütün ilçelerimizden de geliyor maalesef mesela daha öncede basına da yansıdı, yakalandık, kameraya alındık falan. Şimdi yakalansa ne oluyor? Bir de bu tarafı var işin, cezası var mı? Yok işte sıkıntı bu. Yakaladın ne olacak hiçbir cezası da yok. Şimdi cezası olmayanın da yasak olmasının hiçbir anlamı yok. Yasak bir hayvanı oradan buraya getiremezsin. Getirdi adam ceza hiçbir ceza yok. Var mı ceza? Olmayınca biz bu işi nasıl önleyeceğiz? Cezası da yok. Adama getirme diyorsun getiriyor. Dolayısıyla böyle sıkıntıyla karşı karşıyayız. Bu bizi çok üzüyor. Kamuoyunu bilgilendirmek için böyle bir basın toplantısı yapma ihtiyacı duyduk. Sosyal medyada adam sallıyor, oradan oraya, ilkadım uçtu, kaçırıyor, bilmem ne katil, hayvanlar nerede bana da atıyorlar çünkü, bu hayvanlar ne oldu falan, bende şüpheye kapılıyorum. Acaba bizden habersiz bir işler mi karıştırılıyor, tabi öyle bir şey yok. Öyle bir şey olsa ölüsü dirisi bir şekilde olması lazım bunun. Nerede öldürüldüyse? Bizde öyle bir şey eğer şu anda sizin aracılığınızla kamuoyuna duyurmuş oluyorum. Böyle somut olarak bizim öldürdüğümüzü belgeleyen bir şey olursa onun defterini dürmek benim boynumun borcu zaten. Öyle bir şey asla kabul etmiyorum. Varsa da sizin aracılığınızla kamuoyuna ilan ediyorum. Bizim insanlarımız, bizim elemanlarımız hayvanları öldürüp bir yere attığı belgeleyen biri varsa o zaman biz bunun hesabını sormaya da hazırız. Yani öyle ezbere de konuşmuyoruz” dedi.