ÇGD 2021 Ocak Ayı Medya İzleme Raporu

ÇGD 2021 Ocak Ayı Medya İzleme Raporu

Sansür

30 Aralık 2020: RTÜK, yılın son olağan toplantısında FOX TV’de yayın konuğu Bingür Sönmez’in koronavirüs aşısı yaptırmayanları “vatan haini” ilan etmesini eleştiri sınırlarını aşmak olarak değerlendirerek, kanala idari para cezası verdi. RTÜK, Halk TV’de yayınlanan Medya Mahallesi programında “Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak’ı algı operasyonlarıyla yasa dışı işler yapan bir grubun asli üyesi olarak gösterilmesi” hakkında hazırlanan raporu da görüştü. Yayın konuğu Necati Özkan’ın “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bahse konu grubu ziyaret ettiğini belirtmesinin Cumhurbaşkanı’nı küçük düşürülmeye ve itibarının zedelenmeye yönelik” olduğuna kanaat getirdi ve Halk TV’ye idari para cezası uygulanmasına karar verildi. RTÜK, Habertürk’te yayınlanan Teke Tek programının sunucusu Fatih Altaylı’nın Suriyeli mülteciler hakkında “Türkiye’nin sahibi onlar, biz misafir gibiyiz. Yani yakında bizi atacaklar buradan öyle bir hal var ortalıkta… Açık söylemek gerekirse bir Türkiye’yi Suriye’ye savaşsız kaybettik diyebilirim” ifadeleri toplumda antipati ve olumsuz kanaat oluşturabilecek benzetmelerin yapıldığı tespitiyle yayıncı kuruluşa idari para cezası uyguladı. RTÜK, Akit TV’nin Derin Kutu programına konuk olarak katılan Ebubekir Sofuoğlu’nun üniversite olan şehirlerindeki apart evlere yönelik “fuhuş evleri” ifadelerini de değerlendirdi ve Akit TV’ye idari para cezası verilmesine karar verdi. RTÜK, Beyaz TV’de yayınlanan Derin Futbol programına katılan Ahmet Çakar’ın beIN Sports Medya Hakları Direktörü Hande Sümertaş hakkında sarf ettiği ifadeleri nedeniyle yayıncı kuruluşa idari para cezası müeyyidesi uyguladı. 1 Ocak 2021: Sözcü Gazetesi’nin 1 Ocak 2021 tarihli, “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” manşetinde, Ayasofya’nın ibadete açılmasının da yer almasıyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteyi hedef almasının ardından Basın İlan Kurumu da harekete geçti. Haberin “maşeri vicdanı yaraladığını” söyleyen Basın İlan Kurumu, Sözcü’yle ilgili inceleme başlatıldığını duyurdu. 3 Ocak 2021: CNN Türk muhabiri Mücahit Topçu, bir fırıncıya “İşler iyi mi?” diye sordu ancak cevabı duyunca mikrofonu geri çekerek röportajı bitirdi. Görüntüler sosyal medyada gündem olunca, Mücahit Topçu, bir metin yayınlayarak, “Söz konusu röportajı fırıncının söyledikleri nedeniyle kesmedim. İtiraf etmek gerekirse o sırada fırıncının ne söylediğine de canlı yayın heyecanıyla çok dikkat etmedim. Çünkü bana verilen 2-3 dakikalık bir canlı yayın süresi vardı. Ben o süreyi aştığımı düşünerek bir an önce yayını bitirip sözü stüdyoya bırakmak istedim. Ancak gerçekten büyük bir hata yaptım” dedi. 4 Ocak 2021: Ticaret Bakanlığı, TELE1’de yayınlanan reklam filmi nedeniyle Evrensel Gazetesi’ne, 20 bin 953 TL para cezası kesti. Evrensel’in 25. yaş kutlaması nedeniyle çekilen reklam filminde, iki saniye süreyle

 

BİRGÜN’E DOĞRU HABER CEZASI!

 

Türkiye’de gazetecilerin hukuksuz şekilde gözaltına alınması, tutuklanmaları ve cezalandırılmaları ile basın kuruluşlarına sermaye yapılanmaları üzerinden baskı kurulduğu, toplumun kahir ekseriyetinin ortak fikridir. Bununla birlikte başta gazeteciler olmak üzere farklı kesimlerin aklında, baskıların daha hangi aşamaya ulaşacağı soru işareti olarak yerini korumaktadır. Basın özgürlüğüne tahammülsüz ve saldırgan tutumuyla baskılara kaynaklık eden siyasi iktidarın geleceği son aşama, bir yandan kaygıyla bir yandan da merakla izlenmektedir. 2021 yılının ilk ayı olan ocakta kayıtlara geçen bir olay, bu merakın sınırlarını bir ölçüde yanıtlar nitelikteydi. Söz konusu olay Basın İlan Kurumu’nun (BİK) bir kararı olup, BirGün Gazetesi’nin 6 Ekim 2020’deki sayısında manşette yer alan “KAMUYU ZARARA UĞRATMA KURULU” başlıklı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin aldıkları maaş ve harcırahlarla ilgili habere ilişkindi. BirGün’ün deneyimli ekonomi muhabiri ve Ankara temsilcisi Nurcan Gökdemir’in imzasıyla yayınlanan ve Anayasa’da ‘Yargı’ başlığı altında yer alan Sayıştay’ın raporları kaynak gösterilerek kaleme alınan haberde, RTÜK üyelerinin, maaş ve harcırah miktarlarını kanunlara aykırı belirleyip, yüksek miktarlarda gelir elde ettiğini belirtilmekteydi. Haber; Sayıştay denetçilerinin hazırladığı raporda, RTÜK üyelerinin, yurtdışı geziler dolayısıyla 225 bin 853, maaşlarının fazla hesaplanması üzerinden de 228 bin 110 lira olmak üzere toplam 453 bin 963 lira kamu zararına neden olunduğunun bildirildiğini duyurmaktaydı. Raporda, konunun “Sayıştay yargısının konusu” haline geldiği de vurgulanmaktaydı. Haber, mahkeme niteliği taşıyan bir kamu kurumunun raporuna dayanmakta ve tespitler, resmi belgelerle ortaya konulduğundan doğruluğu tartışma götürmez nitelikteydi. RTÜK’ten yapılan açıklamada, üyelere ödenen paraların ilgili kanunlar çerçevesinde olduğu, Sayıştay’ın raporunun ‘kesinleşmediği’ savunması yapılarak “… İlgili rapora konu değerlendirmeler ve itiraz süreçleri devam etmektedir” denildi. Bir demeç ya da iddia üzerine değil Sayıştay’ın raporuna dayalı yapılan haberin faturası kime çıktı dersiniz? Tahmin ettiğiniz gibi BirGün’e. Nasıl mı? RTÜK yetkilileri, 15 Ekim 2020 tarihinde BİK’e, haberin, “RTÜK’ün tüzel kişiliğini, RTÜK Başkanı ve üyelerini yıpratmaya ve itibarsızlaştırmaya” yönelik olduğu iddiasıyla şikâyet dilekçesi verdi. BİK de Basın Ahlak Esaslarına ‘aykırı bulduğu’ savıyla haberden dolayı BirGün’e, resmi ilan ve reklamların yanı sıra, internet haber sitesi için yararlandığı ek göstergenin de üç gün süreyle kesilmesine karar verdi. BirGün’e verilen bu ceza, başta da vurguladığımız üzere Türkiye’de basına yönelik baskıların hangi aşamaya ulaşılabileceğini göstermesi açısından kritik önem taşımaktadır. Kaynağı mahkeme hüviyeti taşıyan bir kamu kurumunun raporunun, belgeleri ortaya konularak aktarılmasından öteye geçmeyen haberin karşılığı cezalandırılmak olmuştur. Eskilerin sözüdür: ET KOKARSA TUZLANIR, YA TUZ KOKARSA… (11 Ocak 2021)

Görünen Nevroz mitinginden bir fotoğraf karesi cezaya gerekçe gösterildi. Sarı, kırmızı ve yeşil renklerde bir tülbent tutan kız çocuğu görüntüsünü gerekçe gösterilerek, “Bir kız çocuğunun terör örgütünü simgeleyen bez parçasını tuttuğu görsellere yer verildiği…” ifadesi kullanıldı. 6 Ocak 2021: AKP İstanbul milletvekili Ravza Kavakçı Kan hakkında “köpek gibi havlayan” ifadelerini kullanan bir yurttaş hakkında beraat kararı veren hakim için Sabah, Akit ve Takvim’de yer alan haberler, kişilik hakları ihlali gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile erişime engellendi. 6 Ocak 2021: OdaTV haber müdürü Barış Terkoğlu ile OdaTV genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan’ın “Metastaz 2: Cendere” isimli kitabında, Cumhurbaşkanı’nın eski avukatı Mustafa Doğan İnal‘ın bir davada rüşvet pazarlığı içinde yer aldığı iddiaları ve bu iddiaları gündeme getiren Ahmet Şık‘la ilgili Cumhuriyet, OdaTV, İleriHaber ve T24’te yer alan haberler, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile erişime engellendi. 6 Ocak 2021: CHP Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, gazetecilerle ilgili AKP Genel Merkezi için Cumhurbaşkanlığı akreditasyonun geçerli hale getirilmesini Meclis gündemine taşıdı. Erdan Kılıç, “Basın kartlarının yenilenmesi sürecinde izlenen objektiflikten uzak tutum ve akreditasyon uygulaması da basın özgürlüğü ile halkın haber alma hakkını zedeleyen yeni adımlar olarak tarihe geçmiştir. Son olarak AKP Genel Merkezi için Cumhurbaşkanlığı akreditasyonun geçerli hale getirilmesi de ‘yasakları bitireceğiz’ diyenler açısından akreditasyon uygulamasının geldiği nokta olması bakımından dikkat çekicidir” dedi. 8 Ocak 2021: Bir hukuk öğrencisinin gönüllü olarak yanında staj yaptığı avukatın cinsel saldırısına maruz kaldığı iddialarına yer verilen BirGün Gazetesi’nin ilgili haberi “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile erişime engellendi. 11 Ocak 2021: DEVA Partisi genel başkan yardımcısı Mustafa Yeneroğlu‘nun İrfan Fidan ile ilgili yaptığı açıklamaların yer aldığı T24’te yer alan haber “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile erişime engellendi. 12 Ocak 2021: Basın İlan Kurumu, Evrensel Gazetesi’ne bu kez de “Cumhuriyet kaçak villa haberi nedeniyle ifadeye çağrıldı” başlığı ile Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının ifadeye gitmesini haberleştirdiği için üç günlük ilan kesme cezası verdi. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, ceza gerekçesine tepki göstererek “Evrensel, halkın haber alma hakkından asla taviz vermez” dedi. Eylül 2019’dan beri ilan alamayan Evrensel, 2019’da iki haber nedeniyle 25 gün, 2020’de dört haber nedeniyle 65 gün, 2021’in ilk ayında verilen üç gün ceza ile birlikte toplam 93 günlük cezası oldu. 12 Ocak 2021: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP dönemine ilişkin belediyede gerçekleşen yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin yetkililer hakkındaki suç duyurusu ile ilgili haberler erişime engellenmişti. Bu erişim engelleme ile ilgili Sözcü, OdaTV, BirGün, Cumhuriyet, Aykırı ve Gazete Duvar’da yer alan haberler “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile erişime engellendi. 13 Ocak 2021: RTÜK, eski Devlet ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın “Ben türbanlı bir hâkimin karşısına gittiğimde adaleti yerine getirebileceği doğrultusunda kuşkum var” açıklaması nedeniyle Halk TV’ye idari para cezası verdi. Sözleri başörtülü kişilere ve başörtülü hakimlere karşı nefret duyguları oluşturma çabası olarak gören RTÜK, kamusal yayıncılığın gereğini yerine getirmediğini iddia ettiği Halk TV’nin cezalandırılmasına hükmetti. 13 Ocak 2021: RTÜK, Tele1 Ana Haber Bülteni sunucusu Evren Özalkuş’un, öğretim görevlisi Aylin Sözer’in öldürülmesine ilişkin “Az sonra Diyanet İşleri Başkanlığının, bizim kadınlığımıza, yuvamıza, ailemize, çocuk sahibi olmamıza, iş yaşamımıza dair nasıl, neye karıştığı ile ilgili haberi de getireceğiz ekrana. Öyle olduğu müddetçe bu cinayetler de devam edecek gibi görünüyor” ifadeleri ile ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın itham edildiğini savunarak Tele1’e idari para cezası uygulanmasına karar verdi.

 

RTÜK’ün çifte standardındaki tutarlılık: İKTİDARA YAKINSAN SORUNUN HEMEN ÇÖZÜLÜR, İŞİNİ YAPAN GAZETECİYSEN CEZAN HEMEN KESİLİR!

Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak 7’nci yılına giren ‘Medya Raporlarımızda, basına yönelik sansür nitelikli uygulamalarda başı çeken ve bu özelliğiyle hakim bir yer işgal eden kurum, kısaca RTÜK olarak bilinen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’dur. Türkiye’de özel radyo ve televizyon yayıncılığının 1990’da başlamasının ardından 1994 yılında çıkarılan yasayla kurulan RTÜK’e yüklenen misyon, “radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekti. Bu misyon ne kadar halis gözükse de RTÜK’ün kurulduğu yıllar göz önüne alındığında gizli bir şifre içermektedir. RTÜK, 12 Eylül 1980 tarihli askeri darbe sonrası oluşan otoriter yönetimin etkisini yavaş yavaş yitirmeye başladığı, buna paralel halkın temel hak ve özgürlük taleplerini, düşüncelerini ifade etme yollarını yoğun olarak kullanma sürecine girdiği 1990’larda kurulan, süregelen otoriter yönetim anlayışının makyajlanmış kurullarından biriydi. Aldığı kararlarla her zaman tartışma konusu olan bu kurulun son iki yılda makyajı tamamen akıp yüzü tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. RTÜK, hatırlanacağı üzere tarihi boyunca görülmemiş cezalarını geçen yıl keserek uygulamaya koymuş; aralarında Türkiye’nin en çok izlenen haber kanalları olan FOX TV, Halk TV ve TELE-1’i ardı ardına cezalandırarak ekranları günlerce karartılmıştı. Bu cezalar uygulanmalarıyla kalmayıp daha ağır cezalar için de tehdit niteliği taşımaktaydı. Bir sonraki adımda kanalların lisanslarının iptali hedeflenmişti. Halkın kanatlarını özgürce oluşturma amacı doğrultusunda yayın yapan basın kuruluşlarına gözünü kırpmadan ceza kesen RTÜK, tersi yönde yayın yapan, iktidarın söylemlerini sorgusuz sualsiz doğru kabul ederek aktaran, bu özellikleriyle de iktidarın propaganda aracı haline gelmiş yayın kuruluşlarını ise ister iftira ister hakaret ister tehdit olsun görmezlikten gelmeyi bir iş görme haline getirmiş durumdadır. RTÜK’ün göz çıkarırcasına yaptığı çifte standartlı son uygulaması ise geçen ay yaşandı. Sözcü TV’nin logo değişikliği talebini aylardır sonuçlandırmayan RTÜK, iktidara yakınlığıyla tanınan Acun Ilıcalı’nın benzer talebini 8 günde sonuçlandırdı. “TV8WORLD” adıyla yayın yapan kanal logosunun “TV8 INT” olarak değiştirilmesi talebiyle RTÜK’e başvuru yapan Acun Ilıcalı’nın talebi, 10 Kasım 2020 günü RTÜK’e sevk edildi ve RTÜK, 18 Kasım günü logoyu “TV8 INT” olarak değiştirilmesine karar verdi. SÖZCÜ’nün, “Sivas SRT” olan kanalın logosunu “SZC” olarak değiştirmek için 27 Şubat 2020 tarihinde RTÜK’e yaptığı başvurusu, üzerinden 11 ay geçmesine karşın hala gündeme alınmadı. RTÜK’ün, geçmişten günümüze verdiği kararlar dikkatli şekilde değerlendirildiğinde, aslında kendiyle tutarlı bir kurum olduğu söylenebilir. RTÜK’ün tarifesine göre; iktidara yakınsan sorunun hemen çözülür, işini yapan gazeteciysen cezan hemen kesilir! (11 Ocak 2021) 15 Ocak 2021: RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kendisine sansürle ilgili yöneltilen bir soru üzerine “RTÜK maalesef sansür kuruluşu değil sansür getiremiyor. Sansür siz de çok iyi bilirsiniz anayasamız tarafından yasaklanmış. Biz sansür kurumu da olmak istemeyiz işin açığı. İlla milli ve manevi değerlerimize sıkıntılı şekilde yayın yapacak sonrasında biz arkasında cezai müeyyide uygulayacağız diye bir şey söz konusu değil. Bazen şunu yapıyoruz. Bununla ilgili de eleştiriler alıyoruz, ama ben eleştirileri göğüsleyeceğimizi düşünüyorum. Biz takip ettiğimiz programlarla ilgili olarak ikili ilişkilerimizde, buna sansür diyemeyiz. İzleyici temsilcilerimiz var. Onları uyarıyoruz. Bakın bunu yaparsanız şöyle sonuçları olur diye. Bunu yine yaparsanız, onun sonuçlarına katlanmak.

Serbesttir. İkili ilişkilerden sonuç alamayınca cezai müeyyide uygulamak zorunda kalıyoruz. Bu sansür değil” dedi. 19 Ocak 2021: Ekim ayında yürürlüğe giren sosyal medya kanununun yükümlülükleri gereği temsilci atama zorunluluğu bulunan sosyal medya platformlarının reklam yasağına günler kala temsilci atama kararı aldı. Facebook yaptığı açıklamada, “İlkelerimize ters hareket etmemiz için ısrar edilirse temsilcimizi geri çekeriz” notunu düştü. Temsilci bildiriminde bulunmayan Twitter ve Pinterest’e ise üç ay reklam yasağı getirildi. 21 Ocak 2021: CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in yargıdaki atamalarda belirleyici olduğu yönündeki açıklamaların yer aldığı Cumhuriyet, T24, KRT’deki haberlere, “kişilik haklarının ihlali” gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile erişim engeli getirildi. 21 Ocak 2021: Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel‘in, Milli Gazete’nin ‘BİM ifşası’nın perde arkasında 2019 yılına ait skandallar zinciri olduğunu anlattığı ve Bursa merkezli ETTAT firması hakkındaki iddialara yer verdiği yazısı, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle, Bursa 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişime engellendi. 24 Ocak 2021: RTÜK’ün 7 Nisan 2020 tarihinde Halk TV’de yayımlanan ‘Şimdiki Zaman Siyaset’ programında konuğun kullandığı ifadeler nedeniyle kanala verdiği para cezası yargıya taşındı. Cezanın iptal edilmesi istemiyle açılan davada, RTÜK savunma gönderdi. RTÜK tarafından yapılan savunmada, “Medya iktidarın yıkılmasına sebep olabilecek, ekonomik kararlara hükmedebilecek, daha açık ifade ile istediğini başa getirebilecek, istediğini alaşağı edebilecek derecede önem arz ettiği bir durumda, her program konuğunun medya kanalı ile istediğini söyleme özgürlüğünden bahsetmek asla mümkün olmayacaktır” denildi. 25 Ocak 2021: TRT, Uğur Mumcu’nun katıldığı tarihi programları çevrimiçi arşivinden kaldırdı. Dönemin çok sesliliğini yansıtan, eleştirel gazeteciliği de içeren görüntülerin yerine, Hülya Koçyiğit ve Alev Alatlı gibi isimlerin videolarına yer verildi. Gelen tepkilerle TRT, “Uğur Mumcu arşivi en kısa sürede TRT İzleden Türkiye’nin ulaşımına açılacaktır” açıklaması yaptı ve Uğur Mumcu’nun 1979’da katıldığı ‘Ayın Getirdikleri’ programını sitesine yükledi. 26 Ocak 2021: Yeniçağ yazarı Murat Ağırel‘in “TRT’nin harcamaları denetimden çıkarılmış” başlıklı yazısı, kişilik hakları ihlali gerekçesiyle, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliği‘nin kararı ile erişime engellendi. 29 Ocak 2021: Babası Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanvekili ve annesi milli takım antrenörü olan Wushu sporcusu Elif Akyüz’ün annesinin ve kendisinin de dahil olduğu hakemlerin değerlendirmesiyle şampiyon olmasını içeren BirGün’de yer alan haberler, kişilik hakları ihlali gerekçesiyle Sakarya 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişime engellendi. 31 Ocak 2021: RTÜK tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Dizi, filmler başta olmak üzere, haber ve spor programlarında hatta belgesel yapımlarda yayın ilkeleriyle bağdaşmayan durumların olduğu görülmektedir. Dizilerde milli ve manevi değerlerimizle genel ahlaka aykırı görüntülere ve konulara yer verilmesi, sanki hiç bir kanun, nizam, hukuk yokmuş gibi şiddetin her türlüsünün işlenmesi, tütün ve tütün mamulleri ile alkol kullanımını özendiren sahnelerin açıkça sergilenmesi kabul edilemez. Bazı medya kuruluşlarının basın meslek ilkelerini hiçe sayarak ve maksatlı olarak gerçek dışı haber vermelerini, yayın konuklarının asılsız beyanlarına müsaade edilmesini, yalan haberle gerçek haberi ayıramayan sunucuları ve her konunun uzmanı olduğunu iddia eden bazı sözde uzmanların halkı kışkırtmaya çalışan ayrıştırma çabalarını görmezden gelemeyiz” ifadelerine yer verildi.

İşten Çıkarmalar/ Gazetecinin Çalışma Yaşamı

10 Ocak 2021: Haber Global kanalının deneyimli haber kameramanı Cemal Gökçamlı’nın ‘ücretsiz izin’ adı altında kanal yönetimi tarafından işinden uzaklaştırılmasının üzerinden 65 gün geçti. Gökçamlı, Çalışan Gazeteciler Günü’nde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla karşı karşıya kaldığı haksızlığa tepki gösterdi. 14 Ocak 2021: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından yeniden çıkartılan ancak iptal edilen hüküm değiştirilmeksizin gazetecilerin yıpranma hakkının basın kartı şartına bağlandığı düzenleme, ana muhalefet partisi CHP tarafından iptal istemiyle tekrar Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Gazeteci örgütleri, çıkartılan yeni düzenlemenin anayasanın ‘eşitlik ilkesine aykırılık taşımaya devam ettiği, yıpranma hakkının basın kartı şartı aranmaksızın 02 İşten Çıkarmalar/ Gazetecinin Çalışma Yaşamı tüm basın emekçilerini kapsayacak şekilde uygulanması gerektiği görüşünde. 16 Ocak 2021: Sabah Gazetesi’nde polis-adliye muhabiri Ali Oktay ve Barış Sözal, sayfa sekreteri Nilüfer Meşeli Erdem, magazin servisinden Özlem Avcı, Günaydın ekinden Güler Işık Üzen’in işine son verildi. Ekonomi servisinden İbrahim Acar ve Pınar Çelik de gazete ile yolları ayırdı. İktidarın politikaların destekleyicisi yayın gruplarından Turkuvaz Medya’ya bağlı Sabah Gazetesi; Ankara, İzmir, Adana ve Antalya bölge eklerini de kapama kararı aldı. Kararın, söz konusu illerin belediye başkanlıklarının iktidar partisinde olduğu dönemde Sabah gazetesi başta olmak üzere iktidar yanlısı gazetelere akan parasal kaynağın belediye başkanlıklarının muhalefet partisine geçmesinin ardından kesilmesinden kaynaklandığı ifade edilmekte

 

Gözaltı, Tutuklama, Dava ve Yargı Kararları

5 Ocak 2021: Ankara’da Gülistan Doku için yapılan eylemi takip eden gazeteciler darp edildi. Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Günhan’ın basın kartına el konuldu. JinNews muhabiri Habibe Eren ve Öznur Değer ve serbest muhabir Eylül Deniz Yaşa gözaltına alındı. 5/8 Ocak 2021: Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan bir soruşturma kapsamında evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Yapılan aramanın ardından ters kelepçelenerek gözaltına alınan Aslan, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği mahkeme tarafından “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. 6 Ocak 2021: OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve TELE1 TV Ankara Temsilci03 Gözaltı, Tutuklama, Dava ve Yargı Kararları si İsmail Dükel’in haber kaynağı asker Erdal Baran ile yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazeteciler hakkında ikinci bir iddianame hazırlanarak bu dosya ile birleştirildi. İlk davada istenen 17,5 yıl hapis cezasının yanı sıra 14 yıla kadar daha hapis cezası istendi. Yeni suçlamaya karşı ek savunmaların alınması için dava, 5 Şubat 2021 tarihine ertelendi. 6 Ocak 2021: Deutsche Welle Türkçe’de yayınlanan “ABD Bankalarından Suçlama” haberine Aktif Bank şikayetiyle Pelin Ünker’e soruşturma açıldı. Ünker’in, İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Müdürlüğü’nde ifadesi alındı. 7 Ocak 2021: Adıyaman Eğitim Bir-Sen’in şikâyeti üzerine Gerger Fırat Gazetesi haber

 

Hedefe konulan gazetecilik: BARIŞ TERKOĞLU VE BARIŞ PEHLİVAN’A 158 YIL CEZA İSTENDİ

Siyasi iktidarların özgür ve bağımsız gazetecilerden, basın kuruluşlarından haz etmediği, Türkiye’de sayısız kere test edilmiş kesin bir bilgidir. Ne zaman ki görünen gerçekliği tüm boyutlarıyla halka aktarmak isteyen bir gazeteci, basın kuruluşu ortaya çıkarsa, aynı anda çeşitli yöntemlerle baskılanmaya çalışılmış; suçlamalarla susturulmak, suikastlarla yok edilmek istenmiştir. Türkiye basın tarihi, bunun örnekleriyle dolup taşmıştır. Bu uygulamaların son dönemdeki örneği ise OdaTV ve burada çalışan gazetecilerdir. Türkiye’nin ilk internet haber sitelerinden olan OdaTV ve buradaki basın mensupları, son 10 yılın tek bir yılını bile soruşturmaya uğramadan, cezaevine konulmadan, yayınları engellenmeden geçirebildi. Bir yıla yaklaşan bir süredir internetteki orijinal adresleri olan www.odatv.com’un erişim engeli uygulanan, son olarak odatv4.com adresi üzerinden yayınlarını sürdüren OdaTV, bünyesindeki gazetecilerin çeşitli suçlamalarla ara ara cezaevine konulmasıyla da baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle siyasi iktidarın, güvenlik, savunma ve yargıya ilişkin izlediği politikaların neden olduğu olumsuz gelişmelerin üzerine giderek, araştırmacı gazeteciliğin dikkat çekici örneklerini veren OdaTV, istisnasız tüm iktidar cenahı tarafından hedef konulmaktadır. Zamanı geldiğinde iç güvenliğin başındaki kişi olan Süleyman Soylu, zamanı geldiğinde savunmanın başında olan Hulusi Akar’ın doğrudan tehdit ve dava ettiği Oda TV’deki gazeteciler, geçen ayı da soruşturma geçirmeden, dava edilmeden geçirmedi. Od ATV’ye ilişkin son gelişme OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’na açılan bir dava. 2019 yılında ‘METASTAZ’ ismiyle çıkardıkları ve Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak inceleme-araştırma dalında ödül verdiğimiz kitaplarının ardından iki gazeteci, geçen yıl da ‘METASTAZ 2: CENDERE’ isimli kitaplarını yayınladı. AKP iktidarının siyasi ikbal uğrunda hangi hukuksuzluklara tevessül ettiğini ve her biri yargısal işlemlerin başlatılmasına yol açacak düzeyde ciddi bilgiler içeren yeni kitapları da iktidar temsilcilerinin hedefindeydi. Pehlivan ve Terkoğlu hakkında iktidar mensubu isimlerin avukatlarınca dört ayrı savcıya yapılan şikayetler üzerine 14 ayrı soruşturmada açıldı ve ifadeleri alındı. “METASTAZ 2: CENDERE” kitabından ve kitap hakkındaki haberler, yazılar, televizyon programlarından yapılan şikayetler kapsamındaki suçlamalar uyarınca Barış Pehlivan hakkında 63 yıla kadar, Barış Terkoğlu hakkında 95 yıla kadar, toplamda 158 yıl hapis cezasının istenmesi öngörüldü. Barış Pehlivan, hedef olmalarının nedeni kitaplarına ilişkin verdiği bir röportajda, geçen yıl MİT’in iki mensubunun Libya’da öldürülmesiyle ilgili haberden dolaylı tutuklanmalarının asıl nedenin yayınlanmadan “METESTAZ 2: CENDERE” olduğunu belirterek, “Hapse girmemizin nedenlerinden biri de aslında şimdi çıkan bu kitaptı. Bu kitabın hazırlandığını biliyorlardı. Açıkçası engellemek istediler. Yayınının gecikmesini istediler. Sonunda çıktık. Silivri Cezaevi’nden çıkarken bir söz verdik. ‘Biz gazetecilik ve adil bir gelecek için mücadeleye devam edeceğiz’ dedik. Ve şimdi sözümüzü tuttuk. Bu kitap onun ürünüdür. Ben şuna çok inanıyorum: Gazeteciler zorları aşmak zorunda. Gazeteciler kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için korku duvarını yıkmak zorunda” ifadelerini kullandı. (1 Ocak 2021) Hedefe konulan gazetecilik: BARIŞ TERKOĞLU VE BARIŞ PEHLİVAN’A 158 YIL CEZA İSTENDİ müdürü Özgür Boğatekin’in yargılandığı davada, haberin eleştiri sınırları içerinde kaldığı gerekçesiyle beraat kararı verildi. 11 Ocak 2021: Evrensel Gazetesi Yazarı Ender İmrek hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Hermes marka çantası ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılanmasını konu alan “Parıl parıl parlıyordu Hermes çanta…” başlıklı yazı nedeniyle açılan “hakaret” davasından beraat etmesine Emine Erdoğan tarafından itiraz edildi. 12 Ocak 2021: Demokratik Ulus Gazetesi eski yazı işleri müdürü Arafat Dayan’ın “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davanın görülmesine İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar vererek duruşmayı 14 Nisan 2021’e erteledi. 12 Ocak 2021: Cumhuriyet Gazetesi eski muhabiri Alican Uludağ ve gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Olcay Büyüktaş’ın “Suçluları ihbar edenlerin kimliklerini açıklamak veya yayınlamak” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ikinci duruşması görüldü. Mahkeme, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine karar vererek, davayı 16 Mart 2021 tarihine erteledi. 12 Ocak 2021: Gerger Fırat Gazetesi haber müdürü Özgür Boğatekin, 2017 tarihli paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında “örgüt propagandası” suçlamasıyla 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. 12 Ocak 2021: Mustafa Hoş hakkında Denizli Çivril’deki tarikat yurdundaki çocuk istismarı haberi nedeniyle, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “özel hayatın gizliliği ihlali”, “kişisel verilerin kaydedilmesi”, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme”, “iftira”, “yayın yasağının ihlali” suçlamalarından dava açıldı. 12 Ocak 2021: Can Ataklı’nın EBA TV hakkındaki sözleri nedeniyle “halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak aşağılama” suçlamasıyla hâkim karşısına çıktı. Dosyanın mütalaa için savcılığa gönderilmesine karar verildi. Dava 6 Mayıs 2021’e ertelendi. 12 Ocak 2021: “FETÖ/PDY’nin medya yapılanması” adıyla bilinen davanın 8. duruşmasında, savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı, duruşma sanıkların hazırlık yapması için 4 Mayıs 2021’e ertelendi. Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Zaman Gazetesi, Cihan Haber Ajansı, Antalya Gazetesi ve Bizim Antalya Gazetesi çalışanlarının yargılandığı davada, “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılması talep edildi. 13 Ocak 2021: Melis Alphan’a 2015 yılındaki Diyarbakır nevrozunda çekilmiş ve sosyal medyada paylaştığı bir fotoğrafta “örgüt bayrağı gözüktüğü” gerekçesiyle “örgüt propagandası” iddiasıyla dava açıldı. 13/18 Ocak 2021: Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Pınar Gayıp sabaha karşı evine yapılan polis baskınında gözaltına alındı. Dört gün gözaltında Pınar Gayıp, tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı. 14 Ocak 2021: Mezopotamya Ajansı’nın sorumlu yazı işleri müdürü Ferhat Çelik’e “Bayburt’ta tutukluların yemeklerine böcek konuluyor” başlıklı haber gerekçe gösterilerek dava açıldı. Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun şikâyeti üzerine hazırlanan iddianame Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 14 Ocak 2021: Can Dündar’a MİT tırları davasında “casusluk” ve “terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla verilen 27 yıl altı ay hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Cezaya dayanak olarak gösterilen deliller arasında; sanıkların tutuklanması, Can Dündar’ın “Tutuklandık” kitabı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davaya müdahil olması da yer aldı. 15 Ocak 2021: Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi Başkanı Engin Korkmaz’a karşı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın 4. duruşması görüldü. Dava 11 Haziran 2021’e ertelendi. 15 Ocak 2021: Mezopotamya Ajansı muhabiri Ruken Demir’in haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın görülmesine İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Dava, dijital materyallere ilişkin raporun incelenmesi için 23 Şubat 2021’e ertelendi.

15 Ocak 2021: Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz şube başkanı ve Körfez Gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü Engin Korkmaz hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davanın dördüncü duruşması Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Savcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarına açılan dava ile ilgili bildirim yapılmadığını belirterek, bildirimde bulunmasını talep etti. Mahkeme Erdoğan’ın avukatlarına bildirim yapılması gerektiğine karar verdi. Bir sonraki duruşma 11 Haziran 2021 tarihinde görülecek. 17 Ocak 2021: Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin arkasındaki örgüt olan yasadışı Tevhid-Selam Kudüs Ordusu üyesi olmak suçundan yargılanan ve kırmızı bültenle aranan üç sanığın, mahkemenin “tutuklanmama güvencesi” vermesinin ardından Türkiye’ye geldikleri, savunma yaptıktan sonra da beraat ettirildikleri ortaya çıktı. 17 Ocak 2021: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, A Haber’de program sunucusu Erkan Tan’ın, Tahir Elçi’nin cenaze törenine ait fotoğraf karesini, “…sonra ikinci fotoğraf, yine bir PKK’lı teröristin cenazesinden. Burada da CHP’li vekiller… Mahmut Tanal var…” diye sunmasına takipsizlik kararı verdi. Tanal, verilen karara itiraz etti. 18 Ocak 2021: İdris Yılmaz hakkında Afrin’e yönelik Zeytin Dalı operasyonuna ilişkin 2018’de yaptığı bir sosyal medya paylaşımı gerekçesiyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, dosyada İdris Yılmaz’ın atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçundan beraat kararı verdi. 19 Ocak 2021: Cengiz Çandar hakkında ‘kırmızı fularlı kız’ olarak tanınan ve Rojava’da IŞİD’liler tarafından öldürülen Ayşe Deniz Karacagil için üzüntüsünü dile getirdiği sosyal medya paylaşımı gerekçe açılan davanın ilk duruşması İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Cengiz Çandar’ın savunmasının İsveç’ten istinabe yoluyla alınması için talimat yazısı yazılması ve savunmasının alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. 19 Ocak 2021: Hakan Aygün hakkında “ey İBAN edenler” ifadesini içeren sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Bodrum İlçe Jandarma ve Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüklerine yazı yazılarak Aygün’ün sosyal medya paylaşımlarının o dönem kamu barışını bozan bir niteliğinin olup olmadığını araştırılmasını istedi. Dava 9 Mart 2021’e ertelendi. 19 Ocak 2021: Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) eski çalışanı Fatih Gönül hakkında, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fatih Gönül’ün aynı zamanda öğrencisi olduğu Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu içinde bulunan halı sahada yapılan futbol maçı suçlamaya delil olarak gösterildi. Savcı, Gönül’ün 21 Kasım 2018’de yapılan halı saha maçına katıldığını, maçın “örgüte eleman temini” ve “ölen örgüt mensuplarının yakınlarına yardım toplama” amacıyla yapıldığını iddia etti. İddianamede, Gönül’ün DİHA’da çalışmış olması da suçlama konusu yapıldı. Ev aramasında bulunan Xwebun Gazetesi’nin sekiz ayrı sayısı iddianamedeki deliller arasına konuldu. 20 Ocak 2021: Yeni Yaşam Gazetesi muhabiri Hatice Şahin hakkında “örgüt üyeliği” hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 9. AĞIR Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hatice Şahin hakkında Diyarbakır-İstanbul uçak biletleri ve haber kaynaklarıyla görüşmeleri suç delili olarak öne sürülen davada, gizli ve açık tanıkların dinlenmesine karar verildi. Hatice Şahin ve avukatına gizli tanığa sorulmasını istedikleri soruları mahkemeye bildirmek için 10 gün süre verildi. Bir sonraki duruşma 24 Mart 2021 tarihinde görülecek. 21 Ocak 2021: Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’e, TBMM’deki hırsızlıklarla ilgili haberleri köşesine taşıdığı ve TBMM kısaltmasındaki son üç harfi küçük yazdığı için dava açıldı. Özdil’in, “TBMM’yi aşağıladığı” suçlamasıyla iki yıla kadar hapsi ile “seçme-seçilme hakkından mahrum bırakılması” istendi.

21 Ocak 2021: Zeynel Abidin Bulut hakkında yaşamını yitiren bir gazetecinin anmasına katılması gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verildi. 26 Ocak 2021: Kapatılan Samanyolu TV’nin eski genel yayın yönetmeni olan ve Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) İstanbul Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasında ‘mahrem yönetici’ olduğu iddialarıyla tutuklu bulunan Osman Çalık’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Savunmasını yapan Osman Çalık, çocuğunun kalp hastası olduğunu ve eşinin çalışmadığını söyledi. Ailesine bakılması ve mağduriyetinin giderilmesi için tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Osman Çalık için “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan cezalandırılmasına karar verdi. 26 Ocak 2021: Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “Boğaz manzaralı lüks müştemilat” haberi nedeniyle Hazal Ocak ve Alev Coşkun’a Mehmet Cengiz tarafından açılan tazminat davasının duruşması Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mehmet Cengiz’in avukatı Talanur Peken, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini savunarak davanın kabulüne karar verilmesini istedi. Hazal Ocak ve Alev Coşkun’un avukatı Buket Yazıcı ise dava konusu haberde hukuka aykırı bir durum olmadığını ve davacı Mehmet Cengiz’in ticari itibarının zedelenmediğini belirterek davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. 27 Ocak 2021: Yunanistan sınırında bulunan mültecilerle ilgili haber takibi yaptıkları sırada Edirne’de gözaltına alınan ve haklarında “askeri yasak bölgelere girme” suçlamasıyla dava açılan İdris Sayılğan ve Naci Kaya’nın ikinci duruşması Edirne 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada dinlenen tanık, “İdris Sayılğan ve Naci Kaya’yı ellerinde fotoğraf makineleriyle askeri yasak bölgede düzensiz göçmenlerin görüntülerini ve videolarını çekerken yakaladık. Şahısların bölgeye gizli olarak girdiğini düşünüyorum” dedi. İdris Sayılğan’ın avukatı Erselan Aktan, gazetecilerin o dönem bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililer tarafından kamunun bilgilendirilmesi amacıyla olay yerine yönlendirildiklerini söyledi, suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar vererek duruşmayı 14 Nisan 2021’e erteledi. 28 Ocak 2021: Gazeteci Yazar Faik Bulut, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) soruşturması kapsamında “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla hakkında açılan davada beraat etti. 28 Ocak 2021: Ekim 2020’de Şırnak Güçlükonak’da haber takibinde gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı muhabiri Zeynep Durgut hakkında, “kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlamasıyla başlatılan soruşturma takipsizlik kararı verildi. 29 Ocak 2021: Van TV eski çalışanlarının bazı haber bültenleri gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla yargılandığı davada sunucu Nahide Aslan’a 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sunucu Serdar Altan, Gülsün Altan, Kadir Cesur ve Sibel Eres beraat etti. Sorumlu müdür Koçali Özipek için davanın düşmesine karar verildi.

 

Tehdit, Hakaret, Hedef Gösterme, Şiddet

3 Ocak 2021: Valilik ve belediyenin ortak kararıyla Çorum’da genelevin kapatılmasını haberleştiren Gazete Duvar muhabiri Elvan Yılmaz, kimliği belirsiz kişilerce telefonla defalarca tehdit edildi. Sürekli değişik numaralardan aynı kişi tarafından arandığını ve “Kendine dikkat et bunun hesabını vereceksin” gibi sözlere maruz kaldığını ifade eden Elvan Yılmaz, savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi. 6 Ocak 2021: Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen, bir avcı tarafından sosyal medya mesajı ile tehdit edildi. Suç duyurusunda bulunan Kalkandelen, “Eğer şöhret değilseniz, savcı kovuşturmaya gerek görmüyor” dedi. 14 Ocak 2021: FOX TV’de TÜİK’in yıllık bazda sanayi üretiminin yüzde 11 artığını açıkladığı 04 Tehdit, Hakaret, Hedef Gösterme, Şiddet verilerin gerçeği yansıtmadığı yönünde bir haber yaptı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sosyal medya hesabı üzerinden FOX’u ‘yalan habercilikte ihtisaslaşmış’ diye suçladı ve “FOX televizyonu, yine gerçekleri eğip bükerek vatandaşımızın aklını bulandırma peşinde. Pandemiye rağmen Türkiye’nin sanayi üretimi artıyor. Tüm veriler de bu artışı doğrular nitelikte. Bu iftiracılara cevabı biz değil rakamlar versin” dedi. 14 Ocak 2021: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmesine ilişkin “HDP üzerinden hesaplaşma” başlıklı yazısına “Sözde köşe yazarları var ki, Mustafa Balbay bunlardan birisidir, bizzat duymadığı, duymasının da mümkün olmadığı

 

GAZETECİLERE ‘ADRESİ BELLİ’ SALDIRILAR

 

Türkiye’de hiçbir meslek, gazetecilik kadar saldırıya maruz kalmamıştır. Derneğimizin kayıtlarında yer alan bilgilere göre, ilki 19 Mart 1905 yılında Adana’da yayınlanan Hikmet Gazetesi’nden Tevfik Nevzat olmak üzere bugüne kadar 79 gazeteci katledildi. İçlerinde Musa Anter, İzzet Kezer, Uğur Mumcu, Hrant Dink’in de olduğu gazeteci cinayetlerinden birçoğu hala tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmış değil. Bunun yanı sıra hemen hemen her toplumsal olayda gazeteciler ya darp edilmekte ya da sözlü şiddete maruz kalmakta. Gazetecilerin öldürülmesi ve gazetecilere yönelik saldırılar, geçmişte de günümüzde büyük oranda siyasetten kaynaklanmaktadır. Türkiye siyasetinde yaşanan kırılma ve dalgalanmaların doğrudan yansıdığı mesleklerin başında gazetecilik gelmekte. Ve Türkiye’de gazetecilere yapılan saldırıların kaynağı yine büyük oranda aynı merkezden, MHP’nin siyasi görüşüne mensup kişiler tarafından gerçekleştirilmekte. Geçen ay da siyaseten yaşanan gerilimler, gazetecilere yönelen saldırılara dönüştü. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ın, sosyal medya hesabı üzerinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirmesi; ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın sosyal medya hesabı üzerinden Özdağ’a yönelik hakarete varan ifadeler kullanması, hem Özdağ’ın hem de iki gazetecinin darp edilmesiyle sonuçlandı. Saldırıların ilki, aynı zamanda eski Ülkü Ocakları başkanlarından, KRT TV programcısı Afşin Hatipoğlu’na 14 Ocak 2021 tarihinde akşam saatlerinde evinin önünde yapıldı. Hatipoğlu saldırıdan ağır yara almadan kurtulurken, 15 Ocak 2021 tarihinde öğlen saatlerinde saldırganların hedefi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’dı. Özdağ’a evinin önünde, arabasına binerken ellerinde sopalı bir grup saldırdı. Daha bu olayın üzerinden saatler geçmemişti ki bu kez saldırganların hedefindeki isim gazeteci, Yeniçağ Gazetesi’nin Ankara temsilcisi Orhan Uğuroğlu’ydu. Uğuroğlu da aldığı darbeler sonrası hastanede tedavi edildi. Bu saldırılar kadar tehlikeli olan bir başka gelişme ise MHP’li yetkilerin açıklamalarıydı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın saldırıları, “Bu hareketin delisi çoktur” diye sahiplenirken, Devlet Bahçeli’nin başdanışmanı Yıldıray Çiçek “Üç yumruk için ortalığı ayağa kaldırıyorlar” diyecek kadar ileriye gitti. MHP’lilerin gazetecilere düşmanlığı geçen ay bununla da sınırlı kalmadı. Bizzat Devlet Bahçeli, 18 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Karar Gazetesi köşe yazarı Elif Çakır, Yıldıray Oğur ve Taha Akyol için “kiralık köşe yazarları” dedi ve “Tetikçi köşe yazarlarının hızlandırdığı iftira kampanyaları tesadüfi değil, alçak bir planın mahsulüdür” ifadeleriyle hedef aldı. Semih Yalçın da 19 Ocak’ta Taha Akyol’u hedef almaya devam etti ve “Huzurun düşmanı, kaosun ve fesadın tellalı” dedi. Aynı gün Yıldıray Çiçek de “Üç yumruk için ortalığı ayağa kaldırıyorlar” sözlerine yayınında yer veren Ayşenur Aslan’ı hedef aldı. Çiçek, “Teröristlerin anası Ayşenur Arslan yazıyı yorumlarken ‘Evet 846 kişinin azmettirici katili terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen bunak solculardan biri de benim’ diye başlayaydın. Bunak kadın yazıdan onu mu anladın” dedi. Ayşenur Arslan da Devlet Bahçeli ve Yıldıray Çiçek’e “Siz gazetecileri hedef gösteriyorsunuz bazıları da cesaret bulup bunları yapıyor. Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun. Sözü size iade ederim” yanıtı verdi. Gazetecilerin baskı, sansür ve tehditlerle kontrol edilmeye çalışıldığı bu dönemde, siyasi tartışmaların ortağı haline getirilmek istenmeleriyle neyin amaçlandığını herkesin fark etmesi ve gerekli duyarlılığı göstermesi, hem basın özgürlüğü hem de birlikte yaşama kültürü açısından olmazsa olmaz önemdedir. Çünkü bu saldırılar bir kişiye ya da bir düşünceye değil doğrudan halkın haber alma hakkına yapılmıştır. (14-19 Ocak 2021)

İki kişi arasında geçen konuşmaları saptırarak, hayal mahsulü anlatımlarla kamuoyuna servis edebiliyor” dedi. Bahçeli, televizyon programlarının konuklarına da “Habertürk, Halk TV, KRT gibi televizyon kanalları aynı tempoyla ve aynı tip konuklarıyla yayınlarına devam etmelerinde yarar vardır. Çünkü onlara bakınca, konuşanların düşüncelerinden ziyade arkalarındaki lekeli zihniyetlerin gerçek niyetleri açığa ve ortaya çıkmaktadır” dedi. 14 Ocak 2021: Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) İstanbul’daki bürosu gece saatlerinde polisler tarafından basıldı. Ajansın yaptığı açıklamada; polis ekiplerince kapı kilidinin kırıldığı, tüm dijital materyallere el konulduğu, bilgisayar kasalarının parçalandığı kaydedildi. 23 Ocak 2021: Rize Fındıklı Aksu Mahallesi’nde Çağlayan Deresi’nin denizle buluştuğu yerinde, özel bir şirkete ait iş makinesi ve kamyonunun, izinsiz çakıl aldığı ihbarı üzerine olay yerine gidip görüntü almak isteyen Rize Nabız Gazetesi Fındıklı Muhabiri ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Rize Şube Üyesi Ali Osman Ertaş önce saldırıya uğradı ardından tehdit edildi. 30 Ocak 2021: Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, 30 Ocak günü “’Görünmeyenler’ ve görünenler” başlığıyla kaleme aldığı ve kendini ‘devlet’ diye tanıtan kişilerin gerçekleştirdiği kaçırma ve işkence olaylarını anlattığı T24’teki yazısının ardından sosyal medyada ‘Görünmeyenler’ ismiyle açılan hesap üzerinden ölümle tehdit edildi. Tahincioğlu’na yönelik tehdidin, geçen aylarda “KodAdım: YEŞİL (jitem. turkiye)” isimli hesaptan başka gazetecilere yapılan tehditlerle benzerlik taşıması dikkatlerden kaçmadı.

 

Manipülasyon İlke İhlalleri

2021; gerçeklerden kopuk, tozpembe manşetlerle başladı 2021 yılının ocak ayı, çok zor geçen bir yılın ardından medyanın “umut yeşerten” iktidar güzellemeleriyle başladı. Ocak ayı sona erene kadar pek çok farklı gazetede farklı konular ve başlıklarla sunulan manipülatif haberlerle Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar her zamanki gibi görmezden gelinerek yine halka pembe tablolar sunuldu. Türkiye Gazetesi, 1 Ocak günü “Projeleriyle, reformlarıyla işte 2021” manşetiyle çıkarken haberinde, “Yeni yıl büyük projelerin birer birer açılışına sahne olacak. Ekonomi ve hukuk reformlarıyla demokrasi çıtası yükselecek. Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri yeni bir kulvara girecek. Yeni şehir hastaneleri hizmete girecek, eğitimde telafi yılı olacak” ifadelerini kullandı. Akşam Gazetesi de aynı gün “2021’e 05 Manipülasyon İlke İhlalleri umutla girdik” sürmanşetiyle çıktı. Haberde ise, “Felaketlerle geçen 2020biterken, gelmeye başlayan olumlu işaretler bu yıl için umutları daha da büyüttü. Kovid-19 aşılarının kullanımıyla birlikte mücadele döneminden salgından çıkış dönemine geçilecek. Ekonomide uluslararası güvenle birlikte dövizdeki düşüş sürecek; üretim, ihracat ve iç ticaret büyüyecek. Suriye, Libya ve Karabağ’da Türkiye’nin adımlarıyla sağlanan ‘çatışmasızlık’ kalıcı çözüm fırsatı sunuyor” denildi. Yeni Şafak Gazetesi, 3 Ocak günü “2021’de her alanda şahlanış” manşetini atarken haberde ekonomi ve hukuk reformları üzerinden 2021’in Türkiye’de yatırım, üretim ve özgürlükler bakımından şahlanışa geçeceği ifade edildi. Milat Gazetesi 12 Ocak’ta “İlklerin yılı olacak” manşetiyle çıkarken, haberinde “Türk savunma sanayisi 2021’e damga vuracak” dedi. Türkiye Gazetesi 13 Ocak’ta “Köylüye, 17 Çağdaş Gazeteciler Derneği sağlıkçıya, işsize devlet desteği artıyor / Pandemi durduramadı” manşetiyle iktidara yönelik övgülerini pekiştirdi. Haberde “Salgının başından beri karşılıksız olarak yapılan yardımların büyüklüğü 45,5 milyar lirayı buldu. 2021’de kesenin ağzı daha da açılacak” ifadelerine yer veren gazete, bir gün aradan sonra bu kez “Türk ekonomisi hızlanacak” manşetiyle çıktı. Ayın sonuna gelindiğinde Akşam Gazetesi “Türkiye daha çok büyüyecek” başlıklı haberini manşet yaptı. Haberde, “Başkan Erdoğan’ın reform açıklamasının ardından yabancı yatırım rekora dayandı, uluslararası kuruluşlar birbiri ardına döviz tahminlerini düşürmeye, büyüme tahminlerini yükseltmeye başladı” ifadelerine yer verildi. Özellikle ekonomide işlerin iyi olduğu ya da olacağı yönündeki haberler Hürriyet ile Milliyet’in sayfalarında da sık sık yer aldı. Ocak ayında bu gazetelerde “İhracatta Rekor”, “İnşaat sektörü 2021’de hedef yükseltti”, “Türkiye üs olur yatırımları çeker” vb. başlıklar en çok atılan başlıklardı. Altun’un işareti yetti Ocak ayında iktidar medyasının en önemli gündem maddelerinden birini CHP üzerinden yaşanan “başörtüsü” tartışması oluşturdu. Tartışma, eski CHP Milletvekili Fikri Sağlar’ın katıldığı bir televizyon programında türbanlı hakimlere yönelik sarfettiği”Ben yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” sözleri sonrasında başladı. Sağlar’ın açıklamasına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Bu zat, artık bu çağda yaşamıyor. Bu ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Oy almak için bazı yerlerde başörtülü birkaç kişiyi adeta vitrin mankeni getirip gibi koymak kimseyi aldatmıyor, geçti o işler” diye yanıt verdi. Erdoğan’ın CHP’nin ilk başörtülü Parti Meclisi üyesi Sevgi Kılıç’ı işaret ettiği bu açıklaması yeni bir tartışmayı alevlendirirken, iktidar yanlısı medya da konuyu bir andakendi gündemi haline getirdi. Akit Gazetesi, 3 Ocak günü “Takıyyeci CHP!” sürmanşetiyle çıkarken haberinde CHP’yi hedef alan ifadeler kullandı. “Geçmişi yasaklar ve baskılarla dolu olan CHP, günümüzde mütedeyyin cenahtan oy alabilmek adına Müslümanların en kadim değerlerini sömürüyor. Her açılış ve toplantıda yanlarında bir kapalı kadın bulundurarak başörtüsünden siyasi rant devşirmeye çalışan CHP’nin yakın dönemdeki örtü düşmanlıkları ise hâlâ hafızalarda” dedi. Milat Gazetesi de “CHP, geçmişindeki utanç dolu eylemleri unutturamayacak / Günahlarını örtemezler” manşetini atarken haberde, “İmam hatiplilere savaş açan, ikna odaları kurup kızların eğitim hakkını elinden alan, Kuran’la alay eden CHP’nin yaptığı zulümler unutulmadı. Değiştiklerini göstermek için yanlarında tuttukları kapalı kadınlar, CHP’nin başörtüsü düşmanlığını örtmeye yetmiyor” ifadelerine yer verdi. Daha bu tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, twitter hesabından 4 Ocak sabahı bir paylaşım yaparak isim vermeden gazeteci Can Ataklı ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u “darbe söylemi”nde bulunmakla suçladı. Altun, “Muhalefetin sözcülüğünü yapanlar haftaya darbe söylemleri ile başlamışlar. Biri ‘Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok’ derken, bir diğeri ‘Menderes erken seçim yapsaydı 27 Mayıs olmazdı’ diyor. Darbe özlemi içerisinde olanların bu eşgüdümlü söylemleri hiç sürpriz değil” dedi. Altun’un bu paylaşımının ardından iktidar yanlısı gazetelerde hemen Ataklı ve Başbuğ’u “darbecilik” ile suçlayan haberler yapıldı. Ancak incelendiğinde Ataklı’nın Altun’un bahsettiği gibi “Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok” şeklinde bir ifade kullanmadığı görülüyor. Ataklı, “ Tayyip Erdoğan artık seçim ile bu ülke başından gitmesi pek mümkün değil. Ne demek o zaman darbe mi olacak? Darbe ihtimalini en az görenlerdenim, biliyorsunuz ve çok uzun zamandan beri de askerî darbelerin, bu tür totaliter faşist uygulamaların asla bu ülkeye yarar getirmeyeceğini söylemiş biriyim. Nitekim getirmediğini de gördük. Hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bakın dünyada da hiç darbe kalmadı. Hep demokratik olgunluğa erişiyor ülkeler ama daha önemlisi teknolojik gelişmeler, haberleşmenin çok hızlı olması darbe gibi genel ülkenin her yanında belli grupların aynı şekilde hareket etmesini önlüyor” diyor. Altun’un işaret ettiği İlker Başbuğ’un 4 Ocak’ta Cumhuriyet Gazetesi’nden İpek Özbey ile yaptığı söyleşide ise 1961-1980 dönemini incelediği yeni kitabını anlatırken sözün 27 Mayıs darbesine gelmesi üzerine “Menderes, 18 Medya İzleme Raporu - Kasım, 2020 erken seçim tarihi açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi” dediği görülüyor. Altun’un medyaya adeta işaret veren bu manipülasyonundan sonra Türkiye medyasında iktidara yakın olan birçok gazete, özellikle Türkiye, Akit, Yeni Şafak ve Milat; darbe iddialarına dair çarpıtan haberlere imza attı. Türkiye Gazetesi “Darbe seviciler yine sahnede / Bu neyin hesabı?” manşetiyle çıkarken, haberde “CHP ve destekçileri, AK Parti düşmanlıklarını başörtüye dil uzatarak ve darbe çığırtkanlığıyla gösteriyor” denildi. Yeni Akit, “Ergenekon’dan cezaevinde yatmak İlker Başbuğ’u akıllandırmamış / Darbe arzuları depreşti” manşetini atarken, tehdit dilini kullanmaktan geri durmadı. Haberde, “Ergenekon Davası kapsamında 26 ay hapis yatan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda bir skandala imza atarak darbe arzusunu ortaya koydu. Başbuğ, 27 Mayıs darbesine gönderme yaparak, erken seçime gidilmemesi halinde darbe imasında bulundu” ifadelerini kullandı. Akit, “Ataklı, darbenin senaryosunu yazdı” başlıklı haberinde ise “Millet ve mukaddesat düşmanı Sözcü’nün yavrusu Korkusuz Gazetesi’nin yazarı Can Ataklı, sosyal medya hesabından darbenin senaryosunu yazdı. Başkan Erdoğan’ın hangi şartlarda ‘devrilebileceğini’ yazan Ataklı, büyük bir afet, yangın, deprem ya da büyük bir askeri yenilginin olması gerektiğini söyledi” denildi. Akşam Gazetesi de “Darbeci kafayı bırakın” manşetiyle çıkarken, “Yıl 2021 oldu; eski CHP’li bakan ‘türbanlı hakimi’ tartışıyor, yanlısı gazeteci ‘darbe ve afetlerden’ medet umuyor, emekli general ‘Menderes erken seçime gitseydi darbe olmazdı’ diyebiliyor!” ifadelerine yer verdi. Boğaziçi protestolarına benzer örnek Ocak ayına damgasını vuran olaylardan biri de Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan yeni rektör ve ardından yaşanan gelişmelerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Ocak günü Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevine, 2015’te AKP milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’yu atadı. Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan bu kararın ardından pazartesi günü Boğaziçili öğrenciler eyleme başladı. Yüzlerce öğrenci ve akademisyen, atanmış rektör Bulu’yu protesto ederken, gösterilere CHP’den de destek geldi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, protestolara katılan 28 kişiyi gözaltına aldı. Ertesi gün iktidara yakın medyada olay, Gezi direnişi vurgulu benzer başlık ve içeriklerle kendisine yer buldu. Yeni Şafak Gazetesi, “Üniversiteden elinizi çekin” manşetini atarken, haberde “Muhalefet yine sokak eylemleri peşinde. 27 Mayıs tehdidi ve başörtülülere saldırıdan sonraBoğaziçi Üniversitesi’ne ‘rektör ataması’ bahane edilerek yeni Gezi provası başladı. MLKP gibi terör örgütü üyelerinin gösterilerine destek veren CHP’liler, eylemleri tüm üniversiteler yaymak istiyor” denildi. Yeni Şafak Gazetesi 7 Ocak’ta ilginç bir de habere imza attı. “Böyle rektör mü istiyorsunuz?” manşetiyle çıkan gazete, Ural Akbulut, Kemal Gürüz, Nur Serter, Kemal Alemdaroğlu, Mustafa Akaydın gibi akademisyenleri hedef gösterdiği haberinde, “CHP, Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atamayı bahane edip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı tüm rektörleri hedef aldı. Ancak CHP’nin akademik çalışmalar yapmak yerine askeri darbe isteyen, üniversiteyi muhalefet odağı sanan ve sokakları provoke eden rektörler döneminin geride kaldığını görmesi gerek” denildi. CHP’nin, iktidar ile yükseköğretim kurumları arasında geçmişte yaşanan gerilimli günlerde üniversitelere destek vererek, rektörlere, cübbeleriyle grup toplantılarında konuşma imkanı sağlaması üzerinden algı yaratmak isteyen gazetelerin, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan duruma sessiz kalıp, işlerine geldiği gibi geçmişten örnekler vermesi hem çelişkili hem de manipülatif bulundu. İktidara yakın Akit, Akşam, Milat, Sabah, Takvim ve Türkiye gazetesi öğrencilere MLKP’li, PKK’li suçlamaları yaparak olayı çarpıtmaya çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki gelişmeler Türkiye Gazetesi’nde “Mesele rektör değilmiş / Boğaziçi’nden 15 militan çıktı”, Akşam Gazetesi’nde “Boğaziçi eyleminden MLKP’liler çıktı”, Milat Gazetesi’nde “Provokatörler terörist çıktı”, Yeni Akit’te ise “Mesele rektör değil hâlâ anlamadınız mı?” manşetleri ya da başlıklı haberlerle yer aldı. Boğaziçi haberleri ertesi gün de devam etti. Yeni Akit, “Azgın azınlık bölücü ve yasakçı sever!” manşetini attı. Haberde de “Türk savunma sanayine büyük emekleri geçen Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması üzerinden yeni bir Gezi çıkartmaya çalışan provokatörlerin diline doladıkları ‘Aydınlıkçı Boğaziçi’ sloganı, koca bir yalan” ifadeleri kullanıldı. Milat Gazetesi de “Eski Türkiye’den me- 19 Çağdaş Gazeteciler Derneği det umanlar harekete geçti / İkinci Gezi artık sökmez” manşetiyle çıktı. 1 ay gecikti; söylenen miktarda gelmedi ama... Dünyada koronavirüs aşılaması hızla sürerken, 2021’in ilk ayında iktidar medyasında Türkiye’ye ancak 1 aylık rötarın ardından getirilebilen Çin aşısının coşkusu vardı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin’in ürettiği Coronavac aşısının 11 Aralık 2020’deTürkiye’de uygulanmaya başlanacağını duyurmuştu ancak dünya genelinde aşılama programları yaygınlaşırken Türkiye’de vatandaşlara tek alternatif olarak sunulan Çin aşısı, uygulama bir yana bir türlü bakanlığın söz verdiği tarihte ülkeye ulaşamadı. Ayrıca ilk etapta 30 milyon doz aşı bekleyen Türkiye’ye ancak 3 milyon doz aşı gönderilebildi. 30 Aralık’ta ilk partisi getirilen aşıların ilk dozu ancak 14 Ocak’ta sağlık çalışanlarına yapılmaya başlanabildi. Ertesi gün iktidar medyasının aşı güzellemesi ve iktidar övgüsü dikkat çekti. Yeni Şafak, “Çok hızlı başladık” manşetini atarken, haberde “Kovid-19 vaka takibi ve hastaların tedavisinde başarılı bir sınav veren Türkiye, aşılamaya da hızlı başladı. Bütün hastanelere dağıtılan CoronaVac aşısı dün sağlık çalışanlarına yapılmaya başlandı. İlk gün gece saatlerine kadar 285 bin sağlık çalışanına ilk doz verildi” ifadelerine yer verdi. Türkiye Gazetesi ise “Problemsiz devam ediyor” başlığını kullandığı haberde, “81 ildeki sağlıkçılar aşı oluyor. İlk gün yaklaşık 300 bin gibi ciddi aşılama rakamına ulaşıldı” dedi. Yeni Akit, “Aşı provokatörlerine yüzde 95 tokadı” manşetiyle çıktı. Bir sonraki gün Akşam Gazetesi bu kez “2 günde ilk 10’a girdik” manşetiyle çıktı. Haberde ise “Türkiye, güçlü sağlık altyapısı sayesinde iki günde 600 binden fazla kişiyi aşılayarak, haftalar önce aşılamaya başlayan ülkeleri geride bıraktı” ifadelerini kullandı. Aşılamaya övgü dolu haberler 17 Ocak günü de devam etti. Türkiye Gazetesi, “10 milyon doz daha geliyor / Yeni parti aşı yolda” manşet haberinde “Türkiye, aşı sıkıntısı yaşamayan ender ülkelerden olacak. Aşı, herkese yetecek” dedi. “Sözde Cumhurbaşkanı” ve “militan” tartışması Ocak ayında, iktidar medyasının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki açıklamasına neredeyse hep bir ağızdan yanıtları verdiği iki gelişme daha yaşandı. Kılıçdaroğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Erdoğan’ın, Sözcü Gazetesi’ne ilişkin “Ben Sözcü Gazetesi’ni okumuyorum. Kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın” değerlendirmelerini hatırlatarak, “2020 yılında Türkiye’de bir ülkenin sözde Cumhurbaşkanı bir gazeteyi doğrudan hedef gösterip ‘Ben o gazeteyi okumuyorum siz de satın almayıp okumayın’ diye çağrı yapıyorsa orada medya üzerindeki vesayeti ve baskıyı bir düşünün” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına AKP kurmayları ve bakanlar başta olmak üzere iktidardan sert tepkiler gelirken, iktidara yakın medya da ertesi gün birinci sayfasından attığı başlıklarla Kılıçdaroğlu’nu hedefe oturttu. “Sözde genel başkan” başlığını kullanan Yeni Şafak, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çirkin bir üslupla hedef aldı. Kılıçdaroğlu, Sözcü Gazetesi’ni okumadığını; kimseye de okumasını tavsiye etmediğini söyleyen Erdoğan için ‘sözde cumhurbaşkanı’ ifadesini kullandı” dedi. Türkiye Gazetesi ise aynı haber için “Milli iradeye saygısızlık” başlığını uygun buldu. Haberde de “Milletin iradesiyle seçilmiş cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘sözde cumhurbaşkanı’ diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hükümetten ve siyasilerden tepki çığ gibi: Bu talihsiz açıklama her şeyden önce milli iradeye saygısızlıktır. Kılıçdaroğlu özür dilemelidir” ifadelerine yer verildi. Akşam Gazetesi, “Cumhuriyete tehlikeli saldırı” başlığını kullandığı birinci sayfa haberinde “Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘sözde cumhurbaşkanı’ diyerek gayrimeşru saldırılara davetiye çıkardı” ifadelerini kullandı. Yeni Şafak Gazetesi, iki gün sonra attığı “Zıvanadan çıktı” manşetiyle kullandığı dilin dozunu ve üslubundaki yanlılığı bir adım daha ileri taşıdı. Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafını kullanan gazete, “Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığında kurduğu ittifak dağılmaya başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muvazenesini kaybetti. Seçim ve millet iradesini hiçe sayan ‘sözde cumhurbaşkanı’ sözleri sert tepkilere yol açan Kılıçdaroğlu, dün de ‘Seçim kişiyi cumhurbaşkanı yapmaz’ d


HÜRRİYETÇİ EĞİİTİM-SEN; BOŞ, ÇAPULCU VE MANİPÜLATÖR ÖĞRETMEN UNVANLARINI VERENLERİ UNUTMAYACAĞIZ!

ÇOCUKLARIMIZA BAYRAM SEVİNCİNİ YAŞATTIRMAYAN BU LİYAKATSIZLIKLA OKULLAR YÖNETİLEMEZ!

Eğitim-İş'ten tepki: Öğretmenlik meslek kanunu eğitim emekçileri için hüsrandır...

Panama'da bir gemide 616 paket kokain ele geçirildi: Varış noktası Mersin

Atakum Belediyesi’nde tüm personele PCR testi

2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

ÇİN'li YOLCU THY UÇAĞINDAN İNDİRİLDİ

DÜNYA KORONA VİRÜSÜNE KARŞI TEYAKKUZDA

Türk Bayrağına Irkçı Saldırı

Trump'tan 'yeni İran stratejisi' açıklaması

Samsun Ziraat Mühendisleri Başak Balosunda bir araya geldiler

Kuzey Kültürevi geleneksel kahvaltıda bugünde bir araya geldiler!

CHP Samsun gençllik kollarından; “Bilgi Teknolojileri Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunuldu

Samsun’un Asarcık ilçesi Musaağa mahalle sakinleri fabrikanın atık sularından nefes alamıyoruz

ELİF KÖSE; VETERİNER HEKİMLER ŞİDDETE MARUZ KALIYOR, YETKİLİLER SADECE GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNİ İLETİYOR!

ADD SAMSUN ŞUBESİNDEN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ETKİNLİKLERİ!

ROTARY’DE YENİ DÖNEM MOTTOSU; ‘DÜNYAYA UMUT OL’

SAMSUN DEVRİMCİ 78'LİLER DERNEĞİ BAŞKANI AKŞAN; DOSTALAR YOLDAŞLAR KARDEŞLER!

Mutluluğa yelken açtılar

BAFRA’DA YAMAÇ PARAŞÜTÜ KURSU BAŞLIYOR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Samsun’dan İktidara ve yandaş sendikalara dikkat edin masada bizde varız.

CHP Samsun İl Örgütü tarafından Yeliz lakaplı Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

TÜRK-İŞ işçileri yağmur altında AKP il başkanlığı önünde haklarını istediler!

KESK ve DİSK Emekli-Sen Samsun şubeleri; “Bir kez daha söylüyoruz, kaynak saraydadır, kaynak makam araçlarındadır!”

BİRLEŞİK KAMU-İŞ SAMSUN ŞUBE BAŞKANI KUBİLAY ALTUNTAŞ: “TÜİK İSTATİSTİK DEĞİL HAZIROLDAKİ EMİR ERİ KURUMUDUR!”

KESK Samsun şubeler platformu: “Katliamlara ve ölümlere teslim olmayacağız!”

Samsun üniversite öğrencilerinden Leman dergisine destek!

CHP Havza ilçe örgütünden emekliye, emekçiye, üreten çiftçinin sefaletine hayır yürüyüş ve mitingi!

Yapı- Yol Sen Samsun Şube sekreteri, Uğurcan Albak; “Bugünkü kamu idaresi, liyakati ve mesleki başarıyı yok saymakta!”

Samsun Emek Barış ve Demokrasi Güçleri Orta Doğu’da ki emperyalist barbarlığın durması için yürüdüler

MERKEZ SAĞ PARTİ (MSP) SAMSUN’DA HIZLA ÖRGÜTLENİYOR

ÇYDD SAMSUN GENÇLİĞİNE SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA PANEL!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Samsun’dan İktidara ve yandaş sendikalara dikkat edin masada bizde varız.

CHP Samsun İl Örgütü tarafından Yeliz lakaplı Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Tez-Koop-İş Sendikası Samsun şubesinden grev hazırlığı!

Samsun CHP İl örgütü; Partimiz, adaleti, şeffaflığı ve halkla yönetme kültürünü inşa eden umut merkezidir.

Samsun’da Değişim Elçileri grubundan Kocadağ’ın betonlaşmasına tepki.

TÜRK-İŞ işçileri yağmur altında AKP il başkanlığı önünde haklarını istediler!

KESK ve DİSK Emekli-Sen Samsun şubeleri; “Bir kez daha söylüyoruz, kaynak saraydadır, kaynak makam araçlarındadır!”

Tarım Orkam-Sen Samsun şube başkanı Erdem Avcı: “Birileri hala hiç sıkılmadan “tarihi başarı, tarihi kazanım” nutukları atmaya devam ediyorlar!”

BİRLEŞİK KAMU-İŞ SAMSUN ŞUBE BAŞKANI KUBİLAY ALTUNTAŞ: “TÜİK İSTATİSTİK DEĞİL HAZIROLDAKİ EMİR ERİ KURUMUDUR!”

KESK Samsun şubeler platformu: “Katliamlara ve ölümlere teslim olmayacağız!”

Samsun üniversite öğrencilerinden Leman dergisine destek!

TÜRK-İŞ Samsun temsilcisi Fatih Köymen: “Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK’in raporlarına değil işçinin boş tenceresine bakın.”

CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan, Terme’de ki çeltik üreticilerinin sorunlarını dinledi.

DİSK Emekli-Sen Samsun ve Atakum Şubeleri adına başkanı Kutlu; “Kaynak var, zam yok, hakkımız var, tanıyan yok, adalet yoksa sendikamız var.

CHP Atakum İlçe örgütü tarafından Adalet Emek ve Demokrasi Forumu gerçekleştirildi.

DİSK Emekli-Sen Karadeniz şubeleri Samsun’dan sendikal mücadele çağrısında bulundular.

CHP Havza ilçe örgütünden emekliye, emekçiye, üreten çiftçinin sefaletine hayır yürüyüş ve mitingi!

CHP Çarşamba ilçe örgütünden siyasi ekonomik zulme son yürüyüşü

Yapı- Yol Sen Samsun Şube sekreteri, Uğurcan Albak; “Bugünkü kamu idaresi, liyakati ve mesleki başarıyı yok saymakta!”

Samsun Emek Barış ve Demokrasi Güçleri Orta Doğu’da ki emperyalist barbarlığın durması için yürüdüler

Tez-Koop-İş Samsun Şube başkanı Tarık Sayın güven tazeledi!

Tüm Bel-Sen Samsun Şubesinden İktidar ile yandaş sendika arasındaki 8. Dönem TİS için danışıklı dövüşe tepki!

Yol-İş sendikası 1 nolu şube başkanı Şaban Çılgın: “Maaşlarımızla 1 ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz!”

SES Samsun şube başkanı Şuayip Zobalı; “Grevsiz toplu sözleşme yapmaya zorlanarak sendika hakkı sınırlandırılmıştır.”

Samsun’da ki SAMÇEP, Tarım Orkam-Sen, KESK ve TMMOB’dan Zeytin Yasasına tepki!

CHP Samsun il örgütünden “Ekonomi ve Güvenlik Politikaları” paneli!

SAĞLIK BAKANLIĞI’NA SESLENİYORUZ: HALKA VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA EZİYET OLAN BU YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİN!

Samsun Üniversite öğrencilerinden İsrail’in İran ve Filistin’e saldırılarına tepki!

BES Samsun şube başkanı Bahtiyar Akıncı: “Yoksullaştırma politikaları en çok kadınları ve çocukları mağdur ediyor!”

CHP Samsun İl başkanı Mehmet Özdağ; “MESEM uygulaması çocuk emeğinin sömürülmesine iş cinayetlerine dönüştü.”

Yükleniyor