CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, seçim bölgesi Samsun’un Terme ilçesinde Akçaykaracalı mahallesinde fındık üreticileriyle fındık bahçesinde bir araya geldi.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Yaklaşan fındık hasadı nedeniyle CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, seçim bölgesi Samsun’un Terme ilçesinin Akçaykaracalı mahallesinde fındık üreticilerinin taleplerini ve sorunlarını dinledi.
Terme Fındık üreticisi TMO’nun geçen yıl verdiği fiyattan dolayı zarar ettiklerini bu yıl ise fındık baş fiyatının 160 liranın altında olmamasını talep ettiler.
Fındık üreticisinin sorunlarını ve taleplerini dinleyen CHP Samsun Milletvekili Çan, şöyle dedi.
“Dünya fındık ticaretinin en büyük tedarikçisi Türkiye. Samsun ilinin Terme ilçesindeyiz. Samsun ilimiz Türkiye'deki fındık üretiminin ikinci sırada yoğunlukla yapıldığı yer. İki ay kadar önce endüstriyel olarak işlenebilen, katma değeri çok yüksek olan bu fındık ürünümüzle ilgili kahverengi kokarca hakkında meclisi bilgilendirmiştik. Bununla ilgili önlem alın demiştik. Ancak hiçbir önlem alınmadı. Her bahçe sahibini önlem almaya ferdi olarak itti devlet, hükümet. Ve sonuç olarak elimde bugün bir daldan topladığımız bu üçlü fındığın iki tanesi kahverengi kokarca larvaları içermekte. Hala ağaçların dallarının üzerinde kahverengi kokarcalar geziyor. Bu bir sorundur. Bir başka sorun bundan bir hafta kadar önce çok aşırı rüzgâr ve arkasından gelen yağmur, sel felaketiyle fındıkta beklenen rekoltenin çok çok gerisinde bir hasılat olacağını, bir ürün çıktısı olacağını tahmin ediyor üreticiler.”
Belki bir fındık mitingi yapılacak
Beklenen rekoltenin çok çok gerisinde bir hasılat olacağını, ürün hasılatı olacağını görmekte olduklarını vurgulayan Çan, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Biraz önce onu konuştuk. Sonuç olarak toplamasından gübresine, ilacına, patozuna, bahçenin temizliğine ve işçiliğine kadar birçok çıktı maliyeti olan bu ürün bugünlerde 120 liraya satılıyor. Hükümet hala ses vermedi. Biz partimiz genel başkanımız aylardır fındık konusunu dile getiriyor. Belki bir mitingde yapılacak bu bölgede ve ısrarla fındık üreticisinin mağduriyetini dünyada birinci tedarikçisi olduğumuz bu ürünün maliyetini hesapladık ve ona göre bir fiyat verilmesini isteyecek açıklamalar yapıyoruz. Geldiğimiz noktada beklenen rekoltenin çok çok gerisinde bir hasılat olacağını, ürün hasılatı olacağını görmekteyiz. Burada Terme Ziraat Odası Başkanımız bizleri bilgilendirdi. Ve kendisi açıklamalarını yaptı. Üreticiler kendileri açıklamalarını yaptı. Sonuç Fındık dalda fazla gözüküyor. Ama bu bizi aldatmasın. Rekolte'ye yansımayacak gibi duruyor. Harman çıktısına bakılırsa Rekolte beklenenin yarısı kadar Rekolte'nin yarısı kadar bir ürün elde edileceği görülmekte. Ve üretici isyandı. Evet. En son gelen Ürünler elimizde. Bunlar şu anda zararlı ürün. Bunlar hiçbir şekilde sofraya gelmeyecek. Patoz ya da seçilirken atılacak, atık olarak kullanılacak ürün. Fındıkla ilgili birkaç cümle etmek gerekirse Endüstriyel bir tarım ürünü belki temel gıda maddesi değil ama soframızda iğneden ipliğe her ürünün içinde kendine yer bulan bir ürün. Dünya çikolata devleri Türkiye'den fındık tedariki konusunda çok çok iştahlılar, istekliler. Ancak biz bu kadar zahmetini çekiyoruz. Üreticimiz ve ülkemiz bu ihracattan gereken nasibini alamıyor. Fındık dalda 70 liraya 80 liraya geçen sene satıldı. Ondan sonra da dış ülkelere bunun çok çok daha üzerinde pazarlandı. Ancak üretici bundan hiçbir şekilde nasiplenmedi. Bu sene o sene olsun ve üretici inşallah bu seneden itibaren hakkını mağduriyetini giderecek bir şekilde hakkını alacağı bir yıl olsun” dedi.
Fındık üreticileri;
“Bizim eziyetimize değmiyor. Bahçede bağda çalışıyoruz. Emek veriyoruz. Sizin elinizden çıkarken ucuz, sizin kazandığınız para masrafa yetmiyor. Sonra keyif için ya da akşamki bir eğlence için ya da bir misafir ağırlamaya bir şey yapmak için aldığınız iç fındık, çok pahalı. Üretim yetmiyor yani, evet yevmiyeci alıyoruz paraları çok pahalı. Topladığımız eziyete değmiyor. Sadece yevmiyeci mi peki masraf? Başka ne var? Başka masrafımız, patoz masrafımız da var. İlaç var. Temizlenmesi var. Gübre var. Gübresi var. Kaç defa gübre atılıyor? Üç kere atılıyor. Üç kere gübre atılıyor. Bir ilacı da var. TMO’nun güzel bir fiyat vermesini istiyoruz. Evet. 160 liradan aşağı olmamızı istiyoruz. Yani zam istiyoruz müdürüm. Evet. Eziyetimize göre emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Değil mi arkadaşlar? Konuşsanıza,
Masraflar çok fazla. Evet giderimiz fazla. Zaten TMO'da vekilim en son ki elindeki fındığı zaten elinde fındık vardı satış yaptığı fındık. Evet. 127 liradan satış yapmış. Bundan aşağısına fiyat verir mi, inşallah vermezler. Ama ben 150-160 liradan aşağı düşmemesini istiyorum.
Çünkü maliyetler çok ağır fazla. Geçen seneki fındık 127'den satılıp da bu sene de bu 2024 fındığına da 130 lira, 140 lira verilirse bence de çok fazla değil yani. Değil tabii. Hiçbir şey değil.
Masrafını karşılayacak kadar bile değil. Evet. En azından üretici zarar etmemiş olur. Şimdi bundan tüccarın eline düşürmemesi lazım vekilim. Tüccarın eline, sonradan fiyat veriyorlar.
Tüccarın eline düşürüyorlar. Vatandaş paket fukara fındığı satıyor. Geçen sene zenginin devleti olmasın. Geçen sene yaşandı zenginin devleti. Fakirin devleti yok. Geçen sene 82 liradan alış yaptı.
Aşağı yukarı bir ay boyunca vatandaş fındık verdi. Sonradan fındık 136 lira da çıktı. Yani garibanın elinden fındığın 82 liradan almışlar. 100 liradan vermek yani hiç vicdanı el vermez bu.
Terme Ziraat Odası yönetim kurulu üyesi ve fındık üreticisi Nurettin Özsoy;
Fındık üretici olan Akçaykaracalı mahallesi eski muhtarı Çetin Kaya şunları söyledi.
“Köylü bununla düğün yapıyor. Köylü bütün ihtiyacını bu fındığa endekslemiş. Her şeyi bundan. Bundan kar edemedikten sonra hastasını, sökelini, neyi varsa bütün giderlerini bir yıl bekliyor. Gidiyor borç para buluyor. Tabii vekilim yani çok zor. Köylünün durumu ciddi manada zor. Yani genel manada çevre olarak ilçede para dönmesi her şeyi bununla alakalı. Evini buradan alıyor. Tabii her şeyi buradan evlendiriyor. Her şeyin hastası oluyor. Yani bundan karşılıyor. Eğer bundan elde bir şey edemeyecekse boşuna bunun zahmetini bir yıl boyu evet, kesinlikle yani çok kötü bir durum. Geçen sene ben 53 randıman fındığım geldi. TMO’ya verdim. Bir dünya zarar ettim. 87 liraya para aldım ama 53 randıman geldi fındık. Benim fındığım hiç oldu. Bir ay sonra oldu. Bir ay sonra da fındık uçtu gitti. Ben bir dünya zarar ettim. Ben onunla nasıl yani ben borç ödeyecektim. Ama nasıl ödeyeceğim? Elime bir şey kalmadı. Az önce bizi tüccara teslim etmeyin diyen arkadaşımız var. Ben de şunu söyleyeyim. Devletin kendisi zaman zaman tüccarlık yapıyor. Kesinlikle öyle.
Kısas hikâye bu. Evet 70 lira, 80 lira açıklayıp bir ay sonra toprak 120 lira, 130 lira deyince bu devlet tüccarı. Evet. Ben o mağduriyeti yaşayanlardanım.
Çok mağdur oldum. Kafadan devlete verdim. Verdiğimde de Per perişan oldum.
Bir başka fındık üreticisi;
“1998 yılında ben düğün yaptım. Kendim evlendim. Bir ton fındıkla sekiz dal burma bilezik aldım. Bir ton fındıkla, bunu hükümete söylüyorsun değil mi şimdi? Evet, tabii ki. 8 dal burma bilezik aldım. Şu anda bir ton fındıkla iki dal bilezik alınmıyor. İki dal bilezik alınmıyor yani. Şimdi evlenecek çocuklarımız var. Nerede bu? Geride ki bilezik nerede? Bunu sormak lazım ya. Ben AK partiliyim bak. Verdim oyu ama lanet olsun. Açık konuşayım. Burada herkese duysun yani.”
Murat Çan;
“AK Parti'ye almanın bedelini 6 Dal Bilezikle ödedi. Her yıl verdim. Parasını geri istiyor köylü. Her yıl verdim ödedim her yıl. Her yıl aldı benden altını. Oyunu moyunu geri istemiyor ama parasını geri istiyor.”
Çetin Kaya;
“Sayın vekilim ben de AK Partiliyim. Artı Belediye meclis üyeliğinde yedekteyim. Arkadaşlar az önce de konuştuk.
Sahaya hiçbir vekiliniz geldi mi Fındık Bahçesi'ne?
Gelmiyor duydum başkanımın vekilimin gelmesiyle. Niye, onlar belediyeye gelirler. Evet. Başkanla görüşürler, zarar ziyareti. Tarlayı, vatandaşı, üreticiyi kimse düşünmüyor.
Bize haber verilmedi benim hiçbir şeyden haberim yok. Sonuçta o listede ismim var. O listeyi dolduranlardan birisiyim, ama haberim bile yok. Sayın Başkanım telefon açtı. Hepimiz buraya canla geldik ki derdimizi anlatalım diye. Oysa isterdim ki AK Parti'nin vekilleri geldiğinde de bir şeylerden haberimiz olsun. Biz zurnanın zırt deliğiyiz. Öyle demesen iyiydi ya. Öyle ama. Gerçekten o kadar da değil ya. Ama öyle yani. Vatandaş olarak eğer ben bir çiftçi olarak konuşuyorum şu an. Biz milletin efendisiyiz. Ayrı konu. Sorulmadıktan sonra zurnanın zırt deliğiyiz. Sorulması gerekmiyor muydu?
Bir çiftçi olarak bir vatandaş olarak Sayın Vekilim geldiğinde nasıl haberimiz oldu Sayın Başkanım? Sizlerin sayesinde oldu. Allah razı olsun. Görevinin başında olan insanlar her zaman her yerde bize baş tacı. Sayın Vekilim size çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Biz teşekkür ederiz. Bizi yalnız bırakmadığınız için. Sağ olun. Teşekkür ediyoruz. Biz üreticiyiz. Biz suya düşen yılana sarılıyoruz.
Sarılıyoruz yani. Birisi bize yardımcı olsun diye. Geriye gitmek yerine bir adım ileri gidelim istiyoruz. İnşallah. Şöyle de bir şey var. Eskiden Fiskobirlik fındık alırdı. Daha sonra fiyat ettiğinde bunu üstüne verirdi. Evet. Yok. Şimdi bugün baktığımızda toprak mahsulleri ofisi. Bundan. Kar sağlıyor ama üreticiyle paylaşmıyor. Onu da demiştik. Karaborsacılık. Benim fındığımı şu anda yüz yirmi küsur liraya satıyor. Ben elli üç randıman fındığımı benden seksen liraya aldı. Şimdi bana yansıttı mı? Yansıtmadı ki bana. Evet. Ben perişan oldum yani. Dört ton fındık az para değil ki.
Murat Çan;
Neresinden tutacağımızı bilemiyoruz bu hükümetin politikaların. Düğün parası altın bahçe fındık bahçesinde sadık dostumuz burada. Onlarla ilgili kanun getirmeye çalışıyorlar. Onları uyutmaya, onları itiraf etmeye çalışıyorlar. Uyutmasınlar Hepinize çok teşekkür ediyoruz.