MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Disk Emekli-sen Samsun Şubesi Sekreteri Ayten Kutlu, AKP’li Samsun Büyükşehir Belediyesi önünde yaptıkları basın açıklamasında şunları ifade etti.
“Bildiğiniz üzere bizler, en temel yaşam gereksinimiz olan suyun halkımıza ticarileştirilmiş ve aşırı kar amaçlı kullandırılıyor olmasına karşı DİSK EMEKLİ-SEN ve Demokrasi Güçleriyle Dayanışma içerisinde tepkimizi göstermek için bir mücadele yürütmüştük. Kentin belli yerlerinde kurduğumuz stantlarda imza kampanyaları açmış, çarşı-Pazar, sokak sokak bildiriler dağıtarak, belediyelerin halkına ve tüm canlılara temiz bir çevrede, sağlıklı içme ve kullanma suyunu erişebilir, ekonomik koşullarda sağlamanın en birincil görevi olduğunun, bu görevin özel şirketlerin keyfi uygulamalarına teslim edilemeyeceğinin suda erişimde yaşanan bu soygun oluşumunun kabul edilemez olduğunun altını çizmiş, imza kampanyamızda topladığımız 20.000’in üzerinde imzalı dilekçelerimizi yetkili makamlara iletmiştik. Bu kampanyamız en çok halkın yoksun kesiminden, işsizlerden, küçük esnaftan, yoksulluk sınırının altında güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalan emekçilerden, asgari ücretin bile altında kalan maaşlarıyla, en çok rahat ve sorunsuz bir emeklilik geçirmeye hak etmiş ancak yoksulluğun en derinini yaşamak zorunda bırakılan emeklilerden ilgi görmüştü” diye ifade etti.
BİRDE UMUTLA HEYECANLA KAMPANYAMIZI SAHİPLENEN KADINLARDI…
“Çünkü toplumun geniş emekçi kesimi; yoksullaştıkça kadınlar yoksullaşır. Artan hayat pahalılığı, üst üste gelen zamlar en çok kadınları zorlar. Toplumsal cinsiyet rollerini dağıtan egemen cins ev içi görünmeyen, karşılığı ödenmeyen işleri kadının sırtına yüklemiştir. Kadının ev içindeki üretimi, yani işi aynı zamanda su-enerji-yakıt gerektirir. Krizler, hayat pahalılığı, işsizlik, savaş ve göçler kadın yoksulluğunu, kadının yükünü dahada ağırlaştırır. Suyun musluğuna, elektriğin düğmesine doğalgazın vanasına korkarak elini uzatan kadın için tencereyi ocağa koymak günden güne zorlaşır. Oysa yerel yönetimlerin görevi ve amacı o yerelin öz kaynaklarını doğru ve adaletli kullanarak halka uygun bedellerle kaliteli hizmet sunmaktır. Öz kaynaklarını-varlıklarını satarak ve hizmet bedellerini TEFE-TÜFE’ye bağlayıp ardı arkası kesilmeyen zamlar yapmak belediyecilik değildir” şeklinde ifadelerde bulunan Samsun Disk Emekli-Sen Şube sekreteri Kutlu, yaşam kaynağı olan suyun nasıl gasp edildiğini şu ifadelerle dile getirdi.
“Hepimizin çok iyi bildiği gibi, uygulanan yanlış ekonomik politikalarla yabancı sermaye ve yerli iş birlikçileriyle kol kola girmiş iktidarlar tarafından yönetilen ülkemizde, emekliler için, dar gelirli emekçiler için, çiftçiler, köylüler, hayvancılıkla geçinenler için yaşam her gün çekilmez hale gelmiştir. Bu yükün altında her gün artan faturaların derdindeyken yeni bir kış mevsimine daha girdik. Biz emekliler için yaşam kış mevsiminde daha zorlaşmakta. Ekonomik olarak dayanma gücümüzün tükendiği yerde itiraz hakkımızı kullanmaktan başka yol kalmıyor. Doğaldır ki yoksulluk, adaletsizlik, zulüm arttıkça beraberinde itiraz ve isyanda yükselir. Biz Samsun’da yaşayan emekliler kentimizdeki su bedelinin ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu, Ayrıca başka örneği olmayan su bedeli belirlemede her ay TEFE-TÜFE oranında otomatik zam yapıldığını biliyoruz. Bu uygulamaya olan tepkimizi çok defa ortaya koymuş, ortaya koyduğumuz imzalarla basına ve yetkililer iletmiş, bu uygulamadan vazgeçilmesini, tüketicilere faiziyle geri ödenmesini talep etmiştik” şeklinde konuştu.
EN DEMOKRATİK HAKKIMIZ OLAN GÖRÜŞME TALEPLERİMİZ KARŞILIĞINI BULMADI!
Samsun Disk Emekli-Sen şube sekreteri Ayten Kutlu açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü. “Seçim dönemleri kapımızı çalan, çeşitli hizmet vaatleri ile oyumuzu isteyen adaylar, seçim sonrası kazanıp koltuklarına yerleştiklerinde bu vaatleri halkın içinde olma hallerini unutup sorunlarımıza taleplerimize kulaklarını tıkamış, hiçbir sorunu çözüm gayretine girmemişlerdir. Disk Emekli-Sen olarak suda yaşanan bu uygulamayı idari mahkemeye taşımak zorunda kaldık. Mahkeme su zamlarını iptal kararı çıkarmış olmasına karşın, karar yetkili mercilerce uygulanmamıştır. En demokratik hakkımız olan görüşme taleplerimiz ise karşılığını bulmamıştır. Mahkeme kararını uygulamayan yetkililer biliyoruz ki bu cesareti iktidar partisinden seçilmiş olmaktan alıyorlar. Kendi iktidarlarının hüküm sürdüğü belediyelerde, amacı halka nitelikli hizmet sunmaktan çıkmış, daha fazla kar etmeye dönüşmüşken muhalif partilerden seçilmiş görev başındaki belediyelerde ki bunlar ülkenin en yoğun nüfusa sahip metropolleri su bedellerinin %50 yani yarı yarıya düşürülmesinin mücadelesini vermeye başlamışlardır. Tabiki bu bizimde gerçekleşmesinden memnun olacağımız bir durumdur. Muhalif partili belediyelerin su kullanım bedellerinin %50 düşürülmesini savunan iktidar partili meclis üyeleri, aynı partili belediyemiz SAMSUN’umuzda TEFE-TÜFE oranında su bedellerinin arttırılması uygulamasının ardından geçen süre içerisinde su bedeline 38. Kez zam yapmıştır. Bu ne yaman çelişkidir? Bu ne çifte standart bir tutum alıştır diye sormazlar mı insana. Bir kez daha altını çizmek isteriz ki, belediye bir yerelin fotoğrafıdır. Halkına temiz, ulaşılabilir suyu uygun koşullarda sunmak yerel yöneticilerin en önemli görevlerinden bir tanesidir. Çünkü su yaşamdır. Su yoksa yaşam yoktur. Su yoksa sağlık yoktur. Suyu ticarileştirmek halkın sağlığını tehlikeye atmaktır. Su haktır, aşırı fiyat artışlarıyla suya erişimi zorlaştırmak su hakkını gasp etmektir. Bir kez daha söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. Suyun ücretlendirilmesinde Tefe-Tüfe oranında artış uygulamasından vazgeçin. Mahkeme kararını uygulayın. Ve bu uygulama sonrası yapılan zamları abonelere faizleriyle geri ödeyin. Emeklilere asgari ücretin altında geliri olanlara, engelli yurttaşlara işsizlere ve üniversite öğrencilerine (Ailesinden uzakta okuyanlara) indirimli tarife uygulayın. Disk emekli-Sen ve Samsun Demokrasi Güçleri olarak suya erişimde uygulanan fiyat politikalarına ve fiyat artışlarına tepkimiz hukuki süreçte olmak üzere güçlenerek devam edecektir” dedi