MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Enflasyonu sarayın keyfine uydurma kurumu açıkladı: Yıllık enflasyon yüzde 64,77! Konfederasyonumuz DİSK’in Araştırma Merkezi hesapladı: Emeklilerin gıda enflasyonu yüzde 88!
Emekliye verilecek zam oranları belli oldu: Memur emeklisine yüzde 49.25; işçi ve Bağ-Kur emeklisine 5 puanlık refah payı ile beraber yüzde 42,6!
Bir müjde daha verildi: En düşük emekli maaşı, Hazine katkısı ile 10 bin liraya çıkarılacak!
Sözünü ettiğimiz bu oran ve rakamlar, milyonlarca emeklinin açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edildiğini gösteriyor. Açlık sınırı altında kalan aylıklarımıza yapılan sözde iyileştirmeler, duyurulan sözde müjdeler bizleri açlık, yoksulluk ve sefalet üçgenine hapsetmeye devam ediyor. Bizleri en dipte, en aşağıda birleştirenlere karşı birleşe birleşe kazanacağız!
“BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ”
En düşük emekli aylığının 10 bin liraya yükseltildiği gerçeği yansıtmıyor. Aylıklara seyyanen ya da oransal bir artış yapılmadığı için kök aylıkları aynı kalan emekliler önümüzdeki dönemde yapılacak zamlardan ya hiç etkilenmeyecek ya da çok daha düşük oranlarda zamlara mahkûm edilecek. Diğer yandan aylığı 10 bin liranın bir lira üstünde olanlarımıza bu düzenlemenin hiçbir katkısı olmayacak. Her seçim dönemi öncesinde, seçim yatırımı olarak önümüze atılan üç-beş puanlık iyileştirmeler, üç kuruşluk müjdeleri kabul etmiyoruz!
Öyle ir iktidar ki; seçim yatırımı olarak gördüğü milyonlarca emekliye verdiği müjdeler, emeklileri açlık sınırının altında yaşamaktan kurtarmıyor!
Öyle bir iktidar ki; açlık sınırının 16 bin liraya yükseldiği bir dönemde, en düşük emekli aylığını 10 bin liraya çıkardığını müjdelemekten geri durmuyor!
Öyle bir iktidar ki; ekonomi büyürken emeklinin sofrasına, ilaç kutusuna, cebine, yaşamına göz dikiyor.
Öyle bir iktidar ki; onlar müjdeledikçe bizler yoksullaşıyoruz. Onlar “iyileştirdik” dedikçe, bizler sefalette eşitleniyoruz. Doktorun reçete ettiği ilaçları alamazken, iktidarın yazdığı acı reçetelere karşı direne direne kazanacağız!
“DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!”
Türkiye’de emeklilerin insan onuruna yakışır bir yaşam talepleri, yalnızca açlık sınırının binlerce lira altındaki aylıklarının yükseltilmesinden ibaret değildir. Emekliler, özelleştirilen sağlık sisteminin, betondan kentlerin, yaşanılamaz hale gelen çevrenin bedelini fizyolojik ve psikolojik sağlıklarını kaybederek, ötekileştirilerek, yalnızlaştırılarak, toplumdan yalıtılarak ödemektedir. Sağlıklı yaşam, barınma, güvenli çevre, erişilebilir sosyal ve kültürel faaliyetler, kamusal mekânlar… tüm bu haklarımız çeşitli biçimlerde baltalanmaktadır. Öyleyse emekliler, haklarını gasp edenlere karşı gerektiğinde sokaklara çıkacak, gerektiğinde sandığa gidecek ama her şekilde mücadele edecek, hesap soracaktır!
“EMEKLİLER SOKAĞA HESAP SORMAYA!
EMEKLİLER SANDIĞA HESAP SORMAYA!”
Bizler, sendikalı emekliler olarak; anti-demokratik, emek ve emekçi karşıtı, temel hak ve özgürlüklere karşı saldırgan tutum ve eylemlerde bulunan hiçbir siyasi partiyi ve adayı 2024 yerel seçimlerinde desteklemeyeceğimizi bildiriyoruz.
Emeklilere yönelik somut çalışmalarda bulunmayan, yerel yönetimlerde emeklilerin hak ve çıkarlarını, emeklilerin temsiliyetini, taleplerini savunmayan hiçbir partiye emeklilerden oy çıkmayacağını bir kez daha bildiriyoruz!
“YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ”