EĞİTİM-İŞ SAMSUN ŞUBE BAŞKANI ONUR GÜNDÜZ’ÜN; 2023/2024 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 1. YARIYIL DEĞERLENDİRMESİ

2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk döneminde eğitim, AKP iktidarının gericileştirme ve piyasacı politikalarına hız vermesi ve yaşanan ekonomik krizle birlikte tam anlamıyla can çekişmiştir.

EĞİTİM 19.01.2024 13:07:00 0
EĞİTİM-İŞ SAMSUN ŞUBE BAŞKANI ONUR GÜNDÜZ’ÜN; 2023/2024 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 1. YARIYIL DEĞERLENDİRMESİ

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz’ün 2023-2024 eğitim ve öğretim yılına ilişkin değerlendirmesi şöyle:

Eğitimde AKP iktidarının yarattığı ve yıllardır çözüm iradesi gösterilmediği için kronikleşen sorunlar büyümüş ve bu sorunlara yenileri eklenmiştir.

2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk döneminde yaşananlara başlıklar halinde bakacak olursak:

• İhtiyaç duyulan sayıda derslik ve okul (yine) inşa edilmedi. Büyükşehirlerde bile yüzlerce okula birkaç okulu dolduracak sayıda öğrenci sıkıştırıldı. Eğitim vardiyalı ve daha niteliksiz hale getirildi.

• Okul içinden okul çıkarma sihirbazlığıyla ikili ve taşımalı eğitim garabetleri, kalabalık sınıflarda eğitim sorunu devam etti. Çocuklarımız sabah ışıklar açılacak kadar karanlık, birçok yerde 50-60 kişilik kalabalık sınıflarda, uykusuz ders dinlemeye, akşamın geç saatlerinde evlerine dönmeye mahkum edildi.

• Okullaşma oranlarındaki yetersizlik çözülememiş bir sorun olarak kaldı. Bakanın açıklamasına göre okullaşma oranında %99’lara ulaşıldı ama MEB’in son yayınlanan 2022-2023 istatistiklerine göre, ilkokul ve ortaokulda okullaşma oranlarında çok ciddi bir düşüş yaşandı. 2013-2014 eğitim öğretim yılında okullaşma oranı ilkokullarda yüzde 99.57 iken, 2022-2023 eğitim öğretim yılında bu oran yüzde 93,85’e düşmüştür. 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 99.61 olarak gerçekleşen kız çocuklarının okullaşma oranı ise yüzde 93,82’ye geriledi. Bu rakamlar, çocukların eğitim hakkından mahrum bırakıldığını ortaya koydu.

• 6 Şubat depremleri nedeniyle bölgede eğitim öğretim aksadı. Yıkılan okul sayısının yarısı kadar okul inşaatına bile başlanamadı. Bakan Tekin, deprem bölgesinde toplam 11 bin civarında dersliğin eksik olduğunu ve henüz sadece 2 bin 573 derslik yapıldığını itiraf etti. Öğrenciler ve eğitim emekçileri yarı şantiye sayılabilecek binalarda ders işledi.

• Derin yoksulluk yaşayan veli ve öğrenciler, sosyal devlet ilkesine uygun politikalar belirlemeyen yöneticiler yüzünden çok zor bir dönem yaşadı. Çocuklarımız musluklardan su içti, aç karnına derslere girdi. Ailesi varlıklı öğrenci ile ailesi yoksul öğrenci arasındaki makas, kapanması çok zor bir biçimde açıldı. Devlet okulunda eğitim görmek bile ciddi bir masraf haline geldi. Eğitim Anayasal bir hak olmasına ve beslenme, barınma, ulaşım gibi hizmetler de bu hakkın ayrılmaz parçaları olmasına rağmen, çocuklarımız bu ihtiyaçlarını ancak ailelerinin imkanları ölçüsünde giderebilir hale geldi.

• Onca skandala rağmen dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar eğitimde cirit atmaya devam etti. Bakan Tekin, bu yapılarla protokol yapmaya devam edeceklerini söyleyerek, laik eğitimin ve Cumhuriyet’in düşmanı olan gerici yapılarla işbirliği yaptığını ve yapacağını açıkça ilan etti.

• ÇEDES projesi kapsamında, “manevi danışman” adı altında eğitim bilimi ve pedagojik yeterliliği olmayan imam, vaiz, din hizmetleri uzmanlarının, okul ve okul dışında çocuklarımızla bir araya getirildi. Okullarda öğrenciler, cami gezilerine, namaza götürüldü, çocuklara cami ve mezarlık temizliği yaptırıldı.

• Karma eğitimi ortadan kaldırma girişimleri arttı. Bizzat Bakan Tekin “Kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur” diyerek karma eğitimi hedef aldı. Devletin resmi memuru niteliğindeki imamlar dahi karma eğitim karşıtı vaazlar verir hale geldi.

• Okul öncesi eğitime, ilkokullara, ortaokullara mescit eklenerek, okul mekanlarının din ve farklı inançlar karşısında tarafsızlığı ortadan kaldırıldı.

• Zorunlu din dersinin yanına zorunlu seçmeli din dersleri konuldu, okulların resmi tatil edildiği hafta öğretmenlere dini eğitim seminerleri düzenlenir hale geldi.

• Çocuk işçi sayısı arttı. Çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk işçi bulunmakta ve çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 80’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Bu yıl en az 47 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi.

• Mesleki eğitim adı altında yüzbinlerce öğrenci eğitimden koparılıp sermayeye ucuz işgücü oldu. Öğrenci sayısı 1 milyon 324 bin 840’a ulaşan MESEM’ler devlet eliyle çocuk işçiliğin yasal kılıfı, kamu kaynaklarının yandaş şirketlere peşkeş çekilmesinin aracı oldu.

• Bütçeden, Milli Eğitime ayrılan pay, bu yıl daha da düştü. Belirlenen trajikomik bütçe, hükümet için eğitimin önem sırasında ne kadar arkalara itildiğinin de en güncel ispatı oldu. Ülkenin geleceği olan çocuklarımıza “Okursan bu güzel Cumhuriyet’te her şey olabilirsin” diyebilmesi için kurulan Milli Eğitim Bakanlığı, yoksul ailelerin çocuklarına pişkince “işçisin sen işçi kal” dedi ve patronlardan alkış topladı.

• Eğitimdeki barınma sorunu daha da derinleşti. KYK yurdu inşa edilmediği ve özel yurtlardaki fiyatlar otel konaklama fiyatlarıyla yarışır hale geldiği için üniversite öğrencilerinin barınma sorunu geçen yıllara göre ağırlaştı.  KYK yurtları tamamen doldurulduğunda üniversite öğrencilerinin ancak %18’i yerleşebildiğinden, birçok öğrenci tarikat yurtlarına mecbur bırakıldı. Gençlerimiz yersiz yurtsuz bırakıldı.

• Bilimsel ve özerk şekilde faaliyet göstermesi gereken üniversitelerde siyasi baskı arttı, antidemokratik yöntemlerle rektörler atandı; üniversitelerin uluslararası alanda saygınlığı ve başarı oranı daha da düşürüldü. Ülkenin geleceğinden ve saygınlığından çalındı.

• Öğretmen açığı kadar dahi öğretmen ataması yapılmadı.

• Okullara kadrolu yardımcı personel ısrarla atanmadı.

• Ücretli ve sözleşmeli öğretmen ayıbı sürdürüldü, Anayasal bir hak olan güvenceli çalışma hiçe sayıldı. Asgari ücretin altında bir ücretle öğretmen çalıştırılarak devlet eliyle suç işlendi.

• Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenler ayrıştırıldı, çalışma barışı bozuldu, öğretmenlerin ekonomik ve özlük hakları sınav ve kariyer odaklı hale getirildi.

Bu yarıyılda yaşananlar da bir kez daha göstermiştir ki: çağdaşlık ve emek düşmanı bir yönetim anlayışı nedeniyle eğitim, hastalığı her dönem biraz daha ağırlaşan bir insana dönüşmüştür. Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde ülkenin geleceği için tehlike çanları çalmakta, ülkenin geleceği olan öğrenciler eğitimsizliğe itilmekte ve geleceğin mimarı olan eğitim emekçileri itibar saldırısına uğramaktadır.

Bu hastalığın tek tedavisi ise Eğitim-İş’in her zaman savunduğu gibi bilimsel, laik, çağdaş, adil ve kamusal bir eğitim sistemini inşa etmektir.

TÜM BU UYGULAMALAR KARŞISINDA DİYORUZ Kİ:

• “Öğretim Birliği Yasası” çıkarıldığı tarihteki şekliyle aynen uygulanmalıdır. Yasanın öngördüğü şekilde tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmalı, adına eğitim kurumu denilen ancak bilim ve akıl temeline dayanmayan kuruluşların tamamı kapatılmalıdır.

• Eğitimin vazgeçilmez en temel bir insan hakkı olduğu gerçeği düşünülerek ülkemizde yaşayan tüm çocuklar, 3 yaşından 18 yaşına kadar bilimsel temelli eğitim yapan kamu kurumlarında örgün eğitimden parasız yararlanmalı, okul öncesi eğitim, zorunlu eğitim kapsamına alınmalıdır.

• Okulöncesinden liseye tüm okullarımızın, öğrencilerin coşkuyla gitmek istedikleri kurumlar olabilmesi için:

• Eğitimin ayrılmaz bir parçası olan ulaşım ve beslenme ihtiyaçları giderilmeli, öğrencilere en az 1 öğün yemek ücretsiz olarak verilmelidir.

• Öğrencilerin her türlü ders materyalleri sağlanmalı, okulların ısınma ve personel ihtiyacı giderilmelidir.

• Cumhuriyetin 100. yılında ülkemizde halen ikili öğretim uygulamasının devam ettiği okular bulunmaktadır. Özellikle büyük kentlerde yaşanan ulaşım sorunları nedeniyle ikili öğretim, öğrencilerin eğitim hakkına olumsuz yansımalara yol açmaktadır. İkili öğretimden bir an önce vazgeçilmeli, bunun için gerekli yeni okul binası ve altyapısı sağlanmalıdır.

• Tüm ülkede olduğu gibi okul ortamlarında, öğrenci ve öğretmenlere yönelik şiddet olayları artmaktadır. Bunu kökten çözmek üzere, eğitim kurumlarını da kapsayan genel bir şiddet yasası çıkarılmalıdır.

• Kültür, sanat ve spor derslerinin müfredattaki ağırlıkları giderek azaltılmış, bu dersler 8 yıllık temel eğitimde ve ortaöğretimde adeta dışlanmıştır.  Öğrenci gelişimi için büyük önem arz eden sanat ve spor dersleri ile felsefe dersinin ağırlıkları arttırılmalıdır.

• Cemaat ve tarikatlara öğrenci kazandırmanın bir aracı haline getirilen her türlü örgün eğitim dışı uygulamalara son verilmelidir. Öğrencilerin fiilen okula gitmedikleri açık öğretim okulları ile çeşitli sanayii dallarında staj adı altında çalıştırmaya dayalı mesleki eğitim uygulamaları kaldırılmalıdır.

• 1982 Anayasası’na atıf yapılarak Temel Eğitim Yasasına eklenen, AİHM kararıyla iptali istenen zorunlu din dersleri ve her türlü “zorunlu seçmeli” din dersleri programlardan çıkarılmalı, tüm derslerin içerikleri bilim dışı içeriklerden arındırılmalıdır.

• Din adamlarına okul ortamlarında rol vermeyi amaçlayan ÇEDES türü uygulamalar ile tüm eğitim dışı aktörlere okullarda görev verilmesi uygulamalarına son verilmelidir.

• 2012 yılında 4+4+4 yapılanması ile yeniden açılan imam hatip ortaokulları ve bunların devamı olan imam hatip liselerinin sayıları ölçüsüzce arttırılarak ortaöğretimde; genel eğitim ve mesleki eğitimin yanında, hiçbir gelişmiş ülkede benzeri olmayan yeni bir eğitim kulvarı oluşturulmuştur. Öğretim Birliği Yasasına aykırı olan bu uygulamaya son verilmelidir.

• Laik ve bilimsel eğitimden yana olan eğitim emekçileri, eğitimin içeriğinden, yaygın eğitim kurumlarının programlarına kadar her alanda söz sahibi olmalıdır.  Milli Eğitim Bakanlığı, eğitime dair kararlarını bilim insanları, eğitim emekçileri ve temsilcilerinden oluşan kurullarda almalıdır.

• Ülkemizde öğretmenlerin yetiştirilmesinden istihdamına ve mesleki haklarına kadar, temel birçok alanda gerileme yaşanmıştır. Öğretmenlik mesleğini yeniden saygın hale getirmek için:

• Öğretmenler arasında ayırıma yol açan Öğretmenlik Meslek Kanunu yürürlükten kaldırılarak yerine, öğretmenlerin hak ve sorumluluklarının tanımlandığı yeni bir düzenleme yürürlüğe konulmalıdır.

• Öğretmen yetiştirmeyi, pedagojik formasyon kurslarına indirgeyen popülist uygulamalardan vazgeçilmeli, öğretmen atamalarında uygulanan, “bizden mi değil mi” tespitini yapmak üzere uygulanan mülakat kaldırılmalıdır.

• Öğretmen istihdamında atanmayan öğretmen kalmayacak şekilde istihdamda arz-talep dengesini esas alan etkili bir planlama yapılmalıdır.

• Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.

• Eğitim ve öğretim hizmetleri, Devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olarak tanımlanmaktadır. Bu açık hükme rağmen özel okulların eğitimdeki payı giderek artmaktadır. Eğitimin özelleştirilmesi politikalarına son verilmelidir.

• Cumhuriyetin bir aydınlanma projesi olan Halk Eğitimi Merkezleri bürokratik bir kamu kuruluşu olmaktan çıkarılarak demokrasi ve yurttaşlık, çevre duyarlılığı, toplumsal cinsiyet duyarlılığı, kent kültürü vb. konularda halkın bilinçlenmesine katkıda bulunacak bir yapıya kavuşturulmalıdır. 

• Cehaletin ortadan kaldırılması için öncelikle kadınlar olmak üzere yetişkin nüfusun okuma yazma ve temel eğitim sorunları çözümlenmeli, başta açık öğretim kurumları olmak üzere yetişkinlere öğrenme olanağı sunan kurumlar çeşitlendirilmeli, yetişkinlerin bu kurumlara devam etmesi özendirilmelidir.

• Çeşitli nedenlerle ülkemize göç edip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alan yetişkinler ve bunların çocuklarının, vatandaşı oldukları, Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim ilkeleri doğrultusunda eğitim almaları projelendirilmelidir.

• Üniversiteler, siyasi iradenin son 20 yıldır uyguladığı baskılar nedeniyle özerkliğini büyük ölçüde kaybetmiştir. Bilimsel düşüncenin ancak özerk üniversitelerde doğup gelişeceği gerçeği hiçe sayılarak Türkiye’de yükseköğretim sistemi, üniversitelerine güvenmeyen ve merkezi otorite tarafından daha sıkı kontrol edilen kurumlar haline gelmiştir. Bu politikanın sonucunda üniversitelerimiz bilim üretemez hale gelmiş, özellikle son on yılda dünya sıralamasında gerilere düşmüştür.

• Üniversitelerin bilim merkezleri olabilmesi için 12 Eylül Askeri Yönetimince getirilen 2547 Sayılı YÖK Yasası kaldırılmalı, 1961 Anayasasının üniversitelere getirdiği özerklik yeniden uygulamaya konulmalıdır.

 


CHP Samsun il Kadın Kolları başkanı Av. Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır’ın 20 Kasım çocuk hakları günü mesajı;

Atakum Belediyesi’nden Dünya Çocuk Hakları Günü’ne özel program

Zafer Partisi Samsun il örgütünden Samsun Göç idaresi tarafından parayla kimlik satıldığı iddiası

Samsun’da ki Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi temsilciliği, yurtsever, aydınlar Türkiye NATO’dan çıkmalıdır!

KESK Samsun kadın meclisinden 25 Kasım’da haklarımız ve hayatlarımız için alanlarda olalım çağrısı

Samsun Tabip Odası başkanı Dr. Sema Aydoğdu; Biz sağlık emekçileri şifa olmak ve yaşatmak için bu mesleği seçtik.

Samsun kent izleme komitesi üyesi İshak Memişoğlu; “Kruvaziyer liman projesi” aslında kaçak konumda olan otelin aklanması projesidir.

EMEP lideri Seyit Aslan: İşçilerin ve emekçilerin de Erdoğan-Şimşek’in ekonomik programına karşı mücadelesi de var.

KESK Samsun Şubeler Platformundan 30 Kasım Ankara Mitingine çağrı!

CHP’li Ankara Milletvekili Umut Akdoğan; Samsun’un sokaklarında duyduğumuz söz, yoksulluk, gıda enflasyonu, boş beslenme çantaları

CHP’li Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ve PM üyeleri Samsun’da saha çalışmasında katıldılar

CHP’li Samsun il başkanı Özdağ; AKP iktidarının Mülakat uygulaması Doğuşcan’ı hayattan kopardı

Şişli Belediyesi’nden çevre dayanışması

Atakum yeşile bürünüyor yeşil kent Atakum

Ulu Öndere vefa için Atakum’da bir araya geldiler

Samsun büyükşehir belediyesi CHP’li grup başkanvekili Atila Tekcan’ın 10 Kasım mesajı:

Samsun Büyükşehir Belediyesi CHP Grup başkanvekili Tekcan’dan gündem dışı eleştiriler ve talepler!

Samsun Tabip Odası yönetim kurulu üyesi İlkem Duman Kıymık; Haklıyız Kazanacağız…

Eğitim-İş Samsun Şube başkanı Onur Gündüz’ün 10 Kasım mesajı!

Minik öğrenciler Atatürk'ü fidan dikerek andı

Atakum’da yolu ihlal eden metruk yapı yıkıldı

TDB Merkez Yönetim Kurulu görev dağılımını yaptı

ADD Samsun şubesinden ölümünün 86. Yılında Atatürk’ü çok sevdiği Türk Sanat müziği şarkılarıyla andılar.

RTÜK, basın ve ifade özgürlüğüne vurduğu darbelere bir yenisini daha ekledi.

CHP Samsun il başkanı Mehmet Özdağ’ın Atatürk’ün vefatının 86. yılı mesajı!

Samsun’un Atakum belediyesi ilçe sınırlarındaki Tarım Kredi Kooperatifine ait marketlerden 5 tanesini ruhsatsız olduğu için mühürledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Samsun’da... Tatar: "KKTC, Türk dünyasına çok şeyler katabilecek bir potansiyele sahiptir"

Ülke olarak son günlerde ne yazık ki kayyum darbeleri ile uyanıyoruz.

Samsun’un ilkadım Belediyesi CHP grup odasından kayyum atamasına tepki

Samsun Eczacı Odası Başkanı Ecz. Karacan; “Aile Hekimlerini Duyuyoruz!”

Yükleniyor

HÜRRİYETÇİ EĞİİTİM-SEN; BOŞ, ÇAPULCU VE MANİPÜLATÖR ÖĞRETMEN UNVANLARINI VERENLERİ UNUTMAYACAĞIZ!

ÇOCUKLARIMIZA BAYRAM SEVİNCİNİ YAŞATTIRMAYAN BU LİYAKATSIZLIKLA OKULLAR YÖNETİLEMEZ!

Eğitim-İş'ten tepki: Öğretmenlik meslek kanunu eğitim emekçileri için hüsrandır...

Panama'da bir gemide 616 paket kokain ele geçirildi: Varış noktası Mersin

Atakum Belediyesi’nde tüm personele PCR testi

2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

ÇİN'li YOLCU THY UÇAĞINDAN İNDİRİLDİ

DÜNYA KORONA VİRÜSÜNE KARŞI TEYAKKUZDA

Türk Bayrağına Irkçı Saldırı

Trump'tan 'yeni İran stratejisi' açıklaması

Kuzey Kültürevi geleneksel kahvaltıda bugünde bir araya geldiler!

CHP Samsun gençllik kollarından; “Bilgi Teknolojileri Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunuldu

Samsun’un Asarcık ilçesi Musaağa mahalle sakinleri fabrikanın atık sularından nefes alamıyoruz

ELİF KÖSE; VETERİNER HEKİMLER ŞİDDETE MARUZ KALIYOR, YETKİLİLER SADECE GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNİ İLETİYOR!

ADD SAMSUN ŞUBESİNDEN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ETKİNLİKLERİ!

ROTARY’DE YENİ DÖNEM MOTTOSU; ‘DÜNYAYA UMUT OL’

SAMSUN DEVRİMCİ 78'LİLER DERNEĞİ BAŞKANI AKŞAN; DOSTALAR YOLDAŞLAR KARDEŞLER!

Mutluluğa yelken açtılar

BAFRA’DA YAMAÇ PARAŞÜTÜ KURSU BAŞLIYOR

Günümüz sanatı Borusan Contemporary'de irdeleniyor!

Samsun’da ki Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi temsilciliği, yurtsever, aydınlar Türkiye NATO’dan çıkmalıdır!

Samsun kent izleme komitesi üyesi İshak Memişoğlu; “Kruvaziyer liman projesi” aslında kaçak konumda olan otelin aklanması projesidir.

CHP’li Ankara Milletvekili Umut Akdoğan; Samsun’un sokaklarında duyduğumuz söz, yoksulluk, gıda enflasyonu, boş beslenme çantaları

CHP’li Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ve PM üyeleri Samsun’da saha çalışmasında katıldılar

CHP’li Samsun il başkanı Özdağ; AKP iktidarının Mülakat uygulaması Doğuşcan’ı hayattan kopardı

Ulu Öndere vefa için Atakum’da bir araya geldiler

Samsun büyükşehir belediyesi CHP’li grup başkanvekili Atila Tekcan’ın 10 Kasım mesajı:

Eğitim-İş Samsun Şube başkanı Onur Gündüz’ün 10 Kasım mesajı!

ADD Samsun şubesinden ölümünün 86. Yılında Atatürk’ü çok sevdiği Türk Sanat müziği şarkılarıyla andılar.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Samsun’da... Tatar: "KKTC, Türk dünyasına çok şeyler katabilecek bir potansiyele sahiptir"

MERKEZ SAĞ PARTİ (MSP) SAMSUN’DA HIZLA ÖRGÜTLENİYOR

ÇYDD SAMSUN GENÇLİĞİNE SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA PANEL!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 11 10 0 1 21 31
2.Fenerbahçe 11 8 1 2 18 26
3.Samsunspor 12 8 3 1 11 25
4.Eyüpspor 12 6 2 4 7 22
5.Beşiktaş 11 6 2 3 9 21
6.Göztepe 11 5 3 3 6 18
7.Sivasspor 12 5 5 2 -3 17
8.İstanbul Başakşehir 11 4 3 4 3 16
9.Kasımpaşa 12 3 4 5 -3 14
10.Konyaspor 12 4 6 2 -6 14
11.Antalyaspor 12 4 6 2 -9 14
12.Rizespor 11 4 6 1 -9 13
13.Trabzonspor 11 2 3 6 -2 12
14.Gazişehir Gaziantep 11 3 5 3 -3 12
15.Kayserispor 11 2 3 6 -5 12
16.Bodrum FK 12 3 7 2 -6 11
17.Alanyaspor 11 2 5 4 -5 10
18.Hatayspor 11 1 7 3 -8 6
19.Adana Demirspor 11 0 9 2 -16 2