İhmali bulunanlar yarı günde hesap vermeliler!
Onur Gündüz yaptığı açıklamasını şu ifadelerle devam etti.
"Rehberlik öğretmeni meslektaşımız Muhammed Öz, okulun içinde silahlı saldırıya uğramış ve ne yazık ki yaşamını yitirmiştir. Hayatını kaybeden meslektaşımıza rahmet, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.
Bu saldırıyı gerçekleştiren şahsın en ağır şekilde cezalandırılmasını ve olayda ihmali bulunanların da yargı önünde hesap vermesini istiyoruz. Ancak Eğitim-İş olarak açıkça ilan ediyoruz: Bu saldırıyı yalnızca bireysel bir suç olarak görmüyoruz! Çünkü bu şiddetin arkasında yıllardır göz göre göre büyüyen, siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın doğrudan sorumluluğu olan sistematik bir ihmal zinciri yatmaktadır!
Öğretmenler; itibarsızlaştırıcı söylemlerle hedef gösterilmiş, mesleği değersizleştiren politikalarla yalnızlaştırılmış, CİMER gibi mekanizmalarla öğrenci ve velilere karşı savunmasız bırakılmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi göstermelik düzenlemelerle öğretmenlerin hakları korunmamış, aksine öğretmenler adım adım hedef tahtasına dönüştürülmüştür" şeklinde konuştu.
Daha kaç meslektaşımız şiddetin hedefi olacak?
Gündüz açıklamasının sonunda şöyle dedi .
"Eğitimdeki her sorun öğretmene yıkılırken, MEB yalnızca seyirci kalmıştır.
Buradan soruyoruz:
• Daha kaç meslektaşımız şiddetin hedefi olacak?
• Eğitim emekçileri can güvenliği olmadan nasıl görev yapacak?
• Öğretmeni değersizleştiren, yalnızlaştıran bu politikalardan ne zaman vazgeçilecek?
Bugüne kadar yaşanan her şiddet olayında olduğu gibi, bu son acı olayın da arkasındaki gerçek failleri eğitim emekçileri gayet iyi bilmektedir! Bilimi yok sayan, öğretmen emeğini hiçe sayan, eğitimi siyasal ve ideolojik bir alana sıkıştıran bu düzenin sorumluları bellidir!
Açıkça ilan ediyoruz:
• Öğretmenleri hedef gösteren söylemlerin karşısında duracağız!
• Okullarda şiddeti körükleyen anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz!
• Can güvenliğimiz sağlanana kadar bu konunun takipçisi olacağız!
Eğitim-İş olarak MEB’i ve siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz:
• Okullarda yaşanan şiddetin gerçek nedenleri ortaya konmalı ve kalıcı çözümler üretilmelidir.
• Eğitim kurumlarında kapsamlı güvenlik önlemleri acilen alınmalı, tüm eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.
• Şiddetle mücadeleye yönelik kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalı, bu süreçte eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin görüşlerine başvurulmalıdır.
Artık yeter!
Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz! Güvenli, sağlıklı okullarda görev yapmak istiyoruz!
Eğitim emekçileri yalnız değildir! Sessiz kalmayacağız!"