Mehmet Rebii Özdemir
“Ukrayna’da ve Donbass bölgesinde bombalar patlamaya devam etmektedir. Medyada çalınan savaş tamtamları emperyalist işgal ve savaşın önünü açtı. Emperyalist savaş tehdidi sadece bombaların patladığı coğrafyayı değil; bütün dünya halklarını tehdit etmektedir. Bu savaş haklı bir savaş olmadığı gibi halkların savaşı da değildir. Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecinde enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin barbarlık savaşıdır. Kardeş emekçi halkların yapması gereken şey; her yerde savaşa karşı tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmektir” ifade Samsun Emek ve Dayanışma Güçleri kalabalık kitleye şöyle seslendiler.
“Emperyalist savaş ve işgal büyümektedir. Bir yanda Rusya ve onu destekleyen Çin emperyalist hükümetleri, diğer yanda ABD, İngiltere yönetimleri ve NATO; halkların boğazlaşmasına yol açan savaş politikalarını adım, adım inşa etmektedir. AKP iktidarı, savaş maceraları konusunda tescillidir. AKP hükümetinin Ortadoğu ve Suriye politikası bunun örneğidir. Bunun karşısında barışın teminatı, halkların yükselteceği barış ve demokrasi mücadelesi olacaktır. Tırmanan gerilim ve savaş karşısında Türkiye’nin güvencesi NATO veya başka bir emperyalist güç olamaz. NATO emperyalist bir savaş örgütüdür. Türkiye NATO’dan çıkmalı, emperyalist savaşlarda Türkiye’yi taraf yapan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir” diye konuştular.
SAVAŞ DURDURULMAZSA SÖMÜRÜ ve TALAN KATMERLEŞECEK…
Samsun Emek ve Dayanışma Güçleri, toplandıkları Bulvar AVM önünde açıklamalarının devamında şunları kaydettiler. “Karadeniz’in kuzeyinde yaşanmakta olan bu savaş Karadeniz halklarını, özellikle de ülkemizi ve Karadeniz bölgemizi çok yakından etkilemektedir. İşçi ve emekçi halklar eğer bu savaşı durduramazsa ve savaş büyürse olacaklar bellidir. Şimdiye kadar pandemiyi bahane ederek bütün yaşamsal haklarımızı kısıtlayan, yasaklayan egemen güçler, pandemi dönemindeki sömürü ve yıkımı birde savaş gerekçesiyle sürdürerek servetlerini katlayacak, sömürü ve talanı da katmerli hale getireceklerdir. Emperyalist kapitalist sömürü politikalarının zaten canına okuduğu, hızla yok ettiği doğamız; yaşam alanlarımız, kaynaklarımız, havamız, toprağımız, suyumuz, içindeki canlılarla birlikte bombaların silahların zehirli gazların hedefi olacak, korkunç sonuçlara maruz kalacak, hayat damarlarımız kesilecektir. Zaten büyük zorluklarla hayata tutunan engellilerin ve hastaların sayısı artacak yaşamları daha da zora girecektir” şeklinde ifadelerde bulunuldu.
KADINLR SAVAŞ GANİMETİ GÖRÜLÜYOR!
“Ayrıca, bütün savaşların yarattığı şiddet; talan, yoksulluk can kayıpları ve acıların bedelini ne yazık ki kadınlar çok daha ağır ve katlanarak yaşamaktadır. Savaş koşulları, kriz dönemlerinde kadınlar kendi bedenlerinde var ettikleri yaşamları korumak, kollamak, doyurmak gibi bir sorumluluğu çok daha ağır koşullarda daha da fazla üstlenmek zorunda kalmaktadır. Bir başka yanıyla da, işgalci güçlerin erkekleri işgal ettikleri coğrafyada yasayan kadın bedenlerini her türlü kullanma alma - satma hakkını kendinde görmektedir. Öteden beri erkek militarist sistem savaşlarda kadın bedenini SAVAŞ GANİMETİ kabul etmektedir. Tacizin - tecavüzün kolay en yaygın yaşandığı insanlık dışı bu durum savaş taktiği olarak uygulanmaktadır. Kadın bedeninde - ruhunda açılan yaralar savaşlar sona erse dahi uzun yıllar asla kapanmamaktadır. Yanı sıra tecavüz sonrası istenmeyen gebelikler ve dünyaya gelen savaş çocukları için artık yasam çok daha zorlaşmaktadır. Savaşlar ardında, travmalı, ruhu ve bedeni yaralanmış – yarım kalmış hatta toplum dışında kalmış dezavantajlı ciddi bir insan grubu, talan edilmiş yasam alanlar ve doğa bırakır” diyen Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri
KADINLAR SAVAŞA- ŞİDDETE KARŞI, BARIŞTAN YANADIR.
ÇÜNKÜ YAŞAMI SAVUNMA, SAVAŞA KARSI IKÇMAKLA BAŞLAR...
Bunların yanı sıra:
Eğer savaş durdurulamazsa yıkıcı etkilerinin ilk yansımaları Karadeniz illeri olacaktır. Bu nedenle savaş karşıtı mücadelede Karadeniz halkına daha büyük görevler düşmektedir.
Emperyalist savaş ölümün yanında açlık, yoksulluk, göçler ve kitlesel işsizlik de demektir. Başta ülkemiz olmak üzere dünyanın bütün halkları bu nedenlerle barış için ayağa kalkmalı, meşru müdafaa dışında her türlü emperyalist savaşa, saldırganlığa karşı mücadeleyi, kardeş halklar arasında dayanışmayı büyütmelidir.
Başta Rusya olmak üzere işgal ettikleri bütün topraklardan çekilsin. Diğer bütün emperyalist güçler de güçlerini kendi ülke sınırları içine çekmelidir. Silahlanmaya, sömürü ve yayılmacı politikalara son verilmelidir. Donetsk ve Luhansk’ın geleceğine orada yaşayan halklar karar vermelidir.
Kalabalık kitle şu sloganları atarak basın açıklamasına devam ettiler.
“Emperyalist Savaşa Hayır, Yaşasın Halkların Kardeşliği ve Enternasyonal Dayanışma ve İş Ekmek Barış sloganlarını attılar.
Ülkemizdeki sermaye kesimlerine ve tek adam hükümetine karşı devam eden emek ve demokrasi mücadelesi, gelinen aşamada emperyalist savaşa karşı mücadeleyle birleşmek zorundadır. Bu konuda yerel platformlara, emek ve demokrasi güçlerine önemli görevler düşmektedir. Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halkımızı; ülkemizde ve dünyada zaten yaşanmaz hale gelen, yaşamı daha da yaşanmaz hale getiren emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz” ifade ettiler. .