Samsun, Sinop, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’den gelen Karadeniz Yaşam Hakkı Savunucuları kalabalık bir kitleyle cumhuriyet meydanına kadar sloganlar atarak hayvan hakları yasasına tepki göstermek için yürüdüler.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop’tan gelen onlarca hayvan sever dün akşam saat 18.30’da İlkadım ilçesinde bulunan Şehir Kulübü önünden başlayarak sloganlar atarak cumhuriyet meydanına kadar geniş güvenlik önlemleri eşliğinde yürüdüler.
Karadeniz yaşam hakkı savunucuları adına Kemal Zafer Özdemir, yaptıkları basın açıklamasında şunları söyledi.
“Bunlar yirmi yıl önce iki bin dört yılında ana hükme belediyelerin bakın evi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan hayvanlar koruma kanununa. Rağmen 1389 belediyenin 1200’ü bakımevi kurmadı, kısırlaştırma yapmadı. Kısırlaştırılmayan bu hayvanlar, kendi iradesi dışında çoğaldı, halkımız vatandaşımız mustarip olmuştur. Oysa bu belediyeler kanunlara uysa, görevini yapsa bugün ne insanlarımız ne de bu canlarımız ölmeyecekti ve bu duruma gelmeyecekti. Bugün sokaklarımızda hayvan sayısının çok olmasının ve yaşadığımız üzücü olayların tek sebebi görevini yapmayan, kanun tanımayan, kanunlara oturmayan, bilmeyen belediye başkanları arkadaşlar. Çözümü bu hayvanların birazını toplayarak öldürmekte kalanları farklı il ve ilçelere dağlara, taşlara, çöplüklere, otoban yollarına ölümlere atarak bulan belediye başkanları bugün milyonlarca hayvan idam sefasına çıkmasının sebep olan belediye başkanları bu katliam sizin eserinizdir. Asla kanun tanımaz belediyelerin görev ihmallerini bu canlarımıza ödettirmeyeceğiz. Ödettirecek miyiz? Ödettirecek miyiz? Oysa yurdumuzda sokak hayvanlarının ana kaynağı Türkiye'de bulunan yirmi bine yakın köylerde yaşayan tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylümüzün malını, davarını, koruyan, sahipli binlerce bekçi ve çoban köpeklerinin beldelere, ilçelere, şehirlere atmasıyla örnektir. Bu ana kaynakta üreme kontrol altına alınmadan, hepsini toplayıp öldürseniz dahi, s orun çözülmeyecek, üreme devam edecektir. Yapılması gereken sahipli sahipsiz demeden tüm belediyelerin, kırsalda köydeki tüm canlarımızı kısırlaştırmasıdır. Tarım Orman Bakanlığı'nın ve ilgili kurumların masa başı bürokratları İç Anadolu gerçeğinden haberi olmayan bir kısım siyasiler bugün çözüm olarak toplansın, öldürülsün derken katliam ve üreme döngüsünü yasaya koydurmaya çalışıyorlar. Adeta hayvanlar için kanlı bir tuzak hazırlanıyor. Sokak hayvanlarının sorununa söze çözüm olarak çıkartılan 7332 sayılı yasada belediyelerin bakım evlerinin kurulması, kısırlaştırma yapması 4,5 yıl daha uzatıldı. Eğer uzatılmasaydı bugün bu sokaklarda bu kadar canımız olmayacak, insanlarımızda mustarip olmayacaktı, canlarımızda mustarip olmayacaktı. Tamda planlandığı gibi oldu, köpekler çoğaldı, vatandaşlar şikâyet artınca milyonlarca hayvanın öldürülmesini yasaya koymak için kanlı tuzak uygulamaya konuldu. Ama unutulmasın Anadolu'nun kadim irfan geleneğin, devamı olan %99’u Müslüman olan bu millet, bu canlar, bu hayvan severler sizlere bu canları öldürtmeyecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde vicdan sahibi vekiller ve partililer, vicdan sahibi siyasiler var. Ve daha önemlisi, daha önemlisi can veririz. Ama canları vermeyiz diyen milyonlarca bizler var. Bizler hepimize güveniyoruz. Kanlı tuzaklara, katliamlara geçit vermeyeceğinize inanıyoruz.”
Yasa çıkarsa belediyelerdeki veteriner hekimleri istifa edecekler
Samsun Sinop Veteriner Hekimleri Odası başkanı Veteriner hekim Elif Köse Avan, yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Çeşitli illerden geldiğiniz için çok çok teşekkür ediyorum. Sahipli hayvanların her zaman bir sahibi vardır. Ama sokak hayvanları hepimizin sahip olduğu canlılardır. Bu hayvanların yaşam alanlarını hep beraber istila ediyoruz. Binalara çeviriyoruz. Ağaçları kesiyoruz ve toplumu ve ekolojik sistemi zaten bizler bozuyoruz. Hiçbir zaman dünyanın hiçbir yerinde Dünya Veteriner Hekimler Birliği olmak üzere kuduz ve zoonoz, hastalıkları istinaden hayvanların öldürülmesini kabul etmemektedir. Bizler veteriner hekimler olarak yaşatmak amacıyla aldığımız eğitimleri hiçbir zaman öldürmek için kullanmayacağız. Türk Veteriner Hekimler Birliği ve 56 Oda Başkanı adına şurada şunu söylemek istiyorum. Biz alnımızı içtik, mesleki üniformalarımızı giyerken, önlüğümüzü giyerken bunun yeminini yaptık. Hiçbir canlıya zarar vermeyeceğimize, her zaman onların haklarını koruyacağımıza, şifa dağıtacağımıza söz verdik. Ve öldürmeyeceğiz, yaşatacağız, bu yeminimize sadık kalacağız. Tüm Türkiye'deki bütün belediyelerdeki veteriner hekimlerimiz böyle bir yasının çıkması halinde istifalarını hazırlamış durumdalar. Asla ve asla, öldürmeyeceğiz. Bize bunu yaptırmalarına müsaade de etmeyeceğiz. Ama size şunu söylemek istiyorum. Samsun'da özellikle bunun için Büyükşehir Belediye Başkanımız çok güzel atılımlarda bulundu. İleriki süreçlerde sizinle paylaşamıyorum şu anda ama önümüzdeki hafta yapılan açıklamalarda bunu çok güzel izlenimler alacaksınız. Sayın Valimiz bu konuyla çok iyi ilgileniyor. Samsun'da asla ve asla katliam olmayacak. Buna Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Valimiz müsaade etmeyecek. Komisyonlarımız kuruldu. Üniversite veteriner hekimler odası ve veteriner hekimler ortaklaşa tüm çalışmaları yapacağız. Gerekirse gönüllü olarak barınaklara çıkacağız. Köylere gideceğiz. Kısırlaştırmaları yapacağız. Kayıt altına alacağız. Ama ne olursa olsun sokağımızdaki hayvanı yaşatacağız. Hepinizin emeğine sağlık. Hepinizin yüreğine sağlık. Buraya geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Biz veteriner hekimler olarak öldürmeyeceğiz, yaşatacağız ve yeminimize sadık kalacağız. Bunu net olarak söylemek istiyoruz” diye ifadelerde bulundu
Önce muslukları kapatalım
Trabzon Hayvan Hakları Koruma Yaşatma Derneği başkanı Lütfiye Tüzün’de şöyle dedi.
“Evet hemen hemen her eyleme katıldık. Amacımız canların öldürülmesi değil, yaşatılması. Kemal Bey'in dediği gibi gerçekten belediyeler şimdiye kadar görevlerini yapsaydı şu anda biz de burada olmazdık, canlarımız da şu anda tehlikede olmazdı. Evet biz istiyoruz ki canlarımız öldürülmesin, devlet yaşatsın ölümü, vahşeti yapmasın. Ancak şunu da söylüyorum, bu asla ve asla çözüm olmayacak. Hiçbir zaman şu yapılan sorunu çözmeyecek. Belirli bir müddet sonra tekrar sokakta popülasyon devam edecek. Çünkü üretime dur denilmiyor. Satışa dur denilmiyor. Eline bir çift hayvan alan devamlı ne yapıyor? Üretiyor ve internet üzerinden satıyor. Önce muslukları kapatalım ki daha sonra bununla birlikte kısırlaştırmaya ve sahiplendirmeye yer verelim. Bunlar olmadığı sürece sadece bir havanda su döveriz diyorum. Bu yaptıklarının başarılı olacağına inanmıyorum ve tekrar diyorum ki devlet öldürmez, yaşatır.”
Bu ülkede başıboş sokak köpeği problemi yok, başıboş siyasetçi problemi var!
Giresun Yaşam İçin Yasa İnisiyatifinden Nihal Memiş Dizdar’da tepkilerini şöyle ifade etti.
“Bu ülkede başıboş sokak köpeği problemi yok. Bu ülkede başıboş siyasetçi problemi var. Bu ülkede başıboş yönetici problemi var. Ve yirmi senedir uyduramadıkları yasanın cezasını sokaklardaki masum hayvanlara çektirmeye çalışıyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz. Korkutamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin diyeceğiz. Biz buradayız ve yetkilileri göreviniz yapmaya her daim devam edeceğiz. Yirmi sene, yirmi koca sene adım atmadılar. 1389 belediyenin 254 tanesinde bakım evi açtılar. Onlar da rezil durumda. Kuşatma köşesi yapıyorlar kendilerine. Biliyorum bunları, o yüzden tüm il, bütün ilçelerde arkadaşlar kısırlaştırmalar bir an önce nüfusa bakılmaksızın başlamak zorunda. Devlet bunu yapmak zorunda. Yıllarca paralarını yediler ve bunu o hayvanlara borçlular ve üretimi durdurmalarını onlardan isteyeceğiz. En önemli mesele ilk adım olarak bu. Hepimizin aklında ve isteği bu olmalı. Üretimi durdur, ticareti durdur, satışı yasakla, kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat diyeceğiz. Hiçbirinizi Pazar gününde çok tutmak istemiyorum. Sokaktayım, yanındayım” dedi.
