MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Kavak ilçesinin Köseli ve Karapınar köyleri sınırları içerisinde çimento fabrikası için kurulan taş ocakları çalışmalarına ara vermeksizin devam etmesine, doğayı ve suyu kirletmesine Kavak Köseli, Karapınar köylüleri yanı sıra bu köyleri ziyarete gelenlerinde tepkisini topladı.
KAVSİYAD başkanı Serdar Yerişkin, Köseli köyündeki taş ocağı çalışmalarının yapıldığı mevkii de köylerini ziyarete gelenlerle birlikte yaptığı açıklamasında şöyle dedi.
“Biz KAVSİYAD derneği olarak, ilçemizin tanıtımını yapmak amacıyla muhtelif zamanlarda, muhtelif tarihlerde birkaç kez yürüyüş etkinliği düzenleriz. Bugünde bu yürüyüş etkinliklerinin dördüncüsünü yaptık. Amacımız neydi? Bölgemizdeki tarihi doğal kültürel alanları, kapalı kutuları insanlara açmak. Biz 2 sene önce bu bölgede yine gezi düzenledik. Burada hepimizde Karapınar köyünden aşağıya doğru inerken, yolun sağında ve solunda tüm yeşilliği, ton güzelliği hep beraber gördük, gözlemledik. Oldukça güzel doğa harikası bölgeler, hava nefis, mis, gelirken burada neye niyet, neye kısmet bir baktık ki şu arka alanımızda o gezdiğimiz alanın uç kısmı olan kısımda ağaçlar kesiliyor, iş makinaları çalışıyor. Biz doğayı gezerken, doğanın güzelliklerinden faydalanacağız. Çirkinliklerini de niye olmuş diye özeleştiriye tabi tutacağız, niye yaptık. Yoksa sorgulayacağız, çözüm nedir? Bununla alakalı planlar, projeler üreteceğiz. Güzellikleri yaşayıp da çirkinliklere duyarsız kalmanın bir manası yok. Samimiyetsizlik olur.”
Temiz havaya, oksijene ve suya şiddetle ihtiyacımız var!
Bu doğa niye katlediliyor diye soran Serdar Yerişkin, konuşmasına şöyle devam etti.
“Burada ufak bir bilgi aldık. Gezerken burada bir firma 250 hektarlık alanı çalışma alanı olarak belirlemiş, bu 250 hektarlık alana yanlış bilmiyorsam ÇED gerek kalmıyor. Alan mesafe dar olduğu için, ne kurulacak buraya taş ocağı kurulacak. Taş ocağı kurulacak ama şu anda istenilen rezerv, istenilen taş elde edilemedi. Sonraki aşama 250 hektarlık alanda çalışma bitti, alan genişletilmesine gidilecek. Taşı bulacağız, çünkü ülke ekonomisine katkı sağlayacağız. Memleketimizin paraya pula da ihtiyacı var. Dağ taştaki madene de ihtiyacı var. Havaya da ihtiyacı var. Oksijene de ihtiyacı var. Suya da ihtiyacı var. İnsan yaşamı için olmazsa olmaz su. Buradaki çalışan emekçi kardeşlerimiz içinde su lazım. Bu suyu bulamazsa bu arkadaşlar burada çatlar ölür. Ama şu anda bu bölge halkının söylemiyle bu alanın altında su rezervlerinin olduğu söyleniyor. Haliyle buraya iş makinaları girdiği zaman denildiği gibi burada taş ocağı yapıldığı zaman dinamit patlayacak. Bu insanlar üretmek zorunda, üstteki maden üretirken, alttaki su kaynakları kaybolacak. Biz bunu öngörebiliyoruz. Hayat susuz olmayacaksa, bu suyun üzerine bu çalışma niye yapılıyor? Bu doğa niye katlediliyor? Biz güzellikleri gördük, yaşanan görüntü kirliliğini gördük, görüntü kirliliğinin altındaki amacın gayenin ne olduğunu da en azından şu anda tespit ettik. Yetkilileri buradan susuz hayat olmaz diye sempozyumla, konferanslar düzenleyen, tüm yetkilileri buradaki suya, su yataklarına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Susuz hayat olmayacaksa su kaynaklarını muhafaza etmek yetkililerin asli görevidir” diye konuştu.
İnsan hayatı sermayeye peşkeş çekilemez
KAVSİYAD başkanı Yerişkin, konuşmasının sonunda şunları söyledi.
“Hiçbir şekilde kişisel kazanım, dünyalık kazanım insan hayatıyla eş değer tutulmamalıdır. Biz dernek faaliyetleri kapsamında bölgemizi yine güzellikleriyle tanıtacağız. Ancak çirkinliklere de duyarsız kalmayacağız. Yerdeki pisliği de alacağız, bütün yapılan çarpıklıkları da dile getireceğiz. İnsan hayatı, toplumun hayatı, birkaç tane sermayeye peşkeş çekilecek kadar ucuz değildir. Ben bizimle beraber, bu güzel doğa gezisine katkı sağlayan bütün paydaşlarımıza, duyarlı vatandaşlarımıza, hemşerilerimize teşekkür ederim. Ayrıca buradan şunu da belirtmek istiyorum. Biz halk olarak bizim dertlerimizi dile üzere yılın belli dönemlerinde seçim yapıyoruz. Diyoruz ki şunlar, şunlar bu halkın temsilcisidir. Bizim dertlerimizi sıkıntılarımızı dile getirsinler. Bu dile getirilen dertlere de çözüm arayışı bulsunlar. Bizim ilçemizin siyasi temsilcilerini özellikle buradaki doğa sorunlarını geleceğin büyük sıkıntısı olan su sorunlarına karşı duyarlı olmaya, halk için siyaset yapmaya, halk için üretmeye, halk için çözüm arayışlarında bulunmalarını önemle rica ediyoruz. Buraya bizimle birlikte katılıp bu duyarlılığı gösteren siyasi arkadaşlarımıza da temsilcilerimize de teşekkür ediyorum. Basına da halkımıza da teşekkür ediyorum. İnşallah memleketimizin he köşesi güzelliklerle dolsun. Güzellikler yaşansın, yaşanılır halde tutulsun” dedi.