Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremin ardından 11 ilin hasar görmesi ve on binlerce insanın yaşamlarını yitirmesi üzerine KESK Samsun dönem sözcülüğünü yapan Yapı Yol-Sen Samsun şube sekreteri Uğurcan Albak şunları söyledi.
“6 Şubat depremin üzerinden 2 yıl geçti. Ne acımız dindi ne de öfkemiz. 2 yıl önce 6 Şubat 2023'te hepimizin yüreğine kordan bir ateş düştü. Gecenin zifiri karanlığında saatler 04.17'yi gösterirken sadece Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Elazığ ve Diyarbakır değil Hepimiz derin bir acıyla sarsıldık, yıkıldık. 2 yıldır yüreğimize saplanan onlarca kara saplı bıçakla yaşıyoruz. Aradan 2 yıl geçse de ne yasımız bitti ne acımız dindi ne öfkemiz. Öfkeliyiz. Çünkü 6 Şubat 2023'te doğal bir afetin göz göre göre büyük bir felaketi dönüşmesine tanık olduk. On binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan, kentlerimizi yerle bir eden bu felaket göz göre göre geldi. Öfkeliyiz. Çünkü bu ülkeyi yönetenlerin akla, bilime, mantığa uyarılarak kulaklarına tıkamasını on binlerce yurttaş canlarıyla ödedi. 1999 Marmara depremin ardından dönemin cumhurbaşkanı altımız çürüktü ama yine de bu altın bu altın üstünde yaşamaya mecburuz” şeklinde ifadelerde bulundu.
İnsan hayatı yok sayılıyor!
6 Şubat depreminin 2 yılı nedeniyle konuşmasına şöyle devam etti.
“Bu depremden çok şey öğrendik demişti. Aradan 24 yıl geçti. 6 Şubat depremi ise üstümüzün yani mevcut devlet organizasyonunun altımızdan çok daha çürük olduğunu gösterdi. En son daha iki hafta önce, 36'sı çocuk, 78 yurttaşımızın hayatını kaybettiği Kartalkaya Grand Otel faciasında da bir kez daha gördük. Bu ülkenin üzerine adım adım kar ve rant hırsını baş tacı eden, insan hayatını yok sayan bir yönetim anlayışı çöreklenmiştir. Dolayısıyla iki yıl önce yaşadığımız yıkımın sebebi ne tek başına depremdir ne de binalardır. Ancak asıl sorunlu bu kar hırsını besleyenler büyütenlerdir. İmar afları gibi garabetlere imza atarak suç işleyenlerdir. Denetim yapmaktan, etkili yaptırımlar uygulamaktan, süreçleri kurallara uygun yürütmekten aciz bir hukuk sistemi inşa edenlerdir. İnsan hayatını yok sayan bu sistemi her gün yeniden üretenlerdir. Aradan yüz yılda geçse yaşadığımız acıları, bu acıları bizlere reva görenleri unutmayacağız. Depremin ilk iki günü boyunca ortalıkta görülmeyenleri, kendi sorumluluklarının üzerlerini örtmek için algı operasyonu yapanları unutmadık. Yakınlarından haber almak için çırpınırken devreye konulan bant daraltmaları, internet kesintilerini unutmadık. Depremin yaşandığı illerde 24 saat geçmeden OHAL ilan edenleri, çaresizlikle kıvranan deprem zedeleri unutmadık. KESK olarak yüzlerce gönüllümüzle deprem bölgesine gitmeye çalışırken önümüze konulan engelleri sadece bizim değil, muhalefet partilerinin, demokratik kitle örgütlerinin yardımlarını deprem zedeleri ulaştırmalarına engel olanları unutmadık. Kızılay'ın çadır satmasından yardımları zimmete geçiren yetkililere kadar uzanan rezaletler zincirini unutmadık. Evet, aradan iki yıl geçti. Verilen sözler tutulmadığı için yaşanan sorunlar, acılar devam ediyor. Yüz binlercesi 21 metrekarelik teneke konteynırlarda, konteynır kente dönüşmüş şehirlerde kaderine terk edilmiş durumda. İşsizlik, kayıt dışı çalışma, sömürü diz boyu. Yani aradan geçen iki yıla rağmen milyonlar anayasasında sosyal hukuk devleti yazan bir ülkenin yurttaşları olarak en temel haklarını istiyorlar. Son söz olarak buradan deprem zedeler başta olmak üzere tüm halkımıza sesleniyoruz. Depremlerin, sellerin, doğa alaylarının binlercesi yaşamdan koparan birer felakete dönüştürüldüğü, bizim payımıza her seferinde acıların, yıkımların düştüğü, ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı bu bozuk düzende sağlam çark olmaz. İnsana, emeğe, doğaya düşman bu bozuk düzenle, bu köhne sisteme karşı emek ve demokrasi mücadelemizdeki kararlılığımız devam edecektir. Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz. Depremzede kardeşlerimizle 6 Şubat depremi ilk günden itibaren başlattığımız dayanışmamızı büyütmeye, acılarını paylaşmaya, yaralarımızı hep birlikte sarmaya devam edeceğiz” dedi.