Samsun’un Atakum ilçesindeki Kurupelit Marinanın AKP’li Samsun Büyükşehir belediyesi tarafından Otel ve İbadethane olarak satılmasından bir gün önce Kurupelit Marina önünde Kurupelit Marina Dayanışması basın açıklaması yaptı.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Kurupelit Marina Dayanışması sözcülerinden Dr. Nedim Ecevit, dün akşam da kalabalık kitleyle birlikte yaptığı basın açıklamasının öne çıkan başlıkları şöyle:
“Bugünkü basın açıklamamızda, Akbelen’ de başlayan doğa ve çevre katliamından bahsetmeden geçmemiz mümkün değil. Ama önce hatırlatma yapmak istiyorum. Ülkemizde doğa katliamı son yirmi yıla yakın bir süredir ara vermeden devam ediyor. Fatsa’da 2004 yılında başlayan doğa katliamı... Altın madeni 5 yılda köylünün tüm tarım arazisini öldürdü. Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Avukat Nur Hilal Gündüz, bu katliamı” Altıntepe'de siyanürlü maden için orman katliamı yapıldı. Fatsa’nın geleceği çalındı” diye nitelemişti. Bir yerleşim alanının geleceğini çalmak! O bölge için ne büyük bir felaket” şeklinde konuştu.
BİZ YAŞAM ALANLARIMIZ İÇİN SAVAŞ VERİYORUZ!
Böyle bir katliamı sorun görmeyenler yetkililer ülke için ne büyük felaket olduğunu bildiren Dr. Ecevit; “Artvin'in Cerattepe ve Genya bölgelerindeki 15 Şubat 2016 tarihinde madencilik faaliyetlerine karşı mücadelede Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Biz yaşam alanımız için savaş veriyoruz. Yaşamımızı korumak zorundayız. Gelecek kuşaklara bırakmamız gereken bir dünya mirası var. Bunu mutlaka aktarmamız gerekiyor.” Diye feryat etmişti. Ama ulaştıkları yetkililer sorun olmadığını söylemişler. Böyle bir katliamı sorun görmeyenler yetkililer ülke için ne büyük felaket. Kaz Dağları’ndaki, Kanada merkezli Alamos Gold adlı şirket maden projesiyle birlikte 350 bine yakın ağacı kesti.2019 yılında 425 gün nöbet tutan yurttaşların direnişi ve açılan davalarla birlikte şirket bölgeden çekildi” diye ifadelerde bulundu.
AMA BİLİN BAKALIM NE OLDU?
Hukuk iptal etti, onlar devam dediler şeklinde konuşan Dr. Nedim Ecevit; “Cengiz Holding, malum yerden aldığı güçle, bölgede hüküm sürmeye devam etti. Maden için ilk ÇED onayı TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın açtığı dava sonucu iptal edilmişti. Projede ısrarcı olan şirket, ikinci ÇED onayını almıştı. Onayın ardından şirket yurttaşların arazilerini satmaya zorlayıp, Proje bölgesindeki 150 bin ağacın kesimine başlamıştı. Muğla‘nın Milas ilçesi İkizköy mevkiinde kömür çıkaran Limak'a bağlı Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’nin (YK Enerji) kilometrelerce yeşil alanı katletti, dereyi kurutup, ağaçları kesti. Sonra İkizköy'deki camiyi, kiliseyi, evleri yıktı. Arkeolojik alanı yerle bir etti. İkizköy'ü tarihten sildikten sonra şimdi de Akbelen Ormanı'na girmeye çalışıyor. İkizköy'de evi yıkılanlardan 55 yaşındaki köylü kadını Aytaç Yakar, "Hayatımızı yok ettiler. Evimizden, toprağımızdan, havamızdan, suyumuzdan, vatanımızdan olduk. Bizi yakın bir bölgeye taşıdılar. Şimdi buradan da çıkın diye ihtarname geldi. Ama ne pahasına olursa olsun gitmeyeceğim. Yerinden kalkan taş yosun tutmuyor” demişti. Yine aynı bölgede bulunan, Akbelen Ormanı’nda iki yıldır devam eden doğa nöbeti, 24.07.2023 sabahı, 4 sabah önce jandarma ekipleri ve TOMA'lar, ağaçların kesilmemesi için direniş gösteren İkizköy halkına müdahalede bulunmaya başladı. Halkı koruması gereken jandarmayı, halka karşı şirketi korumak için kullandılar. Demek ki bu da devlet yönetiminin haberi olarak yapılıyor. En son Akbelen orman katliamı olmak üzere tüm doğa katliamlarını lanetliyoruz ve derhal durdurulmasını istiyoruz” ifadelerde bulundu.
ONLAR AŞIMIZA TÜM YAŞAMIMIZA GÖZ KOYANLARDIR!
Kurupelit Marina Dayanışması sözcüsü Dr. Nedim Ecevit; “Şiddet, şiddet, şiddet, Ülkede aldı başını gidiyor. Kadına şiddet, Sağlıkçıya şiddet, Basına şiddet, ağaca şiddet, ekolojik çevreye şiddet, denize- sahillerimize şiddet, halkın malına şiddet, sokak hayvanlarına şiddet, yaşam alanlarımıza şiddet. Bu şiddeti, baskıyı körükleyenler var. Bundan nemalananlar, bu karmaşadan beslenenler var. Küçük bir zümrenin çıkarları için yapılanlara karşı, halkımız uyanık olmalı. Artık bu oyun bozulmalı. Ülke uçuruma doğru yuvarlanıyor. Her türlü şiddet son bulmalı! Çünkü bu karmaşayı isteyenler, bu doğa katliamlarını tezgâhlayanlar, aşımıza ekmeğimize, toprağımıza, parkımıza, denizimize, doğamıza, madenlerimize, kısaca tüm yaşamımıza göz koyanlardır. Onlar çıkarlarından başka bir şey düşünmezler “dedi.
NAZIM’ ın dediği gibi,
Onlar Umudun düşmandır sevgilim,
Akarsuyun,
Meyve çağında ağacın
Serpilen gelişen hayatın düşmanı.
Sana düşman bana düşman
Düşünen insana düşman.
Vatan ki bu insanların evidir.
Sevgilim, onlar vatana düşman.
SATILAN BİR ARSA DEĞİL SAMSUN ŞEHRİDİR!
Kaynak yaratmak adı altında, adeta mirasyedi gibi satamayacaklarını dile getiren Kurupelit Marina Dayanışması adına Dr. Ecevit şöyle konuştu; “Huzurunuzda Samsun' un kıyı kenti olduğunu hala kavrayamamış kent yöneticilerine sesleniyoruz. Yani, Kurupelit İtfaiye alanı – düğün salonu ve yan tarafındaki tek çocuk parkı ve yeşil alanı satmaya kalkan, bunun için 28.07.2023 tarihinde ihale yapacaklarını ilan eden Samsun Büyükşehir belediye Başkanına ve Büyük Şehir belediye meclisinde ona destek veren üyelere sesleniyoruz. Kıyılar halkın malıdır, satılamaz. Geçmişten Samsun halkına kalan, halkın kazanımları olan kamusal alanları; iktidarınızı sürdürebilmek için, kişisel egolarınızdan kaynaklı yatırımlarınızı finanse edebilmek için, kaynak yaratmak adı altında, adeta mirasyedi gibi satamazsınız. Asıl maharet, kendi yatırımlarınızı, kendi becerilerinizle ürettiğiniz kaynaklarla finanse edebilmekte. Satılan alan sadece bir parselden ibaret değildir. Satılan alan, sosyal yapısıyla, eko sistemiyle, Samsun halkının akın akın geldiği, nefes aldığı, üniversitedeki gençlerin boş vakitlerini geçirdiği yaşam alanlarından biridir. Satılan bir arsa değil, Samsun şehridir! Sayın Demir, size defalarca, “Samsun için bilimsel kabul görmüş, halkın onayını almış her proje için desteklemeye hazırız” dedik. Ama siz, tek bir kez bile dinlemediniz. Bilimsel çevreler ne diyor, halk ne diyor demediniz. Projelerinize fikir sorma, paylaşma cesareti gösteremediniz. Çünkü projelerinizin çoğu, Samsun için kabul edilebilir, doğru olan projeler değildi. Yani Kamu yararına değildi. Hani halkın kullanacağı parklar, hani çocuk parkları- yeşil alanlar, hani bu şehirde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak projeler, hani halka, esnafın ekmeğine, bölge sakinlerine saygı. Projeleriniz bunları kapsamayınca halkı, bilimsel çevreleri ve herkesi duymazdan geldiniz.”
DEMİRLE BETONUN BÜYÜK AŞKI DUYMADINIZ MI?
Oradaki sosyal yapıya, eko sisteme, yöre sakinlerine, bölgedeki esnafın ekmeğine hiç mi saygınız yok, diyen Dr. Nedim Ecevit; “Bu şehrin sizden önceki, 4 dönem yani 19 yıl görev yapan Belediye başkanı da mensup olduğunuz siyasi partidendi. Hataları elbette oldu. Ama bu şehir 4,5 yıllık döneminizdeki kadar keyfe keder, beceriksizce, bu kadar betona, ranta gönül vererek yönetilmedi. Görüşmelerimizde gördük ki, partinizden pek çok kişi de bu yaptıklarınızdan hoşnut değil. Halk arasında, şahsınızla ilgili; “ Demirle betonun büyük aşkı” yakıştırmasını hiç mi duymadınız? Yoksa duydunuz da umursamıyor musunuz? Samsun ve Samsun Büyükşehir Belediyesi için” kara leke dönemi “olarak anılacak icraatlarınıza ne yazık ki devam etmektesiniz. Sayın Demir, mühür maalesef elinizde. Bu mührü halkı hiçe sayarak, yanlış uygulamalarınız ve projelerinizle, şehrimize zarar veriyorsunuz, halka refah sağlamak yerine mutsuz ediyorsunuz. Bilin ki, onarılamaz, dönüşü olmayan yanlış uygulamalarınız, bu şehre ihanettir. Şimdi bunlara bir yenisini eklemeye çalışıyorsunuz. Kurupelit Düğün salonu ve yanındaki yeşil park alanı, o bölgedeki tek çocuk parkı ve kamuya ait tek yeşil park alanı. İki kez mahkeme kararı olmasına rağmen, halkla inatlaşıyor, ranta açıp, satışa çıkarıyorsunuz. Oradaki sosyal yapıya, eko sisteme, yöre sakinlerine, bölgedeki esnafın ekmeğine hiç mi saygınız yok. Bir belediye başkanı için, bu eksiklik, ne büyük talihsizlik. Siz şehri temsil ettiğinizi söylüyorsunuz, Körfez mahallesinin muhtarı da tüm o bölgeyi temsil ediyor. Mahallelinin sesini duyurdu, yapmayın, tek çocuk parkımıza kıymayın dedi. Dinlemediniz. CİMER’e yazdı, basın açıklaması yaptı. Yine kulaklarınızı tıkadınız. İşinize gelmeyen hiçbir şeyi duymak istemediniz” diye konuştu.
ÖNCE BURALIYIZ!
Bu vatanı, şehrini seven halkın, duyarlı insanların, ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı fark edenlerin psikolojisini bozduğunu söyleyen Kurupelit Marina Dayanışması adına Dr. Nedim Ecevit; “Bunca mağdur varken, bu satışın “Kamu yararına” olmadığı açıktır. Sayın Başkanın ısrarının yegâne nedeninin, betona olan Duygusal tutkusundan dolayı olduğu anlaşılmaktadır. Kurupelit düğün salonu ve yanındaki yeşil park alanını satmaya kalkışmanıza karşı, halkın topladıkları imzalara da her zaman yaptığınız yaklaşımınızla, “bu imzalar matbu imza” diyerek, kabul etmeme, inkâr etme, yaklaşımınız oldu. Biz kapı arkası işleri bilmeyiz Sayın Demir. Bizler hiçbir çıkar, hiçbir makam beklentisi, hiçbir maddi nemalanma beklentisi olmayan bu şehirde yaşayanlarız, önce buralıyız. Hiç önemsemediğiniz, dinlemediğiniz, ama her şeyinizi borçlu olduğunuz Samsun halkına karşı yaptığınız yanlışlara, tepki vermek isteyenleriz. Bunun için alanlardayız. Bunun için mücadele veriyoruz. Biz hayatın kendisi olan yaşam siyaseti dışında, yozlaşmış, çivisi çıkmış kirli siyaseti bilmeyiz. Halka ait olanı satmaya çalışanları, betona duygusal tutkusu olanları sevmeyenleriz. Biz kişisel egoları veya çıkarları için, koca bir şehir halkını yok sayan, tek kişilik yönetimleri de kabul edebilenlerden değiliz. Biz, bu şehirde, insanca, huzur içinde yaşamayı isteyen, Samsun halkıyız! Amacımız, bu şehri, başta sahil şehri yapan unsurlarıyla ve diğer dinamikleriyle, rantçılardan, talancılardan korumak, yaşam alanlarımıza, sahip çıkmak. Çünkü, son birkaç yılda gördük ki; Bir şehre felaket sadece doğal afet olarak gelmeyebiliyor muş. Vazgeçmiş değiliz! Ama size karşı şehrimizi korumaya çalışmaktan yorulduk. İşimize yetişmeye çalışıyoruz, ailelerimizi ihmal ediyoruz. Zamanımızı, hayatımızı, harcıyorsunuz. Ne için? Hak etmediğiniz hırslarınız için mi, kendi egonuz için mi? Bu vatanı, şehrini seven halkın, duyarlı insanların, ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı fark edenlerin psikolojisini bozuyorsunuz. Bu kadar kişiyi sokaklara döktüğünüze göre, mahkeme kararlarına uymadığınıza göre, söylenenleri dinlemediğinize- kulaklarınızı halka tıkadığınıza göre, bilime, çevreye, insana bu kadar karşı olduğunuza göre, sizin derdiniz, belli ki, şehre ve şehir halkına hizmet etmek değil. Tekrar ediyorum, satmaya kalktığınız yeşil alan da Kamu yararına değil, aksine halkın olanı, halktan alıyorsunuz. Düşün artık yakamızdan Sayın Demir, şehrimizden çekin ellerinizi. Sizi seçmiş olan Samsun halkının boğazına çöküyorsunuz, nefes aldırmıyorsunuz. Samsun halkına ait olan her şeyi betona boğuyorsunuz, satıyorsunuz, ranta açıyorsunuz. Bu halktan ne istiyorsunuz. Şehrimizden ne istiyorsunuz. Bu şehrin size verdikleri yetmedi mi? Halktan şükretmesini istiyorsunuz ama siz bir türlü şükür edemiyorsunuz. Halktaki homurdanmaları duymuyor musunuz? Sizi desteklemiş olan pek çok kişi, başkanlığınız konusunda, “yaptık bir hata” diyor. Bu hatamızı, pek çok icraatınızla yüzümüze vurmak zorunda mısınız? Sizi, Sayın Demir sizi; Samsun Halkına, Cumhurbaşkanına, İç işleri Bakanına, Tüm TBMM ne, Partinizin yetkili ve ilgili organlarına şikâyet ediyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından katılımcılar el ele tutuşarak uzun bir kuyruk oluşturduktan sonra müzik dinletisi yapacakları amfi tiyatroya kadar yürüdüler.