Birleşik Kamu-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, ekonomik sıkıntıların yaşandığı “Belirsizliğin Sürdüğü ve Hiperenflasyon Yaşandığı Bir Ortamda Alınan Bu Tedbirlerin Yetersiz Olduğu” yolunda bir azılı açıkl
Mehmet Rebii Özdemir
SAMSUN- Birleşik Kamu-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, gönderdiği yazılı basın açıklamasında şöyle konuştu; “Tüm emekçilerin 19 yıldır kemer sıkma politikasına kurban gittiğini, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan yurttaşların gıdasındaki, suyundaki, elektriğindeki ve doğalgazındaki vergilerin ve zamların altında ezildiğini her fırsatta dile getirdik. İktidarın emekçi ve işçi düşmanı politikalarına ve sermayeye yönelik çıkarlarına, kamu kaynaklarını patronlara aktaran ve özelleştirmelerine karşı çıktık. Hükümetin ekonomi politikaları düşük gelirli kesimleri ile yüksek gelirliler arasındaki uçurumun büyümesine, gelir dağılımının zenginler lehine, yoksullar aleyhine bozulmasına neden olmuştur” şeklinde ifadelerde bulundu.
ÇALIŞANLAR EKONOMİK YIKIM NEDENİYLE GEÇİNEMİYORLAR…
Onur Gündüz; “Halkın geliri yıllardır enflasyondaki artışa paralel olarak artmadığından sürekli yükselen fiyatlar karşısında satın alma güçlerini koruyamamış ve her geçen gün yoksullaşmıştır. Asgari ücretle geçinmeye çalışanlar ekonomik yıkım nedeniyle geçinememektedir. Sokaklarda metrelerce uzayan halk ekmek kuyrukları, marketlerde kotalı satış dönemi ve hiperenflasyona giden ekonomi karşısında iktidar çaresizce tüm çalışanları asgari ücrete kadar vergi dışı bırakmaya zorlamıştır. Yıllardır açlık ve yoksulluğu, halkın enflasyonunu çarşıda ve pazardaki gerçekçi rakamlara göre belirledik. Kasım ayı açlık sınırı 3 bin 890 liraya yoksulluk sınırı da 13 bin 97 liraya çıktı. Halkın enflasyonu da %51 olmuştur. Asgari ücrete TÜİK’in kasım ayı enflasyonu %21,31 oranında değil Kamu-Ar’ın enflasyonu oranında zam yapıldı” diye konuştu.
EMEKÇİLER AÇLIK ve YOKSULLUK CENDERESİNDE SIKIŞTIRILIYORLAR…
Birleşik Kamu-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Gündüz açıklamasının sonunda şunları ifade etti. “Ekonomide durdurulamayan kötü gidişata karşı ve artan enflasyon karşısında AKP iktidarının asgari ücreti 4 bin 253 TL’ye çıkarılmasını ve vergi dışı bırakması kısmen olumludur. Ancak asgari ücretin en düşük memur maaşı 4 bin 978 lira olmasını talep etmiştik. Açlığını ve yoksulluğun cenderesinde sıkışan emekçiler evden çıkmadan sofraya oturduğunda tabağında her lokmanın % 8’ini yemeden önce vergi vermektedir. Ekmek ve açıktan satılan bakliyatlar gibi temel gıda maddelerinden yüzde 1, gıda ürünlerinin çoğunda yüzde 8 oranında KDV alınmaktadır. Gıda üzerindeki ve zorunlu ihtiyaçlar üzerindeki vergiler kaldırılmalıdır. Elektriğe, doğalgaza, yakıta ve gıdıya zam üstüne zam yağıyor. Yeni yıla girmeden ülkede Motorlu Taşıtlar Vergisi, Özel İletişim Vergisi, Emlak Vergisi sırasıyla % 25, %36,20, %18,1 oranında zamlanması kabul edilemez. TL enflasyona karşı buharlaşıp zamlar sürerken hükümetin asgari ücretli üzerindeki vergi ve harçları kaldırması önümüzdeki yıl çokta işe yaramayacaktır. Gelirlerini enflasyon oranında artırmadığı ve enflasyon durdurulamadığı sürece dar gelirliler mutlak yoksullaşacaktır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; bugün başta asgari ücretliler olmak üzere, tüm emekçi ücretlilerinin enflasyon karşısında ezildiğini, alım güçlerinin düştüğünü ve gelir dağılımında adaletsizlik yaşandığını belirtiyoruz ve iktidarın vergi olayını siyaset kurnazlığı olarak değerlendiriyoruz” dedi.