Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Türk-İş’in iş kollarından Sağlık-İş Samsun şubesi üyeleri bugün OMÜ kampüsü içerisinde TIP Fakültesi ve Diş Hekimliği fakültesindeki üye işçileriyle aşırı sıcak hava nedeniyle buldukları gölgelik alanda ellerindeki simitlerle basın açıklaması düzenlediler.
Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş Sendikası Samsun şubesinin Simitli iş bırakma eylemine Tez-Koop-İş Samsun şube başkanı Tarık Sayın, kısa bir konuşmayla destek verdi.
“Hiçbir zaman korkuyla yürümedik arkadaşlar. Cesaretli bir şekilde yürüdük. Cesaretli olun. İş yerlerimizi terk edelim. Bugün Türk-İş’in almış olduğu en önemli kararlardan biridir. Ve biz de bu kararın arkasındayız” dedi.
Havanın çok sıcak olması nedeniyle işçiler TIP Fakültesi yerleşkesinde buldukları her ağacın gölgesinde iş bırakma eylemini gerçekleştirdiler. Sağlık-İş Samsun şube başkanı İrfan Kalyoncu üyelerine ve kamuoyuna yaptığı konuşma dolayı gölgede oturarak basın açıklamasına katıldılar. sına şöyle dedi.
“Sabahki kalabalıktan azalmalar olduğu için bazı arkadaşlar dediler ki aranıyoruz. Hocamız arıyor, müdürümüz aratıyor. Şefimiz arıyor, sorumlumuz arıyor, Arayan kişinin maaşlarını biliyorsunuz değil mi? Sizin en azı alan iki katınızı alıyor. Hiç kimse size kaç lira alıyorsunuz diye sordu mu? Komşunuzdan utanıyorsunuz. Devlet işinde çalışıyorum. 30 bin lira maaş alıyorum, söyleyemiyorsunuz. İkramiyelerinizi söylüyorlar. İlave tediyelerinizi soruyorlar, biz masada diyoruz, ilave tediye dahil ikramiye dahil 12 aya bölelim, eğitim ve kıdem yılına göre emsal memurun almış olduğu maaşa işçilerimizi getirelim, başka bir şey istemiyoruz. Hani ikramiyeniz ilave tediyeniz var diyorlar ya serviste çalışan memur arkadaşlarınız söylüyor size bunu ya. Utanmadan, sıkılmadan biz yüzde kırk beş zam alıyoruz, siz çok zam aldınız. 8 bin lira, 10 bin lira seyyanen zam, artı 4 bin lira seyyanen zam e bize? Yok, siz işçisiniz. Yanlış tablo her zaman söylüyorum, bir sürü sahadaki arkadaşlarımız var. Ama herkesin sıfatında işçi yazıyor. Muameleyi Biyolog arkadaşlarımız var mı içinizde? Var ne diyorlar işçisiniz.”
Etnik ayrımcılık yapılıyor
Sağlık-İş sendikası Samsun şube başkanı İran Kalyoncu açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü.
“Arkadaşlar insanların eğitimlerine saygı duyun bir kere. O kadar emek harcanmış, ailesi onun için paralar harcamış, okutmuş, belirli bir yere gelmiş. Bir de şunu söylüyorlar, KPSS ‘ye girmediniz, KPSS'yle kadro almadınız, torpille kadro aldınız.Bir idareci, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten Hükümetin, meclisin almış olduğu kararla kadro verilen insanlara siz torpilde kadro aldınız deyip dışlayacak kadar etnik ayrımcılık yapıyor. Bu etnik ayrımcılıktır. Ama ben yirmi yıl şirkette çalıştım. Yirmi yıldır Siz memurdunuz. Ben şirkette çalışırken bana dediniz mi, siz ne kadar düşük alıyorsunuz yazık. Bir önlem alalım, sizin maaşlarınızı, çalışma şartlarınızı, izinlerinizi, yıllık izinleri kullanabiliyor muydunuz? Rapor alıyorlardı. Raporlunun yerine şirket başkasını gönderiyordu. Bir sistem kuruldu. Yanlış, doğru herkes devlet işçisi oldu. Nasıl devlet memurunun önünde devlet unvanı var ise devlet işçisinin önünde de kadrolu kapı gibi devlet unvanı var. Bunu kabullenmeyenlere kabullendireceğiz. Ama böyle müdürüm aradı gittim, hocam aradı gittim. Kıramıyorum, ben hocamla her gün yüz yüze oluyorum. Arkadaşlar biz de herkesle yüz yüze oluyoruz. Emniyetinden her tarafına kadar yüz yüze göz göze oluyoruz. Ama aldığımız maaş ay sonunda bizim cebimize giriyor. Onun üzerine hiç kimse ilave yapmıyor. Biz amacımıza ulaşmak için buradayız. Biz devlet düşmanı değiliz. Ay yıldızlı bayrağın altında öleceğiz. B izim bir başka milletler gibi gidecek vatanımız yok. Biz Türk milletiyiz. Bir başka yere sığıntı da olamayız. Ölürüz, terk etmeyiz. Atalarımız öyle yapmışlardı. İş yeri de bizim vatanımızdır. Biz burayı terk etmeyiz. Ama bize de işimize ve iş yerimize sahip çıkıldığı kadar sahip çıkılması için buradayız. Onun için burada olan arkadaşlar alınlarından öpülecek, mücadeleye ortak olacak arkadaşlardır. Olamayan arkadaşlar izindedir, hastası vardır, hastadır, alınlarından öpülecek arkadaşlar. Ama olmayan arkadaşlar yarın devran döndüğünde sizlere muhtaç olduğunda iyi yazacaksınız kenara. Kenara çok iyi yazacaksınız. Kimse kimsenin alın terini çalmayacak. Sabah sekizde gelip akşam beşe kadar nasıl çalıştığınızı siz biliyorsunuz. Her tarafımızdan terler akıyor. Bulaşıcı hastalık riski. Dün sabah söyledim, direkte çalışan tesis üyesi var. Karayollarında çalışan asfalt üyesi var. Demiryollarında çalışan, madem de çalışan bir sürü çile çeken insanlar var. Hepsine saygı duyuyoruz. Hepsi de eylemdeler. Ancak bir hastane düşünün bütün risklerin belki fiziki olarak olmayan, görünmeyen mikrop laboratuvar çalışan arkadaşlar çok iyi biliyorlar. Her türlü riskin altında çalışarak türlü türlü meslek hastalığına yakalanma riskimize rağmen fedakârlık yaparak otuz iki bin liraya çalışıyoruz. Biz buna dur demek için buradayız arkadaşlar” dedi.
