ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli üyeleriyle ve STK ile birlikte Samsun Onur Anıtı önünde 29 Mart’ta 7 Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek dava öncesi savcılık tarafından hazırlanan iddianameye bir basın açıklamasıyla itiraz
Mehmet Rebii Özdemir
ADD Samsun şube başkanı Dr. Işık Özkefeli; “3 Şubat 2022 tarihinde; Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadeleyi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 da güzel Şehrimiz Samsun’a gelişinin sembolü, Samsun Halkının Ata’sına minnetinin abidesi Onur Anıtına hain bir saldırı gerçekleşti” diye ifade etti.
SAMSUN ve TÜRKİYE BU HAİN SALDIRI İLE AYAĞA KALKTI!
“ Samsun halkı ve tüm Türkiye Atasına sahip çıktı! Olayın gerçekleşme şekli ile fark ettiğimiz güvenlik zaafı nedeni Samsun Halkı olarak ‘’Onur Nöbeti’’ tuttuk ve hala nöbetteyiz. Maalesef son yıllarda kimi devlet erkânın da içinde bulunduğu şahıslarca; Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine, Atatürk ilke ve devrimlerine, özellikle Demokrasinin olmazsa olmazı Laikliğe ve Atatürk’ün manevi kişiliğine yönelik hakaret, hatta iftiralara dayanan şiddetli saldırıların giderek arttığını üzüntüyle görüyor, kaygıyla izliyoruz. Üstelik bu tecavüzlerin devletin en üst makamlarından başlayarak, adeta komut alınmış gibi tüm seviyelerde görülmesi Türkiye Cumhuriyetinin sistemli bir saldırıya maruz kaldığının da göstergesidir” ŞEKLİNDE İFADELERDE BULUNAN Dr. Özkefeli açıklamasının devamındaki öne çıkan başlıklar şöyle.
“Öncelikle ifade etmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk sahipsiz değildir. Bizler, bu ülkenin tüm yurtseverleri, bu hayasızca akına göğsümüzü siper etmeye ve mücadele etme kararlılığında ve inancındayız. Unutulmamalı ki ulus olmak ancak sahip olunan ortak değerleri korumakla olur. Türkiye için bu değerlerin en önemlilerinden biri Cumhuriyet, bir diğeri ise Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin bir simgesidir. Milli mücadelenin kahramanı, memleketin kurtarıcısı, devrimlerin mimarı olması nedeniyle hatırasına, eserlerine ve onu ifade eden varlıklara saldırılar, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetine ve onun kazanımlarına da bir saldırıdır. Bu tarz saldırılar milletimizde derin yaralar açmakta, toplumu kin ve nefrete itmektedir. Özellikle Atatürk’ün mirası makamlarda Cumhuriyetin faziletleri sayesinde oturanların fütursuzca sarf ettikleri hadsiz değerlendirmeler, ne yazık ki kimi kraldan çok kralcı yaltakçılarında Atatürk’e hakaret, hatta iftira etme, hatta bir gece yarısı Milli Mücadelenin sembolü Onur Anıtına saldırma cüretini de doğurmuştur” diye konuştu.
İDDİANAME EKSİK…
Samsun ADD şube başkanı Dr. Işık Özkefeli, sözlerini şöyle sürdürdü. “5816 sayılı yasa; Türk Milletinin ulusal değeri olan Kurucu Liderimiz GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün hatırasını, topluma mal olmuş manevi şahsiyetini, alenen yapılan hakaret, küfür, tahkir ve tezyif içeren söz, yazı ve eylemlere karşı özel koruma altına almaktır. 29 Mart 2022 tarihinde Saat:10.25 Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesinde başlayacak olan davanın iddianamesine bakacak olursak, kişiler sadece 5816 Atatürk aleyhine işlene suçlar hakkında kanuna muhalefet ve kamu malına zarar verme suçlarından yargılanmalarına karar verilmiştir. (TCK152) Bu iddianamenin Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun ve Genel Merkezimiz tarafından eksik olduğunu düşünmekteyiz. Onur Anıtı saldırısında, Sanıklardan Celali Rahman ifadesinde Atatürk’ü kendi değeri ve atası olarak görmediğini, Samsun’a yalan bir şekilde ihtilal yapmak için gelen doğan bir güneş olarak gösterilmesine artık tahammül edemediğini söylemiştir. Zira olaydan bir gün önce keşif yaptıkları, eylemlerini planladıkları, olay sonrası görevlilerce sökülmesi dakikalarca süren çelik halatı geceden anıta bağladıkları, ama çelik halatların kopması ile olay yerinden kaçtıkları da ifadelerinde bellidir. Ayrıca ifadelerinde Celali Rahman; kaçıp evrelerine gittikten sonra Batuhan’a; ‘’Heykeli yerinden bile oynatamadım. Yıkabilseydim gönlümü rahatlatır, sonra bir değişikliğin ateşini başlatmış olurdum.’’ Dediği yine ifadelerinde yer almaktadır” şeklinde konuştu.
BU OLAY BASİT BİR SALDIRI DEĞİL!
“Ayrıca şüphelilerden Celali Rahman Fidan sosyal medya hesabından “Yarabbim sabırla hayırlı bir sonuç bekleyen kullarını haberlerin en güzeli ile sevindir” şeklinde Regaip Kandili günü zaten amacını belli eden bir paylaşımda da bulunmuştur. Bu olay basit bir saldırı değildir. Her ne kadar dava dosyasında herhangi bir örgüte bağlı olmadıkları söylense de; bu organize suçun gerisindekiler iyi araştırılmalıdır. Bu eylem sadece Samsun halkını değil, tüm Türkiye’yi ayağa kaldırmıştır. Eylemleri ile hem Kurucu Liderimiz GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e hakaret etmişler, hem de Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama eylemini gerçekleştirmişlerdir.(TCK 216) Şahsın ifadesinde; ‘’Yıkabilse idim bir değişikliğin ateşini başlatmış olacaktım’’ sözleri; Türkiye Cumhuriyeti’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün temsil ettiği; laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin; Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal düzenini ihlal suçu da işlediği aşikârdır. (TCK 309) DİYEN Dr. Özkefeli kanun maddelerini sırlamaya şöyle devam etti.
“Yine bu eylem Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya da yöneliktir.(TCK 302) Bu nefret saldırısının soruşturmasının; çok dikkatle ve etraflıca yapılması, tüm kanıtların toplanması, diğer faillerin de ortaya çıkarılması şeklinde yürütülmesi gerekmektedir. Bu suçun asli failleri yanında destekçi ve özellikle azmettiricilerinin de tespitini ve olayın tüm ayrıntıları ile aydınlığa çıkmasını Yüce Yargıdan bekliyoruz, takipçisi olmaya da devam edeceğiz. Bu vahim olay sadece 5816 Sayılı Yasaya muhalefet ve Kamu malına zarar vermek suçlarından, iki kişinin tutuklanması şeklinde devam eden bir soruşturmanın konusu olmakla kalmamalıdır. Suç dosyasında belirtildiği gibi bu olayın karşı tarafı sadece Samsun Büyükşehir Belediyesi değil, Yüce Türk Halkı ve Samsun halkıdır. Samsun Halkının bir bireyi olarak dava dosyasına, davaya müdahil olmak istediğimi avukatım aracılığı ile bir dilekçe ile bildirdim. Dava günü orada olacağız” diye ifade etti. .
ATATÜRK’E HAKARET DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMIND ADEĞİLDİR…
ADD Samsun şube başkanı Dr. Özkefeli, açıklamasının sonunda şunları ifade etti.
“Öte yandan; Mobesa kameraları İle her yer ve herkes izlenirken, şehrin ortasındaki Atatürk Anıtı’na kamyonetle yanaşılıp, dakikalarca halatlar bağlanmak ve araçla çekilmek suretiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bu saldırının nasıl olup önlenemediği (!) de ayrıca açıklanmaya muhtaçtır. Cezai takibat gerektiren bu tür eylemlerin kovuşturulması, yasalar çerçevesinde cezalandırılması, her geçen gün Atatürk’ü düşman olarak görmenin ve bunu hakaretle ifade etmenin düşünce özgürlüğü kapsamında olmadığının saptanmasını ve sonuçları itibariyle emsal bir karar oluşmasını da sağlayacaktır. Bu anlamda bu tarz söylemlerin halkı kin ve nefret boyutunda karşı karşıya getirme çabasına, yargının gereken emsal karar ile dur diyeceğini umuyoruz. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ Genel Merkezi ve tüm şubeleri ile bütün alçak saldırıları olduğu gibi, Ulusal Kurtuluş Savaşımız’ın simge şehri, Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Mücadelesi yolunun İLK ADIMI, Gençlik ve Spor Bayramı ile onurlanmış SAMSUN’umuzun ONUR ANITI’na kasteden bu son İHANETİ de lanetlemekte, süreci sonuna kadar izlemeyi görev saydığını kamuoyu ile paylaşmaktadır. Cümle hainler ve cesaretlendikleri iklimi yaratan aymazlar bilsinler ki, BİZ BURADAYIZ! Yıkamadınız, yıkamayacaksınız! Silemediniz, silemeyeceksiniz! Yaşasın Tek ve Ebedi Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk Yaşasın Cumhuriyet