MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Samsun KHK’lı Platformu İlkadım Süleymaniye Geçidinde dün akşam basın açıklamasına başlamadan önce Taksim’de ki patlamada yaşamlarını yitiren yakınlarına başsağlığı yaralılara şifa dileyerek kamuoyuna seslendi. KHK Samsun Platformu adına Emel Çakır’ın açıklamalarının öne çıkan başlıkları şöyle:
“Öncelikle Taksim’deki patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı yaralılara acil şifa diliyoruz. Bir diktatörlüğün yıkılmasında büyük rol oynayan, bedelini hayatlarıyla ödeyen 3 kız kardeş, Mirabel Kardeşler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün sembolüdür. Daha özgür ve yaşanabilir bir dünyanın inşası için verdikleri mücadelenin bedelini, canlarıyla ödemişlerdir. 1960 yılından beri özgürlük ve eşit yaşam için verilen bu mücadele bugün hala devam etmektedir” diye ifadelerde bulundu.
ÖZGÜRLÜĞÜ İLE SINAN EVLATLARINDAN AYRI BIRAKILAN KADINLARA ADIYORUZ!
KHK Samsun Platformu adına konuşmasını sürdüren Emel Çakır, şöyle dedi. “25 Kasım Kadına Şiddet günü kapsamında hazırladığımız basın açıklamamızı;
- 2 yıldır hukuk mücadelesini yürüten Emine Şenyasar’a
- Cumartesi annelerine,
- Çocuklarını cezaevinde büyütmek zorunda kalan KHK’lı kadınlara,
- 6 yıldır anne baba tutuklu, yalnız büyüyen çocuklarımıza,
- Özgürlüğü ile sınanan, evlatlarından ayrı bırakılan hakları gasp edilen kadınlara adıyoruz” şeklinde konuştu.
KADINA ŞİDDET ÖZENDİRİLİP CEZASIZ BIRAKILIYOR!
Samsun KHK’lılar Platformu adına Emel Çakır şu ifadelerde bulundu. “20 Temmuz sivil darbesi sonrası ilan edilen OHAL döneminde çıkartılan 1 KHK ile mesleğinden atılan 152 bin kamu emekçisi ve çalıştığı kurum kapatılarak işsiz bırakılan 50 bin çalışan ve OHAL de güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten atılan ya da işe alınmayan 500 bin kişi olmak üzere yaklaşık olarak 800 bin yetişmiş insan gücünün içinden, biz kadın KHK’lıların yaşadığı sivil ölüme, karşı çıkıyoruz yapılan hukuksuzlukları Kabul Etmiyoruz!
*Bu ülkede, erkek egemen rollere hapsolmayı biz kadınların eteğine, gülüşüne çocuk sayısına karışılmasını, kadına şiddetin özendirilip cezasız bırakılmasını Kabul Etmiyoruz!
*İlan edilen OHAL'le temel hak ve özgürlüklerin çalınmasını Kabul Etmiyoruz.
*Kadınların KHK’lar marifetiyle sivil soykırıma uğramasını, ötekileştirilmesini Kabul Etmiyoruz.
*Yaklaşık 11 bin kadın tutuklandı, 840 kadın bebeğiyle birlikte hapse atıldı, hamile kadınlar yasaya aykırı olmasına rağmen cezaevlerine gönderildi.
*Yıllarını, emeğini, alın terini verdiği mesleğinden bir kararnameyle atılan KHK’lı Kadınlara yapılanları Kabul Etmiyoruz!
*KHK’lı kadınların bir bankaya para yatırdığı, bir sendikaya üye olduğu için tutuklanmasını Kabul Etmiyoruz!
*Bir telefon uygulamasını kullandığı için çocuklarının gözünün önünde gözaltına alınmasını Kabul Etmiyoruz!
*Ünlü olmadıkları, arkalarında medya desteği olmadığı için, annelikleri, çocukları yok sayılan yüzlerce KHK’lı kadına yapılan adaletsizliği Kabul Etmiyoruz
*KHK’lı kadınların hukuksuz, sorgusuz, yargısız infazlarla şafak vakti evine baskın yapılıp çocuklarının korku dolu bakışları içinde gözaltına alınmasını Kabul Etmiyoruz.
*KHK’lı kadınların doğum masasına kelepçelenerek çocuğunu doğurmak zorunda kalmasını Kabul Etmiyoruz.
*Bebeği dışarda ağlarken sütünü gözyaşlarıyla birlikte cezaevi lavabosuna akıtmasını Kabul Etmiyoruz.
*KHK’lı kadınların, çocuklarını cezaevinin soğuk duvarları içinde büyütmesini Kabul Etmiyoruz.
*KHK'ler marifetiyle yüz binlerce kadının bir gecede sorgusuz sualsiz, hiçbir savunma hakkı tanımadan işsiz bırakılmasını Kabul Etmiyoruz.
*Kadınların çalışma hayatlarından koparılmasını, yıllar boyunca bin bir güçlükle elde ettiği kazanılmış hakları gasp Kabul Etmiyoruz
*Öğretmenlerin pazarcı, hakimlerin temizlikçi olmasını, KHK’lıların alanı dışında çalışmaya zorlanmasını Kabul Etmiyoruz.
*Anne Baba tutuklulukları Kabul Etmiyoruz. Anne Baba tutukluluğu sonucu evlatlarımızı kaybettik.
Lise öğrencisi Büşra Nur Meşeci, babası KHK ile mesleğinden atılıp tutuklandığında yaşadığı stresi kaldıramayarak intihar etti.
Emine Uzel 4 aylık bebeğini geride bırakıp intihar etti.
Halime Gülsu ilaçları verilmediği için cezaevinde öldü.
Diyarbakır Çocuk Hastanesi'nde çalışırken KHK ile ihraç edilen sağlık emekçisi Fatma Demirel, intihar ederek yaşamına son verdi.
Çocuğunu bu süreçte kaybeden Fatma Görmez yaşadıklarına dayanamadı. Hastalığının ilerlemesi ile 29 kiloya düştü ve hayatını kaybetti.
Zekiye Ataç’ın her gün çocuğunun kemikleri kırılırken yurtdışı yasağı kaldırılmayarak oğlunun ölümüne göz yumuldu.
*KHK’lıları ve çocuklarını ölüme sürükleyen hukuksuzlukları Kabul Etmiyoruz.
*İnsanlık onurunu ayaklar altına alan çıplak aramayı Kabul Etmiyoruz.
Kadın olmak ortak paydasında devletin erkeğin ve bütün egemenlerin uyguladığı kadına şiddete karşı çıkıyoruz. Bütün kadınları, herhangi bir nedenle bir kadını ötekileştirmeden kadın olmak ortak paydasından özellikle KHK’lı kadınların yaşadığı hak ihlallerine karşı çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
YALNIZ DEĞİLSİN! BU KARANLIKLA GEL BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM!
Emel Çakır açıklamasının sonunda şunları söyledi. “Mesleği elinden alınan, başka hiçbir işte çalıştırılmayan, mesleği dışında ağır işler yapan, sivil ölüme terk edilen, Sosyal tecritte ve yokluğa zorlanan KHK’lı kadınlar, size sesleniyoruz! Acını sessiz sedasız çekmektesin biliyoruz. Çocukların görmesin diye ağlayamıyorsun bile. Veya kim bilir oğlun kızın torunun mahpus. Belki daha acısı toprağa gömdün onları, ya da faili meçhul bir kaybedişin mağdurları onlar. Ama yalnız değilsin. Gel mücadelemize katıl. Bu karanlıkla birlikte mücadele edelim. Biz birlikte daha örgütlü ve daha güçlüyüz. Bir an önce KHK’lı kadınlara uygulanan bu zulmün son bulmasını, ülkemizdeki tüm kadınların özgürce yaşayabilmesini adaletin sağlanmasını bekliyoruz” dedi.