Tarih: 26.12.2022 00:01

SAMSUN ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI BAYZAT; BAFRA OVASI TARIM ARAZİLERİ KORUNMALIDIR!

Facebook Twitter Linked-in

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

AKP’li Samsun büyükşehir belediyesinin Bafra ilçesini Türbe mahallesinde konuşlandırılmak istenen yaş sebze ve meyve hal binasının yapılmaması için mahalle halkının ve Samsun Ziraat Mühendisleri Odasının açtığı davalarda yürütmenin durdurulması gerekçesiyle Samsun Ziraat Mühendisleri odası başkanı Hava Bayzat basın açıklamasında şunları söyledi. “50 bin hektar tarım alanına sahip, Kızılırmak’ın her iki yanında yer alan son derece verimli alüvyon topraklara sahip Bafra ovasından sadece çevre illere değil Türkiye’nin birçok iline sebze gitmektedir. Bafra ovası çeltik, ülke genelinde söz sahibidir. Yazlık ve kışlık sebze üretimi ile birçok ilin sebze ihtiyacını karşılamaktadır. Yazlık sebzeler içinde Kapya biberi yurdun dört bir yanından talep görmektedir. Pırasa yetiştiriciliğinde Mersin’den sonra 2. sıradadır” diye konuştu.

BÖYLESİNE VERİMLİ OLAN OVANIN TOPRAKLARI KORUNMAK ZORUNDADIR!

Samsun Ziraat Mühendisleri Odası başkanı Hava Bayzat, kalabalık kitleye konuşmasını şöyle ifade etti. “DSİ’nin sulama projesi gerçekleştirdiği, Bafra ovası, 5403 sayılı Toprak koruma ve arazi kullanım kanununu tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunmasını içeren 14. madde kapsamına girmektedir. 22 Haziran 2021 tarihinde Samsun Büyükşehir Belediyesi Bafra ilçesi Türbe mahallesinde 16 adet parselde toplam 188 bin M2 alanı meyve ve sebze hali yapılması için, amaç dışında kullanılmasına yönelik Toprak Koruma Kurulundan talep etmiştir. İl Tarım ve Orman müdürlüğü elemanlarınca sulu mutlak tarım arazisi olarak sınıflandırılan 188 bin M2 alan Toprak Koruma Kurulunda TEMA ve Ziraat mühendisleri odasının RET oyu kullanmasına rağmen oy çokluğu ile kabul edilmiş ve Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun bulunmuştur” şeklinde açıklama yaptı.

BİRİNCİ SINIF SULU TARIM ARAZİSİNİN KATLEDİLMESİNE SEYİRCİ KALAMAYIZ!

Türbe mahallesinde AKP’li Samsun Büyükşehir belediyesinin yapılmak istenen arazi önünde Hava Bayzat,  açıklamasına şöyle devam etti. “Bafra ovasında Türbe Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve meyve/sebze hali yapılmak istenen arazi, sulu mutlak tarım arazisi olup, kenarından DSİ’nin sulama kanalı geçen düz ve düze yakın topoğrafyada, taşlık ve drenaj gibi tarımsal faaliyetleri engelleyici unsurları bulunmayan yüksek verim özelliğine sahip bir arazidir. Bu arazilerin tarım dışına çıkarılarak imara açılması bir cinayettir. Bu şekilde 1. sınıf sulu tarım arazisinin katledilmesine seyirci kalamayız. 5403 sayılı Toprak koruma ve arazi kullanımı kanununun 14. maddesinde; Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri hiçbir surette amaç dışı kullanılamaz hükmü yer almaktadır. Ancak alternatif alan bulunmaması, kurul veya kurullarca uygun görüş bildirilmesi şartıyla; tarımsal amaçlı yapılar, bakanlık ve talebin ilgili olduğu bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı alınmış faaliyetler için tarım dışı kullanımlara bakanlıkça izin verilebilir hükmü yer almaktadır. 5403 sayılı kanun uyarınca hazırlanan ve 09.12.2017 günlü, 30265 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tarım Arazilerinin Korunması, kullanılması ve planlanmasına dair yönetmelik; Tarımsal amaçlı veya tarım dışı amaçlı kullanım talebinin öncelikle ova sınırları dışında ki, alanlardan karşılanması esastır. Talebin büyük ova koruma alanı dışından karşılanmaması durumunda, alternatif alanlar öncelikle büyük ova sınırları içerisinde kalan planlı alanlardan (yerleşim, sanayi, turizm ve benzeri) tarım dışı alanlardan veya tarımsal üretim potansiyeli düşük alanlardan karşılanır kuralı getirilmiştir” diye konuştu.

ALTERNATİF ALAN ARAŞTIRMASI YAPILMAMIŞTIR!

Samsun Ziraat Mühendisleri Odası başkanı Hava Bayzat, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bafra meyve ve sebze hali yer seçimi yapılırken ova dışından alternatif alan araştırması ciddi anlamda yapılmamıştır. Bafra ovası koruma alanı içerisinde yapılması düşünülen sebze ve meyve hal yerinin tarım dışı kullanım kararının iptali ve kararın yürütmesinin durdurulması istemli dava devam etmektedir. Ziraat Mühendisleri Odası olarak ova dışında yer alan alternatif alanları mahkemeye iletmiş bulunmaktayız. 28 Aralık günü mahkeme heyeti ve bilirkişiler tarafından yapılacak keşifte dava dışı alternatif alanların incelenmesi de yapılacaktır. Yapılacak inceleme sonucunda sebze ve meyve hal yeri olarak ova dışından bir yer belirleneceğini düşünmekteyiz. Ziraat Mühendisleri Odası ve Samsun Çevre Platformu olarak davanın takipçisi olacağız. ZMO ve SAMÇEP adına, kamuoyuna duyururuz” dedi.

YOĞURTLA EKMEK YEDİĞİM GÜNÜM OLDU!

Bafra Türbe Mahallesi sakini Melahat Genç şunları söyledi; “Ben burada 53 senedir sebzelik yaptım. Ondan sonra çocuklarım çok küçüktü, neresini anlatayım, hiçbir şeye yemek yapmaya durmadık. Ödeyeceğiz buraları diye. Çok uğraştık, 53 sene oldu ben bu kapıya geleli. Hala daha bu tarlada yıpranıyorum. Ama şimdi çok zoruma gidiyor. Çocuk çoluğum ne yapacak siye düşünüyorum. Ne diyeyim çok üzülüyorum uyku yok. Sıkıntı çok büyük sıkıntılı ödedik buraları. İnan ki yoğurtla ekmek yediğim günüm oldu. Yaşlı kaynatam vardı ona bakmak zorunda kaldım. Arazilerimizi bizim elimizden almayın. Bizi de sıkıntıda koyup çoluk çocuğumuzu aç bırakmayın, yalvarıyorum size, sizden imdat bekliyorum ben” dedi.

Türbe mahallesi halkından Fatma Genç’te şu ifadelerle tepkilerini dile getirdi. “Bende Türbe halkındanım, burada çalışıyorum kendi sebzemizi üretiyoruz. Kendi malımızı çıkarıyoruz. Çocuk çoluğumuzu hep çalışarak okuttuk. Belli bir yerlere getirdik. İstemiyoruz hal olmasını. 46-47 yaşından sonra nerede çalışacağız biz? Nerede para kazanacağız? Bu yaştan sonra. İstemiyoruz hal olduğunu. Devletimiz cumhurbaşkanımızdan bir imkân sağlasın. Tarım arazisi, güzel yer, başka yerlere yapsın. Çok güzel sulak alanlarımız her tarafımız. Tarlamızın başında sularımız. İstemiyoruz biz hal” şeklinde konuştu.

BU SULU ARAZİLERİMİZDEN SENEDE ÜÇ ÜRÜN ALINIYOR!

Türbe Mahallesi çiftçilerinden Mahmut Erol, şunları söyledi. “Samsun büyükşehir belediyesinin hal, projesinde tarım yapmaktayım, çiftçilik yapmaktayım. Buradaki araziler yılda 3 ürün alınabilen sulu mutlak birinci sınıf tarım arazisidir. Buraların betonlaşmasına, şehirleşmesine, müsaade etmiyoruz, istemiyoruz. Yani bu kamu yararı maddesine göre bunları yapıyorlar ama yani burada kamunun yararı görülmüyor burada. Burada şimdi farz edelim mısır, mısır kalkacak buğday ekilecek, burası gördüğünüz yer kırmızılahana karpuz yeriydi, şu anda karpuzun yerine kırmızılahana yapıldı. Tekrar buğday ekilecek buraya. Yani burada her ne kadar denilse de istenildiği zaman kesinlikle 3 ürün alınabilen mutlak sulu tarım arazisi. Şimdi burayı betonlaştırmak, hal yapmak sadece burayla sınırlı kalmaz. Burası şehre yedi kilometre uzaklıkta. Bu ovanın betonlaşması, şehirleşmesinin önünü açacaktır. Onun için biz bunu kendi menfaatimiz ve ülke menfaati adına istemiyoruz” şeklinde konuştu.

BİZ ÖNLEM ALDIKÇA BELEDİYE MECLİSİ YENİDEN KARARLAR ALIYOR!

Türbe çiftçilerinin avukatı Av. Damla Can Asan’da hukuki süreç ile ilgili olarak şunları ifade etti. “Biz hem insanı olarak, hem de hukuken olarak, bu alanın kesinlikle hal yapılmasına karşı çıkıyoruz. Zaten kanunlara, mevzuata da kesinlikle aykırıdır. Belediye meclisi tarafından alınan kararlar. Biz her şekilde yürütmenin durdurulması idari işlemin iptali ile alakalı olarak, önlemleri alsak da belediye meclisi yeniden kararlar çıkararak yeniden davalara sebebiyet veriyor. Biz her şekilde aldığımız destekle de beraber, bu verimli arazinin herhangi bir mera ya da betonarme yapılardan uzaklaştırılması ya da uzaklaştırmasının önlenmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.

HALİ TARIM YAPILMAYAN ÇORAK ARAZİLERE YAPSINLAR!

Yine Türbe Mahallesi çiftçilerinden Fehmi Şahin, arazilerinin kamulaştırılarak hal yapılmasına karşı tepkisini şöyle açıkladı. “Bu arazinin kesinlikle birinci mutlak tarım arazisi olduğunu söylemek istiyorum. Mutlak tarım arazilerinin ve mutlak tarım arazisi olmayan bölgelerin her toprak amacına uygun olarak değerlendirilmesi düşüncesindeyiz. Buraya yapılacak bir inşaatlaşma, bölgenin sosyal kültürel ekonomik anlamda kesinlikle kültüre uyuşmayacak bir yapılaşmaya gideceğimizi düşünüyoruz. Hal projesinin derhal buradan iptal edilip, en uygun olan tarım arazisi yapılmayan, çorak arazilere doğru yönlendirilmesi daha doğru olacağı düşüncesindeyim”  diye konuştu.

İNSANLAR İNEKLERİNİ SATARAK YER SAHİBİ OLDULAR!

Son olarak Türbe Mahallesi muhtarı Aşur Güngör’de şöyle konuştu; “u arazinin sulu tarım arazisi olduğunu tamamen kanıtlanmıştır. DSİ’nin kararları ve YEDAŞ’ın çektiği teller hep burada sunun altından sulu arazisi olduğunu orada da söyledik ama ne söylediysek hiç bizi dinlemediler. Burası bir sulu tarım arazisi olaraktan, vatandaşlarımız buradan mağdurlar. Burayı ineğini sattı, bilmem şununu yaptı, böyle yaptı yerinin borcunu ödedi. Ama şu anda da adam diyor ki ben nereye gideceğim, ben gelmişim 50-60 yaşıma, 3 dönüm yerim var, 5 dönüm yerim var. Ben nereye sahip olurum. Daha bir müsait yerler var. Biz bunu söyledik ama kabul etmediler. Daha çok müsait alan yerlerimiz var. Yapılanlara karşı değiliz, gelen hizmetlere karşı değiliz ama hizmetin olduğu yerde mağdur olmaması için biz uğraşıyoruz.  Niye mağdur olsunlar. Bakın herkes derdini anlattı, bir arazi kolay alınmıyor. Şimdi çık bakalım al arazi alabiliyor musun?” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —