Mehmet Rebii Özdemir
Samsun Dişhekimleri Odası geleneksel hale getirdiği Bahar Sempozyumlarının 19. Yılını kolaylaştırıcılığını Prof. Dr. Şafak Külünk’ün yaptığı sempozyuma TDB (Türk Dişhekimleri Birliği) genel başkanı Dt. Fatih Güler, OMÜ Dişhekimliği fakültesi dekanı Prof. Dr. Kaan Gündüz, Dekan yardımcısı Prof. Dr. Feyza Otan Özden ve bilimsel sunumlarını yapacak olan öğretim görevlileri ile çok sayıda genç dişhekimi ve öğrencilerin katıldığı sempozyum 2 gün sürdü.
Sempozyumun açılış konuşmasını Samsun Dişhekimleri Odası başkanı Dt. Övgü Tunçdemir Eyüpoğlu şunları söyledi.
“Hızla ve ilerleyen teknoloji bir yandan bizim işlerimizi kolaylaştırıp daha iyi tedaviler yapmamızı sağlarken kendimizi sürekli yenilememiz gerektiği gerçeğini bize devamlı hatırlatmaktadır. Bir araya geldiğimiz sempozyumlar, kongreler, fuarlar, yeni şeyler öğrenmek için bize fırsat vermektedir. Bu hafta sonu Samsun'da bunlara bir yenisini eklemek için buradayız. Haftaya 23 Nisan'ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayacağız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu bayram tüm yurtta ve hatta dünya ülkeleri çocuklarının da katılımıyla hak ettiği şekilde kutlanacaktır. Atatürk'ün de dediği gibi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek biz de bayramımızı kutlamak istiyoruz. Ülkemizde mesleğimizle ilgili birçok sorunumuz var. Bunları çeşitli zamanlarda, çeşitli yerlerde sıklıkla dile getiriyoruz. Ama en önemli sorunlarımızdan biri kontrolsüz artan iş hekimliği fakültelerinin sayısı ve mezun iş hekimlerinin istihdamıdır. Eğitim kalitesini sağlanamadığı fakültelerin Bir an önce nitelikli hale getirilmesi ve yeni fakültelerin açılmasının önüne geçilmesi bizim için oldukça önemlidir. Sayımız yakın zamanda iki katına çıkacak ve mesleğimizi daha zor günler geçirecektir. Bugünler için şimdiden önlem almamız ve daha nitelikli bir şekilde mesleğimizin icrasını sağlamamız gereklidir. Samsun Dişhekimleri Odası tüm yönetim kadrosuyla meslektaşlarımızın her yanından yanında olmaya çalışmaktadır. Eksik kaldığımız, gözden kaçırdığımız konular muhakkak vardır. Değerli meslektaşlarım, sizlerin uyarlarını ve desteğini her zaman bekleriz. Çalışmalarımızda desteğiniz ve anlayışınız bizim için her zaman önemlidir. Sizleri yanımızda görmekten, her geçen gün daha kalabalık etkinlikler yapmaktan mutluluk duyarız. Samsunlu Dişhekimleri Odası'nın yönetim kurulu olarak bu sene 19. Karadeniz Bahar Sempozyonu Karadeniz bölgesinde düzenlenen en kapsamlı sempozyon olarak hazırlamanın ve sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Bizleri yalnız bırakmayan sevgili meslektaşlarımıza, bilgilerini bizlerle paylaşan hocalarımıza, bizlerden desteklerine esirgemeyen sponsor firmalarımız Mahya Diş Deposu'na, MSDNT'le, Aydın Diş Deposu'na ve tabii tüm fuar katılımcısı firmalarımıza teşekkür ederim.”
Sempozyumda ikinci konuşmacı olarak TDB (Türk Dişhekimleri Birliği) Merkez yönetim kurulu üyesi Dt. Alper Dilek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Gerçekten gurur verici. Başkanım da biraz önce demin bahsetti, 19.sını yapıyoruz. Ben belki ilk, bir ikincisini de olamadım ama onun içerisindeki bütün organizasyonlar içerisinde oldum. Çok zor bir iştir. Aynı motivasyonla bunu her sene tekrarlamak gerçekten çok kolay iş değil. Büyük katılımlar sağlayabilmek, sponsor firmalarını örgütlemek, hocalarımızı buraya getirtebilmek gerçekten çok kolay iş değil. Ama bu motivasyonlar geçen sene artıyor, çok güzel işler çıkartıyor Samsun için. O yüzden yönetimdeki tüm arkadaşlarım ve katılan arkadaşlarımın hepsini teker teker kutluyorum. İnşallah daha güzelleri gelecektir. Çünkü belki de Türkiye'de bu motivasyonu, yani 19 yıldır bu motivasyonu sağlayan birkaç odadan biri olduğumuzu düşünüyorum. Gerçekten zor bir iş. Tabii ben de Türk Dişhekimleri Birliği içerisinde aynı zamanda hem öğrenci arkadaşlarımızdan hem de genç dişhekimlerinden sorumluyum. Ve Türk Dişhekimleri Birliğimizdeki üye profili de değişiyor. Genç üye sayımız git gide artıyor. Tabii çok büyük sıkıntılarımız var. Hem öğrenci arkadaşlarımızın eğitim kısmında, hem de mezun olduktan sonraki eğitimleriyle alakalı sıkıntımız var.
Tabii ki bu organizasyonlar gerçekten TDB adına her oda bölgesinde yapılan bu organizasyonlar bizim için çok kıymetli oluyor. Çünkü genç arkadaşlarımızın eğitimlerini devam ettirebilmesi amacı yani mezuniyet sonrası eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla bu organizasyonlar bizim için çok kıymetli. Genç arkadaşlarımı odalarında daha fazla sahip çıkmayan çağırıyorum
TDB'ne daha fazla katkı sunmaya davet ediyorum. Bizimle daha çok şeyler paylaşın. Sorunlarınızı biliyoruz.
Bunun üzerinde çok büyük çalışıyoruz. Hem öğrenci arkadaşlarımızla hem de genç Dişhekimleri arkadaşlarımızla hem odalarımızla hem de TDB’'nde kurmuş olduğumuz komisyonlarla beraber. Ama mutlaka sizlerin geri dönüşleri bizler için çok önemli. Çok zor dönemlerden geçiyoruz hem ülkece hem de camia olarak biliyorum çünkü bütün Türkiye'yi geziyoruz. Teker teker herkesle, her hekimle birebir konuşuyoruz. Bu sorunları not alıyoruz, anketler düzenliyoruz. O anketlerin sonuçlarını teker teker değerlendiriyoruz. O yüzden sizlerin geri dönüşleri özellikle yolladığımız anketlerde sizlerin bizlere geri dönüşleri bizim oluşturacağımız politikalara gerçekten yol göstereceğine inanıyorum.
Son konuşmacı olarak TDB Genel başkanı Dt. Fatih Güler’de konuşmasında şöyle dedi.
“Sürekli üzerinde konuştuğumuz bir konu. Sağlık Bakanımızla geçenlerde yaptığımız görüşmede kendisi YÖK’le bir protokol yapıldığını bundan sonraki süreçte her yıl yüzde on beş oranında üst üste beş yıl süreyle kontenjanların düşürülebileceğini beklediklerini kendilerinin de dişhekimi sayısının fazla olduğunu kabul ettiklerini söylediler. Bakanlıkta görüştüğümüz her birimde dişhekimi sayısı gerçekten fazla artık azaltılmalı diye bir irade var. Tabii YÖK buna ne kadar uyacak? Sonuçta son karar YÖK’ten çıkacak. Temmuz ayında biz kılavuzları görmeden bu yüzde on beş azaltılacak söylemini tam inanamıyoruz, bekliyoruz, inşallah sözlerinde dururlar. Bu arada tabii çok savunmada çok genç meslektaşım var. Atamalar açıklandığında sayılar çok azaldı. Azalıp açıklanıyor. Bunu da bakanımıza arz ettik sayıların azlığını. Fakat onların da savunması şu. Elimizdeki ünit sayısından daha fazla hekim aldık. Ünit başına düşen hekim sayımız arttı. Yeni tesisler açıyoruz ama yatırım hızımıza yetişmiyor. Hekim sayısı daha fazla ve bizim her dişhekimini atamak gibi bir politikamız yok. Dişhekimi sayısını yıllardır hiçbir zaman için böyle bir politikamız olmadı. Genel tıpta tıp hekimlerinin hepsini atamak gibi bir politikamız var, doktor açığımız var. Ama tüm mezun olan diş hekimlerini atamak gibi bir politikamız yok. O yüzden de sayılar az açıklanıyor diye söylüyorlar. Tabii biz TDB olarak sayfamızda her atama sayısı açıklandığında duyuruyoruz. Genç meslektaşlarımıza yazıyorlar. Ancak bunu mu becerdiniz? Üç yüz kişiyi mi atatıyorsunuz? Sizin zaten tuzunuz da kuru. Bakanla yemek yemişsiniz. Sen büyük bir olasılıkla bunları da söylememişsindir diye yazıyorlar. Doğru tuzumuz kuru. Otuz dokuz yıllık hekimim ben. Bu kadarda çalışınca insanın tuzu da kuruyor. Ama gerçekten gençlerin meslektaşlarımın sorunlarını dile getirmek, inanın az önce Alper kardeşimde söyledi, çok büyük mesai harcıyoruz. Çok ilgileniyoruz, çok kolay değil. Bakanlık genel tıp bakanlığı arkadaşlar. Bunu bir defa kabul edeceksiniz. Bakanlık içerisinde ağız diş sağlığı hizmetleri ve programları yüzde üçle beş arasında maksimum. Geri kalan bütün hizmetler genel tıp üzerinden geliyor ve muhataplarınızın tamamı Genel Tıp'tan Tıp Fakültesi mezununda ve sorunları anlatmakta o kadar zorlanıyoruz ki, o kadar yoruluyoruz ki, çok uzaklar. Ve öncelikleri değil. Yani biz kendi içimizde özelde diyelim ki büyük bir ADSM açıyoruz, 20 ünit’li, ya da kamu açıyor, 30 ünit’li Ağız Diş Sağlığı Hastanesi açıyor. Bunun yatırım maliyetiyle bir şehir hastanesinin maliyetini düşündüğünüz zaman hiçbir şey. Bizim için çok büyük, 10 ünit’li bir yer açmak, benim 5 ünit’li bir ünit’im var, Benim için çok büyük. Bütün ömrümü oraya adıyorum. Ama onlar için o kadar ufak ve o büyük global sağlık sisteminin içerisinde ağır bir sağlık probleminin önemi onlar için o kadar böyle kenarda kalıyor ki ne kadar bunun önemli olduğunu anlatsanız da, onların istatistiklerini de anlatsanız çok kolay ikna edemiyorsunuz. 0-6 yaş arası bakanlık açıklıyor, sağlık bakanlığı söylüyor. 0-6 yaş arası çocuklarda herhangi bir sağlık şikâyetiyle hekime başvurmada ağız-diş sağlığı şikâyetleri 5. sırada yer alırken, 1. sırada ateşli hastalıklar, 2. sırada ishal gibi çeşitli hastalıklar sıralanıyor. 7-14 yaşına geldiği zaman bakanlığın kendi istatistiği ağız-diş sağlığı şikâyetiyle 7-14 yaşı arasındaki çocukların hekime başvurma sebebi, şikâyeti üçüncü sıraya yükseliyor. Bakın, birinci sırada Ateş'te hastalıklar, ikinci sırada ishal, üçüncü sırada ağız diş sağlık problemleri. Bu kadar da önemli. Ve bakanlıkta biz konuşurken Sayın Bakan Hatta Hazretleri dedi ki bu sizin veriniz. Bunu siz her sene sağlık istatistiklerinde yayınlıyorsunuz. Yıllardır biz bunu takip ediyoruz. Ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyoruz. Az önce girmeden önce sayın gazeteci abimiz sordu. Aile iş hekimliği ne durumda dedi. Aile iş hekimliği maalesef yürümedi şu anda. Koruyucu hekimlik için başlamıştır. Şimdi tekrar koruyucu hekimlik üzerinden halk sağlığı üzerinden bir planlama yapılıyor ama buraya gerçekten bir bütçe ve emek lazım. İlk başlangıçta aile hekimliği koruyucu hekimlik yapacak diye planlandı. On bin diş hekimliği kamuya alınacak dediler. Bizde sevindik istihdama katısı olur, beş senede 45 bin dişhekimi meslektaşımız mezun olacak fakültelerden, hiç olmazsa bunların 10 bini böyle olursa bir istihdam sağlanır dedik ama maalesef oturmadı.
Daha sonra program iki gün boyunca bilimsel programlarla devam etti.