Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Gezi’nin 12. Yılı ve Gezi’de katledilerek yaşamlarını yitirenleri de anmak için Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri Atakum ilçesinde Çobanlı İskelesi önünde saat 18.00’de anmak için bir basın açıklaması yaptılar.
Samsun EDG adına Umur Özbek ve Betül Aksu basın açıklamasını okudular.
Samsun EDG adına Umur Özbek, konuşmasında şöyle dedi.
“12 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçı, en feminist, en adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı GEZİ parkında buluştu. Ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi. Tüm bu gerçekliğin karşısında Gezi direnişini darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izah edilemez. Bilinmelidir ki ‘’adalet’’ mekanizmasını iktidarın siyasi emellerinin aracı haline getirmiş olmak ülkemize yapılan en büyük kötülüklerden biridir. Gezi davasında olduğu gibi, Kobane davasında olduğu gibi, Barış Akademisyenleri davalarında olduğu gibi, Cumartesi Anneleri davalarında olduğu gibi, 19 Mart günü halkın iradesine yapılmaya çalışılan darbe girişiminde olduğu gibi, bu ülkenin siyasetçilerini, emekçilerini, kadınlarını, LGBT+’larını, gençlerini adaletsizlik karşısında ses çıkaran herkesin birliğini yok etmek, sindirmek istiyorlar. Tıpkı Gezi’de rengârenk bir anlayışla ortaya çıkan toplumsal refleksi sindirmek istedikleri gibi. Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmeye çalışmak, kadın ve LGBTİ+ cinayetlerinden doğa katliamlarına, 1 Mayıs Taksim Meydanı yasağından yürüyüş ve toplantı düzenleme yasağına, eğitim ve sağlıktaki piyasalaşma ve yozlaştırma uygulamalarına kadar süren onlarca sorun karşısında tepkisizliği amaçlar. Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmeye çalışmak. İliç’te milyonlarca ton toprağın altında nefessiz kalan maden işçilerinin haklarına ve hatırasına kayıtsız kalmayı; tam 11 kenti yıkan depremlerin öncesi ve sonrası zafiyetlere, eksikliklere, aksaklıklara göz yummayı amaçlar. Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmeye çalışmak, okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek çıkartamayanları, okullarına sabun dahi konulamayan bu eğitim sistemini, MESEM uygulaması adı altında çocuk cinayetlerinin sorumlularının ve anayasal haklarını kullanarak eylem yapan üniversite öğrencilerinin görünmez olmasını amaçlar.”
Samsun EDG adına Betül Aksu şu ifadelerle kamuoyuna seslendi.
Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmek, hayat pahalılığının ve yüksek enflasyon karşısında ezilen emekçilerin ve emeklilerin ücretlerini baskılayarak yoksullaştırmayı hedefleyen ‘’sıkılaştırma’’ politikalarına sessiz kalınmasını amaçlar. Ancak tüm bu çabalar beyhudedir! Gezi hala burada, biz buradayız. Soma’dan İliç’e, İkizdere’den Kartalkaya’ya, Boğaziçi’nden Beyazıt Meydanı’na, Kobane’den Gezi’ye verilen adalet mücadelesini sindiremezsiniz. Gezi Davası’nda haklarında tek bir somut delil bulunmamasına rağmen 8 yıldır tutsak edilen Osman Kavala, 3 yıldır tutuklu bulunan Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden için adalet istiyoruz. Yaşatılan bu uzun tutukluluğun siyasi ve hukuki sorumlularından hesap soracağız. Talebimiz kısa, net ve somuttur; Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın! 12 yıldır söylediklerimizi bugün de hatırlatıyoruz; Gezi Direni’şinin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturamayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi Direni’şinin Berkin’in, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Mehmet’in, Abdo Can’ın, Medeni’nin, Ethem’in katillerinden ve azmettiricilerinden sorulacak bir hesabı var. Gezi Direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek. Karanlık Gider Gezi Kalır.
Geniş güvenlik önlemlerin alındığı basın açıklaması sloganlarla sona erdi.