Tarih: 04.07.2024 00:06

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri; Halkın iradesi gasp edilemez!

Facebook Twitter Linked-in

HATUN ÖZDEMİR

(SAMSUN)- Samsun Emek ve Demokrasi güçleri dün akşam İstiklal caddesi üzerindeki Akbank karşısında kalabalık bir kitleyle halkın iradesiyle seçilen belediye başkanları yerine kayyum atanmasına yaptıkları basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdiler. Samsun Emek ve demokrasi Güçleri adına Yahya Kemal İş’in konuşmasının ana başlıkları şöyle:

“Hayat pahalılığı karşısında milyonların yaşamını sürdürmekte zorlandığı bir dönem yaşıyoruz. Hak ve özgürlüklerden bahsetmek ise neredeyse imkânsız hale geldi. Emperyalist kapitalist düzen milyonlara sefalet ve yıkım dayatırken bir avuç sermayedarın zenginliği ise her geçen gün artıyor. Servet ve sefalet arasındaki uçurum derinleşiyor. Yaşanan çok yönlü krizin faturasını dünyanın her yerinde işçilere, emekçilere, mazlum halklara kesmeye çalışıyorlar. Eğitim, sağlık gibi kamusal alanlara gerekli ödenekleri ayırmayanlar yeni silahlanma ve savaş bütçelerine devasa kaynaklar ayırıyorlar. Doğal çevre rant uğruna yağmalanıyor. Şirketlerin, mevcut yasaları dahi hiçe sayarak gerçekleştirdiği çevresel yıkım her geçen gün derinleşiyor. Geçtiğimiz günlerde tanık olduğumuz üzere yeterli önlemler alınmadığı için ve sözde güvenlik politikaları adı altında Diyarbakır, Mardin ve diğer bölge illerinde ormanlık alanlar yakılıyor, yok ediliyor.  Yaşanan yangın aslında bu ülkenin yönetimini ve aynı zamanda halkın ne tür tehlikelerle yaşadığını ortaya koydu. Yaşanan sadece yangın felaketi değildi.  Can ve mal kaybı ile beraber Kürt illerinde yaşayan halkların maruz kaldığı savaş politikasının da sonuçlarından bir tanesi idi” diye konuştu.

 

AKP-MHP iktidarı Kürt halkının demokratik iradesini tanımamaktır

Seçmen iradesi karşısında adil olmayanın meşruiyeti de yoktur diyen Yahya Kemal İş şöyle dedi. 

“AKP-MHP iktidarı yangına müdahale etmek yerine, ilk günden itibaren anız yangını olduğu yönündeki Manipülatif söylemler ile DEDAŞ’ın yapmış olduğu suçu örterek iş birliği içerisine girdi. Çünkü bu iktidar bir zulüm iktidarıdır, aynı zamanda zulmedenleri koruyan bir iktidardır. Halktan çalan, halkın emeğini ve iradesini gasp eden iktidardır.  Bunun bir örneğini geçtiğimiz günler de Hakkari belediyesine atanan kayyım ile yaşadık. 2016 yılından bu yana Kürt illerinde HDP Belediyelerine kayyım politikasını sistem olarak inşa ediyor. AKP –MHP iktidarı kendi içinde rejimini tahkim edebilmek için, 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Partinin kazanmış olduğu belediyeye kayyım atayarak yeni bir darbe daha gerçekleştirmiştir. Kayyumlarla devreye sokulan saldırı, eşitlik ve özgürlük isteyen herkese, her kesime dönüktür. Halk tarafından seçilmiş belediye eş başkanı Mehmet Sıddık Akış’ı yargıyı araçsallaştırarak tutuklamak, olması gerektiği gibi belediye meclisi içinden vekil seçmek yerine kayyum atamak, Kürt halkının demokratik iradesini tanımamaktır. AKP-MHP ittifakı, kayyum rejimiyle Kürt halkının demokratik iradesini kırarak, Türkiye’deki bütün ezilenlerin ve muhalefetin de demokratik mücadele iradesini kırmaya ve kirli rejimine payanda etmeye çalışmaktadır. O nedenle kayyum demek gasp demektir, kayyum demek talan demektir, kayyum demek yolsuzluk, hırsızlık, halk iradesini tanımamak demektir. AKP- MHP iktidarı Kayyım darbesi ile Kadınların eş başkanlık sistemiyle inşa etmeye çalıştığı kadın kazanımlarını, kadın iradesini yok sayarak kadınları toplumsal yaşamın dışına itme gayreti sergilemektedir.  İşte bunun adı düşmanlık hukukudur. Seçmen iradesi karşısında adil olmayanın meşruiyeti de yoktur. Dolayısıyla Hakkâri kayyumunun toplum nezdinde de hiçbir meşruiyeti yoktur. 12 Eylül darbe anayasasını bile rafa kaldıran iktidar bloğu, “Yeni Anayasa, Normalleşme, Yumuşama” adı altında Batıda süreci “idare ederken”, üçüncü kayyum dönemiyle Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını tümden ortadan kaldıran bir “Kendi normalini” inşa çabası içerisindedir. Her ne kadar yerel seçim sonuçlarını saygı ile karşıladıklarını iddia etseler de DEM Parti söz konusu olduğunda seçmen iradesini fütursuzca yok saymaktadır.”

Tüm kayyum atamalarına son verilmelidir

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan Yahya Kemal İŞ, tepkilerinin devamında şunları ifade etti. 

“Halkın iradesini yok sayarak Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanması; Hakkari halkıyla birlikte tüm Türkiye halkalarının seçme ve seçilme hakkının çiğnenmesi ve anayasanın ağır biçimde ihlalidir.  Ayrıca Ülkenin barış ve refah içinde yaşama umuduna darbe indiren tüm toplum kesimlerinin hukuksuz bulduğu kayyım darbesinin süreklilik kazanacağına dair açıklamaları reddediyoruz. Anayasaya göre, bütün yurttaşların eşit sahip olduğu, dokunulmaz bir hak olan seçme hakkına saygı gösterilmeli, Hakkari’ye atanan kayyım derhal geri çekilmeli, demokrasi ve hukukla hiçbir biçimde bağdaşmayan tüm kayyım uygulamalarına son verilmelidir. Bizler Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri olarak siyasal değerlerimizi ve kazanımlarımız tasfiye etmek isteyen sivil görünümlü darbeci anlayışa; Türkiye halklarının insanca yaşam hakkını elinden almak isteyen soyguncu, talancı zihniyete ve saldırılarına karşı sessiz kalmadık, kalmayacağız! Halkın siyasi iradesine ipotek koymak isteyenleri, dün Van’da olduğu gibi Hakkâri belediyesinden de direnerek, birleşerek, ortaklaşarak çıkaracağız. Her dilden, kimlikten, milliyetten işçiler, emekçiler, gençler olarak bugün buradayız. Buradan yükselttiğimiz mücadele sesini güçlendirerek, büyüterek sömürü ve baskıya son vereceğiz, eşit ve özgür geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Kendi hukukuna göre bile meşru ve yasal olmayan bu saldırılara karşı hep direndik, direnmeye devam edeceğiz” dedi.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —