Tarih: 26.11.2024 12:44

Samsun Kadın Dayanışmasından 25 Kasım Dünya Kadına Şiddet ile Mücadele mitingi!

Facebook Twitter Linked-in

HATUN ÖZDEMİR

SAMSUN)- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Samsun Kadın Dayanışması İlkadım ilçesinde Bulvar AVM önünde toplanarak istiklal caddesi boyunca uzun bir kortej oluşturarak kadınlar sloganlar eşliğinde İstiklal caddesi sonunda toplanarak basın açıklamasında bulundular. 

Basın açıklamasını Samsun Kadın Dayanışması adına Şafak Aydın, Emel Çakır, Hatice Çakır, Evrim Çepni Semiz ve Betül Aksu okudular.

 

Basın açıklamasını ilk olarak Samsun Kadın dayanışması adına Şafak Aydın şunları ifade etti.

Bugün 25 Kasım. Biz kadınlar dünyanın dört bir yanında eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen kapitalizme karşı isyanımızı meydanlara taşımak, kadın dayanışmasının sınırları aşan gücüyle buluşmak ve itirazımızı hep birlikte duyurmak için sokaklarda ve isyandayız.

İsyandayız çünkü; dünya genelinde her gün yüzlerce kadın, yakınındaki erkekler tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz bırakılıyor ve öldürülüyor!   İsyandayız çünkü; kadınlar İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için öldürülüyor! İsyandayız çünkü; kadınlar yeterli sığınak ve danışma merkezi açmaya bütçe ayrılmadığı için şiddete mahkûm ediliyor ve öldürülüyor. İsyandayız, çünkü on binlerce kadın ve yüzlerce çocuk cezaevlerinde yokluğa mahkûm ediliyor. LGBTİ+ lar yok sayılırken, tecavüze uğrayıp tecavüzcüsü serbest kalan kadınlar, cumartesi annelerinin ardından, 2016 da ilan edilen OHAL’den beri, çıkarılan KHK’larla 100 binden fazla kadın önce işlerinden atıldı, ardından cezaevlerine koyuldu.498 çocuğun anne ve babası tutuklu 706 çocuk ise yasaya aykırı olarak anneleri ile cezaevlerinde büyüyor.

Türkiye’de de yıllardır devam eden mücadelemiz geçtiğimiz aylarda önce Narin’e,

Sıla bebeğe yaşatılanlar, evlatlarını doyurmak için kâğıt toplayan kadının evde bırakmak zorunda kaldığı 5 çocuğun yanarak can vermesi, yine Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in vahşice katledilmeleri kadınların öfkesini ve mücadele direncini arttırdı. Türkiye’nin tüm kentlerinden okul önlerinden üniversite kampüslerine mahallelerden kent meydanlarına kadar örgütlü bir ses yükseldi Kadın cinayetleri münferit değil politiktir” şeklinde ifadelerde bulundu.

SKD adına Emel Çakır’da şunları söyledi. 

“Kadınlar evlerinde, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. 2024’ün ekim ayı son 14 yılın en çok kadın cinayeti işlenen ayı oldu. Bilinen verilere göre 23’ü şüpheli 71 kadın cinayeti yaşandı. Bu cinayetlerin de yarıya yakını evde ve evli olduğu erkek tarafından gerçekleştirildi. İktidarın günden güne büyüttüğü gerici dilin, gerici politikaların en ağır sonuçlarını yaşıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden, 6284 ve Medeni Kanun’a saldıran, 9. Yargı Paketi ile saldırılarını yükselten; makbul kadın sınırını aile içine hapseden kadının soyadı tartışmasıyla, toplumdaki varlığını eş ve çocuk üzerinden dizayn etmesiyle, nasıl giyindiği, nasıl yürüdüğü, nasıl kahkaha attığına karışmasıyla bu iktidarın kadınların hayatlarına nasıl bir karabasan gibi çöktüğünü görüyoruz. Her güne erkekler tarafından katledilen, yüksekten düştü deyip öldürülen, şiddete uğrayan, ters kelepçeyle gözaltına alınan kadınların, istismar edilen çocukların, para için öldürülen, nefret suçlarına maruz kalan LGBTİ+’ların haberleriyle başlıyoruz. Münferit olduğuna, kadının kışkırttığına, bir anlık hezeyan olduğuna inanmamızı istiyorlar. Şiddeti yaratan toplumsal, ekonomik, politik koşulları unutturmak için gerici açıklamalara sarılıyor ve bahanelerini “laiklik karşıtı ajandaları” için fırsata çeviriyorlar. Devlet şiddeti ise yıllardır hız kesmeden devam ediyor” şeklinde konuştu. 

 

SKD adına Hatice Çakır;

“Haklarımız, özgürlüklerimiz, hayatlarımız için Mücadelede Birleşiyoruz” şiarını yükseltiyoruz. Halkın, emekçilerin, emeklilerin, kadınların bütçe hakkını yok sayan, savaş ve rant politikalarına dayalı, toplumsal cinsiyet eşitliğini hesaba katmayan, sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlenen bütçeyi reddediyoruz. Emekli kadınların çoğu ilerlemiş yaşlarına rağmen para karşılığı çocuk bakarak, yemek ve temizlik isleri yaparak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ayrıca, kira ve faturalarını zamanında ödeyemeyen emekli kadınlar yakınlarından maddi destek almak zorunda kalıyor.

Emeklileri belediyeler aracılığı ile kolilerle yardım bağımlısı yapan iktidardan emekli kadınlar sadaka değil yıllarca ödedikleri primlerin karşılığı olan haklarını istiyorlar” diye konuştu.

SKD adına Evrim Çepni Semiz;

“Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, güvencesiz kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyor bizi, verdiğimiz mücadeleyi, kazanımlarımızı değersizleştirmeye, hayatlarımızdan ve haklarımızdan çalmaya çalışan iktidarlara inat sokaklarda ve alanlarda mücadelede birleşiyoruz. Artık yeter! Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı Mücadelede Birleşiyoruz! Her gün en az üç kadının öldürülmesinden; şüpheli kadın ölümlerinin artmasından, kadına, çocuklara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddetin olağanlaştırılmasından bu iktidar ve bu Patriyarkal kapitalist sistem sorumludur. Yaşamlarımızı tehdit eden bu şiddeti arttıran, siyasal

İslamcı faşist iktidardır. İstanbul sözleşmesini hukuksuz olarak fesheden, 6284’ü kaldırmak isteyen, bu yasayı etkin uygulamayan, nafaka hakkına, medeni kanuna, laikliğe göz diken, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına bile tahammül edemeyen, kravat takan katilleri sokağa salan kadın düşmanı iktidar bu şiddetin sorumlusudur” ifadelerinde bulundu. 

Samsun Kadın Dayanışması adına son konuşmacı olarak Betül Aksu’da şöyle dedi.

“Bu karanlık, kadın ve emek düşmanı, cinsiyetçi, ayrımcı sömürü düzeninizin yarattığı her türlü şiddete karşı 22 yıldır nasıl barikat kurduysak, bundan sonra da daha güçlü aşılmaz barikatlar kuracak, safları sıklaştıracak, gerici ittifakınızı biz kadınlar birleşik mücadelemizle püskürteceğiz. Tırnaklarımızla kazıyarak kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe sokacağız, 6284’ü uygulatacağız. Yaşamımızı savunmaktan bir an bile vazgeçmeyecek, bir adım bile geri atmayacağız. İnşa etmeyi düşlediğiniz siyasal İslamcı faşizm karşısında kadınlar var. Karanlığa teslim olmayacağız! Yaşamak için tam karşınızdayız, Hayatı İstiyoruz. Her yer mücadele, her yer direniş! Şiddetsiz bir yaşam için, Eşit bir yaşam için, Özgür bir yaşam için, Laik bir yaşam için, Haklarımız ve yaşamlarımız için, Toplumsal cinsiyet eşitliği için, Kadınlar karanlığa karşı ayakta!

Biz kazanacağız, biz kazanacağız yaşasın kadın dayanışması.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —