Samsun Mimarlar odası başkanı Burak Şener; “Bizim Samsun'da Mimarlık Fakültemiz, 19 Mayıs Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde de gördük yakın zamanda ve buna da çok sessiz kalamadık” dedi.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Hayatın her alanında eğer liyakatli insanları seçmezsek maalesef o meslekte eksiklikler meydana gelir diye Samsun Mimarlar odası başkanı Burak Şener konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi.
“Üniversitelerde açılan kadrolarda maalesef yapılan ilanlarda şunu görüyoruz ki ilanlar kişilere özel, kişilerin kendi özelliklerini belirten yani bir kişinin oraya girmesinin daha önce planlanıp onun özelliklerine göre açılmış olan ilanlarını görüyoruz. Aldığı eğitiminden tutun, neredeyse kullandığı gözlüğüne veya herhangi bir kişisel eşyasına kadar kendisine teslim bir ilan olduğunu görüyoruz. Bunları birçok zaman gördük fakat son zamanlarda bunu biz Bizim Samsun'da Mimarlık Fakültemiz, 19 Mayıs Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde de gördük yakın zamanda ve buna da çok sessiz kalamadık. Çünkü şunu görüyoruz ki her bölümde, her meslekte olduğu gibi bu meslekleri ilerleten, yetiştiren bizler ve genç arkadaşlar veya bizim abilerimiz buradan aldığı eğitimle mesleği geliştiriyor ve ilerletiyor. Ama biz mesleğe yetiştiricileri, eğer liyakatli insanları seçmezsek maalesef o meslekte eksiklikler meydana geliyor. Çünkü ne demişler, ağaç yaşken eğrilir. Üniversite öğrencileri de üniversitenin aldıkları bilgilerle, birikimlerle, oradan aldığı vizyonla mesleklerine karşı ilerleyen zamanlarda belki yeni bir şey icat edebilirler veya farklı bir şeyler bulabilirler, mesleğin ilerlemesinde hız katabilirler” şeklinde konuştu.
İşinizi severek yaparsanız sizi bir yerlere taşır
Tanıdıklarımızı, eşimizi, dostumuzu, akrabamızı eğer bu üniversitelere yerleştirirsek bu hepimizi etkiler diyen Samsun mimarlar odası başkanı Şener, şöyle dedi.
“Bu da ekonomiye, ülkemize aslında, en başta ülkemize büyük bir fayda sağlar. Ama biz bunu böyle liyakatli insanlara getirmezsek, bölümlerin, alanlara, dışından insanlar getirirsek maalesef bu bölümlerde eksiklik oluştururuz. Bu eksikliklerde dışarıdaki vatandaştan tutun, ülkedeki bütün alanlara sıçramış olur. Eğer biz üniversiteleri ilimin, bilimin ışığında ve bu işe kendini adayan arkadaşlarımızı küstürerek onlar yerine bir işte maalesef söylemek zorundayım. Tanıdıklarımızı, eşimizi, dostumuzu, akrabamızı eğer bu üniversitelere yerleştirirsek bu hepimizi etkiler. Çünkü gelişemeyen bir ülkede isterseniz babamızın oğlu başbakan olsun, cumhurbaşkanı olsun ne fark eder? Biz refah şeklinde yaşayamadıktan sonra. O yüzden şunu dikkate almak gerekir. Üniversitelerde, bilimin öncüsü olan yerlerde ve bizleri geliştirecek olan bu kurumlarda bu işi severek yapacak, bu işle alakalı araştırmaları tamamlamış olup, mesleğiyle alakalı heyecanlı olup, bunun dert edinen bu iş aslında biraz şey gibi değil. Bazı işler vardır, ücretine dikkat edilmeden yapılabilecek işlerdir onlar. Çünkü bazı işleri severek yaparsanız ancak bu sizi bir yerlere taşıyabilir. Üniversiteler de böyledir. Severek yapmanız gerekiyor. Çünkü araştırmaya çok açık yerler. Bir metni okumak değil de o metni her seferinde baştan farklı farklı şekillerde yorumlamak, yazmak ve anlatmak gerekir. O yüzden bu üniversitelerde bölümünde bilgili, liyakat sahibi arkadaşlarımızın ve bölüm içinden yani bir tamam tasarım, mimarlığın içinde tasarım vardır. Renkler vardır, kütleleri, o kütlelerle oynamak ve değiştirmek vardır.”
Bozuk bütüne parça eklenemez
Üniversitelerde kendi alanlarının dışında farklı alanlardan hocalar getirilmesi hepimiz için çok sakıncalı, bütün ülke için çok sakıncalı olduğuna işaret eden Burak Şener şunları söyledi.
“Okey, kabul ediyoruz ama bunun bir mimarlık felsefesi vardır. Yani mimarlık felsefesinin dışında o bölüme yakın çizimlerle renklerle ilgilenen diğer meslek mensubu arkadaşlar eğer buralara gelirse mesleğin felsefesinden bir parça koparmış olur. Çünkü kendi aldığı meslek disiplini, kendi öğrendiği meslek disiplininden bir parça oraya monte etmeye çalışır. Bu da olmaz. Yani sonuçta siz bir bütünü bozarsanız istediğiniz kadar ona bir parça ekleyin. O parça orada o bütünü sağlamaz. Bütün gibi de durmaz. O yüzden buna çok dikkat etmek gerekiyor. Yani üniversitelerde kendi alanlarının dışında farklı alanlardan hocalar getirilmesi hepimiz için çok sakıncalı. Bütün ülke için çok sakıncalı. Çünkü bir ülke ileri taşıyan o ülkenin eğitim verdiği kurumlardır. Çünkü o ülkenin geleceği, kurumlardan, eğitim kurumlarından, üniversitelerden geçmektedir. Bununla alakalı daha ciddi ve daha liyakat sahibi olan insanları bu üniversitelerde, bu bölümlerde getirmek ve orada bu arkadaşları yaptığı çalışmalara teşvik etmek gerekir. Birçok arkadaşımız bu isme özel yapılan atamalardan dolayı maalesef bazı çocukluk hayalleri olan veya kendine bunun için bir görev edinen birçok insan bu durumdan soğutularak dışlanılmak durumunda. Bunu görüyoruz. Arkadaşlarımız var. Eşimiz dostumuzdan duyuyoruz, görüyoruz. O yüzden bu konuyla alakalı yapılacak şey, yapılması gereken şey, ülke için yapılması gereken şey, bu konuyla alakalı bölüm içinde, bölümün dışından sapmadan, bölüm içinde olan bu araştırmacı, öğrenmeye açık, öğretmeye yetkin, arkadaşlarımızı bölümlere davet etmek ve onları bölümlerde onlara yer açmak gerekmektedir” dedi.