SON DAKİKA

Samsun PSAKD tarafından “Türkiye’de ve Suriye’de Aleviler ve Siyasal Durum” konulu panel!

Samsun PSAKD tarafından Türkiye’de ve Suriye’de Aleviler ve Siyasal Durum konulu bir panel düzenlendi.

SAMSUN STK 11.05.2025 18:23:00 0
Samsun PSAKD tarafından “Türkiye’de ve Suriye’de Aleviler ve Siyasal Durum” konulu panel!

Haber: Mehmet Rebii Özdemir

(SAMSUN)- Samsun Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi tarafından düzenlenen “Türkiye’de ve Suriye’de Aleviler ve Siyasal Durum” konulu panele panelistler olarak Alevi Bektaşi Federasyonu genel başkanı Mustafa Aslan, 27. Dönem HDP milletvekili Ali Kenanoğlu ve CHP’li Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, panelist olarak katıldılar.

Atakum Belediyesi Hasan Ali Yücel Gençlik ve Bilim merkezinde düzenlenen panelde ilk panelist Alevi Bektaşi Federasyonu Genel başkanı (ABF) Mustafa Aslan, şu ifadeleri kullandı.

“Suriye'de yaşayan Aleviler, Dürziler, Sünniler, Hristiyanlar, farklı inançlar ve farklı halklardan oluşan bir Suriye'nin parçalanmasının bölünmesi için önce halkı birbirine düşman etmeleri lazımdı. Kendilerine bir düşman yaratmaları lazımdı. Çünkü düşman da Alevi. Alevlerin düşman olarak Alevleri kendilerine seçerken de Baas rejimini yöneten, Baas rejiminin ilk başındaki Esad'ı bahane edelim. Yani dün kardeşim Esad, dostum Esad, birden 2010'dan sonra Esed oldu, katil oldu, diktatör oldu, zalim oldu ve birden Suriye'de o günden bugüne aslında sadece 8 Aralık 2025'te HTŞ'nin Suriye rejimlerine geçtikten sonra bir katliam gerçekleşmedi. 2010'dan bu yana Suriye'de Aleviler zulümle karşı karşıya, Aleviler baskıyla karşı karşıya, açlık ve sefaletle karşı karşıyaydı. Sadece Aleviler mi? Tabii ki değil. Dürziler, Hristiyanlar, Kürtler, Laik ve Seküler yaşamdan yana olan Sünniler dahil tehlikeyle karşı karşıyaydı. Çünkü anlayış şuydu. Selefi grup var. El Kaide, El Nusra’dan IŞID’dan tanıdığımız bir zihniyet var. Ve bu zihniyet kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi yaşamayan herkesi düşman gören, herkesi Allah ismini zikrederek katleden bir toplulukla bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ve 2010’da da süreç başlarken Türkiye'de Alevi Bektaşi Federasyonu ve Demokratik Alevi Hareketi Türkiye'de biz Suriye'de barışı haykırdık. Birçok noktada Suriye halklarının Suriye'deki insanların birlikte yaşanmasını Suriye halkına bırakılması lazım. Suriye'nin demokratik geçimini ancak Suriye'de yaşayan toplumun yapması gerekir. Başka ülkelerin, emperyalist güçlerin, devletlerin Suriye topraklarını bölmek için orada çıkartma kısmını savaşa karşı barışa haykırdık” diye ifadelerde bulundu.

Panelist CHP Hayat Milletvekili Av. Servet Mullaoğlu;

 

“Suriye'de maalesef durumlar hiç iyi değil. İnsan aklını zorlayacak derecede maalesef katliamlar oluyor. Şu an azaldı kısmen ama hala sadece alevi oldukları için insanlar katlediliyor. Bugün izlediğimiz sadece o kısa görüntüler bir hiç yani yaşananlar karşısında. Çünkü orada birinci dereceden akrabalarımız var arkadaşlar. Yani Hatay'da yaşayan herkesin akrabası var. Ve oradan doğrudan doğruya bilgi alıyoruz. Bebeklerin canlı canlı kalbini çıkartıp yiyorlar. Böyle bir sorumluluktan bahsediyoruz. Önceki yönetim, diktatördü falan diyorlardı, Esad yönetimine.    Çok demokrat bir yönetim getirmiş oldular. Bazı yalan şeyler var. Doğru bildiğimizi gereken durumlar var Suriye'yle ilgili. Hep şu söyleniyor. Sanki Suriye'de bir Alevi yönetimi vardı. İşte azınlık zulüm ediyordu. Koca bir yalan. Sadece Esad'ın kendisi ailesi Alevi'ydi. Ama otuz iki kişilik bakanlar kurulunun yirmi sekizi Sünni’ydi. Başbakan, genelkurmay başkanı, dışişleri bakanı, istihbarat yani devletin tamamından yakın neredeyse öyle bir şey yoktu çünkü Suriye'de mezhepten bahsetmek bile yasak. Aslında Seküler olma iddiasında bir olma iddiasında olan bir devlet doğdu burada. Dolayısıyla Alevilerin öyle üstünlüğü yok diye bir şey yoktu. Sermaye sahiplerinin neredeyse tamamı Sünni idi çok az da Kürtler vardı. Ama Aleviler daha çok yani Esad döneminde de ezilmişlerdi. Şimdi de ezilmişlerdi. Sadece HTŞ döneminde bu katliamlar değil son on dört yıldır 2010'dan bugüne kadar maalesef çok yani Suriye'yi istikrarsız hale getirmek için hep Alevilerin kanı üzerinden siyaset yapıldı ve 14 yıldır Alevi öğrenciler, Alevi subaylar, Alevi polisler başları kesilerek oradaki asıl yerine atılmıştır. Sadece alevi oldukları için insanlar katlediliyor. Dolayısıyla hükümetin bu bakış açısını anlamak mümkün değil. Biz prensip olarak yani biz kaldı ki Atatürkçü insanlarız. Mustafa Kemal Atatürk'ün getirdiği laiklik ilkesi ne kadar önemli? Ve bu Orta Doğu'daki bu gelişmeleri görünce Atatürk'ün kıymetini değerini bir kat daha anlıyoruz. Laiklikte din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunuyoruz, doğrusu bu. Belli bir mezhebin savunuculuğunu yapalım. Elbette ben kendi kimliğimden utanmıyorum. Ben Alevi bir ailedenim. Alevi inancına sahibim. Ama insanım. Onlar ise peki neden Alevileri öldürüyor? Onların bir İbn-i Teyniye diye bir sözde fetva veren sözde bir din adamı var. Onun fetvasına göre diyor ki Aleviler kâfirdir. Alevilerin kâfir olduğuna inanmayanlar da kâfirdir. Dolayısıyla Aleviler öldürülmelidir. Ve bu durumda bu şekilde yani bu şekilde Alevileri öldürerek cennete gideceğini zannediyorlar. Dolayısıyla biz artık bu şekilde bir siyaseti reddediyoruz. Ayaklarımız altına alıyoruz. Biz komşularımızla herkeste iyi geçinmek istiyoruz. Partisi'nin resmi cumhurbaşkanı adayını katakulliler bin bir hileyle içeri tıkıyorlar. Ve şundan emin olun hiçbir şey yok. Hukukçu olarak söylüyorum. Ben namusumla şerefimle imam olduğuna kefil olurum. Gizli tanık diyorlar, tanık diyemezsiniz. Hukuken çünkü tanık olabilmesi için bir olayı görmüş olması lazım. Ama bu tanıklar diyorlar ki duydum, söyledim, duydum dediğiniz zaman tanıktan ifade edemezsiniz. Gizli tanık olur, olaya tanık olur, onun ifade hepsinin olduğunu kabul etsek bile tutuklama bir tedbirdir. Siz kaçma şüphesiyle tutuklama yapamazsınız, tutuklu yargılayamazsınız. Efendim kaçma şüphesi var. En çok siz istersiniz Sayın İmamoğlu'nun kaçmasını. Kaçarsa dersiniz ki oh ne güzel bakın suçluymuş. Dolayısıyla bu şekildeki bir yönetim tamamen köhnemiş sadece kendi koltuğunu düşünen ve kendi koltuğu için yapamayacağı şey olmayan bir yönetime karşı hepimizin bir ara davranma zorunluluğu var. Hem emperyalist oyunların senaryoları bozma hem de ülkemizdeki maalesef o emperyalist oyunların uygulayıcısı haline gelen bu iktidarı artık ilk seçimlerde gönderme yükümlülüğümüz var” dedi.

27. Dönem HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu’da şöyle dedi.

“Bizim bu topraklarda yaşayan farklı toplumsal kesimlerin yaşam hakkını güvence altına aldığınız takdirde bu ev bizim olur ve yaşam güvencesine kavuşmuş oluruz. O anlamıyla öncelikle emperyalistleri biliyoruz Tukak'a emperyalistler böyle eyvallah tamam güzel. Peki, biz nasılız? Biz içeride nasılız? Birbirimizin hakkına, hukukuna riayet ediyor muyuz? Diline, kültürüne, inancına riayet ediyor muyuz? Mesele bunu sağlayabilmek ve ondan sonra emperyalizme karşı güçlü bir şekilde duruş sergileyebilmek. Emperyalistler harita çizer, emperyalistler kader de veriler ama o oyunu bozmakta bize düşer. O oyunu bozabilmek içinde bizim bütün hak ve hukuklarımızı eşit bir yurttaş olarak bu ülkenin, bu cumhuriyetin, bu devletin bir yurttaşı olmamız gerekir. Bizim evimiz olduğunu, bu evde bizim güvende olduğumuzu hissetmemiz lazım. Bunu hissetmediğimiz zaman bu yaşanır bir ülke olmaz bizim açımızdan. Bizim evimiz olmaz burası bu. Bunu ifade etmek gerekiyor. Şii Alevi devleti falan değildi. Biz Esad'ın Aleviliğini, bak yıllarca işte Mustafa Başkan'ın da biliyorum, ben Alevi kurumlarında yıllarca yöneticilik yaptım. Aleviler Baba Esad döneminde bu ülkede Maraş katliamını gördü, Çorum katliamını gördü, Sivas katliamını gördü. Biz bir gün Suriye devletinden, bu Esad yönetiminden, Baba Esad olsun, Oğul Esad olsun, Esad yönetiminden Türkiye'ye yönelik siz bu Alevileri niye katlediyorsunuz dediler mi? Duyduk mu? Duymadık. Öyleyse Esad yönetimli bir Baas rejimiydi. Alevi devleti falan değildi. Biz Esad'ın Aleviliğini ne zaman öğrendik? Ne zamanki Suriye'nin çatışması çıktı, Tayyip Erdoğan dedi ki bunlar azınlık Alevi hükümeti. Dedik demek ki o zaman Esad Alevi'ymiş. Öyle öğrendik. Yani Esad iyiyken, hoşken, Esad'ın sefasını onlar sürüyordu. Burada bu refleksle yıllardır bu demokrasi sorununu tespit edince şu kararı verdik. Dedik ki o zaman bizim Aleviler olarak Alevi kurum kuruluşları olarak demokrasi güçleriyle birlikte hareket etmemiz lazım. O zaman da ben solcularla, sosyalist hareketlerle, yurtsever Kürt hareketleriyle birlikte mücadeleyi yürütüyorum. Ve o da bizi işte milletvekiline taşıdı, çeşitli görevlere taşıdı ve şu anda Birleşik Mücadele'nin ve Kürt siyaset hareketinin en önemli kurumlarından birisinin başındayım. Şimdi anlatacaklarım o yüzden böyle yorum değil arkadaşlar, bilgidir. Bunu böyle bilmenizi isterim. Şimdi burada ifade edilen şu, Neyin anlaşması yapılıyor? Neyin pazarlığı yapılıyor? Anayasa değiştirilecek ve Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi garanti altına mı alınacak? Dem partiler, Kürtler gidecek Tayyip Erdoğan'a oy verecekler ve onu yeniden mi cumhurbaşkanı yapacaklar? Bunların hepsi hikaye arkadaşlar. Bundan hiçbirinin doğruluğu payı yok. Çünkü bu süreç algı et süreci değildir. Bu süreç ben sana şunu verdim, sen de bana bunu verdin süreci değildir. Bu sürecin kararı iki türlü çıkmıştır. Biri Suriye'dir bu işin içinde. Kürt sorununda, demokrasi sorununda demokratik, sivil alana bırakılması gerekir. Bunu savunur. Ama işte koşullar oluşmaz, örgüt ikna olmaz, şu olmaz, bu olmaz, bir sürü şey olur. Ama gelinen noktada Öcalan kendi örgütüyle bir karar veriyor ve diyor ki ben örgütü feshedeceğim. Silahları da bıraktıracağım. Şimdi bizde şöyle bir şey var, bizim kesimde de bizim tabanda da bu var. Diyorlar ki peki ne olacak o gün Kürt sorunu bitecek mi? Bir tarafta diyor ki ne olacak ki o gün Türkiye demokratikleşecek mi? Hayır arkadaşlar, ne Kürt sorunu bitecek, ne de Türkiye demokratikleşecek. Böyle bir şey yok. Peki, ne olacak? Şunu ifade ediyor diyor ki, biz silahı bırakacağız ama devletin, iktidarın,  ı'na niye kayım atandı? Ekrem İmamoğlu'nun soruşturma ağırlığından birisi neydi? Kent uzlaşısı. Kent uzlaşıcısı nedir? Kent uzlaşıcısı CHP'yle DEM Parti'nin seçim işbirliğiydi. Bu kadar nettir Özgür Özel, iki talimatı ben verdim dedi. Bu böyle bir şeydir. Nasıl ki AKP HüdaPar'la şununla bununla anlaşıyorsa, uzlaşma yapıyorsa, birlikte oluyorsa biz de İstanbul'da ve çeşitli yerlerde DEM Parti'yle anlaştık. Bu kadar basittir.”

Panel daha sonra soru cevap şeklinde sona erdi.

 

BU BİR BARIŞ DEĞİL, TESLİMİYETTİR

BU DEVLET CANLILARINA DÜŞMAN MI?

KESK’li Kadınlardan 25 Kasım’da İktidara Sert Mesaj: “Cezasızlık Şiddeti Büyütüyor”

Samsun Kadın Dayanışması: “Şiddetin, eşitsizliğin iktidarına boyun eğmiyoruz!”

CHP’li kadın kolları başkanı Av. Bahadır ; “Kadınlar Şiddete Mecbur Değil!”

Devrimci Emekli-Sen Kadınlarından: “Kadın Cinayetleri Politiktir”

Samsun Barosu kadın hakları komisyonu başkanı Av. Günaydın; “Kadınlar adalet beklerken şiddet büyüyor”

Samsun ZMO’dan 25 Kasım’da Sert Mesaj: Şiddet Affedilemez, Failler Cezasız Kalamaz

“DEVLET SEYREDERKEN KADINLAR ÖLÜYOR!”

DEV EMEKLİ-SEN Atakum Şube: “Kadınlara Savaş, İktidarın Politikası”

Eğitim-İş’ten 24 Kasım’da sert tepki; “Meslek onurumuzu  geri istiyoruz!

Devrimci Emekli-Sen Atakum Şubesi Açıldı

CHP İlkadım ilçe başkanı Alkaç: “Hazırlan İlkadım, Hazırlan Samsun, Hazırlan Türkiye: İktidara Geliyoruz”

KESK’in “Geçinemiyoruz” Mitingi Samsun’da: Eş Genel Başkan Ayfer Koçak: “Kaynak var ama bizlere yok”

Özel ATASAM hastanesinde kriz; Doktorşar ve personel özlük hakları için ayakta.

UMUT ve TECRÜBE: OMÜ Diş Hekimliği’nde Anlamlı Buluşma

“Gençler, emekliler, çocuklar geleceğini göremiyor” – KESK Samsun’da ses yükseltti

“Şiddetin Kurbanı Opr. Dr. Aynur Dağdemir: 10 Yıldır Adalet Bekliyor!”

Faşistler Tarafından Katledilen Nurettin Altaylı, Mücadele Arkadaşlarının Katılımıyla Anıldı

“Yüksel Adıbelli: ‘Bu Ülkede Öğretmenlik Suç Değil!’”

Samsun Tabip Odası’nın Ev Sahipliğinde Karadeniz Bölgesi Tabip Odaları ve TTB Merkez Konseyi Üyeleri Sağlık ve Çevreyi Panelde Tartıştı

OMÜ ile Aziz Atik Fen Lisesi Arasında Eğitim ve Ar-Ge İş Birliği Protokolü İmzalandı

KESK Samsun Şubeler Platformu adına İsmail Yavuz; “TÜİK yalan, gerçek açlık!”

Mimarlık fakültesi öğrencileri tasarımı gökyüzünden öğrendi

Mahkeme ‘Dur’ Dedi, Firma Dinlemedi: Köylünün Suyu Tehlikede

OMÜ’de öğrenci-mezun etkinliğinde gazeteci İlyas Gün öğrencilerle buluştu

Rektör Aydın: “Doğayı korumak gelecek nesillere en değerli mirasımızdır”

CHP’li Çan: Yol arkadaşlarımız bir an önce özgürlüklerine kavuşmalı

Eğitim-Sen: 12 Eylül’ün mirası YÖK kapatılmalıdır

“Dürtmen Dağı mücadelesi kimsenin siyasi başarısı değildir”

Yükleniyor

HÜRRİYETÇİ EĞİİTİM-SEN; BOŞ, ÇAPULCU VE MANİPÜLATÖR ÖĞRETMEN UNVANLARINI VERENLERİ UNUTMAYACAĞIZ!

ÇOCUKLARIMIZA BAYRAM SEVİNCİNİ YAŞATTIRMAYAN BU LİYAKATSIZLIKLA OKULLAR YÖNETİLEMEZ!

Eğitim-İş'ten tepki: Öğretmenlik meslek kanunu eğitim emekçileri için hüsrandır...

Panama'da bir gemide 616 paket kokain ele geçirildi: Varış noktası Mersin

Atakum Belediyesi’nde tüm personele PCR testi

2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ

ÇİN'li YOLCU THY UÇAĞINDAN İNDİRİLDİ

DÜNYA KORONA VİRÜSÜNE KARŞI TEYAKKUZDA

Türk Bayrağına Irkçı Saldırı

Portekiz'deki orman yangınlarında ölü sayısı yükseldi

Samsun Ziraat Mühendisleri Başak Balosunda bir araya geldiler

Kuzey Kültürevi geleneksel kahvaltıda bugünde bir araya geldiler!

CHP Samsun gençllik kollarından; “Bilgi Teknolojileri Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunuldu

Samsun’un Asarcık ilçesi Musaağa mahalle sakinleri fabrikanın atık sularından nefes alamıyoruz

ELİF KÖSE; VETERİNER HEKİMLER ŞİDDETE MARUZ KALIYOR, YETKİLİLER SADECE GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNİ İLETİYOR!

ADD SAMSUN ŞUBESİNDEN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI ETKİNLİKLERİ!

ROTARY’DE YENİ DÖNEM MOTTOSU; ‘DÜNYAYA UMUT OL’

SAMSUN DEVRİMCİ 78'LİLER DERNEĞİ BAŞKANI AKŞAN; DOSTALAR YOLDAŞLAR KARDEŞLER!

Mutluluğa yelken açtılar

BAFRA’DA YAMAÇ PARAŞÜTÜ KURSU BAŞLIYOR

BU BİR BARIŞ DEĞİL, TESLİMİYETTİR

Eğitim-İş’ten 24 Kasım’da sert tepki; “Meslek onurumuzu  geri istiyoruz!

Devrimci Emekli-Sen Atakum Şubesi Açıldı

UMUT ve TECRÜBE: OMÜ Diş Hekimliği’nde Anlamlı Buluşma

“Gençler, emekliler, çocuklar geleceğini göremiyor” – KESK Samsun’da ses yükseltti

Faşistler Tarafından Katledilen Nurettin Altaylı, Mücadele Arkadaşlarının Katılımıyla Anıldı

“Yüksel Adıbelli: ‘Bu Ülkede Öğretmenlik Suç Değil!’”

OMÜ ile Aziz Atik Fen Lisesi Arasında Eğitim ve Ar-Ge İş Birliği Protokolü İmzalandı

Mimarlık fakültesi öğrencileri tasarımı gökyüzünden öğrendi

OMÜ’de öğrenci-mezun etkinliğinde gazeteci İlyas Gün öğrencilerle buluştu

MERKEZ SAĞ PARTİ (MSP) SAMSUN’DA HIZLA ÖRGÜTLENİYOR

ÇYDD SAMSUN GENÇLİĞİNE SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA PANEL!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 13 10 1 2 20 32
2.FENERBAHÇE A.Ş. 13 9 0 4 18 31
3.TRABZONSPOR A.Ş. 13 8 1 4 11 28
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 13 6 1 6 7 24
5.GÖZTEPE A.Ş. 13 6 2 5 9 23
6.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 13 6 3 4 0 22
7.BEŞİKTAŞ A.Ş. 13 6 4 3 5 21
8.CORENDON ALANYASPOR 13 3 4 6 -1 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 13 4 6 3 -2 15
10.KOCAELİSPOR 13 4 6 3 -4 15
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 13 3 5 5 -5 14
12.HESAP.COM ANTALYASPOR 13 4 7 2 -10 14
13.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 13 3 6 4 1 13
14.KASIMPAŞA A.Ş. 13 3 6 4 -5 13
15.GENÇLERBİRLİĞİ 13 3 8 2 -6 11
16.İKAS EYÜPSPOR 13 2 8 3 -9 9
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 13 1 6 6 -18 9
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 13 2 9 2 -11 8