MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Tüm Bel-Sen Samsun şubesi 20 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği 8. Olağan Genel kurullarını yaptıktan sonra 26 Ekim 2023 tarihinde yönetim kurulu organlarını aşağıdaki şekilde yaptılar.
“Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana fedakâr ve çalışkan emekçilerin omuzlarında yükseldi. Emeklerimiz ve alın terimiz, Türkiye’yi daha güçlü, daha refah ve daha adil bir ülke yapmaya devam edecektir. Bizler, Cumhuriyetimizin bu önemli dönüm noktasında hem emeğimize hem Cumhuriyetimize hem kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bize yol gösteren ilkelerine sahip çıkacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılı, daha aydınlık yarınlar için yeni hedeflere doğru ilerlerken, biz emekçilerin daha iyi bir yaşam standardına kavuşmaları için de atılacak adımların başlangıcı olacaktır. Daha fazla iş güvencesi, daha adil ücretler ve daha iyi çalışma koşulları için mücadelemizi sürdüreceğiz ve daha büyük başarılara imza atacağız. Daha güzel günler için el birliğiyle çalışacağız. Her zaman omuz omuza yan yana olacağız. Yoğun bir katılım ile gerçekleştirdiğimiz kongremiz sonucu İlkadım 2. İlçe Seçim Kurulundan mazbatamızı alıp, 26 Ekim 2023 Perşembe günü yeni seçilen yönetim kurulu üyelerimizle ilk toplantı yapılmış olup, yapılan görev dağılımında;
Suat YILDIZ Şube Başkanlığına,
Özcan ÇELİK Şube İdari Sekreterliğine,
Gül YÜZÜNCÜ YILMAZ Şube Mali Sekreterliğine,
Akın ÖMÜR Şube Örgütlenme Sekreterliğine,
Fatma TÜFEK Şube Hukuk ve TİS Sekreterliğine,
Emine UYARER Şube Kadın Sekreterliğine,
Erdal KAHRAMAN Şube Eğitim ve Basın Yayın Dış İlişkiler Sekreterliği, görevlerine oy birliği ile getirilmiştir.
Yönetim kurullarına seçilen üyelerimizin görev süresi 3 yıl devam edeceğini belirten yönetim kurulu başkanı Suat Yıldız şunları ifade etti. “Halkın emperyalist güçlere karşı omuz omuza vererek yürüttüğü kurtuluş mücadelesi cumhuriyet ile taçlanmıştır. Gericiliğe karşı en büyük tarihsel adım olan Cumhuriyet’in 99. Yılında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere, Anadolu’ya bağımsızlığını kazandıran kurtuluş savaşçılarını sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Cumhuriyet; sadece Türkiye’yi işgal eden sömürgecilere karşı değil, onlarla işbirlikçiliği yapacak kadar düşkünleşmiş saltanat ve hilafet rejimine karşı yürütülen bir mücadelenin eseri olmuştur. Üstünden yüz yıla yakın zaman geçmiş olan bu büyük devrimci atılımdan geriye, ne yazık ki coşkuyla kutlanabilecek bir bayram dahi bırakılmadı. Türkiye’de yıllardır yaşanan cumhuriyet karşıtı, antidemokratik ve otoriter yönetim anlayışı, en başta ifade ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı baskıcı bir düzen yaratmıştır. Emek, demokrasi, barış, laiklik, eşitlik ve özgürlük talepleri uzun süredir baskıcı, otoriter ve yasakçı uygulamalar eşliğinde her fırsatta engellenmeye çalışılmaktadır. Siyasal iktidarın başta eğitim sistemi olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarını kendi siyasal-ideolojik hedeflerine göre biçimlendirmek adına hayata geçirdiği bilim ve laiklik düşmanı politikalarla çocuklarımızı ve gençlerimizi cemaat ve tarikatlara peşkeş çeken bu karanlık zihniyet etkisini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Giderek ağırlaşan ekonomik krizi halkın sırtına yükleyen siyasi iktidar, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarımıza göz dikmiş durumdadır. Ekonomik krizin bedeli emekçilere ödetilmeye çalışılmakta, esnek ve güvencesiz istihdam politikalarıyla, çalışma ve yaşam koşullarımız giderek daha da kötüleşmektedir. Yıllardır ‘yurtta barış, dünyada barış’ anlayışına adeta meydan okurcasına hareket eden, iç ve dış politikada gerginliğe, şiddete ve düşmanlığa dayanan zihniyet ülkemizi nasıl karanlık bir geleceğe sürüklediği bugün daha net görülmeye başlamıştır. Türkiye’de toplumun özlemi, kimsenin kimliği, inancı, mezhebi ya da siyasi düşüncesi ve görüşü nedeniyle baskıya ve ayrımcılığa uğramadığı, ayrımsız herkesin eşit haklar temelinde eşit özgür, demokratik bir cumhuriyette, barış içinde bir arada yaşamasıdır. Cumhuriyete asıl anlamını veren ise, yetkilerin tek elde toplandığı bir tek adam rejimi değil, “halkın kendi kendini yönetme” iradesine saygı gösterilmesidir. Yapılması gereken tam bağımız bir ülkede emekten yana demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış talepleri doğrultusunda gerçek anlamda laik, aydınlanmacı ve demokratik bir sistemin oluşturulması için mücadele etmektir. Halkın göstermelik ya da temsili olarak değil, gerçek anlamda egemen olduğu; insan hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmadığı, hukukun ve adaletin herkese eşit uygulandığı; emekten yana eşit, özgür, laik ve demokratik bir cumhuriyetin ancak birlikte mücadeleyle yaratılabileceğine olan inancımızla, halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz” şeklinde konuştu.