Samsun’da 5 sendika konfederasyonları şubeleri ve temsilcilikleri bir araya gelerek iş bırakma eylemi için yürüyüş düzenlediler.
Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Samsun’da 5 Kamu emekçileri sendikası DSİ 7. Bölge müdürlüğü önünde toplanarak 3 kişiden fazla kalabalık lise caddesinden, cumhuriyet caddesine oradan daha sonra da Gazi müzesi önünde basın açıklamasında bulundular.
CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan, DİSK Emekli-Sen, CHP il ve ilçe örgütleneninde yönetim kurulu üyelerinin de desteklediği basın açıklamasında Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu adına Eğitim-sen Samsun şube başkanı Gökmen Yayla, Birleşik Kamu-İş Sendikaları konfederasyonu adına Samsun şube başkanı Kubilay Altuntaş, KESK şubeler platformu Samsun dönem sözcüsü Bahtiyar Akıncı, BASK Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu adına da Samsun il Temsilcisi Ergin Akyıldız birer konuşma yaptılar.
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu adına konuşan Gökmen Yayla şu ifadeleri kullandı.
“İnsanca için iş bırakıyor, sefaret zammı değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Kamu emekçileri olarak toplumun diğer kesimleri gibi yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken maaşlarımız mum gibi ve ülke olarak hızla yoksullar yükleniyoruz. Emekçisi, emeklisi bil cümle geçiremiyoruz 2025 yılını %30’luk asgari ücret zammının yanı sıra kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan %11,54 işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen %15,75 lik sefalet zamları ile karşıladık. Bir Ocak'tan itibaren vergi ve harçlara %44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV'de geçtiğimiz yıla göre %81 ÖTV'de ise %51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece %11,54 olması utanç verici bir durumdur. İşyerlerinde alın teri döken bizler enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kar ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır neden sadece biz emekçiler ödüyoruz? Kamu emekçilerin, işçilerin, emeklilerin insanca yaşayacak ücret taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu çalışanları olarak itiraz ediyoruz. Siyasi iktidarın toplumun büyük bölümünü oluşturan işçiler, kamu emekçileri ve emeklileri sefalete mahkûm eden politikalarına ve emeğimizin değersizleştirilmesine karşı bir kez daha sesimizi yükseltmek ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak için buradayız. Temel tüketim maddelerine ve kiralara yapılan yüksek oran rızamlar kamu emekçilerinin geçim koşullarını zorlaştırırken alım gücümüzü her geçen gün biraz daha düşmesine sebep oluyor. Bu nedenle vergide adaletin sağlanması ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması insanca yaşayacak bir ücret talebi bugün tüm kamu emekçilerinin ortak talebi haline gelmiştir” şeklinde ifadelerde bulundu.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu adına Kubilay Altuntaş konuşmasında şunları söyledi.
“Türkiye’deki vergi sistemi emeğiyle geçirenler aleyhine işlemektedir. Ücretli çalışanlar gelir vergisi dilimleri nedeniyle yıl içinde daha fazla vergi ödemek zorunda kalırlarken sermaye kesimi vergi avantajlarından yararlanmaktadırlar. Kamu emekçileri olarak yılın başında aldığımız ücret birkaç ay içinde vergi dilimlerinin artmasıyla erimektedir. Adil bir vergi sistemi çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmasını ve servet vergisinin hayata geçirilmesini düşük gelirli kesimlerin vergi ürünün azaltılmasını gerektirir. Talebimiz nettir. Ücretli çalışanların vergi dilimi %10 olarak sabitlenmeli. Temel ihtiyaç maddeleri üzerindeki dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Kamu emekçileri maaşlarının büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından dolayı emekli olduklarında ciddi bir gelir kaybı yaşanmaktadır. Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler emeklilik dönemlerinde açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün kamu emekçilerin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerinden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler emekli maaşına dahil edilmediği için yani aslında kayıt dışı çalıştırıldığımız için emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli. Tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma süreci yaşamaktadır. İnsanca yaşayacak bir ücret sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri geçim sıkıntısı çekmeden çocukların geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Bu nedenle askeri ücret ve kamu emekçisi maaşları yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli maaş artışları gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır. Hepimizin bildiği gibi bu siyasal düzende emekçilerin asgari ücret tespit komisyonu da dahil olmak üzere hiçbir pazarlık düzeneğinde evrensel haklara uygun bir toplu sözleşme yasası bulunmamaktadır. Daha da ileri giderek milyonlarca emekçiyi sefalet zamlarına sarı sendika ile mahkûm edip bunu seyyanen zam gibi siyasal ulufe yöntemine terk etmek bizim hızlıca ters yüz etmemiz gereken en önemli görevimizdir. Alacağımız her zam gerçek bir toplu sözleşme yasasıyla teminat altına alınmalı ve taban aylığımıza dahil edilmelidir. Son toplu sözleşme süreci bu durumun tipik bir yansıması olmuştur. Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme sürecinin kamu emekçilerin iradesini yansıtmaktan uzak olacağı açıktır.”
KESK Şubeler platformu adına dönem sözcüsü Bahtiyar Akıncı şöyle dedi.
“Grevli toplu sözleşme hakkı kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesinin temelidir. Kamu emekçilerinin hak arama mücadelesinde en etkili araç olan grev hakkı anayasal güvence altına alınmalı ve sendikalar üyelerinin haklarını savunacak yasal ceminler oluşturulmalıdır. Bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu kapitalist düzene karşı durmanın tek yolu ortak talepler etrafında emekçilerin daha dirençli bir mücadele hakkına doğru yol almasını sağlamaktır. Kamu emekçileri olarak vergide adalet, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve insanca yaşayacak ücret gibi temel ve ortak talepler etrafında birleştiğimizde bu düzeni değiştirme gücüne sahibiz. Emeğimizin değerini bulması, insanca yaşanacak bir ücret ve güvenceli çalışma koşulları için mücadele etmekten başka çaremiz yok. Kanun emekçileri bu ülkenin eğitimini, sağlığını, yerel yönetimlerini ve altyapısını ve sosyal hizmetlerini omuzlarında taşıyanlardır. Ancak yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksulluk duyuyoruz. Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı insanca bir yaşam sürebildiğimiz ve grevli bir toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz. Artık sessiz kalma zamanı değildir. Bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak bir günlük iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz. Bu yalnızca kamu emekçilerinin değil, toplumun her kesiminin mücadelesidir. Bu mücadele insanca bir yaşam, adil bir gelir dağılımı ve halkın refahını önceleyen bir düzen içindir. Emeğin yanında olan konfederasyonlar olarak emeğimizin ve onurumuzun hiçe sayılmasına asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Hep birlikte sesimizi yükseltelim. Bu burada bitmeyecektir. Taleplerimizin dikkate alınmaması durumda tüm emekçiler ile genel grevin BASK İl örgütlenme sürecinde etkili olacağımızı kamuoyuna buradan ilan ediyoruz. İşyerlerimizden ve alanlardan uyarıyoruz. Emeğimiz için, geleceğimiz için, adalet için mücadeleye devam ediyor ve hükümeti bu yanlıştan acilen dönmeye davet ediyoruz. Bu doğrultuda kamu emekçileri olarak bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalara karşı güçlerimizi birleştiriyor, sesimizi yükseltiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz.”
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu BASK Samsun il Temsilcisi Ergin Akyıldız;
“Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. Bu sefalet zam aldatmacasına karşı en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani yetmiş bir dokuz bin TL'nin üzerine çıkartılmasını talep ediyoruz. Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkânsız hale getiren kira fiyatlarına karşı güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz. Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz. İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz. Kamuda mülakat değil, liyakat yani kadrolu, güvenceli, istihdam talep ediyoruz. Seyyanen zamların ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz. Kamu kaynaklarının müşteri garantili projeler için değil halk için kullanılmasını talep ediyoruz. Vergide adalet az kazanandan az çok kazanandan çok yani adil bir vergi sistemi ve birinci vergi diliminin yüzde ona düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz. Bizleri toplu sözleşme masası adı altında siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte bir sendika yasasına karşı gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz. Sizler yediniz, hesabı biz ödemeyeceğiz. Bizler Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Hürsen, Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu Birleşik Kamu İş, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Kes, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu Bask, Askeri iş yerlerinde görevli kamu çalışanları sendikası Asimsen olarak bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyuyla paylaşıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz” diye konuştu.