KESK’in Samsun’daki iş kollarından kadınlar kadın cinayetleri, tacizleri ve tecavüzleri son bulsun diye imza kampanyası başlattılar.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Samsun’da KESK üyesi kadınlar dün akşamüzeri İlkadım ilçesinde Ümraniye sokakta stant kurarak kadın cinayetlerini, kadına ve çocuklara yapılan tacizleri, istismarları, tecavüzlere karşı tepkilerini imza kampanyası açarak protesto ettiler.
Basın açıklamasını SES’ten Yasemin İğci, Tüm Bel-Sen'den Emine Uyarer, Eğitim-Sen’den Havanur Taflan, ESM’’den Ayşe Anar ve BES’ten Emine Boyraz konuştular.
Samsun Sağlık ve Sosyal Hizmetler sendikasından (SES) kadın sekreteri Yasemin İğci şu ifadelerle kamuoyuna seslendi.
“Bugün, bir saat içinde katledilen iki kadın, sokak ortasında tacize uğrayan bir başka kadın, Narin, 2Yaşında tecavüze uğrayarak hayatını kaybeden Sıla bebek ve daha ismini sayamayacağım şiddet ve taciz mağduru onlarca kadın için öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı bir sürecin sonuçlarıyla buradayız. Bugün, yine katilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruyan, aklayan ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren sisteme karşı yine sokaktayız. Uygulanmayan yasalarla, hafif cezalarla cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ediyor. Binlerce suçluya, uyduruk aflarla sokaklarda dolaşan, her an suç işlemeye meyilli psikopatlara karşı, yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz” diye ifadelerde bulundu.
Yine Tüm Bel-Sen'den yönetim kurulu üyes Emine Uyarer;
“Siz sürekli korkarak yasamak nedir biliyor musunuz? Sabah kıyafet seçerken canınızın istediğini değil de nerelere gideceğinizi düşünüp ona göre kıyafet seçmek zorunda olmayı, apartmandan çıkarken gündüz bile olsa sağı solu kontrol ederek dışarı adım atmayı, yolda yürürken tenha bir sokağa girmekten kaçınmayı, 10 dakikada bir cinsiyetçi bir küfrü duymazdan gelmeyi, tedirgin hissedip bindiğin aracın plakasını arkadaşına atmayı, dikiz aynasından göz göze gelmemeye çalışmayı, bir elin sürekli kapıda olmasını ve bu hızda giderken atlasam ne olur acaba diye saçma sapan şeyler düşünmeyi, akşam plan yapılırsa gidilecek yerin saatini, yerini hesaplamak durumunda olmayı, elinde sürekli anahtar ya da kendini koruyacağını umduğun bir eşya olmasını, aksam bir sokakta yürürken telefonla bir tanıdığını arayıp eve varana kadar telefonda konuşarak kendi güvende hissetmeye çalışmayı, evinde kapıyı camı sıkı sıkı kapatmayı, yani kısacası erkeklerin arasında sürekli korkarak yasamak zorunda olmayı, bunun insanın ruhuna, aklına neler yaptığını biliyor musunuz?”
Eğitim-Sen Samsun şubesinden kadın sekreteri Havanur Taflan;
Biz biliyoruz. Buna rağmen her gün er meydanına çıkar gibi hayatin içine karışıyoruz. Bizi korumayan yasalara, bedenlerimize saldıran sapıklara, konuşma diline nokta virgül gibi yerleşmiş cinsiyetçi küfürlere, kadını seksle cezalandırma gibi çarpık bir zihniyete sahip bireylere, bin tane suç dosyası da olsa elini kolunu sallayarak gezen canilere rağmen yaşamayı öğrendiğimiz için, biz korkuları üçüncü kolumuz gibi nereye koyacağımızı biliyoruz maalesef. Bize korkmaktan korkmamayı öğrettiniz. O yüzden de evlere kapanmayacağız. Cezalar caydırmıyor, suçlular içeride yatmıyor diye biz bu karanlık iklimin kurbanları olmayacağız. Bir arada olacağız, birbirimizi koruyacağız ve hakkimizi arayacağız. Kız çocuklarının kadınların üstünden bu korku bulutunu söküp atacağız. İktidarın sürekli tekrar ettiği “şiddete sıfır tolerans” sözlerinin ve “kadına yönelik şiddet azaldı” iddiasının gerçekliği yansıtmadığı, her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. Şiddete sıfır toleransın sonucu da sıfır oldu.”
ESM Samsun şubesi yönetim kurulundan kadın sekreter Ayşe Anar;
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024 yılında bugüne kadar en az 300 kadın cinayeti veya şüpheli ölümü gerçekleşti.
Kadına yönelik şiddeti önleyecek tüm mekanizmalar hedefte;
"6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, etkin uygulanmıyor; hatta kanun doğrudan cemaat ve tarikatlar tarafından hedef alınıyor, iktidarın bir pazarlık malzemesine dönüştürülüyor. Kadınları şiddete karşı koruyan tüm kanunlar ve politikalar 'aile birliğini bozuyor' denilerek hedefe alınıyor.”
BES Samsun şubesi yönetim kurulu üyesi Emine Boyraz;
“Medeni Kanun, yine değiştirilmek isteniyor. Bu değişim kadının eşitsiz, şiddete açık bir hale getirilmesinin önünü açacak şekilde düzenlenmek isteniyor. Biz kadınlar bu yasayı da püskürtmeye hazırız. Ve taleplerimizi iletiyoruz. Önleyici, koruyucu ve caydırıcı mevzuatla, kadına yönelik şiddetten değil kadından yana bir ceza hukukuyla, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un tam olarak uygulanmasıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikalar hayata geçirilerek kadına yönelik şiddetin önü alınabilir. Ülkemizde 10 Eylül 2011 tarihinden bu yana yürürlükte olan, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarının önüne geçilmesine yönelik yaptırımları düzenleyen Çocukların Cinsel Suiistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi etkin bir biçimde uygulansın! Sığınma evlerinin sayısı artırılsın, şiddete uğrayan kadınlar tam güvenceye alınsın. Cezasızlık politikaları son bulsun, faillere caydırıcı cezalar verilsin. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz, özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz güne kadar sürecek. Biz kadınlar bu çürümüş düzenle, erkek şiddetiyle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Gücümüz Birliğimizdir. Yaşasın kadın dayanışması”