Türkiye Halk Temsilcileri Meclisinin Samsun temsilciliğinden Ali Somel; “Belki şu anda küçük bir ekibiz ama hakikaten Samsun’un farklı farklı noktalarından insanlarla bir araya geliyoruz” dedi.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- THTM Samsun temsilciliği Samsun’da kısa zamanda yaptığı toplantılarla çok sayıda insanlarla birlikte toplantılar düzenleyerek NATO’ya hayır konusunda bilgilendirmelerde bulunurken açtıkları imza kampanyasına da katılımların olduğunu vurgulayan Akademisyen Ali Somel şöyle dedi.
“Geçen yıl Samsun’da bir halk toplantısı ile bir temsilci seçimi yapmıştık. Çağrı Kavaklıoğlu, arkadaşımız temsilci olarak seçildi. Sonrasında burada Türkiye Halk Temsilcileri Meclisinin Cumhuriyetçi devletçi ve planlı bir ekonomiden yana, egemenlikten yana, laiklikten yana eşitlikçi mücadelesini nasıl bu kente var ederiz diye kafa yormaya başladık. Bu yaz aylarından itibaren NATO karşıtı Türkiye Halk Temsilcileri Meclisinin kampanyası başladığında da bir yürüyüş olmuştu. O tarihlerde Ekim ayında İstanbul’dan İncirlik üssüne dönük bir yürüyüş, insanda umut veren bir yürüyüştü. Biz Samsun’la yaparız diye konuşup. Geçtiğimiz haftalarda geçtiğimiz ay diyelim. Türkiye'nin bağımsızlığı için NATO’dan neden çıkılmadı? İsimli gazeteci Orhan Gökdemir’in geldiği bir toplantı büyük toplantı yaptık. Aynı zamanda da NATO’ya karşı karikatür ve resim sergisi Türkiye genelinde yüzlerce eserin dahil olduğu çok zengin bir sergi var. Gezici sergi onu Samsun’a taşıdık. Samsun'dan da Erhan Yaşar, babalık dostumuz, karikatürist dostumuz. Murat İlhan dostumuzun eserleri. Şeyda Gürsoy, ressam Şeyda Gürsoy’un eserleri yani Samsun’dan sanatçının da eserleriyle halkla buluşturduk. Bu sergiyi ve gerçekten memlekette bu ülkenin bağımsızlığını isteyen, bunun için sadece söz dediği gerçekte somut atılacak adımın NATO’dan çıkılması olduğunu savunan aydınlar, yurttaşlar, emekçiler, gençler bir araya geldiler ve bu çok umut verici bir şey.”
Somut adımlar atacağız elimiz boş değil
THTM (Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi) Samsun Temsilciliğinden Akademisyen Somel açıklamasını şöyle sürdürdü.
“Biz bunu nasıl devam ettiririz diye aslında konuşmak üzere bugün toplandık. Bunu emek veren belki şu anda küçük bir ekibiz ama hakikaten Samsun’un farklı farklı noktalarından bir araya gelen insanlar var ve nasıl, örneğin laiklik laikliği bir savunuyorsak Samsun’u da sarmış olan tarikat yuvalarına karşı biz nasıl mücadele ederiz? Çocuklarımızın zorla işte ÇEDES gibi projelerle Milli Eğitim bakanının bugün kalkıp işte camiler, ahıra çevrildi, filan gibi yalanlar söyleyen bir Milli Eğitim bakanının yaptığı, ben onları sivil toplum örgütü olarak görüyorum diye iş birliği yaptığını, itiraf ettiği tarikatlar ve cemaatleri, çocuklarımızı teslim etmemek için nasıl onlara karşı mücadelesi bu karanlık zihinlere karşı nasıl bir aydınlık, bir akıl, bir bilim fikrini Samsun’daki çocuklarla buluştururuz diye kafa yoruyoruz. Bunun için çok somut adımlar atacağız. Elimiz boş değil. Bu ülkenin bu kentteki üniversitede çalışan çok sayıda genç tecrübeli akademisyen var. Bu kentin aydınları var. Mahallelerde dostlarımız var. Yani kadınlar içerisinde dayanışmalar örgüt diyoruz. Bunu nasıl bunları, nasıl memlekette bir düzen değişimi umuduna evirtiriz diye kafa yoruyoruz herhalde bu bizim şu anda bize evet, hani yola çıkmalıyız. Bize dedirten başlangıç noktamız diyebiliriz. Aynı zamanda belki şu da eklenebilir tam bu hafta. NATO’dan çıkılmalı diye Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yapılmış olan bir çağrı var. Aydın çağrısı yüzlerce aydın, Türkiye’nin önde gelen aydınları, gazetecileri, bilim insanları, sanatçılarının imza attıkları bir imza metni bu metne Samsun’dan da imza verenler oldu. Biri Berceste Akgün arkadaşının tiyatrocu Berceste Akgün olmak üzere işte, Erhan Yaşar babalık, karikatürist Erhan Yaşar Babalık’ta dahil biz bu sesin büyütülmesi Cuma günü meclise teslim edilecek imzalar bu sesin büyütülmesi ve ülkenin bağımsızlığı için çok gitgide yükselen savaş tehlikesine karşı hem kendi güvenliğimiz hem ülkemizin egemenliği hem barış için NATO’dan çıkılmasının mümkün geçerli. Halka mali edilebilecek bir talep olduğunu ortaya kayacağız. Bunu da aynı zamanda büyütmeye çalışacağız. Samsun'da belki bu eklenebilir” dedi.
Evinizin etrafından mahallenizden başlayarak büyüyebilirsiniz
Karakalem ressamı, gazeteci şair olarak THTM toplantısına katılan Zühre Meryem Kaya’da kampanya çerçevesinde nasıl yol alınabileceğine ilişkin şöyle dedi.
“Ben bu yapılanmayı duyduktan sonra Samsun'da yaşayan bir kadın olarak ve özgür basın olarak ben de dahil olmak istedim. NATO karşıtı bir karikatür çalışması olmuştu, yetişemedim ama dijital mecraya bende bir kara kalemimle karakalem resmimle dahil oldum. Gerçekten şu an ciddi anlamda Türkiye'de hem ekonomik kriz hem yurt dışında yani sınırda oluşan şu an savaş ve savaşın korku zinciri hepimize sarıyor. Amerika'da seçimlerin sonuçlanması ve işte bu savaşı bitireceğim de mesela aslında bir şey bitireceğim demek aynı zamanda devam ettireceğim demektir de. Çünkü bitmesi için bir sonuca gitmesi de gerekiyor ve bu bizi ciddi anlamda halk olarak yani Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bir halk olarak tedirgin ediyor. O yüzden NATO'dan çıkışı kesinlikle ben Türkiye Cumhuriyeti ve bir kadın olarak. Savaşlarda en çok yara alan kadınlar ve çocuklardır. Yani bunu da buraya artı ekleyerek, çıkmaya ben mesela o kampanyayı bilmiyordum, ben de o kampanya imzalamak istiyorum. Mesela bu kampanyalar duyurulmuyor ya bunların duyurularını daha güçlü bir şekilde yapalım. Buradan tekrar ederseniz onu insanlar nasıl ulaşabilirler imza kampanyasına. Aslında buna öncelikle kendi bireysel hayatımızdan başlamamız gerekiyor. Çünkü şu anda Türkiye’de ciddi anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin halkın özlük halklarını savunmadığı için böyle bir yapılanmaya girdik. Aslında girildi ben kendi adıma bunun için dahil oldum yapılanmaya özlük haklarımı savunduğum bir yapı olsun istiyorum. Savunabildiğim, konuşabildiğim, anlatabildiğim içinde olabildiğim önce kendi hayatımdan başlayıp daha sonra. Yaşadığım mahalleden mahallemde özellikle kadınlarla birlikte kadın yapılarına ve kadının örgütlü şekilde hareket etmesine, bu örgütlenmeyi öyle yani kadın dayanışma örgütlerini kesinlikle destekliyorum ama ondan çok her mahallenizde muhakkak okumak isteyen, eğitim almak isteyen kız çocuklarınız vardır bunu yani artık birebir bireysel hayatınızdan evinizden ve evinizin etrafından başlayarak kalkınarak büyütebilirsiniz. Yani şu an kendi adıma yapabildiğim en büyük şey bu diye düşünüyorum ya etrafımdaki kız çocuklarına bir şekilde olanak sağlamak bakın çok önemsemiyoruz ama bu ekonomik pahalılık öğrencilerimizi de çok fazla vurdu. Aç yatan yurtlarında ya da yurt bulamayan yurt bulamayıp birkaç arkadaş eve çıkıp çeşitli maddi sıkıntılar yaşayan, eğer bunlar kadınsa bunların kötü kullanım şekilleri şu an birçok. Internet üzerinden de yani duyuyoruz. Kadınlarla ve kız çocuklarıyla ilgili çok kötü haberler de geliyor. Bununla ilgili çocuklar artık yurt paralarını ödeyemediği için yanlış yollara çekinmeler madde kullanımları bunların satışlarına zorlanmalar, birçok şey yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nde bunların hepsini oturup konuşuyoruz. Şu an küçük adımlarla ilerliyoruz. Tabii ki çok konu başlığı var. Bu konu başlıkları içerisinde en önemlilerden kendi yani orta merkezden başlayıp yayacağız. Halk meclislerinin en büyük özelliği gerçekten kendine. Bir yere dahil hissetmeyen ama bir şey yapmak isteyen benim elimde işte ben. Köşe yazarıyım, elimde kalemim var. Ben bunu kullanıyorum. Siz öğretmenseniz elinizde bilgileriniz ya da doktorsanız mahalle mahalle gezip diş taraması yapılabilir. Farklı şeyler yapılabilir. Herkes ne varsa elinde yani insanları gerçekten ciddi halk meclisi içerisinde yapılanmanın içerisine bekliyoruz.”