Tarih: 02.12.2024 19:05

Samsun’da sağlık örgütleri: “Eziyet Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!”

Facebook Twitter Linked-in

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

(SAMSUN)- SAHED (Samsun Aile Hekimleri Derneği), Samsun tabip odası, TTB Merkez konsey yönetim kurulu üyesi Dr. Murat Erkan, CHP Samsun Milletvekili DR. Murat Çan, CHP Samsun il örgütü, sendikalar ve STK’ların katılımıyla Samsun il müdürlüğü önünde hekimlerine ve sağlık emekçilerinin özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin karşısında olan Sağlık bakanlığına seslendiler.

Yapılan basın açıklamasına Samsun Tabip Odası başkanı Dr. Sema Aydoğdu, SAHED başkanı Dr. Gökhan Demircioğlu, Hekim Birliği sendikasından Dr. Abdulcelil Kayabaş, Hemşire Tansu Özkan, TTB Merkez konsey üyesi Dr. Murat Erkan, CHP’li Samsun Milletvekili Dr. Murat Çan birer konuşma yaptılar.

Samsun Tabip Odası başkanı Dr. Sema Aydoğdu. 

“Resmî Gazetede Ekim ayında yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştireceğini hemen her kademeden bakanlık yetkililerine iletmiş ve 5 temel talebimizi kamuoyuna açıklamıştık. Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilinceye kadar uyarı niteliği taşıyan üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik.  Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar alınmadığı takdirde alanda örgütlü “sağlık emek-meslek örgütleri” ile birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma kararını da kamuoyuna duyurmuştuk. Bakanlık bu süreçte taleplerimizi yerine getirmek bir yana, sorunlarımızı bir ücret sorunu olarak göstererek bizi anlamadığını ortaya koymuş, bugün burada sizlerin karşısında çıkmamıza sebep olmuştur. Bu yönetmelik hekimin reçetesine karışmakta vatandaşların uygun tedavi olmasına engel olmaktadır. Hasta hekim ilişkisini müşteri ilişkisine dönüştürerek, hekimlik mesleğinin kutsallığına zarar vermektedir. Sağlıklı bireylerin hiçbir tıbbi gerekçe yokken, 6 ayda bir Aile Sağlığı Merkezine davet etmemizi isteyerek hem hekimlerin hem bireylerin iş gücü kaybına sebep olmaktadır. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının belirsiz sözleşme kriterleriyle iş güvencelerini elinden almaktadır. Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini beklerken, sorunlarımız görmezden gelinmiş, çözüme yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Üstelik koruyucu sağlık uygulamalarını yok sayan yeni yasa teklifleri meclise sunulmuştur. Bunlardan ilki etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı GETAT uygulamaları Aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirebilecek. Hep söylediğimiz gibi halkın sağlığı için 1. Basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekir. GETAT uygulamalarının değil. Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı parasıyla değil mi, raporumu vermek zorundasın diyen insanlarla karşı karşıya getirecektir. “Olmaz” demeyin daha kanun meclisten geçmeden bir arkadaşımız haksız rapor isteyen hasta tarafından darp edildi. Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği 2. 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz” dedi.

SAHED başkanı Dr. Gökhan Demircioğlu

“Sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz.  Alanın öznesi olan bizlerin, yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz: 1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. 3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.  4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve   sağlık emekçilerine   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.  5.  Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istiyoruz. Bu taleplerimizin hayata geçmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında yapacağımız eylemler daha da önemli hale gelmektedir. Bu eylemlerimiz sadece sağlık emekçileri için değildir. Bizler meslek onurumuza sahip çıkarken, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı dururken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz.  Bu nedenle de bir hak olan sağlık için cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde halkımızı ASM’ lerden hizmet almak için değil sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz. Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar, çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığını haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”

Hekim Birliği sendikası Samsun Sinop şube başkanı Dr. Abdulcelil Kayabaş

“Ben konuya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Şu anda bu brandanın arkasındaki meslektaşlarımı tanıyor musunuz diye soracağım size. Aslında onları çok iyi tanıyorsunuz. Onlar, ilkokuldan profesörlüğe kadar kendi hayatlarını, bilimsel çalışmaları adamış, bilimsel aktivitelerle kendi hayatlarını tanımlamış insanlardır. Onlar, çocuklarınıza örnek olarak gösterdiğiniz sınıfların en çalışkan, en parlak insanlarıdır. Onlar bir şey alınıp satılırken referans gösterdiğiniz toplumun gözü kapalı itimat ettiği güvenilir insanlardır. Onlar herhangi bir şekilde başını sıkıştığında günün herhangi bir saatinde kapısını çalabileceğiniz insanlardır. Onlar sizi ve yakınlarınızı tedavi ederek parayla karşılığı olmayan hayatları size hediye eden insanlardır. Onları hayatta en mutlu eden şey bir hastasının iyileştiğini görmek, bilime bir katkı sunmaktır. Şimdi şunu sormak istiyorum. Ülkenin en temiz, en başarılı, en zeki insanlarına, hekimleri, bilimsel çalışmalarının ve hastalarının başından kaldırıp meydanlara dökenler nasıl bir yanlış yaptıklarının hala farkında değiller mi? Hastaları müşteri yerine koyan, Hekimi sanatçıdan ve bilim insanından performans peşinde koşan bir köleye dönüştüren insanca bir yaşamı hem hastalarından hem de hekimlerden alan bu eziyet yönetmeliğinin derhal geri çekilmesini istiyoruz. Bir halk sağlığı sorununa dönüşen bu sistem insan haklarına ve bilime uygun hale gelinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Çünkü biz halkız ve halkın sağlığını önemsiyoruz. Daha büyük felaketler yaşanmasın diye halkımızı ve sağlık bakanlığını uyarmak için beş günlük iş bırakıyoruz. Teşekkür ediyorum.”

Atakent ASM hemşiresi Tansu Özkan

“Desteğini bizden esirgemeyen bugün burada bulunan bütün hekim, sağlık çalışanı herhangi bir pozisyonda veya dernekte üye olmadan sadece bizim yanımızda burada olmak için bulunan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ben Atakent Aile Sağlığı Merkezi'nde aile sağlığı elemanı olarak görev yapmaktayım. Hepimizin bildiği üzere tarafımıza dayatılan eziyet yönetmeniyle karşı duruşumuzu, inandığımız değerleri ve meslek etiğimizi savunmak ve korumak için daha önce ilkini gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eyleminin ikincisi için burada toplanmış bulunmaktayız. İlk eylemimiz sonrasında aile sağlığı çalışan arkadaşlarımızın neden hiç sesimizi duyuramıyoruz sitemine istinaden, tüm meslektaşlarım adına bir ses olmak istedim. Bu süreçte kendini yalnız hisseden, sesinin duyulmayacağını düşünen arkadaşlarımın asla yalnız olmadıklarını bilmesi için bu konuşmayı yapıyorum. Aile hekimliği sistemi kuruluşundan bu yana hekim ve sağlık çalışanı olarak bir bütündür ve ekip işidir. Bugün bir yönetmelik yayınlanıyor ve haklarımız ihlal ediliyorsa bu süreçte tepki göstermek yine ekip işi olacaktır. Hepimizi şiddete daha açık bir hedef haline getiren meslek onurumuzu önemsemeden bizi değerlendirilecek bir meslek konumuna getirip aşağılayan ve bir takım ütopik kriterler ile sağlık emekçilerini teşvik ödemesi altında değerlendirmeye tabi tutan bu yönetmeliği bütün çalışma arkadaşlarım ve meslektaşlarım adına reddediyorum. Bilinmesini isteriz ki birinci basamak sağlık hizmetleri hiçbir zaman puanlamaya, aşağılanmaya ve dışarıdan müdahaleye açık olmayacaktır.”

TTB merkez konsey YK üyesi Dr. Murat erkan

“Evet, tekrar bir iki hafta sonra yeni aile hekimi arkadaşlarımızla beraber iş bırakma eyleminde yan yanayız. Ne yazık ki en son uyarıdan üç günlük iş bırakma uyarısından sonra Sağlık Bakanlığı konuya ilişkinin herhangi bir yaklaşım sunmamış. Üzerine üstlük, üstüne üstlük yeni çıkardığı uygulamalarla, yönetmenliklerle durumu daha da birinci basamakta kötü hale getirmiştir. Şöyle ki birinci basamakta şimdiye kadar Türkiye sağlık ortamında yeterince tartışılmamış aslında tartışılmadan sağlık sistemi içerisine girmiş geleneksel alternatif uygulamaların birinci basamağa bir yönetmelikle değişikliğiyle yerleştirildiğini görüyoruz. Sağlık hizmetlerinin herhangi etkinliği, bilimselliği kanıtlanmamış bu tarz uygulamalarla birinci basamakta özellikle yeniden şekillendirilmeye çalışılması aile hekimi arkadaşlarımızın şu ana kadar ki ortaya koydukları, kendi sorunlarıyla ilgili ortaya koydukları durumu daha da kötüleştirecektir. Bu uygulama geleneksel alternatif tıbbi uygulamaların birinci basamakta uygulama şekli mesai dışı ve ücretli şekilde yapılacaktır. Bu basamağa sağlık hizmetlerine getirilen güvensizlik açısından bir yüktür. Sağlık hizmetlerinde nasıl özel sağlık hizmetlerine taşeron hizmet eklendi ve bugün Türkiye'nin hepimizin içini acıtan yeni doğan sorunu çetesi veya farklı adlandırılan bu konuyla ilgili problemi bugün yaşıyorsak aynı şekilde birinci basamağa ilave edilen bu sorun bu uygulama aynı sonucu yaratacaktır. Diğer taraftan buradaki hekim arkadaşlarımızın da ifade ettiği sorunlar performansa dair sorunlar cezalandırmaya dair uygulamalar ücretlendirmeler aile hekimliğinin artık birinci basamakta yapılamaz hale getirmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin halkımızın en temel hakkı olan koruyucu sağlık hizmetlerini ve birinci basamak hizmetlerini almasının önünde engel olan hekimlik mesleğinin onuruna Çalışma koşullarının kötüleşmesine neden olan, daha kötüleşen bir durum yaratan bu yönetmeliğin derhal geri çekilmesini istiyoruz. Aile hekimliği, hekimi arkadaşlarımız, meslektaşlarımız işte bu yüzden bugünden itibaren 5 günlük bir uyarı iş bırakma eylemine girdiler. Sayın Sağlık Bakanımıza ve yetkili bu konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki tüm siyasi partilerin milletvekillerine bu düzenlemelerin geri çekilmesine ilişkin talebimizi Türk Tabletleri Birliği olarak buradan tekrar iletiyorum.”

CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan;

“Önceki sağlık bakanları hekimleri tanımadığı gibi sağlık sistemini bilmediği anlamadığı gibi bu sağlık bakanı da maalesef ne aile hekimlerini ne ikinci basamak, üçüncü basamak ve tıp eğitime veren akademisyenleri tanımadığı ortada kendisinden istenen geleneksel tıp uygulamalarına dönük sağlık hizmeti sunumu değildir. Kendisinden istenen özlük haklarını dolaylı yöntemlerle, illegal yöntemlerle, tıbbın temel bilgilerine ve akademiye uymayan yöntemlerle para kazandırma makamı olmadığını bilmelidir. Net bir şekilde Sağlık Bakanı 8 yıl yönettiği İstanbul'da kendisinden çıkan, kendisinden sonra çıkan kokularda olduğu gibi Sağlık Bakanlığı'na gelir gelmez aile hekimlerini rahatsız etmiştir, irrite etmiştir, mesleklerinden soğutmuştur. Aile hekimlerimizin bu tepkisine, bu direnişine sonsuz destek veriyoruz, daima yanlarındayız. Hem komisyonda bunu dile getirdik hem de Plan Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesi konuşulurken bunu dile getirdik. Önümüzdeki hafta Sağlık Bakanlığı bütçesi meclise gelecek. Burada da aile hekimlerimize, ikinci basamak sağlık kuruluşlarında hizmet veren hekimlerimize ve akademisyenlere dönük Sağlık Bakanı'nın bu pasif direnişe dönük eylemlerini ya da uygulamalarını eleştirecek şekilde karşısında duracağız. Hekim arkadaşlarımızın yanındayız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —