Mehmet Rebii Özdemir
SAMSUN- Samsun'un Atakum ilçesinde Samsunlu ADİGE'ler bir araya gelerek bütün ADİGE'leri biraya getirmek ve onlar kültürel sanatsal ve dayanışma içerisinde olmak için kendi imkânlarıyla Atakum Belediyesinin katkılarıyla muhteşem bir açılışla (ATAKUM ADİGE KÜLTÜR PARKI (DERNEĞİ) kurdular. Park görkemli bir açılışın ardından Samsun ve havarisinde büyük bir yanı yaptı. Çevre illerde ve bütün ülke sathında adından söz ettirmeye başladı. Park içinde yönetim kurulu dışında diğer tüm Adige’ler ile Adige olmayan ancak ADİGE'lerle yarışıp onlarla kaynaşmak isteyen tüm insanlarla bir araya geliyorlar. Yurt içi ve yurt dışından da oldukça çok ziyaretçiye de ev sahipliği yapan 'ATAKUM ADİGE KÜLTÜR PARKI (DERNEĞİ)' yönetim kurulu başkanı Hatice Özer ve kurucu başkanlarından olan Kadir Çemişhan ADİGE Kültür Derneği'nin Samsun'da ki kuruluşu ve ADİGE'lerle ilgili bir açıklamada bulundular.
300 YILLIK BİR MÜCADELE GÖZ ARDI EDİLEMEZ...
ATAKUM ADİGE KÜLTÜR DERNEĞİ yönetim kurulu başkanı Hatice Özer şunları ifade etti. 'Dünyada en kalabalık Çerkez nüfusu Kuzey Kafkasya’da değil, Türkiye’de bulunmaktadır. Bunun nedeni, Rus-Kafkas Savaşı (1817–1864) ya da Rus-Çerkez Savaşı’ndan (1763–1864) sonra Rusların eline geçen
Çerkez topraklarında yaşayanların büyük bölümünün Osmanlı topraklarına sürgün edilmesidir. Tarihe “Çerkez sürgünü” olarak geçen bu olayla birlikte dünya “Çerkez diasporası” gerçeği ile de tanışacaktır. İNSANLARI YURTLARINDAN SÖKÜP ATABİLİRSİNİZ, FKAT YURTLARINI KALPLERİNDEN ASLA ÇIKARTAMAZSINIZ! Bütün bu nedenlere dayanarak tüm dünya ülkelerindeki, Ülkemizde ki ve yerelde de Samsun'daki ADİGE'leri Samsun Atakum Adige Kültür Parkımızda bir çatı altında toplanmaya çağırıyoruz' dedi.
İLK ADİGE ETNOGRAFYA MÜZESİNİ SAMSUN'DA KURDUK...
Samsun Atakum ADİGE KÜLTÜR DERNEĞİNİN kurucu başkanlarından Kadir Çemişhan, konuşmasında şunları söyledi. Açıklamamdan önce kendime ve çevremdeki herkese iletmem gereken iki Çerkez Atasözümüz var. (“Su akacağı yolu kendi bulur, sen gideceğin...” ) ve ('Çerkezler tavır itibariyle demokrat, fakat kalpleri aristokrattır.”) bu iki atasözümüz bana adeta yol göstericidir. Bizim kültlerimizden birisi olan AHLAK ve YÖNETİM: TERBİYE ve DEMOKRASİ SANATINDAN bilgiler vermek istiyorum.
'Çerkezlerde âdâb / edep bağlamında salt “ahlak yasası” egemen olmuştur. Çerkez bilginleri bu yasayı tıp mantığına uygun kurgulamışlar: “Hastalığı sonradan tedavi etmektense, sağlığı önceden korumak!” Ahlak yasasının temel ilkesi haklardaki kadın-erkek eşitliğidir. Ana-babaya mutlak itaat, yardımlaşma, çalışkanlık, güzel giyinme, “Tanrı misafiri cana ortaktır” denilecek kadar aşırı konukseverlik, bireysel mülkiyete toplumu ortak eden cömertlik, dilenciliğin yapılmaması, şeref ve haysiyeti koruma ve buna aykırı davranışların cezalandırılması, ceza alanın-varsa- soyluluk sıfatının kaldırılması, zarafet ve nezafet, vs. bu yasanın içindedir. Bugünkü yaşam biçimine göre oldukça katı sayılabilecek davranışlarsa, bir Adige çocuğunun / gencinin babasının yanında yemek yiyip, onun tarafından sevilip okşanmasının sakıncalı bulunması; bir yaşlının yanında izinsiz oturmamasıdır. Çerkezler Kafkas kavimleri arasında misafirperverliği ile ünlüdür. Şu atasözü rehber alınmaktadır: “Şöhret için keskin kılıç ve kırk sofra lazımdır.” Kafkaslarda her evde bir misafir odası ve hazırlanıp sunulan pek çok ikram vardır. Misafirin hangi sınıftan olursa olsun, geldiği evde hükümdar gibi işlemi görmesinden anlaşılmaktadır. Ayrıca, hediyeleşmek, Çerkez toplumunun temel özelliklerinden ve eleştiri konularından biridir. Bu toplumda dostluğun maddi-manevi teminatı bağlamında “almak - vermek” karşılıklı bir hak ve ödev sayılır. Çerkezlerin bu konuda; “senin - benim” zihniyetinden dolayı sosyalist bir çizgiye yakın olduğu söylenir. Bu zihniyeti gözlemleyen Longwors; “İktisatçılardan sosyalist Simon eğer Çerkesya’ya gelseydi, teorilerinin çoktan orada uygulanmakta olduğunu görürdü,” der. Kuruluş sürecimiz de şöyle gelişti. 2008 yılında ilk defa Adige Kültür Derneğimizi kurduk. Kuruluşumuzdan bu yana proje tabanlı çalışmalarımız var. Çalışma arkadaşlarımızla birlikte bu projelerimizi devam ettiriyoruz. Bu güne kadar yaptığımız işler içerisinde Çerkez Etnografya müzesi kazandırdık. Bir kaç adet kitap bastırdık. Atakum ilçemizde gördüğünüz Atakum Kültür Parkını kurduk. Bende şimdiki yönetim kuruluna destek vermek amacıyla kültürel faaliyetlerimize devam ediyorum. Yine yapacağımız proje tabanlı işlerimizden birisi daha fazla kitap bastırmaya devam ediyoruz. Tarihi dokümanlarla ilgili, sosyal anlamda diğer Sivil Toplum Kuruluşlarıyla buluşup, kültürümüz dışarıya tanıtmak, bizim dışımızdaki insanların bizleri anlamasını sağlamak içinde çabalar sarf ediyoruz. Samsun’un kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Kendi kültürümüz geliştirmeye çalışırken gelişen bu kültürü Samsun'a da mal etmeye amaçlıyoruz. Derneğimizin şu anada 300 üyesi var. Üyelerimizin bir kısmı Samsun dışından. Türkiye’de bir ilk olan Etnografya müzemiz Kafkasya'da büyük yankı yaptı' diye konuştu.